17 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

17 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 | # > bir Yelkenli Fırtınaya Tutu- larak Tayfası ile Battı Kandıra 16, (Özel aytarımız bildiriyor) — Halil Kaptanın idaresindeki dört tonluk Derviş ismindeki yelkenli Kerpe iske- lesi açığında, fırtınadan batmıştır. Yelkenlideki üç tayfa, boğu- larak ölmüşlerdir. Ölen tayfaların cesetleri, Kefken adası isti- kâinetinde aranmaktadır. Aydın Tarihi için incelemeler Aydm 16, (Özel aytarımız bildiriyor) — Aydın Halkevi Dil ve Tarih şubesi üyelerinden bir kurul, il çevresindeki eski iz- ler üzerinde incelemelere devam etmektedir, Bu suretle hazır- lanmağa başlanıları Aydın tarihine ait malzeme toplanmakta- dır. Yazılacak tarih, tarihten önceki çağdan itibaren Aydın ili- nin tarihi olacaktır. Fabrikanın Malzemesi Geliyor Aydın 16, (Özel aytarımız bildiriyor) — Şarın elektriği işini Üzerine alan müteahhit, malzemenin Almanyadan vapura yük- lendiğini uraya bildirmiş, faturalarını göndermiştir. Motor İn. giltereden getirtileceği için, müteahhide verilen 6 aylık müsaa- de, klering anlaşmasının imzalandığı.tarihten itibar edilerek uzatılmıştır. 29 Birinciteşrinde bitecek olan tesisat bu yüzden 10 İkincikânuna kalmıştır. Uray Encümeninin Kararları 16, (Özel aytarımız bildiriyor) — Uray encümeni, Şarbay Şevki Ergunun başkanlığında yaptığı son toplantıda cümhuriyet ve Şehitler anıtlarının 29 Birinciteşrine kadar biti- rilmesine karar vetmiştir. Bu arada, uray talimatlarına aykırı hareket eden bir kısım esnaf cezalandırılmış, ekmek fiyatları buğday piyasasına uyularak 20 para arttırılmıştır. Kaz Ovasına Kanal Açılıacak Tokat, 16 (Ozel aytarımız bildiriyor) — Kaz Ovasının sulan- ması için esaslı çalışmalara girişilmiştir. 'Tokada dokuz kilo- metre mesafedeki Gümenek köprüsünden itibaren, ırmağın sağ yakasmı takip edecek bir kanal açılacaktır. Sular idaresine bağ- W bir fen heyeti keşiflere başlamıştır. EMLEKETTE TAN Diyarbekirde Bayındırlık Çalışmaları i Diyerbekir Belediye Başkanı Uluğ Diyarbekir 16, (Ozel aytarımız bil diriyor) — Diyarbekir Şarbayı Şeref Uluğ, muhtelif işler etrafında beya- natta bulunarak şunları söylemiştir: "— Şehrin kanalizasyonu, 1936 yı- ında bitirilmiş olacaktır. Üç yıldan- beri devam eden inşaat #ona erdiril mek üzeredir. Asri mezarlık için ay- lan Solaklar mahalli, demiryolunun tam bu mevkiden geçmesi üzerine de- giştirilmiştir. Gelecek yıla kadar bu iş te halledilmiş olacaktır. #lektrik fabrikası için ısmarlanan malzeme Mersine çıkarılmıştır. Ya- kında nakil işine başlanacaktır. San- tral ve transformatör binaları tamam. Yanmıştır. Diyarbekirin elektriği, su den istifade edilerek elde edi- Bu husustaki tecrübeler, ta- mamen müspet sonuçlar vermiştir. Şarhay Şeref Uluğ, yakında uzay İş leri için Ankaraya gidecektir. Biga, Yeni Baştan Yapılıyor Biga, 16 (Ozel aytarımız bildiriyor) — Son yangında yanan | Biganm en güzel mahalleleri, yeniden yapılmağa başlanmıştır. Inşaatın kıştan önde bitirilmesine çalışılmaktadır. Yarım Kalan Okul Binaları Niksar, 16 (Özel aytarımız bildiriyor) — Erbaa ve Niksarda yapısı yarım kalmış olan mektep binalarının bir an önce tamam- lanması kararlaşmıştır. Hususi idare bütçesinden bu iş için tah- sisat ayrılacaktır, Aşağıdaki resim, Niksarın genel görünüsü- nü gösterivor. | No. 122 nm kapısını açmış, , — —————— | — Buyurun. Y O Ss M A! Diye bekliyordu. Doktor a - lık alık: Etem İzzet BENICE A binmiyor muyuz? sordu: Diye soruyor ve altın bohça» — Nereye gidiyoruz? sını yardım olsun. gibilerden — Eve.. tutmak istiyordu. Güney yavru» — Bu paraları evde mi saklı | suna çaylak konan bir ana ben yacağız? . zeri ile hemen gerildi, kükredi, — Evet. karşısındakinin üzerine atılır Güney bankadan çıktı. Dok - | gibi: tor da boş tamtakır kalan kasa sının anahtarını cebine koydu, bir insan, bir erkek gibi değil si ini, çek!, Dedi, yürüdü. Döktor düş- memek, bayılmamak için ken - Gzniç Bih âşık Sevdiği Kızı Ağır Yaraladı Muğla 16, (Özel aytarımız bildiri- yor) — Kavaklıdere kamununa bağ» İk Genek köyünde bir yaralama hâdi- sesi olmuştur: Köyün Orta mahallesinde oturan Kâmil kızı Hafize, ablasının evine gi- derken yolda akrabasından Ömerin taarruzuna uğramıştır. Hafize, köy delikanlılarından birisi ile nişanlı ol- duğu için Ömerin davetini kabul et- mek istememiştir. Her şeye rağmen kiz: delicesine seven Ömer Hafizeyi kendi evine götürmekte israr etmiş, kollarından yskalıyarak sürükirmeve başlamıştır. Hafize'nin ayak direye- rek çırpınmağa başlaması ve azami şekilde mukavemet göstermesi, Öme- ri büsbütün çileden çıkarmıştır. 35 santim uzunluğundaki kamasına sa- rılan genç âşık, köyün dilberi diye anılan Hafizeyi 8 yerinden yaralamış- tr. Hâdiseye adliye el koymuş, ya- ralr hastaneye kaldırılarak tedavi al- tina alınmıştır. Bir kadın tatanozdan ö'dü Merzifon 16, (Özel aytarımız bil- diriyor) «—- Muhabere memurlarından Kemalin karısı tatanoz hastalığına va kalanarak feci bir şekilde ölmüştür. Sıhhat idaresi, gereken ihtiyat ted- birlerini alınıştır, TEKNIK MATLAR Şaha karşı şah ve paytak — (Ş€- kil: 1) de görüldüğü Üzere, eğer ha- m şah paytağın bul hane 28- viyelerder biri yapılarak çi murabbaın dışında kalırsa, o paytak, kendi şalunın yardımı olmadan da bir iş görebilir. rabbam içinde bulunursa paytak şah tarafından yakalanmak tekikesine maruzdur. (Şekil 1) Paytağın serbest yürüyüşü mevzu- bahs olmayıp ta şahların ver kazan ması mevzuubahs olduğu zamanlar, | kuvvetli tarafım şahı paytağının önü ne geçmezse parti beraberliğe gider Çünkü şahın paytağa arkadan veya yandan yapacağı yardım kazanmağa kâfi gelme | . Bunun için (Şekil: 2) ve hareket lerini takip ediniz. Birinci hamlede ak paytık f 4 ha- nesinden f 5 hanesine sürüldüğünü farzedelim, Buna mukabil kara şah f 6 hanesin- sine gidecektir. den de düşman taşlarını kontrol ede- bilir. Fakat böyle yapmayıp ta e $| hanesine giderse büyük hatadır, Çün- | kli o zaman ak şah g $ hanesine gide- rek kendi paytağının önüne geçmiş olur. Bu da yukarda söylediğimiz gi- bi karaların aleyhine tir, Un vw bee we (Şehdl 2, Şekil 3) Şu halde kara şahın f 7 hanesine gittiğini farzedelim. ikinci hamlede ak şah g 4 hanesin- den g 5 hanesine gelecektir. Buna mukabil kara şah £ 7 den p 7 ye gi derek mümkün olduğu kadar kontro- lü kavbetmiyecektir. Böyle yapmayın ta f 8 veya e 7 hanelerine giderse *k şah f ö veya g © hâne.erine giderek yine kendi paytağının önüne geçmek avantalını vakalıyacaktır. Üçüncü bmlede f $ deki paytak £ 6 ya gelerek kiş diyecek ve kara şah g 7'den f 7 ye Kaşacaktır. Dördüncü le ak şah g $den İ 4 5 hanesine gelecek, kara şah 7 den | ( 8 hanesine gidecektir. Kara sahın bu oyunu çok yerindedir Böyle yap- mayıp ta başka bir haneye gitse mahvolmuş demektir, Beşinci hamlede ak şah # 5 ten g 6 lecek bir İS Fakat basım şah bu mu» |, iTTİ Sigortaları halk Merkezi idaresi : için Teleton ia MASAYI HADI Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra eyleri Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. ' BRİĞİTTE HEL : Monte Kristo 17-9.935 amaz3 EEE MiLLi müsait şeraiti havidir. 4.4887, Kontesi Kızkardeşi Yaralamış ! Boğazkesende oturan Ruhiye, kız kardeşi Müfide tarafından yaralandı: Hını ileri sürmüş, Makbule yakalan - mıştır. Tahıkikata devam edilmekte » di Balatta Karabaş mahallesinde Yani, Avram, Loter isminde üç kişi bir evde kumar oynarlarken yakalan- mışlardır. Suçlular, Adliyeye verilmiş lerdir. * Beyoğlunda Tahtagazi mahalle- sinde oturan paket bulduğu görtaşını şeker zannile yut- muş, zehirlenerek hastaneye kaldırıle mıştır. © Kuleli lisesi talebesinden Hüse- yin Avni evvelki gün köprüye yana- şan Boğaz vapurundan düşmüş ve et- raftan yetişenler tarafından kurtarıla mıştır, (veya e 6, e 8 ve saire) hanesine ge- Jince kara şahın/f 8 den g 8 hanesine geçişi de çok güzeldir. Çünkü hamle kendisinde olan taraf şahının kontrolu kaybedeceği tam bu sırıdır. Nitekim hamle kendisinde olan aklar, şahı nc- reye oynatsa bir şey kacanamaz. Ru- nuri için altmer hamlede son bir gay- ret yaparak paytağını £ 6 dan f 7 ye getirecek ve kiş diyecektir. Karalar buna şahı g B'den £ 8 hanesine ge- tirmekle mukabele edecektir, Yedinci hamlede akların yapabiie- ceği yegâne hareket paytağını kay - betmemek için şah g6ödanf6 ya getirmektir. Bu da kara şahım aradığı pat ve berabertiktir. Görülüyor ki kara sah, ak şahı ken- di paytağının önüne geçirmemekle mattan kurtularak işi patla bitirmiş. tir. Şimdi başka bir şey: Kuvvetli ta- rafın şahı kendi paytağımın övünden giderek kendi tarafından başlamak Üzere altınet sıra: tutabilirse nasıl olursa olsun partiyi kazanır. Bunu 'görmek üzere (Şekil:.3) ve hareketleri takip ediniz. Hamle aklarda ise — Ak tah (6 (yahut müteakıp hamleler bundakine benzer şekilde olmak üzere Ra ) bâ- | nesine gidecektir. Buna karalar şeht £ 8 hanesine götürmekle mukabele edecektir. (Çünkü h $ hanesine git- se ak şah £ 7 ye gelir ve kazanır.) Ikinci hamlede ak paytak g 6 ha- nesine gelecek, karâ şah g 8 hancsi- ne gidecektir. Üçüncü hamlede ak paytak g 7 ye gidecek, kara salı h 7 ye kaçacaktır. Dördüncü hamlede ak şah £ 7 hanesi- ne gelince karalar partiyi kaybetmiş demektir. Hamle karalarda ise kara şah ( 8 hânesite gidecektir. (Çünkü 4 $ hanesine gitre ak şah f 7 ye gelir ve partiyi kâzanır). Buna ak şah h 7 hanesine gelerek mukabele edece ve ak pay-ak cagel- siz damaya çıkabilecektir, Peytak da- maya çıkınca da parti aklârın demek- tir, nirleri, gücü, aktivitesi alınmış sadece bir deri, kemik yığını kalmış gibi onu izledi. Kalbi, ye rinden sökülüp fırlayacakmış ta diş etleri karşı koyuyormuş- çasına atıyor, damarları ateş i- çinde zonkluyor, — Allahım sen bana yardım et. Sen beni öldürme,. disini zor tutuyor, sanki yuva - sından çıkarılan canının bir kı- yarın elinde dolaştırılışını #ey- reder gibi Güneyin arkasından bakıyordu. Güney karsı kaldırı ma geçti. Karşıda da İş Banka sı vardı. Onun geniş, mermer merdivenlerini aştı, kapıda ilk rastladığı kavasa sordu: — Kaşa dayresi nerede?, — Aşağı katta.. — Nereden gidiliyor?. Kavas: — Nah. Şuradan, köşeyi dön kıvrıl aşağıya.. Diye içten gelen yalvarışlar yapıyordu. İkisi de Osmanlı Bankasınm dar, basık kapısı önünde duru - yorlardı. Bu duruş iki saniye - den çok sürmedi. Şoför araba - Dedi. Güney ayaklarını $ ye sürüye ve kolunun yorgun - luk acısını bastıra bastıra onun gösterdiği yoldan yürüdü. Doktor da arkasmdan yetiş- mişti. — Güney ne yapıyorsun?. Hani eve gitmiyor muyduk?. Beni mahiv mi edeceksin?. mukaveleler, senetler filân da var. Diyordü. Güney onun da ce - vabını verdi: sini buraya bırakacağmı!, Bir saat sonra Bir saat sonraydı. Gütey, — Ovoh. .Hepsi bitti! çeviklik, içinde rahat, en rahat, üstünün üstünü bir İçinde bir sürü kunturatlar, | zü — Ben kuntüratları, mukave- leleri, senetleri filin yiyecek değilim, Enayi de deği'im para ları eve götüreyim, hırsız çaldı olsun, şu olsun, bü olsun. Hep - Diye geniş bir nefes aldı, İş Bankasının önüne çıktı. Başın- da bir dinçlik, kanında taze bir dolaşış, gövdesinde didik bir rahatlığın rahatı vardı, Sanki kendisi on! yaş daha gençleşmiş, kanı, göv desi, damarları, sinirleri, bey * ni, kafası öz Yapıcısının sıkı bir onarmasından çıkmış gibi ye - nileşmiş, hafiflemişti, Siyah, rengini geceden alan gözleri daha çok parlıyordu. Yine be - yaz, rengini güneşten alan yü- güne veni doğmüşçasına da- ha ağarmış, şenlenmişti Bütün vücüdünde uçacakmış, kanatlanacakmış gibi bir hafif- lik duyuyor, insanlara, gözün ç den geçen bütün herşeye hiç ö- nem vermeden bakıyor; şenli - inden, rahatlığından, zaferinin en yüksek doruğuna çremiş ve bütün tatlarmı almışlığının ki- ninden hemen kaldırımın üzeri ne fırlamak; koşmak koşmak, durmadan koşmak istiyordu. Doktor, bu alıma, bu çalıma karşı sinmiş sinmiş, kedileş - miş; o da değil köstebekleşmiş, toprağın altıma kayacak, gözler den kaybolacak gibi ufalmış, büklüm büklüm olmuştu. Li Güney: — Haydi arabaya. Dedi, Onun hiç sesi çıkma - dı. Güney yürüdü, o da bir in - san görümsü gibi onu titreyen bacakları, zorla kımıldanan göv desi, içi boşaltılmış ta saman doldurulmuş gibi bomboş, ham hıyar kalan kafası ile gölge gibi tek kelime söylemeden iz- ledi! Büyük plân Doktor yedi gündür İstanbu- la inmiyordu. Bankadan ilk dön dükleri gün baygınlıklar geçir- di. Otelin karyolası içinde kıv- POL:S| postahanesi mü- | vezzilerinden Ali kızı Ayten açıkta | HAKYERLERİ Kitapları satmış, Paralarını almış! Kendisine emanet edilen kitaplar üzerinde ihtilâs yaparak zimmetine para geçirmekten suçlu yüksek mü- hendis mektebi kütüphane memuru Süreyyanın ağırcezada duruşmasına devam edildi, Mahkeme, suçlu hakkında incele- me yapan müfettişlerin çağrılmasına lüzum gördü ve duruşma bunun için başka güne kaldı. 9 Kurtuluşta muhtelif evlerden hırsızlıklar yapan Hamayak isminde birinin dün birinci cezada duruşması yapılmıştır. Muhakeme şahit çağrı ması için başka güne kalmıştır. * Kalyopi ve Marguri isminde iki kadın, Türklüğü tahkirden suçlu o- larak üçüncü ceza mahkemesine ve- rilmişlerdi. . Suçlular dünkü celse- de, suçlarını inkâr etmişlerdir. Şahit sâğtılması işin muhakeme başka güne kalmıştır. * Yeşua Behar ve arkadaşlarının petrol kaçakçılığı davasına dün seki- zinci ihtisas mahkemesinde devam e- lmiştir. Duruşma, gelmeyen bir şa- bidin getirtilmesi için başka güne kal mıştır, lamina Yeni üç mektep Açılıyor Şehrimizde bulunan Kültür Bakanı Saffet Arıkan incelemelerine devayı ediyor. Bakan bugünlerde Arkara9a dönecektir, Lise ve orta okullarda bu yıl açıkta kalan talebenin yerleştirii. mesi için genel ispekterler okullarda 24 saat zârfında bir İnceleme yapmış- emil rk Ai nu götden geçrimşilerdir. Bu incele» meden sonra Kültür Bakanının bâş- kanlığında yapıla son toplantıda ye» niden üç orta okul açılması ve mev- cut lise ve orta okullara binaların mü #aadeleri nisbetinde şubeler #Hâve edil mesi kararlaştırılmıştır. Bu karar üze rine Kültür idaresi dünden itibaren faaliyete geçmiştir. Yeni orta okullar, İstanbul, Ortaköy ve Kadıköyünde açılacaktır. Örtaköydeki okul yalnız Kizlara ayrılacaktır, Bundan başka pek az talebesi bulunan Çamlıca or- ta okuluna da bu yrl leyli talebeler gönderilerek hem okulun kadrosu ge- nişletilecek ve hem talebe yerleştirme hususunda bu okuldan da istifade edi lecektir. Ortaköy okulu hazırlanmış bir durumdadır. İstanbul ve Kadıköy de açılacak orta okullar için de evvel ce kapanmış olan ecnebi ve azlık okul ları binalarından ikisi kitalanacaktır. Bu suretle binaları okul olmağa elve- rişli bir şekle sokmak için zaman sar- fedilmemiş olacaktır. Yeni okullar ve şubeler için 10,000 lira ayrılmıştır. Bunun 7,000 Jirasile yı nacak, 3.000 lirasr da şimdilik kira ve tamirat gibi şeylere sarfolunacak- tır, Ayrıca ilbaylık ta bu hususta yar- dım edecektir. Bütün hazırlıkların bu dera yılı başlarına kadar bitirilmesine galışılacaktır. züldün? Ve.. Doktordan dinledikleri- hi ona saydı: — Benim param da senin des gil mi?. Ha ben saklamışım, ha sen. Paraya ihtiyacın olduğu gün yine hepsi senin. Böyle hastalanacak, tasa edi» nilecek bir şey yok! Güney bunları söylerken çok şen, keyifli idi. Doktor, yine ilk günün üzerine getirdiği o bu dala, dalgın tavırla bunları din- liyor: Ğ — Karıcığım, param gitti.. DI ye üzülmiyorum. Şüphe etmiyo rum ki, benim param senin oldu ğu kadar seninkiler de benim. Gücüme giden şey, senin bana karşı olan güvensizliğindir. Ev lenebileceğimi, metres tutabile ceğimi, başka kadınlarla düşüp randı kıvrandı durdü. İkinci, üçüncü gün tarasaya kadar çıkabildi. Fakat, hiçbir zainan bir insan görümsünü ol- maktan kurtulamadı. Bugün ye dinci gün, o hâlâ dalgın, hâlâ bir hayal gibi odan içinde do | laşiyor, kesik kesik teker keli- melik cümlelerle pek az konu - $üyor. Yine tarasadaydılar. Gü ney doktorun bu haline baktı baktı, — Ne oldu Fazıl sana böyle?. i Dedi, devam etti: kalkabileceğimi nasıl aklına ge tirebiliyorsun?. Böyle bir şey - den korkması lâzım gelen biri- si varsa oda ben olmalıyım. Ben ihtiyarım, sen gençsin. Bü tün bunları senin için ben dü * — Paranı aldığıma çok mu ü- şünmeliyim, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: