7 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

7 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLEKETTE Elâziz Halkevinde yeni çalışmalar Halkevi binası yanında kurulan Belediye dairesi ve , (Hususi muhabirimiz yazı- yor) — Elâziz Halkevi çalışmaları, ber türlü takdirin fevkindedir. Muh- teşem binanın plâmı, Halkevi Başka- »ı İlbay Tevfik Gür tarafından yapıl- muştır. Alt katta temsil, aile, bâr- ki , Mal m ee e asrafları yüzbin İrayr az geçen Elâziz Halkevi binası dış ve iç tezyinat itibarile Türkiyede bir €- şine daha rastlanmıyacak derecede mükemmeldir. Kuruluşundaki mak - sat ve gayeyi herkese aşılamağa mu- vaffak olan ev, ayni zamanda büyük ve devamlı bir faaliyet içindedir. 933 den şimdiye kadar başardığı işler sa- | yılamıyacak kadar çoktur. Son sene- nin faaliyetinden bazı hülâsalar ve- relim: Sıtma ile mücadele ediliyor Elâziz tarih ve coğrafyası üzerin - de tetkikat yapılmış, dört bin köy e- vinin türkçe mukabilleri bulunmuş, 114 köy gezilerek 2861 çeşmesi mua» yene eğilmiş, on üç kilo kinin dağıtıl- mış, 2350 hastaya bakılmıştır. Geçen kış toplu olarak gelen ve| havanın şiddetinden derhal iskânl, mümkün olamıyan 500 aileli bir gö men kafilesi arasmda hastalığın zuhu runa mâni olmak için bunlara doktor lar tayin edi ir. Elâzizde bif dis panser açıldığından ilbaym eşi Ba « yan Mukaddes Gürün başkanlığında- ki heyet tarafmdan elbise, çamaşır ve para dağıtılmıştır. 282 aileye birer koyun etlik olarak verilmiş, 2350 mektep çocuğu muayene edilerek sıh- hi durumları velilerine bildirilmiştir. İki spor sahası 96 konser verilmiş, yüz türkü no- 8 çocuk bahçesi yakında açılıyor Rrlediye caddesi © Elzizden bir görünüş miş, radyo neşriyatı devam etmiş ve birçok Konferanslar verilmiştir, Evi bu yüksek ve mânalı muvaffa- kiyete götüren ilbay Tevfik Gürün sahşiyetidir. Halkevi yanında güzel İbir çocuk bahçesile asri bir ale par- kı da kurdurulmakta olup şu gürler» de açılacaktır. Bursa bisikletçileri Balrkesirde Balıkesir, (Tan) — Bursa bisiklet. çilerinden dört kişilik bir grup il w gelmişlerdir. Gençler Halkevimi. zin ve spor bölgemizin konuğu ola - mamalara ai Urfa sporunda canlılık taya alınmış, temsil heyeti devrim pi yeslerini oynamış, Ücretle tutulan he yele; halka parasız temsiller verdi - rilmekte bulunulmuş, faydali filmler parasız, diğerleri on kuruşa gösteri! miştir, Temsil heyeti Diyarıbekir, Ut fa, Antep, Maraş, Malatya gezisine Çıkmıştır. Her nevi spor hareketleri ehemmiyetle devam etmektedir, biri- $i kapalı, diğeri açık iki spor sahası ve stadyomda tribünler kurdurulmak tadır. Orta mektepten bütünlemeye kalan gençler yetiştirilmiş, A. ve B. kursla rından halk istifade görmüş, franaız- ca kurs devam etmekte. bulunmuş, gırlanmış, kitap sayısı dört bini geç-İspor subesinin himayesine girmiş o- miş, bir yılda 5525 vatandaş okumuş, İlin spor kulüpleri devamlı bir faali- tk A N, Aydında yıldırım yüzünden ölenler var! Aydın, (Tan) — Son yağmurlarda Aydının Balta köyünden Kör Osman oğlu Ahmet, Mendres kıyısında hay- vanlarım sularken yıldırım çarparak hemen ölmüştür. Bu sırada orada Vw- hunan ayni köyden 60 yaşında Meh - met ile oğlu 15 yaşında Mehmedi de yıldırım üç metre ileriye | fırlatmış, fakat ikisine de birşey olmamıştır. Bir haftadır ilimizde süren boğucu w caklar dünden beri biras azalmıştır. Dündenberi- deniz yeli esmektedir. Deniz yeli bütün mahsullere ffayda vermiştir. Çiftçi sevinç içindedir. Turfanda incir Turfanda incir İzmir borsasına A- İustosun 17 veya 18 inde sevkoluna- caktır. Rekolte geçen Yilin aynidir. Fakat bu yıl incirler daha iri ve da | ha balk olavaktır. Manyas kazası İki nahiye ile 43 köy buraya bağlandı Balıkesir, (Tan) — Manyas Ka - mununun ilçe olması tizerine Darıca ve Şevketiye kamunları ile bunlara bağlı bulunan 43 köy Manyasa bağ- lanmıştır. İlçeye bağlanan köyler: Mürvetler, Tepecik, Kalfamamur, Kızılköy, Kayaca, Yeniköy, Eskiça - tal, Eşen, Haydar, Peynir kuyu, Kı- zik, Kapaklı, Yayla, İrşadiye, Mesu- diye, Cümhuriyet, Bülak ve Bolca geç. Darıca kamununa bağlanan! Haci Yakup, Darica, Neçip, Ören, Dura, Kara kaya ağaç, Haci Osman, İşik- jlâr, Değirmen boğazı, Ericek koçlar, Haci İbrahim, Çatal tepe; Pinar: Şevketiye - #amunüme' “bağlanan; | Şevketiye, Degdin, Dere Kodi göl, Doğancı, Hamamlı Kale bayırı, Süley wanlı, Salur, Çakırca çavuş köyleri- dir, Küçük Haberler el * Germencik, (Tan) — Parti Baş-! kanı Tevfik Paraçeviren, yanmda ka | munyönkurul üyeleri olduğu * halde | bütün köy ocaklarma giderek yeni ya sılan üyelerin kabul törenini yapmış- tır, * Balıkesir, (Tan) — Halkevimiz Müzik ve temsil kolları 15 Ağustosta Ayvalığa bir gezi tertip etmiştir. Ay valıkta iki gün kalınacak ve bu nilid- det içinde temsil ve konser verilecek- tir. Program çok zengin olarak hazir lanmıştır. * Balıkesir, (Tan) — Pazar günl saat 21 de Cümhuriyet Halk Partisi- ne yeniden kaydedilen üyelerin par - tiye giriş ve kabul törenleri yapılmış tır. rak iki gün kalacaklar ve buradan Çan kamununa gideceklerdir. Genç »- ler oradan da Çanakkaleye gidecek - lerdir. var! pa e & Urfa, (Tan) — Spor “hareketleri | hassa atlı cirit ve top oyunları son za bir sıhhi kurs açılmış, il müzesi ha | gün geçtikçe ilerilemektedir. Halkevi | manlarda çok rağbet görmeye başla- mıştır. Yukarıki resim, Urfa Halke- Aitan adında bir mecmua çıkarılmış, | yet içindedir. Şube, diğer spor oyun. |vi spor subesine mensup futbolcüleri Halkevi ve şehir albümleri neşredil- İlarına da ehemmiyet vermektedir. Bil bir arada gösteriyor. AN Poliste | Ürken inekler güç tutuldu Biri Mahmutpaşada, öteki Ahırkapıda yakalandı Evvelki gün Mezbahaya götürül- mek üzere vapurdan rıhtıma çıkarı. lan ineklerden ikisi nasilsa kurtulup kaçmıştır. Bunlardan biri Tophane - den dolaşarak Köprüyü geçmiş ve ko şar bir halle Sirkeciden Gülhane par- kma giden yola sapmıştır. Hayvan, Park kapısında Fethiye İsminde bir çocuğa çarparak yaralamış, Alem - dar caddesinden Ahırkapıya inmiş - tir. Olanca sürati ile koşan inek, bu- rada da hızmı alamamış ve Alinin tütün deposu kapısmı kirarak maran goz dairesine girmiştir. İşçiler, hay- Yanı güç halle yakalıyarak sahibine teslim etmişlerdir. İkinci inek te Mahmutpaşa İstikâ- metine yürümüş Ve manifaturacı Ar tinin dükkânma girmiş, muhtelif ku- maş toplarını dağıtmıştır, Kaçak hay van yakalanarak sahibine iade edil - miştir. Sokağa düşen çocuk Fenerde Subaşı mahallesinde otu- ran Eminenin Üç yaşmdaki çocuğu Hamdi, üçüneli kat penoeresinden 80- kağa dilşerek yaralanmıştır. e Yaralı çocuk, hastahaneye kaldırılmıştır. Ağır surette yaralandı Cağaloğlunda Himayeletfal soka - İğinda oturan Saadet, pencereden aş ğıya bakarken Çerçevenin kırılmasi yüzünden aşağıya düşmüştür. Saadet hâmile olduğundan tehlikeli surette yaralanmış ve hastahaneye kaldırı mıştır. Çamaşır kazanına düştü Fatihte İmam sokağında oturan Yadigâr, çamaşır yıkarken içinde kaynar su bulunan kazana düşmüş - tür, Kadm, vücudünün mubteilf yer- Yerinden oyandığından hastahaneye darrtımığtir. Otomobil çarptı Kumkapıda oturan Bahaeddin is - minde biri Çemberlitaştan | geçerken 2635 numaralı otomobilin sadamesi- ne maruz kalmıştır. Bahaeddin yara- landığı için hastahaneye kaldırılmış- br. Kaçan şoför #ranmaktadr. Parti üyeleri Aydında yeni üyelerin kabul töreni yapıldı Aydın, (Tan) — Dün akşam parti taraçasında, partimize bu yılm ikin- Gi Üç ayda merkez ocaklarına yazi- lan üyelerimizin kabul töreni yapıl- mıştır. Törende başta ilbay ve ilyön- kurul başkanı Özdemir Günday ol - mak üzere ilyönkurul üyeleri, kamun ve ocak yönkurul başkan ve üyeleri, Halkevi yönetimkurulu ve komite başkan Ve üyelerile birçok partili ve Halkevli bulunmuştur. Törene Ha evi bandosunun çaldığı İstiklâl marşi le başlanmış, ilbay ve başkan, yeni üyeler partiye girmek şerefini ve parti prensip ve ödevlerini tebarüz ettiren bir söylev verdikten sonra ye- bi üyeleri birer birer kutlulamış ve ellerini sıkmıştır. Bundan sonra ban- do onuncu yıl marşını çalmış, gelenle- re ayran Ve gazoz ikram olunmuştur. Türenden sonra ilbay ve başkan geç vakte kadar parti ve halkevlilerle parti ve memleket işleri üzerinde ko- nuşmalar yapmıştır. YENİ NEŞRİYAT Memurin kanunu "Trakya umum! müfettişliği baş. müşaviri Sabri Öney” tarafından bu isimde bir eser neğredilmiştir. Sabri Öney, T88 numaralı memürin kanu- nu İle bu kanunun 936 tarihine ka - dar gördüğü tadilleri ve muhtelif maddeler üzerinde Büyük Millet Meclisince ittihaz olunan kararları. tefsirleri, ve muhtelif vekâlet me- murlarmın tayini hakkımdaki hususi karınları bir araya toplamış ve ka- retmiştir. Eser, 200 sayfadan fazla- dır. Siatı 25 kuruştur. l | * İcekti. Fakat harbi umumide, yazıha İ ! | lodaya eski hatıraların girmesine bu No. 7 Dul kadınla yaşlı erkeğin evlen- mesinde yan yana dikilen başka renkte iki yamanm sefeleti olmalıy- dı, Halbüki Süheylâ ile Adnan yan yana durunca çirkin olmadılar. Do- ğuran kadının içinden bir insan Çi-| kan elbise gibi buruşuk eti ilk koca- sından hiç çocuğu olmıyan Süheylâ- da yoktu. Büyük zenginlik geçirdik- | ten sönra büyük fıkaralığa düşen Adnanın tavırlazında cesur, kibâr pervâsızlık vardı. Bir taraftan köğ- kün ince eşyası, nikâhtaki az fakat kibar kalabalık ta nikâhtaki hüzne hususi bir güzellik verdi. O akşam Süheylâ, Adnan, prens ve| prenses Bozdoğan kemerindeki ko; nağt. gitüler. Evlenenler prensin oto mobilinde; prensesle prens takside. Akşam yemeğinde Adnan prense- sin #solundaydı; “prens Süheylânm sağmda. Dul kadınla yaşlı erkeğin evlenmesindeki iki eksik şey, karı koca yemekte yan yana oturmadık- ları için, fazla göze çarpmadı. Fakat Adnan. içinden, “izdivaç daima genç- tir. diyordu. Yaşlı kocayla dul geli- nin yiyeceği bu ilk akşam yemeğinden konağa gelirken sıkılmıştı. Bozdoğan kemerindeki tahta ko- nak dışmdan çok çürümüş, siyahtı. İçinde de serinliğe benziyen sessizlik vardi. Altm harbi umumiden, kan kır. mızı İttihat ve Terakkiden çikan Adnan için bu tahta konak camları dört köşe gündüz olan gölge dağdi. Bu gölge binanın içindeki kemer. Yazan: MİTHAT.CEMAL Bu gölge binanın içindeki kemer- lere, dihlizlere Adnan alıştı Adnan paraya o kadar hasretti Kğ bu davanın. ücretinden kâtibe hisst ayırmayı hatırlamadı. Kısaca tegei” kür etti; uzun teşekkür ederse M” binin getireceği işleri bekliyen xi çük bir avukat olacaktı. Fakat kâtip bu veciz teşekkürün karşısında beğ liyen gözlerle duruyordu. Ada teşekkürlnü bu sefer biraz uzat tekrarladı; bir de müjde verdi: KİT tip “bu yazıhanede inşallah feyziyif” olacak,, tı. Kâtip gene bekliyen gö lerle durunca Adnan “onu evlâdı bi seveceğini, de söyledi.. Vaadedi” len.bu baba muhabbetinin Üzerinde! 24 saat geçmeden önden kâtip, arkif| sından başka alâmeti farika davalf” rı böşka avukata gitti, Ve bu davanın parasiyle Adni i yazıharenin, - ahçınm, — kahveciniği borçlarını verdi. Bozdoğan keme! deki konağa gene gekilde ağır, yü! hafif çantayla döndü: Eski gazetel le dolu çanta! Ve konak gene Süheylânm serv” tiye dönüyordu. Fakat, Süheylâ, €| ve kendisinin baktığının belli olm#” masına çok dikkat ediyordu. Maffİ rafları Adnana yaptırtıyor, hesap lari ona gördürtüyordu. Uz bakılsa bu konak Adnanın p yürüyordu sanılırdı, Hekim bir gün namusuna etti: Adnanın ciğerlerinde zat! den iz kalmamıştı. Hekimin U Adnanm önünde, Süheylâ dalgi yüzle sevindi, Fakat odadan çıkın hekime sordu: “Kocası niçin kısa lere, dihlizlere Adnan biraz alıştı. Sessiz, gizli Süheylâda da her gün yeni bir kıymet buluyordu: Bu ha- zinenin loşluğuna alıştıkça kuytu köşelerinde kıymetli şeyler görmeye başladı. İ Fakat Adnan bu konakta çürük! elbisesi yırtılarak çıplak tarafı görü: | necek derecede fazla kımıldamak - | orkan adamdı. “Parasız Adna | zengik Süheylâ ile evlendiğini İ gizlemek istiyen adam,, rahat kı - | mıldıyamıyordu. Adnan, vaktiyle; | ders verdiği odaya ilk girdiği gün, | acı teessürler duyacağım sandı. Ye- | ni döşemesiyle odayı tanıyamadı. Çok değişmişti. Yeni eşyanın yerine | hayalinde maliye nazırımın eski kol | tuklarmı, kanapelerini koyuyordu; göç arasında sıra gelmedi. Fakat o, bu odadağı asıl başka odalarda tees- sür duyuyordu. Vaktiyle, o, bu ko- nağın yalnız bir odasında ehemmi - yetsiz bir adamdı, şimdi konağın her tarağıda bir kadınm beslediği duygusuz bir erkek dolaşıyordu. Nis hayet avukat oldu. Fakat "iş avu- katı,, değil,, “dava avukatı!..,, Dava avukatı her akşam bu konağa koltuğunda eski gazetelerle şişen hafif bir çantayla geliyordu. Bu çantaya henüz bir dava girme- mişti. Evvelâ yazıhanesinin kap sındaki tabelâya kusur buldu: Gü- neş tabelya fena taraftan vuruyor, “Davavekili Mehmet Adnan,, görün- müyordu. Adının yerini değiştire- nesinin kapısında biç adı yoktu. Öyleyken, o yazıhanede (zengin ol- muştu. Öyleyse tebelâyı değiştirmi- yecekti. Fakat?.. Evet, fakat bir ge-| yini mutlaka değiştirmeliydi. Buldu. Adını değiştirecekti: “Mehmet Ad- nan,, “Adnan Salim,, oldu. Çünkü| “Mehmet Adnan,, gümrük kâtibine| benziyordu. Halbuki “Adnan Salim,. hazik heki min, muasır avukatın, büyük muhar- ririn adı demekti. Ancak “Mehmet Adnan,, â 'gelmiyen müşteriler “Ad. nan Salim,, e de gelmediler. Eski ta- belânm günahı yoktu. O halde ka-| bahat kimindi acaba? Kâtibin!. Adnanı görünce önüne bakan kâ- tibin!.. Başka avukat bu kâtibi el altından satınalmıştı; “Adnan Sa- lim,, e gelecek davalar o başka avi» kata gidiyordu. İki aydanberi aylı - ğını veremediği kâtibine nihayet a- damakıllı Kızdı. Zaten Adnan düştü- Zü gündenberi herkes fena adamdı. Prenses Bahireden aldığı paranm en son kısmiyle bu şüpheli herifin sy- liğını verdi, savdı. | ! nunlar serisinin ilk kitabı olarak neş | kardeşiydi: Eczanenin bir davasını İ Yeni gelen kâtip bir cezacının süt sa öksürüyordu?,, Bunu Adnan © kendi kendine boş odada soruyü kendine gene kendisi cevap veriyo” du: “Cigaradan!,, Günde 60 içerse, insan böyle öksürürdü. ! Süheylânın üçüncü sualini sok K; kapısından çıkarken, hekim duymil nı mazlıktan gelemedi; nihayet söyl —iğimdili vehemmiyezli —doğü"wĞ pi tal, kayik, bürdak gibi şeyi ayrılmasına şimdilik bir sebep tu, Fakat Adnan bu konakta bir türi rahat değil, Gün geçip eskidikçe konakta daha yeni adam oluyorğl Halbuki onunla konuşurken Süheği) nın gözleri nekadar güzeldi. O, gelince Süheyli nekadar * neşeli) Adnanın parasız olduğu bu nekadar hiç belli değildi, Hizmetçi hanrmefendiden ziyade “beyefef den korkuyorlardı. Adnanın işti iki aydanberi bir. türlü açı üç ahçıyı Süheylâ, hemen kovmuğü Fakat, gene her gece Adnan çi çındı. Masrafına karışmadığı bu” i » caman konaktan utanıyordu, Bİ ta büsbütün © çıldırıyordu: “Sb görmüyor muydu? O, işte diln sabaha kadar öksürmüştü. Ve Heybelide kendi başma ufak bif , tutacaktı. Hem Süheylâ sirayff uzak kalacak, hem de o Heybiiyğ”* iyileşecekti.,, Adnanm bu lâl ği“ Süheylânm gözleri dolunca on d le münasebetsiz bir “yalan, I& k tığma Adnan o kahırlanıyordu. İğ kat karısına nasıl derdi ki; “BERİYÜ biliyorum. Verem filân değilim. si yalan. Ancak masrafına madığım bu konaktan kaçmak yorum,, Kocasmın yalından verem “ le, ğunu Süheylâ da kendiliğinden ge? yamazdı; telâşa düşüyordu: Deri dey kim bana yemin etti. Ciğeri az, vallahilâzim bir şey yok. YA OR, titünl bir parça azalt Adnan” giz, Adnan karısınm boöynunü 1 yor, ikisi de ağlaşarak duda$ “ ki #n öpüşüyorlardı. 2 Adnan yazıhanesind€ ç 3 Kâtip aradığını nereden df muşlardı? Yazıhaneye her gü” rü adam geliyordu. Fakat Adnan düştükte? pi dünyayı anlamıştı Artık.» i İstemiye gelen bu adamlar? den şüpheleniyordu: 348 çük mavi gözlerinden; be edi Ti burnundan; bazısının m ğa çağma benziyen kalım biY un 8 PE EV z Ye ; , İu. İten 1 | Adnana getirdi: Alimeti farika da- vası.. Kolay, temiz, paralı dava.. tından utanarak çıkan kadı” den... çarka z

Bu sayıdan diğer sayfalar: