28 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

28 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 TAN Maarif Vekilinin Meclisteki izahatı Vekil, umumi kültür meselelerini , tenkitlere cevap verdi anlatt Orta mekteplerde çift tedrisat yapılacak, mektep, muallim ihtiyacı karşılanacak İlk, orta ve yüksek tedrisat işleri Maarif Vekili Saffet Arıkan evvel ki gün maarif bütçesinin müzakere» $i esnasında şu İzahatı vermiştir: “Sayın arkadaşlar, evvelâ kürsü- de söz söyliyen hatiplerin hakkımda ki teveccühlerine teşekkür eder ve müsaade buyrursanız maarif ba- kanlığınm İlk, orta veya yüksek tedrisat hakkındaki düşüncelerimi söylemek isterim. Bu suretle zan - nederim hatiplerin birçok sualleri- ne de cevap vermiş olacağım.,, İlk tahsil meselesi Maarif Vekili bu başlangıçtan sonra maarif meselesinin hangi cep- helerden mütalea edildiğini anlata- rak bunun ilk plânmda vatandaşa verilecek bilgi ve onu takip eden bu bilginin hangi muallim tarafından verileceği işi ve daha sonra da mek- tep açılması işi geldiğini işaret ede- rek bugün için nüfusu umumiyenin yüzde 12 si ilk tahsil çağında ola- rak kabul edildiği (takdirde ilk tahsil çağında 1,850.000 çocuk bu- Tunduğu, buna karşı şehir, kasaba ve köylerde 658 bin çocuk okumak- ta bulunduğunu söylemi - ve demiş- tir ki: “Görülüyor ki bu mevcut hakika- ten okuması lâzımgelen mevcudun fiçte biridir. Bunu kasaba ve köye taksim edecek olursak takriben 370 bini köy okullarında, 310 bini de şe- hir mekteplerinde okumaktadırlar. Biz köylerimizi nüfusu umumiyemi- zin yüzde 75 i kabul edersek görü- lür ki şehirlerde o':urua cağımda bu- * san çocuklar yüzde 68 dir. Köy- ierde İse ancak yüzde 25 i okumak- tadır. Hakikf durum ve realite”bu- dura; 35 bin köyde muallim yok Saffet Arıkan bundan sonra ilk öğretmen mevcudunun 13.834 den ibaret olduğunu söyliyerek bunların şehir ve köylerde suret! inkisamımı anlatmış ve ilk öğretmen mekteple- rinin her yıl 650 kadar mezun ver- mekte bulunduğuna İşaret etmiş ve demiştir. ki: “İlk öğretim kadrosundan her $6- ne tekaüt, istifa ve sair suretlerle ç kanları bundan tenzil & »sek elimize takriba her sene 300 350 muallim geçiyor demektir. Bu, normal senelerdedir. Beş bin köyde muallim o bulundurabildiğimize ve memleketimizde 39.000 köy olduğu- na göre daha mektebi ve muallimi bulunmıyan 35 bin köyümüz var demektir. Eğer biz bu 35 bin köye muallim bulmak için her sene çi - kan 300 - 350 muallimi bekliyecek olursak takribi bir hesapla bir asir * beklememiz lâzımdır... Demin arzettiğim gibi bakanlık her şeyden evvel resliteyi gözönün- de bulunuyor. Sözlerine devam ederek köyleri - mizin nüfus inkısamını anlatmış, 'bunlarm muallim ve mektep ihtiya- | 'emı karştlamaktaki güçlükleri teba- rüz ettiren Saffet Arıkan, demiştir ki: Cümhuriyet ordusu bir mekteptir “Muhterem arkadaşlar, düşündü- &ümüz sudur: Bugün başta kahra- man ordumuz bütün memlekete şa- mil ve başlarında bini-»ce zabiti o - İan bir mekteptir. Bahusus harf in - kılâbindan sonra orduda okuma yaz ma bilenlerin omiktarı yüzde 901 geçmiştir. Hele Küçük zabitlik vap- mış olanlar,bugün köylerde mükem- 'melen muallimlik yapmaktadırlar. Bu son aylar zarfında bu İşle alâka- dar olan arkadaşlarımız Arikara ci- varmda. 8,10 köy gezdiler. Buralarda öyle elemanlara rasgelmişlerdir ki, bunlar orduda küçük zabitlik yapmış, oku- mak, yazmak öğrenmişlerdir. Bun - lar köylerinde çocukları başlarma toplıyarak kendilerine okuyup yaz - mayı öğretmektedirler... Saffet Arıkan bundan sonra orta tahsil programlarını mevzubahs e - derek demiştir ki: “Bu bir küldür. İk tahsil, orta tahsil, lise tahsili çocuğun çağına göre ayrılmış bir iştir. Bakanlığm bu husustaki noktaj yazarı bilhassa Maarif Vekili Saffet Arıkan müsbet ilimler sahasında bunun bir kül halinde mütalea edilmesidir. Orta tahsil ve kitap işi Bunun için bakanlık bir senedenberi İstanbul Universitesi, yüksek mü - hendis mektebi, yüksek muallim mektebi, Ankaradaki ziraat enstitü- sünde bulunan Türk ve ecnehi pro- fesörlerden istifade etti. Bizim gaye- miz şudur: Müterakki ve medeni her memlekette bir talebe ilk sinıf- tan üniversitenin son sınıfına kadar bilhassa orta mekteplerde fizik, şimi riyazye ve tabiiyede ne gibi şeyler elde etmeleri lâzımdır. Bunun müf- redatmı tesbit ettik. Binaenaleyh bugün esaslı İnrak birson orta mektep, yüksek mektep program: ©- limizde hazırdır. Yalnız bunun ki- tabmr yazmak meselesi kalmıştır. Tercüme etmekle veya herhangi bi- İrine yazdırmak!» olmaz. Bunun ter- cümesinden sonra husus! komisyon- lara veya bu işten anlıyan bu işin kompatanına ve pedagog muallim- lere bu şekilde yazdırılacaktır. Bu süretle bakanlığın tek kitabi mey- dana gelecektir. Orta öğretimde en çok sikmtı çektiğimiz şeyi huzuru- nuzda itiraf etmek mecburiyetinde- yim, mual'im meselesidir. Arkadaslar, cümhuriyetin ilânmda orta mekteplerde 9.800 talebe vardı. Bu talebeye mukabil 1900 hoca var- dı. Bunun şükranla arzetmek iste - rim ki, bugün 63 bin telehemiz var- dır, fakat buna mukabil hocaların yekfinu 2100 ü geçmemekte ve bir, taraftan talebe miktarı altı yedi misli tezayüt ederken höca miktarı hemen hemen ayni rakamda kalmış» tır. Bunun icin muallimlere munzam dersler verilmesi mecburiyeti bâsıl olmuştur.,, Orta mekteplerde çift tedrisat yapılacak Saffet Arrkan bir kısım talebenin mecburen açıkta bırakıldığını esefle bildirdikten sonra bhocasız mektep acmaktan bir fayda gelemiyeceğine işmret etmis ve sözüne devam ede- tek demiştir ki: “Bu sene bunun için bulduğu- muz usul çift tedrisat yapmaktır. Yani öğleden evel 4, öğleden sonra 4 saat okutmak. Zaten orta okullar rımızm ders saati dört saattir, bu suretle hem smıfları azaltmak bem de mektep binalarmdan ve mektep heyeti talimiyesinden istifade etmek istiyoruz. Çok gayretli, hamiyetli ve fedakâr olan muallimlerimizden bir parça daha feragat İstiyerek bu ço- cuklarımızı mektepte okutmak ça - relerini araştırıyoruz. Belki bu sene sıkışık olan bası yerlerimizde 10 - 12 orta mektep açmak lüzumu kat'i - dir, Mektep hocası bulmak için Hüs- nü arkadaşım çok iyi bir noktaya temas ettiler . Buyurdular ki, ük öğretim muallimlerinden buraya a - caba orta mektep için hoca bulamaz mıyız? *1200 muallim ortamektep öğretmenliğine namzet Arkadaşlar, bakanlık çarenin bun- da olduğunu birçok incelemelerden sonra anlamıştır. 4-5 ve 6 sınıflı ilk öğretmen mektevleri mezunlardan Üç sene, dört sene iyi sicil almış, muvaffak olmuş muallimlerimiz için bir imtihan açmak istiyoruz. Bu im- tihan haziran sonlarmda yapılacak- tır. Evvelce vilâyetlerden aldığımız malümata göre, takriben 1200 kadar hoca bu işe namzettir. Biz bunları imtihan neticesinde kaç kisi muvaf- fak olursa, bunlardan ehliyetname almak istiyenleri ehliyetname kısmı- na ayıracağız. İstemiyenleri de bir sömestr için Gazi Terbiye enstitü- sinde kursa tâbi tutacağız. Bunlar da burada Gazi enstitüsünden çi- kanlar gibi muameleye tâbi tutula - caklardır. Bu suretle her sene 250 - 300 belki daha fazla ne mümkün o- İursa acele yetiştirmek suretiyle or- ta mekteplerin ihtiyacmı karşıla - mağa çalışacağız. Bunadn sonra İi- #eye ait o'an kıymetli kısımları da liselere teksif etmek *-kânmı elde etmiş bulunacağız. Bunun için büt- çede bir fasıl vardır. Takriben 350 kadar muailimin Gazi terbiye ens- titiisine gelip kurs görmeleri için tahsisat konmuştur. Saffet Arikan meslek mektepleri | bakkında da demiştir ki: Meslek ve san'at mektepleri işi Sanat mektepleri 935 yılından iti- baren vekâletimize intikal etmiş bu- lanmaktadır. Ondan evvel bizde mevcut olan o mektepler kız sanat mektepleri, akşam kız sanat mek- tepleri, ticaret lise ve orta okulla - rıdır. Bir arkadaşımızm bahsettiği gibi sanat mekteplerinde en ziyade | korkulacak şey maksattan fazla te- lebe yetiştirmek yani bir sürprodük- siyon karşısında kalmaktır. Bunun için yüksek başkanlığın emriyle bir komisyon teşkil edildi. Bu komisyon sanat mekteplerimizde ne olmalı, hasıl olmalı, neler tedris edilierve tedrisat nasıl takip olunmalı diye tetkik etti. Çırak mektepleri açıla- caktır. Bunlar sanat mektepleri o - Jan yerlerde sanat mekteplerinde, olmıyan yerlerde £ yeniden açılarak tesis edilecektir. Pratisyen ustalar yetiştirmek Uze- re daha pratik yoldan gitmek için akşam mekteplerinden istifade edi - lecektir; Memleketin endüstrisine uygun © lemanlar yetiştirmek üzere ganat mekteplerine muallim bulmak ihti- yacı karşısında ilerde bir teknik ve bir de politeknik açmağı tasavvur ettik. Yüksek mekteplerin vaziyeti Maarif bakanı bundan #onra diğer bazı mektepler hakkında izahat ve- rerek demiştir ki: İstanbuldaki Siyasal Bilgiler oku- Yu Ankaraya nakledilmek üzeredir. Binası bu yazm bitecektir. Maliye vekili arkadasımızn tensibi ile bu mektebin talebe adedini 120 den 420 ye çıkarıyoruz. Bunun için lâsmge- len tahsisat kendi bütçelerine Xo- nulmuştur. Ankaradaki Gazi Terbiye enstitü- sünlin ve İstanbuldaki yüksek muai- lim mekteplerinin mübrem ihtiyaç- Tarmı karşılamak Üzere faslı mahsus | larına bazı ilâveler yapılmıştır. Atatürk'ün 10 uncu yıl dönümün- de işaret buyurdukları güzel sanat- lar işi bu sene ele almmış bulunu- yor, Malümu âliniz bunun başında bilhassa musiki gelir. Geçen “ene Avrupanın tanmmış maruf profesör lerinden “Hinemit” i Ankaraya cel bettik. Bu zat bizde mevcut olan müessesatı iyice tetkik etti, Musiki muallim mektebinin ruhuna dokun- mamak üzere bunun bir konserva - tuvar haline ifrağmı düzenledi. Ve bize esaslarını verdi. Buna alt ka - nunu yakında meclisi âliye takdim e deceğiz. Orkestra ve tiyatro tedrisat Cümhurbaşkanlığı orkestrası için hakikaten görenler ve dirlivenlerce takdir olunan Doktor Politoryosu ik. Bu zat hem müsiki müal- lim mektebinde müallimlik yapıyor. hem de orkestra ve tiyatro işiyle ! meşguldür. Gene ayrıca orkestra ve. tiyatro heyetimiz için müşavir ola - rak Kall Eliberti getirtiik, Bize san- at hayatımız hakkmda bir rapor ver di. Dram ve opera için 20 talebe ala- 3-5-6 SAĞLIK 222 01) Deere Aş —— ÖĞÜTLERİ Hanımeli, Hanım Eli Biribirine benziyen tarafları çok, fakat biribirinden ayrı üç şey. Eski yazımızla üçünü de iki kelimede ya- sardık. Şimdiki yazımızla birincisini dir kelimede yazmamız lâzımgeliyör. Birincisi bildiğiniz çiçek, Bahçele- Tİ. daha ziyade bahçe dıvarlarmı, sonra odaları Salonlarımızı süs- leyen, güzelce bir koku veren türlü türlü güzel renkte çiçek, Yapraklarının suyu nefes darlığına göğüsmezlesine, boğaz ağrılarma İyi gelir diye tavsiye edilirdi. Öksürüğe karşı hanımeli şurubu bile yapılırdı. Kimisi de kışm terlemek için hanıme lini kaynatarak suyunu İçerdi.Bir za man da idrar söktürmek için bu çi- çeği kullananlar çok olmuştu. Fakat bu güzel çiçeğin zehirli oldu ğu anlaşıldıktan sonra. hekimlikte kullanılması durdu. Şimdi hanrmeli münasebetile verilecek öğüt onun gü zelliğini seyretmek ve kokusunu kok- nabileceğini lamaktır. İşte o kadar, Mideye git- sallanınsmız, Nari yolu daha ter : <5 ih edilenidir. Fakat sizi iki saatte memesine çok dikkat etmek lâzım- ki dır. Hele küçük çocuklar için tehli- | Antebe ulaştıracak otomobiliniz ge- keli olabilir. Çocuk bu çiçeği ağzma, oradan mi- desine götürünce kendisini bir uyku bastırır. Bir saat sonra uyanır. Yü- rü kırmızt olur. Çok su içmek ister, Sonra yine dalar, gözleri kapanır. ce karanlığı içinde hiçbir tarafı seçmek ve görmek imkânmı bırak- madan dağlara çıkar, bayırlardan atlar ve nihayet uzun bir ovalıkta İson #iür'atini vererek gece yarısı şe- * İhire girer. İlerdeki karakol önünde hüviyet tesbiti, biraz sonra ışıklı Kullarına, bacaklarına ttreme gelir. İbir yolda: rağ . z r yoldan Antel u. , Yüzü söyesrt benii. Mepa 'iklaşir. pal sayım eğe SAR EZE İŞiddetli ter basar. Sonra yine şiddet- H bir ishal gelir ve içinde çok defa hanımeli çiçekleri bulunur. Bu çiçe- | ait pis bir yatak iştahınızı ru ikmal etmiş. otelinizin kapısından girdiğiniz zaman, gece nöbetçisine kaçırır. Ein zehirlemesi böyle şiddetli olma- | Bütün sokaklarda ses seda kesilmiş, doğr vakit, mide ve barsak bozulması | yalnız civardaki birkaç metro ine günlerce sürer, rabba içine girmiş şehir barından Çocuğun hanrmeli çiçeği yemiş ol- | çıkan mızıka tortuları dükkânın içe- masından şüphe edilince onu hekime | göstermekte geç kalmamalıdır. İkincisi Bayanlara mahsus diye çı risinden ziyade dışarısına yayılı - yor. Simitlerini başka bir isim ile sa- karılmış olan - yine bildiğiniz - ince tan iki yaygaracı çocuk, penceremin lirse © da çiçek gibi zehirli. Hele tü- tüne nisbetle kâğıdı çok olduğundan | bu da zararını arttırıyor. Tütünden İsi ar. Onlarda harirmeli çiçeği önündeki patırtılarından bütün bir gibi hafif ve güzelce kokulu. Çok içi uykumu yarılıyarak, sabahın alaca İ karanlığında yatağımı terkettirdi - ler. Antep, yanmdaki vazi olarak şehire kavaklığa mru- inen geniş bir nefes darlığı duyan erkeklerden ba- |caddeden sonra kesafet peyda edi- zılar: bunu bilmiyorlar da az tütün | yor, sİki tarafını mode gizkmzze | ale nen dilim aim rlar. Benim dijkrimce, sigaradan az içmek, ince sigarayı tam içmekten daha az zararlıdır. yan bir kalın dede Halkevi ve müsl bir şehir amil Ayy pe ida rat deposun- dan başka bir şey yok. Umumi va- ziyelinde imara ait bir şey görme- Üçüncüsü, ilk ikisinin adlurına se |dim, yalnız ilerde yeni plâna göre bep olan sil hanım eli, O'da hanım | icraat yapılacağını söylüyorlâr, eli çiçeği gibi türlü türlü renkte, far Antebin evleri çok geriptir. Ha- kat renkleri çiçekteki gibi değil par |riçten taş kovuk zannettiğiniz bu maklartn ucuunda. Çoğunun yine o |binaların içerisine girdiğiniz zaman çiçek gibi güzel kokusu da var.Bu da | kendinizi bin bir gece masallarıda- yine çiçek gibi sararlı olabilir. Bir | ki dekor ile karşı karşıya bulursu- kere boyalı olduğu vakit bile insanı | nuz. Tesadüf beni böyle bir eve mi- tırmalayabilir. Bazı hanım elleri) safir yaptı. Hariçte bir duvardan poker oynamıya alışıvorlar, banka- | baska bir şey görünmiyen bu bina- notlarım nereden geldiklerini di. |nm içerisi İstanbulun modern apart- sünmeden yalınız yok etmesini öğre- | manlarımı gölgede bırakacak bir niyorlar. O vakit hanım eli ( Hanr | manzârâ arzediyor, Kapıdan girdi- melinden ) daha tehlikeli oluyor. | ginizde üstü açık geniş bir-avluda Her #eyden önce - Sebep olduğu he- | dizilmiş havuzların fıskiye şakırtı- yecanlardann ve uygunsuzluklardan ları, kenarlarda duran çiçek ve ye- dolayi « sahibinin sağlığını yor... bozu- | şillik saksıları, bunların üstlerine yapılmış “elektrik tesisatı, evin bu #akman RFKTY | geniş holünü eskiden Bebekte işli- caktır. Musiki faaliyete başlanacaktır. Istanbulda güzel sanatlar akade - misi vardır. Burayı gören arkadaş - lar bunun çok takviyeye muhtag bir müessese olduğunu bilirler. Bunun için bir mimar profesör angaje et- tik, ayrıca bir resim ve heykeltraşi hocası getirteceğiz. Buna lâzımgelen tahsisat bugünkü bütçede vardır. Burada açılmış olan ve geçen gün altı aylık tahsisatı verilmiş olan Dil müuşllim mektebinde müessesesinde bir sermayel müteda- vile ile hariçten müracaat edecekle- rr İş Tapme'. Bun: Oo kanununuda kabul buyrudunuz. Bu müessese pek yakında bu işe (o başlıyacaktır. Dişçi mektebi de hariçten iş almak sure- tyle vatandaşlara hayırlı ve miffit olmıya çalışacaktır. Tenkitlere cevap Istamat Özdamar arkadaşımız, hu- , İsusf mekteplerde Türk kültürüne Tarih, Coğrafya fakültesinin haki - | ehemmiyet verilmesini tavsiye etti - katen milli mefküremize doğru ve milli gayemize doğru gittikçe ilerle- ler, Bu tavsiyeleri hakiksten yerin - dedir, Bakanlık bunu ehemmiyetle mekte olduğunu burada takdirle | takip etmektedir. Yalnız dediği gibi arzetmek borcumdur, İstanbul Üniversitesi İ bunlarm musllimleri hakkında icap eden tedbirler alınmakta ve bu alı - Üniversiteye gelince, arkadaşların | van tedbirler teşdit edilmektedir Bu dersler Mihasa tarih, Fıstık orman'arı içinde güzel bir şehir: Gaziantep Bu işin mütahassısları vardır nekadar fıstık alı” şimdiden kestirmek kabildir Fevzipaşadan giderseniz haylice | yen Roznuvar bahçesine çevirmiğe Avlunun bir tarafı bina, diğer kıs” mı da mutfak ve uşak odalarındaf ibaret... Beri tarafta yerden çıka İbir memba suyu, tabil fıskiyelerini etrafa dağıtıyor ve bunun gayretil? bütün ev ve bahçe suya garkoluyof- Binanın içi de bir âlem. Levh$ asacak yer bulamıyacak kadar pen” ceresi bol bu odalarda bu yekün 4 görülmüş olacak ki, tepelerde G9 eyni aşağıdakiler kadar, fakat dah# minyon bir seri üstleri sivri pert” reler tavana kadar dayanmışisf. Döşeniş tarzı tam eski usul, kıymetli eşyalar. Fakat bu odaları biribirterine iltisakı yok, hepsi ayr merdivenlerle biribirlerine bağları * miş bulunuyorlar. İşte size Antebi$ €n güzel bir evinin şeması, sahibi” nin kuvvetine göre evin içi ve avi” nun şekli diğerlerinde değişir. F9” kat dekor yine ayni, yalnız bej zenginlikçe bir değil. Antebin fıstık ormanlarını, Nesif yolunda doya doya seyretmiştinis Zaten şimdiye kadar dolaştığım &lt* mışa yakm merkez ve kaza içind? Gezi Antep - Nizip yolu kadar gü zeline daha hiç tesadüf etmedi Sakın şosenin intizamından bahse © diyorum sanmayıniz, yol berbat, et” «ali ide Kinik kareyi lana iler ile kardaş ormanlar teşidi ede fıstık ağaçları, aralarından Rim zaman daha henüz yeşilliğe ke” vuşmamıştı. Antebe servet akıta$ bu varidat membsı hakkında yanı daki bir yolcu: “ - Bu sene mahsul iyi olacaK” dedi ve ilâve etti: “— Bu işin mütehassisları vardı” Şimdiden nekadar fıstık almabile0i" ğini dalların üzerindeki tomurcuk © lardan keşfederler. Hattâ şii alış veriş yapan tüccarlar mev tür.” “ — Fıstık ağaçları da portaks” lar gibi beş sene sonra mi vermeğe başlar?” “Adamcağızm toparlak © kır yüzü, gevşedi ve gülümsedi: «— Yok efendim, fıstık ağac buğün dikenler onunla kolay KOMİ tcarete atılamazlar. Şimdiden di” len ağaçlar ancak evlâtlara mahfil bırakabilir. Her halde bir fıstık © ğacı ilk mahsulünü on beş evvel vermez ve bundan sonr& > çekilen idatı teksif ederlef” “.- Bir ağaç kaç liralık mabsii verebilir?” “— Asgari on beş lira, fakat “ tuza kadar vereni vardır.” Herbiri bir apartman gibi Kİ” getiren, gimdilik yepilliksiz bu e da temas ettikleri gibi üniversitenin mühim noksanı bu sene sayın baş- bakanımızm lütfedeceği munzâm bir tahsisatla kapanacak olan hapisha - nedir, Bu üniversitenin . en mühim dertlerinden birisi de hastaneler me- selesidir. Mevcut hastanelerdeki ya- tak adedi 1401 e baliğ olan tıp ta- yurt bilgisi ve dildir. Bu dersleri de takviye etmeye başlıyoruz. Ruşeni arkadaşımız üniversite için bir yurd açmak dileğinde bulundu - lar. Bu ele alması lizimgelen bir | şe kebaplarımı dilim mevzudur. Şühu arzedeyim ki, bu |züm ekşimeden kolaylıkla yu layıp ta kenarma mümas ol çen kavaklığı hakikaten güzl “y eğlenti yeridir. Arasından ge bir çay akan bu ağaçlık altmö hirin meşhur biberli, baheri? acımağ8, lebesine kâfi gelmiyor. Alacağımız bütçeye bir masraf bir yük olmıya- İdim. Fakat nedense halk, bu tahsisatla Guraba, Haseki ve Cerrah- paşn hastanelerinde (o yapacağımız pavyorlarla İstanbul hastanelerinde takriben 630 yatak ihdas etmiş ola - cağır. Bonra ayrıca muhtaç olduğumuz Fizik ve Kimya enstitülerinin de bu sene inşasına başlıyacağız. Istanbul üniversitemizde bulunan | tir. maruf profesörlerden “Desuva” bize caktır. Yüksek muallim mektebinde | bahçelerin tam hava alacak 109 mevcutlu bir yatı kısmı var. Bu | kısmına bir delâlet meselesidir, Bunu da na- zarı dikkate alacağım. Saffet Arikan bundan sonra di - | telif kısımlara ayırarel ğer bazı mebuslarm işaret ettikleri il noktalar hakkında da mukni izahet |lence yerlerine taksim etmek ita etmiş ve sözüne nihsyet vermiş gitmiyor ve gebrin halk için muntazam ani bulursa, Anteplilere ölçülmez bir gezme Müteakiben masrif bütçesi kamu- İ mış clacağma hiç şü bir sey teklif etti. “Hidro radyoloji” |tayca kabul olunmustur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: