8 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

8 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN SAĞLIK ——— ——z 6 8.-6-96 MEMLEKET MEKTUPLARI Müstemleke meselesi ve Almanya sneseseasesassesesesasasazseerzeeae ingilterenin suallerine Almanya bugünlerde cevabını verecek Daily Telegraph'dan: Bundan bir müddet evvel İngilte- renin sorduğu süallere salâhiyettar mahafilin aldığı haberlere göre Al man hükümeti yeni Fransıx kabi 8i kurulur kurulmaz cevap verecek- tir. Yani haziran başlangıcmda. Bu suretle bu cevaplar Uluslar Kurumunun 16 Haziran tarihine mü| sadif ilk toplantısında bilini lacaktır. Suallerin Alman Hükümetine tev- di edildiği tarihtenberi Almanyanın durumu bazı gazete neşriyatı ve na- zi önderlerinin nutukları sayesinde tavazzuh etmiş bulunuyor. Muhte - lif hususi beyanatta nazara alınacak olursa Berlinin suallere ne gibi ve ne mealde cevaplar vereceği gimdi- den belli sayılabilir. Almanyanm “hakiki muahedeler” yapmağa hazır olup olmadığına da- ir sorulan ilk suale Almanyanm or 0 müspet cevap vereceği zannedilmek- | tedir. Sömürge meselesi Sümürge meselesinde pek ileri gi- dilmiyeceği tahmin edilmemektedir. Malümdur ki Almanya “hak mlsa- vatnın,, ancak sümürgelerin inde- sinden sonra tamamlanacağmı iddia etmektedir. Hitler cevabında bu id- diayı tekrar etmiyecektir. Esasn 7 Martta Reichstag'ta verdiği nutukta Alman devlet reisi bu meselenin münakaşasını tehir et- tiğini bildirmi Propaganda Nazırı Doktor Göbbels | son günlerde Leipzig'te verdiği bir mutukta munhedelerin nasıl telâkki | edilmesi iktiza “ettiğini bildirdi. Bu nutukta Göbbels dedi ki: Versay Muahedesi gayrikanı- ir şekilde vücuda geldi, Kanuni olduğumu iddin edenler iddia edi - yorlar ki Almanlar da buna imza koymuşlardır. Fakat Alman imza - sının zorl koydurulmuş olduğunu unutuyorlar. Hitler bu muahedeyi bozarken daha yüksek bir kanuns müracaat etti: Alman halkı için ya- şamak hakkına. Bu suretle Versay Muahedesinin nakabili tahammül o- lan maddelerini yok ettik. ilmektedir. Almanya Frensa ve mütefiklerinin, yani Rusya ve Çe koslovakyanın kuvvetlerine müsavi bir tayyare kuvveti Inşa etmek dir. Starhemberg de Şuşnig de Almanya ile anlaşmak istiyorlar “Daliy Herald”dan: bakanı OŞuşnig tikrarsız olan bü - listlerin, gerekse iş ğini kazanmak için uğraşmaktadır. Ekseriyetle iyi matüm lan Viyana mahfellerinde son gün - ler zarfında dolaşan huber bu idi, Helmverler lehine Prens Starhem- bergin de Almanlarla milinasebet te- sis etmeye teşebbüs ettiği halde mu- vatfak olam. liyordu Söylendiğine göre Şuşnig Nazileri | kendi tarafına kazanmak için Tem- muz ayında “kabineye: Hitlere İmiizahir Bu muahedeler, esasan, iki mille-| “7” tin müsavi haklar içinde yanyana Bir iki millet gibi yaşaması im - kânsız. kılıyordn. Böyle ezici “mad- de” ler bir halkım yaşamak hakkı. BI izale etmeğe muktedir değildir. Ergeç ortadan kaldırılırlar. Birçok müşahitler bu sözler üzeri- Be kuşkulanmaktadırlar. Çünkü Hit- ler şimdi Almanyanm “hakiki mua- bedeler” aktetmeğe hazır olduğunu söylese bile ilerde bu mushedelerin Alman halkınm yaşamak hakkını! gaspettiği iddiası ( bozulmasından| korkulmaktadır.' Bir misal de var. dir. Nazi Almanyasınm Papalık ile yaptığı ilk mmuahedeyi bozuverdiği malümdur. Avusturya ve Danzig Ikinci sual Almanyanm Versay Muahödesinin hali tatbikte olan di- ger maddelerini nasıl telâkki ettiği. Bini sormaktadır. Almanya sümürge lere Avusturya, Danzig ve Memel meseleleri karşısındaki durumunu İzahtan imtina, edemiyecek vaziyet. tedir. Gazete neşriyatı Versay Muahede- sinin bu meseleler ile #lâkadar olan maddelerine artık Almanya tare- fından itibar edilmediğini açıkça tebarüz ettirmektedir. Üçüncü sual Almanyanın Avru- padaki hali hazır sınırlarma riayet etmeğe razı olup olmadığını &or- makta ve bu sırların anlaşma ve münhedelerle değişebileceğine işa - ret etmektedir. Bu mesele hakkım. da nazilerin Avusturya işlerinin başkanı Herr Frauenfeld #ayanı dikkat sözler söylemiştir. Berlin üniversitesindeki nutkunda bu zat Herr Hitlerin bütün Almanların ön- deri olduğunu ileri sürmüş ve bu önderliğin milli sınırlar dışında şa- mil bulunduğuna işaret etmiştir. Bu iddianm hali hazır Avrupa smırlarma riayetle nasıl uzlaştırı- labileceği bir türlü anlaşılamamak- tadır. Bu yüzden Alman cevabının şimdiki smırların ilerde muahede - lerle değiştirilmesini Şart koşacağı #annedilmektedir, Almanyanm bir hava anlaşması yapmağa razı olup olmadığı sunli- ne de menfi cevap vereceği zanne- İ gün Anadoluhisarmdaki Pâliste Kürek ve kanca ile yaraladılar Balıkpazarnda sandalcılık yapan Rasim, İsmail ve Halil, sandallarıma müşteri alak yüzünden aralarda kavgaya tutuşmuşlardır. Bu sırada İsmaille Halil bir olürak Rasimi kü- rek ve kancalarla ağırca yaralamış- lardır. Suçlular yakalanmıştır. Dikiş makinesinin altında.. Hamallık yapan Süleyman adında biri, sırtında bir dikiş makinesile Gü müşsuyu yokuşunu İnerken ayağı kaymış ve yuvarlanmıştır. Bu lanmada makine hamalın üzerine devrildiğinden onu muhtelif yerlerin | den yaralamış ve parça parça olm tur. Süleyman hastaneye kaldırılmış tır. Bir otomobil kazası Mecidiye köyünde oturan on iki| yaşlarındaki Salâhaddin bisikletle | gelen bir otomobilin sadmesine ma- ruz kalmıştır. Çocuk yaralandı dan hastaneye kaldırılmıştır. Yılan ısırdı, öldü Beykozun Çavuşbaşı çiftliğinde oturan İsmail admda biri evvelki Sağ soka- ğından geçerken büyücek bir yılan tarafından ısırılmış, yarası tehlikeli olduğundan Haydarpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Yaralı, bütün tedavi- lere rağmen kurtulamıyarak dün öl- müştür. Kızınca camları kırmış Ortaköyde oturan ve Sirkecide bir matbaada mürettiplik yapan Ya- Bi adında biri karısı ile kavga etmiş, bu arada evinin camlarını kırmağa başlamıştır. Fakat bu sırada bileği yarıldığından çok kan zayi etmiş ve baygın bir halde hastahaneye kaldı- rılmıştır. Hâdise etrafında tahkikat yapılmaktadır. yol üzerinde dolaşırken arkasından | nda olduğu söyle Viya Pre; efiri Sinyor asin Ş 5 mektup getirdiği beyan edilmek- tedir. Bu mektubunda Mussolini Avus- İturya başbakanından Nazilerle olan münasebatnı o kesmiyerek bilâkis takviye etmesini rica wekteymiş. Ayni zamanda İşç kazanmak işin Şuşnig “Milli; cephe” " teşki- nmektedr. Bu münasebetle a müddelumum: mahkeme © y i alması yanı dikkattir. Bu bir uzlaşma te şebbüsü addedilmektedi Starhembergin Nazilere müracas- tı Viyanadaki Alman mi Von vi iyle yi Hava yüzünden dün İtayyare postası i gelmedi Son günlerde devamir ve şiddetli İ sıcaklardan sonra evvelki gece, ha- va birden bire bozmuş ve dün sabah şehre bol yağmur yağmıştır. Dere- eci hararet, develki günlere nazaran düşmemiş ise de hava, dar kısmen kapalı geçmiş, ayni Sıcak lığını muhafaza etmiştir, Yağmur s1 rasında birdenbire kendini gösteren sert rüzgâr, hava postalarının sefer lerine mâni olmuş ve dün Ankara- dan yolcu tayyaresi gelmemiştir. An cak öğleden sonra, fırtına kesildiği için, Yeşilköyde tenezzüh uçuşları yapılabilmiştir. Uçuşlar, fasıla ile akşama kâdar devam etmiş, birçok İstanbullular, ilk defa tayyareye inmek imkânını bulmuşlardır. akşama ka- Soyadı almıyanlar acele etmelidirler ! Soyadı seçmek ve kütüğe yazdır- mak için konan müddet, 2 Temmuz 1936 tarihinde bitecektir. O tarihe | kadar soyadı alp kütüğe yazdırma- İ yanlar 5 liradan 15 liraya kadar pa ra cezasına çarptırılacağı gibi bun- lerm soyadları doğrudan doğruya va li veya kaymakamlar tarafmdan ko- rulacaktır. Halkımızın o tarihten ön ce soyadlarını seçip nüfus idareleri» ne bildirmeleri lâzımdır. Tünelle Harbiye arasında geçit yerleri Tünelden Harbiyeye kadar olan mesafe dahilinde, caddenin bir tara- fından öbür tarafma geçilecek yer- ler tesbit edilmiştir. Buralara — ya- kında renkli parkeler döşenecektir. Halkın, münhasıran bu yerlerden geçmesi içih kat'i hükümler kona - cak ve aksine hareket edenlerden ceza alınacaktır. Bu kararm, birçok kazaların önünü alacağı ümit edil - mektedir. Tünelle Harbiye arasmda on dört geçit yeri kabul edilmistir. ——— ÖĞÜTLERİ Güneş banyosunu niçin yaparlar ? Deniz kamamı mevsiminde plâjlar- dan birine gittiğiniz vakit, kumla- rin Üzerinde sıra sıra uzanmış genç adlar, delikanlılar o bu yaparlar? Şüphesiz, kararmak moda; fakat, doğrus pek iyi, sağlığı pek ida, € kararmak mo angi moda hâkimi çı akıllı, hem de insanlı İştintir adammış. V daha”ince, daha yumuşak olur, bazı- larının zevkine göre esmer deriden daha güzeldir. Fakat esmer deri da ha ziy lâimetidi linee, gençler sarışm di mer de olsalar güneşte kı mlık kazanmak ar da daha zi- 1 yapmak için uzandıkları vakit n derilerini inice bir tülle ört amalıdır. Çünkü güneş #a- i hirpalar, sarışm © neş vurmasına daha çabuk tu- © esmer rengi veren pigman- yemeklerimizdeki vitamin t insanm kendi vit nektir. Vakı öylerm a- k gibidi kara bir derisindeki © pigmanların hepsini toplasanız' ağırlıkları bir gramı, evet, bir tek gramı geçmez. Fakat bu kadar. hafifliğe karşı o bü büyük kuv- vet verirler. Güneşin kararttığı manler kaldık | kan onları y | cudun hu mikroplu hastalı verdikleri ze metimizi te deride 6 pig- vücudumuzdak onun üzerine beyaz bir d vakit tutmaz, Halbuki beya ri üzerine esmer bi dil kilmes hemen filiz verir, genişler ve gittik- çe yaytlır. Insan güneş banyosu yapmağa başlayınca deri de kararm: baş- lar, Tik günlerinde biraz kirlenmiş gibi bir renk alır. Sonra kızartı gelir ve gittikçe artar, daha sonra bakır tengini alır. En sonra ezmerleşir Bu kadar kararmada kelmalıdir.Ba- zıları habeş gibi oluncıya kadar y makta devam ederler. O kadarı faz- la olur. En uygun renk derinin koyu bal rengi almasıdır. Bu uygun dereceye kadar karar - mak İçin üzümlü olacak güneş bân- yolarının sayısı derinin asıl rengine göre, İki haftadan dört haftaya ka- dar değişir. Fakat hergün iki defa güneş banyosu yapmalı ve iki defası birden yani günde üç sant Sürmeli- dir. Zaten esmer olanlar daha çabuk kararırlar. Sarışın olanların karar. mast daha uzunca sürer, Insan gü- meşte ne kadar çabuk kararırsa oka. yalnız çocuklarla hasta gençler için doğrudur. Thtiyarlarla zâyıf olanlar, uzun bir hastalıktan yeni kalkmış olanlar ça- buk kararırlarsa bu hal onlar için sağlamlık alâmeti sayılmaz, gilneş banyosunu bırakmak lüzumunu gös. terir, Lokman HEKİM ————— —— Muallimlerin terfilei Orta muslim ve sanat okulları muallimlerinin terfi musmeleleri her sene 15 Ağustasa kadar bitirilmiş o- Iscaktır. Her müslimin girdiği dere. cenin kıdemi, 30 Ağustos Zafer bay. ramı gününden itibaren başlayacak. tır. Her sene terfi eden muallimle- rin kıdem cetvellerinin Resmi Gaze- te ile ilân edilmesi kararlaştırılmış. tır, Dün gelen seyyahlar Alman bandıralı “Zellern vapuru limanımıza dört yüz seyyeh getir- miştir. Bu seyyahlar Alman, Eston- yalı, İskandinayyalı ve Danimarka: lardan müteşekkildir. Seyyahlar- dan “bir kafile akşam vapurile Yalö- | vaya gitmişlerdir. Bu gün limanı- mızdan ayrılacak olan geri Akdeni- zin Cenup ve Şark sahillerinde bir » kaç limana daha uğrayacaktır. dar sağlam sayılır. Fakat bu kaide | olmıyan | Amasra - Bartın yolu en kısa zamanda yapılmalı! Bartının istikbali ne kerestede, ne yümurtâdadır... | Asıl servet Zonguldak - Devrek yolunu birkaç | sonra, yirmi kilometro mütemadiyen | çıktığımız mör Avu çiçeklerile süs - lenmiz yemyeşil bir dağ, bunlarm a- tasndan geçen Kaymak deresinin re daha yukarılarda bir isini görmediğimiz kuvvet- bizi, Bolu deresinin kena - içine gömülü Devrek Şehre girer- ken bir sira kavaklar ve birçok a- Zaçların dertop olduğu Millet Bah - çesi bizi daha Devreğin eteğinden karsılıyordu. Bu ?iyaret fazla sür - medi, Bartma gitmek için ertesi gü- nü ayni yolu tekrar teperek Zongul- dağa döndük. Bartına vapur, haftağa iki defa uğrarmış, bu zamanı beklemek bi - zim gibi yoleular için hiç te doğru 'scağından; havanm güzelli- ğinden istifade ederek bir motöre atladık ve denize açıldık. Motör gü- #6l havalarda, mazot kokusuna ya- kımlık göstermek şartile, hiç te fe- na değil. Yolcular arasmda Zongul- dakta kömür bekliyen eski bir va- purun yaşlı kaptanı, devri Hamidi memurlarından ukalâ bir tip, Saf- İ ranvoluda vazifesine giden genç bir muhendis ve erkek yolcuların tam üç misli kadm kalabalığı mevcut Motör Zonguldak dalgakıranmı kıv- rılmca ukalâ memur, 78 lik kaptan-| la motörün bir buçuk metro mikâbı | içinde karar kılan kamarasında mu- | havereye başladılar: | — Kaptan bey, gu Bartının ağzı- nı bir türlü açamadılar, fena hava- larda bir kaza olacağı muhakkak; — Bi tarakla bu derenin önli te- mizlenirse, binlerce senedir devam eden vaziyet yine kurulmuş olur ve | böylece bir o kadar daha gider. Bu sırada bu kamaraya lâyık ya- rım metroluk kapınm önünde bulu - nan motörün sakallı kaptanı yaygın bir şive ile lâkırdıya karışıyor: — O ağız açılmaz ki, Kaptan cevap veriyor: Nasıl açılmaz canım. Şimdiki medeniyet, dağları deliyer da, bir ufacık derenin ağzını açamaz mı? — Açamaz ya. — Nasıl açamaz canım? — Işte böylece açamaz. Münakaşa şiddetleniyor. Motörü- müz burunu kıvırdıktan sonra Ereğli şirketinin tamirhanesi, Do - muzili ve Kilimli kömür havzaları, Çatalağzı ve nihayet Filyosa doğru | yollanıyor. Biribirini takip eden dağlar içinde ve dışmda, pek ya- kında Zonguldağa bağlanacak tren yolumun hayali görünüyor. Filyos - tan sonra havada biraz değişiklik başladı ve bunun tesiri de kadınlar üzerinde hemen görüldü. Bu vaziyet biç bozulmadan Barlıntn meşhur de- re ağzımdan içeri girebildik. Bartı - nın deresi sekiz millik bir yoleuluk- tan sonra şehrin kenarmda ikiye ayrılıyor ve her ikisi de şehri bah- çeleri içerisine alarak devam edip gidiyor. Bartın çok güzel bir kasaba, bu- nun tek bir fena tarafı var,oda metörden çıktığımız zamanki pis manzara... Eskiden bu iskelede lere kadar yükselmiş kereste yığın- ları görülürmüş, fakat şimdi bu ka- dar yüksekleri bırakınız, yer üstün- de tekine bile rastgelmezsiniz. Ça- muru kurumuş bu meydanlıktan ge- hire girdiğiniz zaman fikriniz he - İ men değişir, karşınıza temiz geniş | caddeler ve her caddede rastladığı inde otobüsle hatmettikten | rinde, ikişer milyon niz devamlı bir çarşı hoşunuza der, Kasabada muntazam evler, te- miz bir otel, yemeği güzel bir lokan- ta ve nihayet istirahat edebileceği- | hiz güzel bir kahve mevcuttur. Bü- tun bu mevcudiyet “arasmda halk, eski kuvvetini kaybeden Bartma ye- İni bir hayat membar aramaktadır. kömür menbalarından yayılacaktıf Bartında hükümet caddesi Yirmi sekiz ve yirmi dokuz senele - liralık kereste ihraç edebilen bu iskele, son iki ne zarfında dört, beş bin metro kâp bile satış yapamamış ve yehir- de gördüğünüz bütün varlık, o seng- lerin hatırası olarak kalmıştır. Ye- ni sene Adapazarı Bankası yirmi bin metro mikâp ve İnce Alemdar- zade Faik Bey de beş bin metro mi- kâp kereste ihracına hazırlanıyor- muş, şimdi halk ve motörcüler bu- günü bekliyorlar. Adapazarı Ban - kasmın işleteceği (Pğriceova) çam ormanı keresteleri piyasamızda her kereste ile rekabet edebilecek mezi- yetleri olduğunu bu işten anlıyan ber kes birkaç satıriz anlatıverdi. Bartında Aşağı çarşıda Şadırvan Bence Bartının istikbali ne keres- tesinde ve ne de yumurtasında kal- mıştır. Asıl servet Amasradaki kö- mür ocaklarmdan bu şehre yayı lacaktır, Çünkü bugün gayrimunta- zam bir şekilde işliyen Dökük oca» ğında günde elli ton kömür çıkabil- mektedir, bu ocak ufak bir gayretle yetmiş tona çıkabileceği gibi, diğer taraflarda da henüz fasliyete geç « miyenlerden bu yekünu üç yüze ka- der yükselebilecektir, Amasra, Bartma yalnız kömür ta- rafından değil, ihracatı ve yolcuları için de en münasip bir iskele olabi- lir, Çünkü muhtelif kimselerden din- lediğim gikâyetlerden de anladım ki Bartının kendi dere ağzi Yalnız mo- törcülere kâr getiriyor, buna muka- bil ahali fazla sıkmtı çekiyor. Hele .ırtmalı havalarda ta sabahtan yağ- mur ve soğukta derenin bir saatlik yolunu motörlerde geçirdikten son- ra, ağızda saatlerin dakikalar kadar ehemmiyeti olmuyor ve bazan bir gilin bile beklendikten sonra, vapu - run düdüğü bir selâm çakarak is- keleyi tutamadığından uzaklaşıp gi- diyor ve zavallı yolcular da ayni de- reyi karanlıkta tekrar ederek seya- hatlerini ve daha doğrusu işkence- lerini başka bir güne birakıyorlar. Halbuki Amasradan Bartm, aşağı yukürı kendi iskelesinden daha u- zak değildir, belki arada bir iki ki- lömetm oynıyabilir ve bu da mun- tazam otoblis servislerle örtülebilir. Bu şekilde her zaman 'da vapura tehlikesizce girmek imkânı hâsıl o- labilir. Yalnız bütün bü temenniler Amasra - Bartın yolunun İnsasın « dan sonra kabil olabilecektir. Bu yol da kendilerine servet ve rahat. ik verecek Bartımlılara, çok görül. memelidir. umitlerini İleriki senelere bağla- miş bu kasabanın bir isteği de, ken- di hududu dahilinde tek fabrika ba- © mm tütebilmesidir. Bu Şekilde a- ülabilecek bir temel, Bartmım İkin- ci kuruluşu kadar bu #ehir halkını sevindirebilecektir. Salt CFTEPE

Bu sayıdan diğer sayfalar: