9 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

9 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mma 9-4-995 Yazan; MITHAT CEMAL Terziden çıktığı zaman nikbindi: İnsan isterse kargabile falı hayırdır diyordu Adnan * İftihadı Terakki idi Adnan, Beyoğlundaki bu meşhur terriyi az daha öpecekti: Bu zama. na kadar kendini dümdüz sanıyor du; meğer beli varmış!.. Meğer ce- ketin iki yakası da insanm yanağmı Iki taraftan aşağıya çeken iki muzip değilmiş! o * Fakat Adnan biras mahzundu: Her câketin başka bir kravatı oldu- ğunu meşrutiyetin ilânmdan sonra öğreniyordu. Tersi “Kravat görtn- melidir? 'deyince Adnan, göğsünden utandı. Yeşil böyunbağını böynün- dan çıkarırken eski tarih hocasının bir parçasmdan daha kurtuldu; ra- hat mafas aldı. Ayna- dakl adımdan ayrlamı yordu. Eski elbisesinin kabuğundan kurtulan adam sevimli bir hıştitı ile giydiği ipek aştarlı ceketin içinde yürürken gövdesi hiçbir yere değ-| miyerek yuvarlanıyordu. Pantalon boru gibi durmuyor, bir uşyunun as$bi çizgilerile serkıyordu. Ve bu pantalonun fistünde vücudu çiçek sepeti gibi hafif hafif uçuyor, gö- rünmiyen kravatm tepesinde çehre. si matlaşıyordu. Terziden çıktığı zaman nikbindi: Epietâte gibi: “İnsan isterse, kârgâ bile fali hayırdır!” ve Spinoza gibi: “Muvaffak olduğum İçin memnun #eğilim şmemnun olduğum için mu- vaffakım"” diyorğu. Adnan, artık, hergün bir parça sirile iy gün Adnanm Eminönündeki yarıha» nesine birkaç kocaman dava geli - yordu: Saray kadar, çiftlik kadar, memleket kadar büyük davalar.. Balonunda bilârdo, parkmda Otanis oynanacık kadar ucu bucağı gö - rünmiyen davalar.. Fakat © temiz avukattı. Ona Ceza Kanunm- nun bir tek kelimesini en usta hâ- kim tatbi kedemezdi. Yalmız insan lar kıskançtırlar, “Servetinin kendi. si değil, miktarı cürümdür!. diyorlardr. Halbuki bu temiz ada - mn hiçbir günahı yoktu: Mamleke- tin havasmda her işi onun yasıha- nesine iten bir rüzgâr vardı. Her bü- yük dava mutlaka Ağnarim yazıha- nesinden geçecekti; bu bir (tabiati eşya) idi, Ve bu acayip (tabiat eş- ya) Adnanm her saat zengin eği. yordu. Parakımm sağmdaki sıfırlar, terliyor gibi, bir uzviyet vak'asmm tabilliğile artıyordu. Bu memleket bilmiyordu: Sarvetin zaman ölçüsü, 'Avrupada saatti, şarkta bütün bir hayat! Avrupada avukat bir mek * tapla, bir telgrafla, bir lâkırdile beş dakikada zöngin olan adam damek- M. Bizde ihtiyarlamadan zengin o- lanı dağdan şehire inmiş kurt gibi taşlıyorlardı. Avukat Tevfik Haan WE5 Râns- nm sengin olduğunu &uyunca, onu da kendi gibi namussuz sandı; gel- di, ortaklık teklif ediyordu. Adnan kaşlarmı çattı, eski edebi- yatçılıktan kalan üslüpla: — Bak bana Teefik Hoca, dedi; #ramızda çok eski hukuk var, ben sena elimden gelen her iyiliği yapa- erm, fakat elin elime değmemek şar- tile! Tevfik Hoca, bu edebiyata güldü, güldü: — Senin bugün ukalâlığm üzerin- de. Ben münasip bir zamanda yine gelirim; anlaşırız! Dedi gitti. Abdülhamidi burnu kurtardı "Aksaraydaki evden Cağnloğlunda- Tâ işleri vardı: Adnan davaları be- | duydu. Tetanbulda fena tanmmış, ta- dava bitiriyor; ve bunları konuşmak | kat zengin bir Muüsevinin kızile Se. için yalıya gittiği vakit, gazetelerin hâlâ sövdüğü erkânmarp müşirinin allesine vefa gösterdiği için tatlı bir gurur duyuyor, bunu fazla tevazula örtüyordu; artık mermer yalıdan dönlince Cağaloğlundaki evinde kil- çülmüyordu. Belkisle bu evde ötuta- bilirdi. Fakat evlenmeği, teklif ede- mezdi, Raddedilirse ölürdü. Zaten bir müddettir Belkis Adnanm bütün hayatmı doldurmuyürdu. Fırkaetlık Belkisten bile müthişti, bir de Ad. nanm fazla refahı bu askı haset, ga- raz, wrap olmaktan kurtarmıştı. Eski dostlarile miünasebetini kes - mişti: Zaten Moiz hlâ Selânikteydi; fakat Moiz için çok fenabir şey lânikte e evlenmişti Mektaplarını aylardanbari cevapsız bırakıyordu. Avukat Terfik Hoca da artık pis adamdı: Ona selâm veren Kirleni - yordu; Adnan bu iki eski dostundan kâçıyördu. Başka iki eski dostu da ondan kaçryörlarar: Dağıstanlı Ho- ca, Şair Mehmet Raif, Buğlün sokakta Dağıstanlı Hocaya rastladı; zorla arabaya aldı, eve götürdü. Uzun müddettir, Hoca» yı görmemişti; aiyest tamayüllerini yoklamak istedi. Abdülhamit için: — Senin deli Tbrahimin torunu meğer ne saçma adammış. Hüküm « dar tarafı hiç yok. Evde oturmak (Arkası var) AL LR Türk Hava Kurumu Büyük PİYANGOSU Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir 2 ci keşide 11 - Haziran -936 dadır. Büyük ikramiye 30.000 Liradır Ayrıca: 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikrami- Yelerle (20.000) liralık bir mükâfat vardır... EAA AA AAA CAN EKTE) amunun 2, 3 üncü maddele-|5 istanbul Komutanlığı Satın alma Komisyonu İlânları | Komutanlık Birlikleri ih- tiyacı için 28,000 kilo yazlık Patates 24 Haziran 936 Çarşamba günü saat 16 da açık eksiltme ile almacak- tır. Tahmin edilen bedel 1960 liradır. İlk teminatı 147 liradır. İsteklilerin vak- ti muayyeninde teminat mektup veya makbuzlariyle Fındıklıdaki Komutanlık arttırma eksiltme komis- yonuna gelmeleri. (3160) .'a'e Çatalca Müstahkemi Mev- ki Komutanlığı Eratınm se- nelik ihtiyacı olan Elli Bin *| 50,000 kilo sığır etine veril miş olan fiat makamca pa- halı görüldüğünden 24 Ha- namesi hergün öğleden ev- vel Komisyonumuzda gö- m BİLGİLER Bügünkü Program tabana! 18; Sahne mresikini Celik); 19: Haber LA Mğkeli UMAY, veya Teleme misyon; 20: Kaman e Sedye ları: 31 30: Bon Biberler, aa 32 den sonra Ankara: 11, haberleri, yl Ye 10,10 Karık ertik, 20,30 Ajans haberleri, 2040 Dane mürikisi, maria 18,20: Mark şark, müktelif; dad Operidan makele Verdi'nin “RIGÖLET - TO” operası (4 perde), VİYANA Hi: Falger'ni idarerinde Viyana, eray. 2381 Şahane haber emar 28: Ma © berler; 21.10: Polonya da masikini. Sinemalar, Tiyatrolar : (öö Vals) ve (Mamtyalar en Berveti). * YILDIZ : (Dans Rüyam) ve (Kirk Mabade). * FRANSIZ ; (Çardaş Püreten) ve (Ge ee Uçuşları). * SÜMER : (Siyih İnci) ve (Korsanlar Düşmanı). * ŞIK: (Pirmsunt Reset Geçidi) ve (Çepik Kadın) * MELEK ; (Bulenmeyin Adam) ve (Viyana Belali). * TURK: (Vönder Bar) ve (Gön Uçaş) * İPEK : (Singapar Postası) ve Cs panyel Dansözü). “TAN £ CAşk Uğrunda) ve Cene bir Öece). * ALEMDAR : (Hütem Pilose) ve (Gençlik Arrilarım). * MİLLE : (Konunamtal) ve (Gece A» we (Çelynskin i ; i : ; | fi İ » EE li :İ j il ri A i i il | | b Ni fi ! İ : i ya mektuplarile 2490 No. lu rindeki yazılı vesaikle bera- ber ihaledenenaz bir saat evveline kadar Imzasız mektuplar Gevki içeri girdiği semeikarısı Ma. rünce dudaklarında en tatlı tobessi- mile ons gülümsiyerek baktı. Fakat Şevkinin buzlin erken gelişine biraz da hayret etmişti. Divanda hafifçe kumldayarak sordu: — Ne o Şevki hasta değilsin ya?. Kocası sahte bir tebessümle gülüm #emaye çalışarak, yavaşça cevap var» di: —- Bir şey değil fazla yoruluyorum da buğün eve erkan gelip dinleneyim dedim. Sonra Macidenin gözlerinin içine dikkatle bakıp devam etti: — Sen bir yere çikacaksan bana bakma çık yavrum. Herhalde gidade- ğin yerler, bekliyen ahbaplar vardir değil mi? Macide şuh bir tebessiimle yerin - den kalkmış kocasma yaklaşmıştı: — Hiçbir yere çıkmak niyetinde de dilim dedi. Seninle akşama kadar baş başa otururuz e mi? Şevkinin yüzü hayret eder gibi bir mâna almıştı. Fakat bu çabuk geçti: “Sen naarl isterden,, dedi ve tekrar) ladı: — Yani bir yere gideceksen mâni olmak İstememde.. Şevki zengin fakat yaşı Macideden «pay fazla,çirkince bir adamdı. Kari. sm çok sever, âyni samanda onu ah- baplarile her yerde serbest bırakarak kendisinden çok emin görünlirdü. Ma elde de gözlerindeki şeytani ifadeye, dudaklarmda eksik olmıyan şuh kah- kahalara rağmen şimdiye kadar koca #mâ en küçük bir şüphe verecek ha- rekette bulunmamıştı. Şevki 6 gün akşama kadar evde kaldı, Macide de hiç sokağa çıkma- âı. Günler geçti. Şevki bir akşam M6. ti yine snetam eve geldi, Bulduğu ba- hane yine yorgunluk, birdenbire ge - len Baş ağrıtıydı. Fakst Macideye ter gisine, bir ahbabma filân gidecekse gitmesini Tica etti. Çünkü o hemen yatacaktı. Genç kadın Şevkinin garip gizli mânalarla ateşli gözlerine şefkatle bakarak gidecek hiçbir yeri olmadı « ğer söyledi, Oturup başucunda “onu bekliyecekti ve dediğini yaparak o günde hiçbir yere çıkmadı. —Peride CELÂL —/ tm senm sokağa çıkmanı beklemekti. Tabii haberin olmadığı için âşıkma gidecektin. Bende arirandan gelip si- #i yakalıyacaktım. Fakat sen o gün yerinden bile kıpırdamadm. İşte o zaman ben aldatıldığımı anladın, Son raları bu imzasız mektuplarm arkası kesilmedi ve mektuplarda ne dendise ten aksini yaptm. Tayin edilen yer. lere gideceğin gün hep o saatlerde » ve geliyor ve seni hiçbir yere gitme miş, gitmiyecek vaziyette buluyor - dum. Nihayet bu imzasız mektuplarm benimle öğlenen bir düşmandan gel « diğini anladım ama epey de iztirep çektim. Karıcığım. Şevki yavaşça elini cebine götürüp bir mektup çıkarmıştı. Gülümsiyerek: — Işte bak bu da buğün geldi, de di. Belki yirminci mektap oluyor için de senin yarm âşıkmla buluşacağın pastacınm adresi var . Macide önün kendisine uzattığı mektuba nefretle bir göz atarak, a sabi bir şekilde dudaklarmı buruştu. rup kocasmm yüzlüne bağırdı: — Sende bunlara inandm demek, kaç aydır mâna veremediğim eve o vakitsiz gelişlerin, aldığım garip va» #iyetler demek hep bumun içindi. Se- nin bu yersiz şiphen bana hakaret « tir aniryör musun? Genç kadm birdenbire arkasını dö- narek ağlamaya başlamıştı. Şevki o nu teskin etmek, suçunu bağışlatmak için önce epey uğraştı. Nihayet bin bir ricadan sonra Macide onu affade- bildi, Vakit geç olduğu için sineitadan vaz geçerek, evlerinde kalmayı tercih ettiler've Şevki bu vak'adan &onra Karısmın ne temiz bir mahlük oldu - ğıma bir kere daha iman getirdi. Ertesi gilin öğleden sonra, bir pas- tahanenin kuytu köşelerinden birin. de karşı karşıya sarışm genç bira damla güzel bir kadın oturuyorlar ve daklarmdsn en şuh kahkahalar fırla- kurnazca bir buluşum olmasaydı az kalsm yakalanıyorduk. Bak anlata- yım: Bir gün kocamm © sabah de - #iştirip bıraktığı elbisesinin cebinde imzasız bir mektup buldum. Bu han - rülebilir, İsteklilerin İlk te- minat makbuz veya mek- tuplariyle 2490 No.lu kâ-| Istanbul Komutanlığına nunun 2, 3cü maddelerin" |bağlı kıt'at ile Gümüş suyu deki vesaikle beraber ihale. | Hastanesinin senelik ihtiyacı| ça, den en az bir saat evveline olan 57,000 kilo Koyun eti! kadar teklif mektuplarmı| kapali zarf üsuliyle 24-6-936! Fındıklıdaki (o Komutanlık| Çarşamba günü saat 15 de arttırma eksiltme komisyo nuna vermeleri. (3161 ) İstanbul Komutanlığına almacaktır. Muhammen tu- tarı 25650'liradır. İlk temi- natı 1924 liradır. Şartname- si 250 kuruş mukabilinde ve jtedi. Suçlu bir sesle: — Beni affet Macide dedi. Sana kar Şi bir suçum var, senden güphelen -| dim . Karrımm hayretle kendine döndü- ni takip ediyor, ve o günlerde eve ze ip hem sokağa, yani ağıkıma gitmeye teşvik eden kocama en mâsum,müşfik tav- rımla onunla evde kalmak istediğimi, bağlı kıt'atın senelik ihtiya-| gilir. Komisyonumuzda her-| cı olan 201,700 kilo Sığır| gün öğleden evvel görülebi- eti kapalı zarf (o usuliyleljir, İsteklilerin ilk teminat 24-6-936 çarşamba günü|makbuz veya mektuplarile saat 15,30 da almacaktır. 2490 No.lu kanunun2, 3 Muhammen tutarı 70,595 li-| üncü maddelerindeki vesaik- radır. İlk teminatı 4780 lira-| Je beraber ihaleden en az bir günü görünce ayni mahcup sesle de-| gidecek yerim olmadığımı söylüyor - vam etti: dum. Nasıl pilân güzel değil mi? Ta- — ki ay evvel imzasız bir mektup) bif aylar geçip bu hep böyle devam »İ ziran 936 Çarşamba O günü|dır. Şartnamesi 250 kuruş saat 16,30 kapalı zarfla alı-|mukabilinde verilir. Komis- nacaktır. Muhammen tuta-| yanumuzda hergün öğleden | Komutanlık satmalma ko- rr11.990 liradır İlk teminatı evvel görülebilir. İsteklile-| misyonuna vermeleri. 899 lira 25 kuruştur. Şart-İrin ilk teminat makbuzu ve-| (3076) saat evveline kadar teklif mektuplarmı o Fındıklıdaki zi ilnknndlledimcie ii Ve ikisi da trim tiren, kahkahalar. Ie güldüler. emme» ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: