11 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

11 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N No. 159 Ziya ŞAKIF Damat Ferit paşa dördüncü defa olarak sadarete geliyordu Damat Ferit paşanın sadaret mev. kiine geldiği gün, artık padişah Vahdettin de yüzlindeki maskeyi çi- karıp atmıştı. Çünkü, — senelerden- beri nice fermanlar okunan o köhne Babjâlinin bihek taşında — Damat Ferit paşanm dördüncü defa olarak #adaret fermanı okunurken, dinliyen- lerin kulaklarma, şu korkunç sözler çarpmıştı: Padişah Vahdettinin fermanından bir parçat | (Mütarekenin aktinden bed'ile bit- tedriç noktai salâha takarrüp eden vaziyeti siyasiyemizi, (Milliyet) namı altmda ika edilen iğtişaşat vahim bir| hale getirmiş; ve buna karşı şimdiye kadar ittihazma çalışılan tedabiri| muslihane, faydasız kalmıştır. Ahiren tebariz eden vakayie göre bu hali isyanın devamı, maazallahı taalâ daha vahim ahvale masdar ola- bileceğinden, iğtişasatı vaktanm ma- Tim olan mürettip ve mlişevvikleri haklarında, ahkâmı kanuniyenin icra #1; ve fakat muğfel olarak bu kıya- ma iştirak ve iltihak etmiş olanlar hakkmda affı umumi ilânı...) Padişsihm bu sözleri, — o gün o muhitte; ertesi gün de, bu satırları gazetelerde okuvanlarda — çok derin çok acı, çok nefretengiz bir hayret u yandırmıştı. Çünkü; Vahdettinnin bu sözleri yalan ve baştan başa bir ya- landı, Vakıâ; padişah Vahdettin de. ni- hayet bir insandı. Her insan gibi, az çok onun da valan söylemiye bir hakkı vardı. Fakat bir hükümdar sr fatiyle söylenen bu sözlerdeki iğrenç yalan; — o gün kulakları tırmalıyan bugün de tarihin sayfalarmda yer a- lan — hakikate karşı savrulan çok cüretkârane bir bühtandı. Padişah Vahdettin; (o hükümetini temsil eden (Babaâli) sinin önünde, bütün halka ve bütün dünvaya karşı resmi bir lisan le: (Miltarekenin başladığı gündenberi. vaziyeti siyasi- yenin tedricen salâha takarrüip) et- tiğini söylüyordu. Halbuki o, bu söz- leri söylerken: bir taraftan Londra konferansmdaki sulh masası üzerine yayılmış olan Osmanlı haritası, insaf- #iz operatör çıraklarının ellerinde kal- mış olan -sahipsiz bir kadavra gibi parça parça ediliyor; diğer taraftan ön Trakya, şarki Anadolu, Adana, Maraş, Aymtp, Urfa ve nihayet (hi-| lâfet ve saltanatm makarrı) denilen İstanbul, düşman süngüelrinin tehdi- di altında titriyor; düsman pala rı altnda çiğneniyordu. Bunlara, kimin dili varıp da (salâh eseri) di- yebilirdi?.. Halbuki padişah Vahdet- tin'in dili varıyor: bir hükümet ve bir hükümdar için en büyük fecaati ihti- va eden bu vaziyete, (salâh eseri) di- yordu. Ve sowra gene yalan söylüyor: (milliyet) namı altında çıkarılan ka- rışılıktan ve buna karşı alman ted- birlerin faydasız kaldığından bahse- diyordu... (Milliyet) namı altında ka- rısıklık çıkmış değildi. Anadoluda si- lâha sarılanlar; yurdlarını, ırzlarını. namuslarmı ve istikiâilerini ayaklar altmda çiğnetmemek için, (düşman İs #ilâ orduları) nm karşılarma geril- mişti, (Milliyet) nama zerre kadar kıymet verenler eğer bu harekete geçmeselerdi: onlara her şeyden ve herkesten evvel tarih lânet &decek; koca bir millet, şerefsiz bir surette can vererek tarihin en iğrenç bir çu- kuruna gömülecekti.. Padisah Vah- dettinin Gttihaz) ettiği yegâne (ted- bir); tıpkı kendisinin ve saray halkı- nm Yaptığı gibi (düşman istilâ or- duları) na milleti de boyun iğdir. mek; zillet ve hakaretle teslim olma- Yı tekliften ibaretti. Millet, bu zilleti kabul etmemişti. Ve onun için padi- şah Vahdettinin (ittihaz) ma çalıştı. ğr bu süfli (tedbir) de hiçbir fayda vermemişti. Vahdettin, bu hali bir (isyan) te- lâkki ediyor.. Milletinin, hükümetinin ve yurdunun düşmanlarını bir tarafa bırakarak; bu (meşru isyanın mü- rettip ve müşevvikleri) ne harp ilân eyliyordu... Milletine ilânı harp etmek padişah Vahdettinin birinci marifeti değildi. Netekim; 1335 senesi marti- # Di üncü günü Yıldız sarayında (A yyork Herald) gazetesinin mu- hab çini huzuruna kabul ettiği gün de, Vahdettin ayni sözleri söylemiş; — Ittihataılara ilânı harp ettim. Onlaşti sonuna kadar takip edeceğim. Dermişti... Ve hiç şüphe etmeden söylüğyoruz ki; padişah Vahdettin bu sözleşriyle ; evvelâ karşısında gazete muhabirini; ve sonra da dün- yanın beş kıt'asma yayılmış olan o gazetenin karilerini kendinden iğren- dirmişti,... İttihatçılar mücrim olabi- lirlerdi. Ve, ötedenberi ittihatçılara ksükün ve düşman olan Vahdettin de, kalbindeki (kin) in tesirine kapr- larak böyle bir patavatsızlık göstere- bilirdi. Fakat şimdi?. İttihatçılar ortadan tamamiyle silinmişti, Ana- doludaki (asi) denilen zümre de; düşmanların bile takdir ve hürmeti- ni celbeden fedakâr bir milletti. Tarihin en büyük şereflerini alnında toplıyan ve bugün de onları muhafa- zaya çalışan bir millete; o milletin hükümdarı olduğunu iddia eden bir adam, harp ilân etmeye nasıl kıyabi- İtirdi?... İşte, bu sualler karşısında, artık Vahdettinin yüzündeki maske sıy- rılmış; onun ihanetkâr çehresi, en hakiki manasiyle kendini göstermişti. Bu güne kadar Vahdettini hare- ketlerinde mazur görenler.inun hare- ketlerinde mechul birer sebep bulun- duğunu zannedenler: onun bu (beva- natı şahane) si üzerine derhal kat'i hükümlerini vermişler: — Bu adam: hem milletinin. hem saltanatınm hainidir. Demişlerdi. * Padişah Vahdettinin bu beyanatı, yerli Türk düşmanlarınm da cüret- lerini arttırmıştı. İstanbulun karşı yakasında çıkan bazı razeteler; (Resmi hükümet reisi ile, Anado- ludaki mili kuvvetlerin mümessili a- rasmda dikkat ve temaşaya şayan bir mücadele baslıyacaktır. Bu mücade- lenin safahatını büyük bir alâka ile takip edeceğiz. Ittihaz edilen kararla- rı, derhal öğreneceğiz. Bu kararla. rn müsmir olması için, şedit ve kuv. vetli olmalari lâzımdır. (Ferit paşa müsamahakâr davra» nirsa, mazisini İnkâr etmiş ve kendi kendisini ac1 bir itham karşısma at- mış oluyor. Gayesini, yumuşaklıkla elde edemez.) Demeye başlamışlardı. Ermeni gazeteleri de; yeni sadra- zamı &yni surette teşvik ediyorlar; ve bilhassa onu cesaretlendirmek çin: (Mustafa Kemal'in emri altmdaki kuvvetlerin derecesi hakkında işiti. len sözler, mifbalâğıdan ibarettir. Ve bütün hareketleri de (blöf) ten başka bir şey değildir. Milliyetçi rü- esa, halkı tehdit ederek ellerine bir miktar para ve kuvvet geçirmişlerse de; bunların da eriyip gitmesi, çok urun sürmiyecektir.) Diye, Kuvayı Milliyenin kemiyet ve keyfiyetini ehemmiyetsiz gösteriyor. lardı. Muhalefet tesekkülerine gelince Hürriyet ve Itilâf fırkası,ve bilhassa Zeynelübidin efendi partisi: Damat Ferit paşaya bütün kuvvetiyle mü- zaherete karar vermisti. Fırka; ge- rek padişahm ve gerek onun sadra- zamı olan Damat Ferit paşanm: (Hilâfet ve saltanat merkezinden ayrılan ve, padişahı temsil eden Ba- brlli hükümetini tanımıyan Anadolu asilerini tedip, tenkil ve imha et- mek) siyasetine var kuvvetiyle mü- zaherete karar vermişti. İngiliz (Entellijens servisi) namı. na (Sait Molla) nm idare ettiği (ingiliz muhipler cemiyeti) de, hüve hüvesine ayni fikirdey: Buna bi- naen — zâten ötedenberi tesanüt halinde bulunan — bu iki fırka, ar. tık büsbütün birleşmiş, (kabineye müzaheret) için bir plân tertip et- mişlerdi. Bu plân,' tek maddeden ibaretti; (Fırka ve cemiyetin Anadoludaki kuvvet ve taraftarlarmı harekete ge- tirmek.. milliyet mefküresinin yaşa- dığı yerleri, maktele çevirmek...) Ve derhal bu plânm tatbikatına geçilmişti. (Arkası var Müessif bir irtihal Kars Mebusu Bay Nazifin hemşire- si ve Şehremaneti müfettişlerinden merhum Bay Mazharın karısı Bayan Hatiçe vefat etmiştir. Cenazesi bu - gün öğleyin saat on birde Şişlide son istasyonda Habip zade apartimanım- dan kaldırılarak hamazı Eyüp camiin- de kılmdıktan sonra Eyüpta aile kab- rine defnedilecektir. Ailesine taziyet- hoş şeörünmek İstediği — o yabancı , lerimizi beyan ederiz | KUŞBAKIŞI i Haliç ve kıyıları Coğrafya kitapları ufak, büyük İdünya parçalarını muhakkak bir se- İye benzetmeden rahat edemezler. Tayyare icat edilmeden bile yer yü - züne yukarıdan aşağıya bakmanın ko layını bulan coğrafyacılar yalnız k- ra parçalarmı değil, denizleri de ek-| seriya hayvanlara benzetmislerdir. İ Onlar, bilmem hangi kıt'ayı kaplum- bağaya, ötekini tavşana, bir ötekini | file, fareye ilâh... benzeterek dünya- mızı bir hayvanat hahçesine çevir - mişlerdir. Bu arada nasılsa İtalyayı çizmeye benzetmişler ve bizim Hali- İci de hayvana benzetmeğe kıyama - mışlar da boynuza hem de altm bir boynuza benzetmişler, Fakat ben Ha- ici bildim bileli onun ne boynuza ne de altma benzediğinin farkında ol - madım. Su muhakkak ki, Halice bu dallı! budaklı ismi verenler onu bütün çir-| kinliklerini silmeğe çabalıyan hin - hir renkli bir grup esnasında gör -| müsşler. Onlar da buglin benim gibi saat üç sularında Haliç kıyılarını gör seler, Halice çok daha başka bir isim verirlerdi. Onu altın bir boynuz ya -| İ prp İstanbulun kafasma dikmezler, bu kıyıları, aralarmda ağdalı bir pis- Tiğin yuva kurduğu bir çift turmağa benzetirlerdi. Haliç sularma birkaç dakika dikkatle baksalar “su,, deni- Ten nesneden nefret ederlerdi. Boğaza adalara tabintin bütün ver iği ehemmiyet yetişmiyormuş gibi onları çeşit çeşit yazılarla da şımar- ürken Halici unutuyoruz, halbuki Halicin onlardan daha çok insan eline ihtiyacı var. Murdar bir çift txmak gibi uzayıp duran Haliç kıyılarınm zorlu bir makasa hasreti var: Temiz. lik. Bedri RAHMİ İBULMACAMIZ 1 23 45 6 7 89101 SOSU EN - ö SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI | 1 — Sirttaki (2. gin (0. 3 — Bir yeşil salata gibi (5). Ya- mr (2). 4 — Bugünlerde Fransada mühim bir sima (4). Az sicak (4). 5 — Dem (3). Uzak nidası (2). 6 — Nota (2). Gece kuşu (6). Bir hece (2), Ayaktaki aci - tümsek (6). Nota Emeller (4). Ibadete davet T yan sertlik (5). 8 — Bir iekl (4). Duman lekesi (21. 9 — Genişlik (2). San'at (2). No- ta (N. 10 — Eksik (3). Kemiğin içindeki (4, ju Eski bir Yunan filozofu (6) Su taşıyan adam (4). DUNKU BULMACAMIZIN HALLI — Kızılay (7). Cin (3). Tbak (4). Kasap (5). Ik (2). Selânik (7). 5 — Kes (8). i 8 — Akıl (4). Tatlı (5). * 7 — Yaya (4). Ak (2). 8 — San'at (5). Alâ (8). 9 — Cami (4). Akan (4). 10 — Ipek (4). Islak (5). 11 — An (2). Deniz Yolları IŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy o Köprübaşı Tel, 42362 — Sirkeci Mühürdar sade Han. Tel. 22740. IZMIR YOLU ikinci sür'at İ postası Istanbuldan Pazartesi günle- ri kalkan izmir Ikinci sürat badema yapılmıyacak- tır. (8208) Istanbuldan 11 Haziran Per- şembe günü kalkacak postadan itibaren Mersin yolu postaları dönüşte Çeşmeye uğramayacak- lardır. (3202) TAN | vermiştir. Bu karar, hazirandan eylül nihayetine kadar tatbik edilecek- MEMLEK ET MANZARALARINDA b -MEMİ EET TE Nazilli ovası büyük bir kanalla sulanıyor Nazilli, (Tan) — Nazilli ovasında son zamanlarda hümmalı bir ziraat faaliyeti vardır. Çiftçiler, sulama kanalları açmaktadırlar. Pirlebek ka- nalı da köylünün gayreti ile ikmal edilmiştir. Şimdi 30 bin lira sarfiyle Yamatah köyü altından Arpaz köyü önlerine kadar yeni bir kanal açıl masma karar verilmiştir. Bu karar Karmcalı dağ eteğindeki bütün köy- leri çok sevindirmiştir. Bu sulama kanalı da yapılınca, Nazilliye kadar uzatılacak olan Horsunlu sulama kanalı ile birlikte ve Mendresin sulariyle iki büyük koldan bütün Nazilli ve havalisindeki bahçe ve tarlaları kolay- ca sulamak mümkün olacak, Mendresin bir damla suyu boşa gitmiyecek- tir. Fethiye belediyesinin bir kararı Fethiye, (Tan) — Fethiye belediyesi, bütün müessese ve mağazaların gündüzleri saat 12,30dan 15 e kadar kapatılmaları hakkında bir karar tir. Bu İki bucuk saatlik paydos zamanımda sokak satıcılarmm bağırma. | 81, vesaiti nakliye kornaları ve umum! yerlerde radyo ve gramofon çalm- | ması yasak edilmiştir. Bilhassa, esnafı mecburi istirahate sevkeden bu karar halk tarafından çok iyi karşılanmıştır. N : “Erdek “TAN, Bartın postaları düzeltilmelidir ! Bürtin, (Tan) — Bartin deresi ila gehir arası 8 mil mesafededir. Ayrı- ca, karada bir şosa ile şehre bağı var dır. Fakat bu yol çok baktmaız ve gayri muntasamdır. Ilçenin diğer yol ları arasında, bu şosanın da süratle inşası hakiki bir ihtiyac karşılaya» caktır. Diğer taraftan, Deniz Yolları ida resinin bir vapuru haftada iki defa giderken ve gelişte Bartne uğramak tadır. Istanmildan gelişte saat 17,80 Boğazda bulunması lâsmgelen va- purlar, hemer her saman gece yar» sında gelmektedir. Bütün yolcular, bu gecikme yün zündenn geceyi uykusuz geçirmek» tedir. Denizyolları idaresinin bu işi e dır. a a Yazırlı köprüsü Nazilli, (Tan) — Büyük Mendere- Manyasta açılan hayvan panayırı bu yıl böyük rağbet gördü sin iki tarafmdaki ovayı biribirine bağlıyan Yazırlı köprüsünün inşasma yakmda başlanacaktır. Evkaf İda- resinin yaptıracağı bu köprü, hazira- nm sonunda ihale edilecektir. Küçük Ha * Akhisar, (Tan) — İlçemizin bü- tün kurumlarınm ve diğer ilgilile - rin İştirakile belediyede bir toplântı yapılmış ve yer ürünlerinden hava kuvvetlerine yardım hissesinin yüz- de ikiye çıkarılması oybirliğile ka - rarlaştırılmıştır. * Akhisar, (Tan) — Trakya Ge- nel ispekterliği yazı İşleri direktör- löğünden ilçemiz kaymakamlığına a- tanan Halil Tekin gelerek işine baş- lamıştır. * İzmit, (Tan) — Şehrimiz İnhi- sarlar başmüdürlüğü ziraat şubesi âmirliğine eski gazetecilerden Rıza Oruç tayin edilmiştir. * İzmit, (Tan) — İzmitteki ga- Bandırmâ, (Tan) — Her sene Manyasta kurulan hayvan panayırı, bu yıl çok rağbet görmüştür. Birçok Yunan tüccarları panayırdan mühim miktarda hayvan satmalmışlardır. Bu hayvanlar motörlerle Yunanista- Bandırma elektrik şirketi, saat ki- ralarını mayıstan itibaren 25 kuruşa çıkarmış, fakat halkm şikâyeti üze rine tekrar 125 kuruştan tahsil et- moğe başlamıştır. Yukarki resim pa- nayırm umumi manzarasını gösteri - xoncular birleşerek aralarmda bir şirket kurmuşlardır. Şirketin faali - yete geçmesinden sonra, gazoz fi - yatlarında bir yükselme görülmüş - tür, * Merzifon, (Tan) — İki ilçenin na ve adalara gönderilmektedir. yor. köy muallimleri toplantılarmı biti - rerek yerlerine dönmüşlerdir. Deniz Levazım Satınalma komisyonu ilanları | M. M. Vekâleti Deniz Satınalma Komisyonu Reisli- ğinden : | 1 — 1 Haziran 936 günü kapalı zarfla yapılan müna- kasasında talibi çıkmayan 10,000 ton Rekompoze ma- | den kömürü 22 Haziran 936 pazartesi günü saat 14 de Ankarada Milli Müdafaa Vekâleti binasında kapalı zarf- la satın alımması tekrar eksiltmeye konmuştur. 2 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin 7950 liralık ilk teminatlariyle ve 2490 sayılı kanuna nazaran icap eden vesikalarla adı geçen gün ve saatte Komisyonda hazır bulunmaları. 3 — İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltme günü saat On üçe kadar Komisyona vermiş bulunmaları. 4 — 670 kuruş bedeli mukabilinde şartnamesini al- mak isteyenlerin Ankarada Deniz Merkez Satınalma Komisyonundan İstanbulda Kasımpaşa Deniz Levazım Satınalma Komisyonundan almaları. (3135) TAN ABONE VE ILAN ŞARTLARI» Küçük ânlarm $ satırtığı bir defa ie 30 İkuraştur. 5 satırdan fazlas içir satır başıma 5 kuruş alın Bir defa dan fazla İçin yekündan “5 10 kuru Memleket barema sigorta abone vasalmaz. 1246

Bu sayıdan diğer sayfalar: