8 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

8 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S Coe'nin Yumruğu Koskoca rakibi Natan Men'i bir yumrukta deviren zenci Coc Luviz vuruşunun tesiri » ni memnun seyre- diyor, Kesim, son maçından heyecan lı enstantanedir. ral Futbol Maçlarında Oyuncu Değiştirmek (YAZAN: E Lig ve kupa maçlarında sakatla - nan oyuncuları değiştirmek mesele- si vaktile münakaşa edilmişti. Bu mesele ortaya atıldığı vakit İngilte- redeki mütehassısların ekserisi aley- hinde rey verdilerdi. Takımların ayarların ölçmeğe mahsus olan lig maçlarında oyuncu değiştirmek hakkı verildiği takdirde sulistimallere yol açacağı da düşü »- nülmüştü. Ön sene evvel kabul edil- miyen bu fikir tekrar münakaşa s basına çıktı. Vaktile oyuncu değiş - tirme © aleyhtarları (o başında olan Wagstaffe Simons gibi bir mütehas- 81 ta bu sefer karşı tarafa geçmiştir. İngilterede futbol tekniği ve kai- deleriibahislerinde büyük salâhiyeti olduğu kabul edilmiş olan Wagstaffe Simons bu hususta yazdığı bir ma - kalede bidayetteki fikrinden neden caydığını şöyle anlatıyor: Evvelce ben de oyuncu değiştirme aleybinde idim. Fakat bugünkü fut bol gittikçe sert ve atletik oynanı - yor. Takımların hakkını korumak üzere kabul edilen, oyuncu değiştir. memekle, bazı takımların haksız ye- re mağlübiyetlere sürüklendiği mü- teaddit defalar görüldü. Meselâ bu sene İngiltere kupa maçlarında Charlton takımını tasfi- yeye uğratan Aston Willa'nın hakkı olmadığı bir galibiyeti kazandığına şahit oldum. Çünkü Charlton maçın bidabetinde solaçığım sakatlık yü- zühden kaybetmişti. Biribirine yakın kuvvetteki takımlar için bir oyuncu nun ne kadar ehemmiyeti olduğu| ,malâmdur, Maziyi araştırırsak bu gi bi misallere çok tesadüt ederiz. Şunu açıkça söylüyorum ki, ev - welce muhalifi olduğum oyuncu de- Üştirmeğe şimdi taraftarım. Ingiliz mütehassısının kanaat de- iştirdiğini açıkça yazması güzel bir rine uymalıdır. Çok dürüst oynanan pek dikkatli ve salâhiyetli hakem - ler tarafından idare edilmekte bu - lunan İngiltere maçları için mevzu- ubabsolan bu ihtiyaç diğer memle - ketler için bir zaruret ve mecburiyet halindedir. Kasti favullü oyniyan oyuncuları mebzul ve hakemlerinin otoritesi mefkut olan yerlerde oyuncu değiş- tirmemek yüzünden çıkan haksızlık. ları gözönüne alırsik sakatlanan o- yuncuların tebdilini pek müsait kar- ŞREF ŞEFİK ) Bu haftaki şile müsabakalarından Oyuncu değiştirmek ihtiyacı ka- leciler için daha fazla duyulur. Kale- | cilik ayrı bir iştir. O sakatlandığı va- kit yerini alacak oyuncunun €sas ka- | lesinin yarısı kadar iş göreceği şüp- helidir. Bilhassa bizde hayli faydah olacak bu işin bir an evvel kabul edilmesini temenni edelim. Böyle bir madde beynelmilel fe- derasyon tarafından kabul edilirse, şüphesiz yalandan sakatlanmış gibi yaparak, oyuncu tazelemek gibi hile- ler başgösterecektir. Fakat bir hâd ta | yini veya hakemin kararını almak şartı gibi tahdidatla o gibi sutistimal- lerin derecesi azaltılabilir, Her halde sahte sakatlanma rolle- rile oyuncu tazelemenin doğuracağı haksızlıklar, ıskarta edilmiş oyuncu- larla neticelendirilen o maçlardakin- den hafiftir zannederim. bk Seed Olimpiyat: Ovens'in İüzere geri bırakılıştır. İpiyatlara müsabiklarının iştirakini madde ilâvesi istenmiş ise de kongre | İce kabul edilmiyerek yalnız bu gibi ibeynelmilel federasyonun bütün âza TAN BR OKUYUCU JAtletizm: Mektupları Beynelmilel İlâçlar Pahalı KW e a Yeni Kararları “Benim Çarşamba İlkmektebinin ikin. | ver. Geçen gün hastalandı. di snfında Emin odında bir çocuğum Balatta 50 İ İkisenedebir toplanan beynelmilel | kuruşa muayene yapan bir doktora gö- İatletizm federasyonu kongresi bu se | türdük, baktı ve bir reçete verdi. Nişan- .cada bir eczaneye gittim. 210 kuruş İste. ne martın birinde Pariste toplanmış- dilek: Bu: peziği md bağla tı. Kongrenin meşgul olacağı şeyler | müdürüne gittim. Müdür beni Karazüm- arasında Tokyo olimpiyatları dâ bu-İrük dispanserine gönderdi. Oranın dok- lunuyordu. toru baktı ve bir reçete yazdı. Tabii bu İki gün süren fakat hayli ateşli ge- m de müge ide ei çen müzakerelerden sonra bazı mu-|777 ucuzei olarak dispaı ay karrerat ittihaz edilmiştir. Bu meyan | “> Oradaki memir şu ei da en ziyade şayanı dikkat olan koşu-| mademki hamalsın, çalış yaptır. cuların hareket çizgisinde ayaklarını| Ben eexsen çalışkan bir adamım, Pa koymak için kazmakta oldukları Çü-İkst kazancım. pahalı ilâç slmıya meydan kurlar yerine Starting Block denilen | vermiyor. Buna bir çare bulunmasını di- ayak dayamıya mahsus takozlar kul | lerim. lanılmasırın kabulüdür. Ancak bu u- sul 1939 senesinden itibaren tatbik edilecektir. Rekor komisyonunun tasdik etmiş olduğu yeni dünya rekorları arasın- da Owens ve Towns'un rekorları da vardır. ar Vapurlarda Pislik Okuyucularımızdan Mimar Ziya yan- yor “Ötedenberi Akay ve Şirketi Hayriye vapurlarında tahta kurusu ve bunun da- ha müthişi olan kehlelerin meydanı boş buldükları malimdur. Bu muzır haşere- ler son günlerde tekrar baş kaldırmışlar ve adetâ salın denecek hale gelmişler- dir. Bilhasen yandan çarklı yapurlarda bu daha çok göze çarpmaktadır. Ayıp de- ğilse yunu sormak istiyorum: — Acaba vapurlarda umumi bir dezen- Spor ve siyaset Bu arada, bayrak yarışlarında (E- manet) adı verilen değneğin değiştir me sahası olarak her müsabıkın hare ket çizgisinden ileri ve geri tahdit edilen onar metrelik kısmın uzatılma | fekte yapmak çok güç bir iş midir? sı münakaşa edilmiş, âzadan kimisi! Gazetenizin bir köşesinde buna yer ve- bunun tamamen kaldırılmasını, kim) |erek mâkadarların dikkat gözüne iliştir- si 15 veya 20 metreye çıkartılmasını | «NİZİ rice ederim, * fikrini ileri sürmüşlerse de mesele bir | Ni karara bağlanamıyarak etüt edilmek | Muhtekir Kömürcüler Kızıltoprak Tahta köprü caddesi 63 na marada oturan balıkçı Necmettin yan- yor mene kalkması gibi hallere karşı 1 ia ME keep İinmek üzere bu gibi hâdiselerde bey | siyle Yoğurtenda bir kömürcüden o Türk nelmilel federasyon bürosunun har | antrasiti kömürü elıyoruz. Fakat, pars kemliğine müracaat edilmesi lâzimge |217 erin manidar 8 oi Kia gibi » miktarlarda alırız. Kilamı da Gç kuru leceği hakkında nizamnameye bİFİ sağır. Fekat, içinde © kadar çek ter tep. rak çikiyor ki, kömürün Kilosu bize, beş kuruşu geliyor. Birkaç defa kömürcüye söyledim. Aldırış etmiyor. Böyle muhie- kir esmafla alâkadar olunmalıdır. Beş on kiloluk kömüre toz toprak karıştırmak doğru mu. Haydarpaşıdı, Kadıköyünde tertemiz Türk sntrasiti görüyorum. Pa. Bundan başka siyasi veya hissi se-| beplerle bazı federasyonların olim- mülâhazaları bertaraf etmek üzere #1 arasında merdane ve döstane mü- nascbetler idümesile mükellef oldu - MMA SARARAN ARALARA DA ŞO AERO UASLEEAS ADA DALDA ERA AI AMARE ARAL addenin tam köşesinde, in- san kalabalığı arasında, gra- nitten bir kaya gibi Noma'lı bir a- dam duruyordu.. Şimal rüzgârları ve güneş onun yüzünü tunç rengi- ne boyamışlardı Gözlerinde cümu diyelerin maviliği kalmıştı. O, tilki gibi çevik; geyik eti gibi sert, şimal ufukları kadar genişti, O, kulakları Niyagara şelâlesi- nin, asma caddelerin, arabaların, tramvayların gürültülerile dopdo- Yu olduğu halde duruyordu.. Elin- deki altın tozlarını paraya çevir. dikten ve cebine yüz bin dolar at- tıktan sonra bir hafta geceli gün- düzlü Enayiler Şehrinde eğlenmiş- ti.. Şimdi ise herşeyden bıkmış, her şeyden zevkini almış bir halde, yi- ne Çilkuta arazisine gitmeyi, bu şehir gürültüsünden kaçmayı düşü nüyordu. Itıncı cadde boyunca, acele 4- cele evine dönmekte olan in san kalabalığı arasında Siber - Mo- son mağazasının satıcılarından bir kız da yürüyordu. Noma'lı dam kıza baktı. Ve: ) Bu kızın harikulâde güzet-ok guna dair bir kayıt konülmekla ikti İka, bise ven fa olunmuştur. * İdare heyeti seçimi CEVAPLARIMIZ : Yapılan seçimde ufak bir değişme | ——————— ile eski heyet ipkâ edilmiştir. Kongre kendisine dahil olan federasyonları da atletizme olan hizmet ve alâkaları bakımından üçe ayırmıştır. Birinet kateğori: Kanada, Finlân- diya, Fransa, Almanya, İngiltere, Ma caristan, İtalya, Japonya, İsveç, Şi- mali Amerika. Bu memleketlerin federasyonları beynelmilel federasyona senede 10 İn giliz lirası taahhüt parası verecek fa- kat kongreye üç murahhas gönderebi lecektir. İkinci kategori: Arjantin, Avus - turya, Avustralya, Belçika, Çin, Da- nimarka, Yunanistan, Hindistan, İr- 4ânda, Felemenk, Yeni Zeeland, Nor- veç, Lehistan, İsviçre, Çekoslovakya, Yugoslavya, cenubi Afrika, Bunlar da senede altışar İngiliz li- rası verecekler fakat ikişer murah - bas göndereceklerdir. Geri kalanlar ise, senede iki İngiliz lirası verecek fakat kongreye yalnız bir tek murah has gönderebileceklerdir. Bu tasnif uzun münakaşayı mucip olmuş ise de neticede ekseriyetle ka- bul edilmiştir. Bu tasnife nazaran bizim federas- yonun son kategoriden olduğu anlaşı- liyor. Okuyuculurimizdan A, Bülent — Bahsettiğiniz kanun kitap şexrinde bsailmıştır. Kitapçılarda satılır. Hayattan Çizgiler : Güreş: Güreş Antrenörü Rekoru Kabul Edildi Berlin olimpiyatlarında 100 metre- şılamamız lâzımdır. Ingiliz mütehas | yi 102/10 da koşan meşhur Amerika sf bir mevsimde vaki olmuş mühim bir sakatlanma vakası olarak Charij- Aston Willis maçını bulabil - vti nek üzere. talep ettiği tak bizim lig maçlarından her haf- ta bir iki vaka kendisine sayabili - rim, adamakıldı | İı zenci Ovens'in o günkü rekoru dün ya rekoru olarak kabul edilmemişti. Dünya şampiyonunun o koşuyu koşar ken arkadan hafif rüzgâr estiği ileri İ sürülerek rekor dünya rekoru olarak muteber addedilmemişti. Fakat bu sefer toplanan beynelmi- Daha Övvelki günkü Fener — Be- lel atletizm federasyonu delegeleri © günkü raporları okuyup müşahitlerin / memnun kaldığını ve ayrılmak fikrin Çekiliyor mu? Eski güreş federasyonu genel sek- reteri Seyfi Cenabın iki sene evvel Finlândiyadan milli göreş takımımız için hoca olarak bizzat seçip şehrimi- 76 getirdiği Finlândiyalı Pellinenin kendi memleketi © federasyonundan ırktaşlarını çalıştırmak üzere bir tek- lif aldığını öğrendik. Bu teklif karşısında ne düşündü - ğü sorulan antrenör Türkiyeden çok de olmadığını söylemiştir. Bize kalırsa Finlândiyalı antrenö- rün bu teklifi reddetmemesi, bizim duğunu; 2) Caddeü zerinde, hiç te acele et- miyerek, muntazam bir yürüyüşle yürüdüğünü; 3) Bu kıza malik olmak arzusu- na şiddetle kapıldığını gördü. Noma'lı insanlar kararlarını sür atle verirler. Bundan maada,o çök yakında şimale dönecekti. Bi- naenaleyh hâdiseler de onun ça- buk karar vermesini icap ettiriyor. lardı. Siber — Meson Üniversal mağa- zasında çalışan binlerce kız, bir ne hir gibi Tretuvar'lardan akıyor. du. Üç sene müddetle kadın olarak yalnız Sivaş'ı ve Çilkut'lu Eski- moları gören bir erkek için bu ne- hirde yüzmek cidden tehlikeli idi. Fakat Noma'lı adamın gözü hiç- bir şey görmüyordu. O yıllardan- beri uyuyan kalbine can veren gü- zel yürüyüşlü kızın peşinde olarak bu tatlı cereyana kendini kaptır- dı. enç kız yirmi üçüncü endde- ye gelince adımlarını biz- laştırdı. Parktaki tunç Diyana #7a- metiyle ve etrafına hiç bukınmak- sızın yoluna devam etti. Kestane rengindeki güzel saçları zarif bir şekilde taranmıştılar.. Sırtındaki zarif ceketi ve vücuduna yapışan siyah etekliği kızın iki vasfını gös- teriyordu: Fakir oluşunu; ince bir zevke sahip bulunuşunu. 'Noma'lı adam genç kizı on met re mesafeden takip ediyordu. Siber — Meson mağazasının sâ- tıcılarından olan Mis Kleribel Kol bi her akşam vapurla evine gitmek mecburiyetinde olanlardan biri idi. Ayni yürüyüşle iskeleye geldi. Bekleme salonuna girdi. Oradan merdivenleri tırmanarak harikulâ- de çevik bir hareketle vapura gir- di Noma'lı adam üç adımda genç kızla kendi arasındaki mesafeyi kapattı; ve o da hemen hemen ay- ni zamanda vapura girdi. MEAUAAA BARAN NU ES DAA UEEA EL EARA SASA ABANA NSA ELER DİE BA PANE DSA EBA İKİ GÜNLÜK HİKÂYE NOMA'LI ADAM Yazan: O. Henry — Çeviren: B. Tok , Için bütün vaktimi gözlerime ver” giktaş maçında Fenerin sağaçığı ve İnoktai nazarlarını dinledikten sonra en işlek.elemanı Niyazi bütün bir dev |10, 2/10 rekorunun dünya rekoru ©- re ikkarta edilmiş hale gelmedi mi?. İlarak ilânına karar vermistir, güreş federasyonunun da böyle bir fırsatı kaybetmemesi her iki taraf için de pek kârlı bir iş olur. Mösıni vapurun üst kat gü- vertesinde tenha bir yer seç ti. Akşam ılıktı. Genç kız diğer yol — Tavşan görmedi galiba, bir daha at. 8-3-938 SARAL ERA LERLE cuların meraklı bakışlarından ve yordu. Bundan maada o, çok yor- gundu.. Adeta ayakta duracak bir halde değildi; müthiş uykusuzdu. Çünkü bir gece evvel “toptan balık satan mağaza işçileri ikinel garp kli bü,, nün verdiği baloda bulunmuş- tu.. Bundan ötürü, ancak üç saat kadar uyku uyuyabilmişti... Aksi gibi gündüzde çokiş ok muştu. Müşteriler her zamankin- den fazla aksilik göstermişler, her zamankinden fazla onu yormuşlar» dı., Bir kadın müşteri, aldığı mal eksik çıktı diye kıza bir hayli ba- ğırıp çağırmıştı. En iyi arkadaşı Memi — Tethil kahvaltı etmiye giderken lüzumsuz yere burnuna dokunmuş, onu bir kat daha sinirlendirmişti. elhasıl bugün Siber — me- son mağazasının satıcisin- da, kendi hayatlarını kazanmak mecburiyetinde olan genç kızlarda ekseriya tesadüf edilen bir ruh za- yıllığı vardı. Bu hal, o anda o kız- ların peşinde gezen erkekler icin hilhasan an mijesii bin anam il bun anda, herhangi bif 5 erkeğin kalbinde veya evinde yer almak, geniş bir erkek omuzunun arkasına saklanmak, okşanmak, se vilmek ve dinlenmek.. Dinlenmek ihtiyaçları şiddetle başgösterir. Fakat bütün bunlardan maada Mis Kleribel Kolbi'nin şiddetle uykumu vardı. Genç kızm yanına tunç yüzlü, geniş omuzlu bir adam yaklaştı. Üs tünde, ihmalkârane giyilmiş güzel ve ağır bir kostüm vardı. Şapkası elinde idi, Nöma'lı adam hürmetkâr bir edâ Ne: — Size hitap etmek cesaretinde bulunduğum için affınızı çok rica ederim Mis, dedi. Fakat ben.. ben. ben... evet ben sizi sokakta gör düm, Ve... ve... ve... iber — Meson mafazasınmı Satıcısı, gözlerini zorlukla açarak kabil olduğu kadar soğuk bir oda ile: — Sahi mi Allah aşkına!.. dedi. Bu gidişle sizin gibi sulu erkekle” rin yüzünden insan sokağa bile ç* kamıyacak.. Sizlerden yakamı kur tarmak için her çareye başvurdum: Soğan yedim; şapkamda iğne taş- dım.. Fakat nafile, Rica ederim yö” Yunuza gidiniz!, g Noma'lı adam: — Emin olunuz ki Mis, dedi, bem * sizin zannettiğiniz erkeklerden de” Bilim., Yemin ederim ki ben o er keklerden değilim. Bilmem ki der dimi nasıl anlatayım? Ben sizi s0 kakta gördüm. Çok hoşuma gitti niz!, Arkanızdan gelmek için öyle kuvvetli bir arzuya kapıldım kd. başka türlü'hareket etmek olim den gelmedi. Sizi takibe mecbur ok dum Sizi gözden kaybetmemek dim. Sizinle bu akşam konuşamaf 8am bu koca şehirde artık sizi bU” lamıyacağımı zannettim. İşte şim” di gelip size hitap etmemin sebebi budur. (wevamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: