8 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

8 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— | No. 55 — İKİNCİ KISIM — alık kininin ihtiraslarile gıcırdı - yan dişler arasından: İİ | Küçük bir milli müfreze, hari - İİ Kulâde bir harekete teşebbüs et - İİ iş bir gece Gelibolu civarındaki Ooo — Ooohl. Daha beter olsunlar, | baş) mevkiine geçerek orada Homurtuları biribirini takip ey- kuvvetlerinin muhafazası ( liyordu. i , Altında bulunan silâhları, cepha - Şehzadebaşındaki asker karar Meleri, muhafızlarile beraber zap- o gâhında, tatlı uykuları içinde sün- İİ tederek cesurane bir hareketle kar © gülenen masum Türk neferlerinin Mya geçirmişti. alkanları bile bu katı kalpli fırka- ciların vicdanında bir insaf ve ne- u hâdise, milf mücadele (O damet husule getirememişti. düşmanlarını büsbütün öf. O Bu mübarek şehitlerin haksız j yere dökülen kanları karşısında is- Şimdi, öç kuvvet - saray, Hür. ( yan ve tuğyan eden Türk gençliği Piyet ve İtilâf fırkası, bütün Türk & Darülfünunda toplanarak bu bü - İİ akla — yeniden birleşmişlem © yük hatlayı gözyaşlarila protesto e- © İ Artık, söz geçirmek imkânı ok. — derlerken, Hürriyet ve İtilâf fır- Mayan (milliyetperverler) e son ve £ kasının en güzide erkânından dok- KS bir darbe varmıya karar ven tar Rıza Tevfik Bey, büyük bir 50- işlendi. Bu karar neticesinde de; ( ukkanlılıkla Darülfünun binasına mart faciası) zuhâra gelmişti O kâdar gelmiş. Kalpleri cayır cayır w 8 | | M6 mart faciası), fırkacılık ihti © yanan Türk gençlerinin içine gir. © smmm en azgın ve en iğrenç bir miş. İtilâf devletlerinin kuvvet ve | am ekli Bu faciayı zu Satvetinden bahsederek, o genç | getiren âmiller arasında - bu- lerle alay etmiş. Haksı?lığa isyan İİ Sada birer birer sayılmam sadedi. eden Türk gençliğini, yabancı sün Mizlen hariç olan - bir takım sebep ( gülerile tehdit ederek dağıtmak İde mevcut olmakla beraber, | istemişti arasında en çok göze çarpan *ibet, Hürriyet ve İtilâf fırkasının stanbulda "Türk münevver zi erkân ve eşhasın aldığı vazi- lerinin ve milliyetperver - Yet lerinin büyük mikyasta felâket « Evvelt, bu faclayı yaratan ileseticelenen (16 - Mart facins), Yarnanlar AE ayni zamanda mebusan meclisi - | lanbuldaki itlâf devletleri ka , vin Varlığına da bir darbe indir İP Segühlarına muhtelif Şuraller o TİF 3 5 Mebuslardan bir kısmı tevkif EN si k kasma © Şdilerek Maltaya gönderilmişti. Bas “8 Hürriyet ve İtilâf fır) | Taneler denirdi. Bunlar. zata inhisar eylemişti. Bu meclis - ten de, artık hiçbir fayda ve zarar beklenemezdi. Şunu da Mâve et - İİ Veren sernellerin hepsi, san ğ ki bir makamdan emir al İİ Moplar gibi, ayni mevmn ve ayni t mek lâzımdır ki; bubeşan zatın mürekkepti. Bu mevzu ve Meal ise çöylece hulâsa edilebilir KİN bi — Artık ber şey bitti. Mahvol- : (Şu, şu, ve şu mebuslarla, şu 2e- du. Meclisin kapısımı kilitliyelim. | Yatan mürekkep bir komite teşek. & Anahtarın götürüp (Zatışâhane) ye ül etmiştir. Bunlar, bir taraftan © teslim edelim. İstanbuldaki silâh ve cephaneleri Diyenlerin arasında: Anadoluya kaçırtırlarken, diğer — Hayır.. Biz, milli şerefimizi İtaftan da İstanbulda büyük mik- a Yütn bir ihtilâl lari Drühafaza edeceğiz. Mili şerefi Mltleiler, Beyoğluna hücum ede, | yuhafaza etmek için, son dakika- “ekler. nekadar ya kadar burada bekliyeceğiz. Yan varan, ecnebi ve retina aiylerindeki Türkilik cev amdan ME? herini gösterenler de vardı. "a, mn yede çekilcekler) uhakkak olan bir şey varsa ; e an © da, artık Hürriyet ve İti- devletlerinin zabıta kuvvet- 1âf Fırkası, muradının birinci saf İsimleri ihbar edilen Türk & hasına ermişti Fakat. Bu, kâfi değildi. Asıl büyük maksat, hükü- Hürriyet ve İtilâf fır. Deti ele geçirmekti Ali Rıza Paşa kabinesi, on beş bir gün kadar evvel istifa etmişti o- çeş içindeki Du istihlâf eden Salih Paşa kabi- gün, böyle bir facianın kopa- nesi de; ne milliyetperverleri ve e em e ne de bu haris fırkacıları tatmin Anımca ul değildi. Onun için Dün İM edememişti. Ayni zamanda padi- şah ta bu zayif kabineden memnun | ve klüplerde geçirmişlerd. — değildi. Babrâlinin üzerinde ese - aç kanın e a ekilir cek olan kuvvetli bir rüzgâr, bu ) damları, dört tarafa dağılmış © temelsiz kabineyi bi S e Gi yi bir anda hazan n merk, yaprakları gibi döküp savuruvere- böyay eze ve klüplere geliyorlar, — çekti, leri yi bir sevinç içinde şu haber- O Şimdi, Hüriyet ve İtilâf fırkası getiriyorlardı: > Falan, tevkif edildi. nin bazı erkânı arasında gizli bir müzakere başgöstermişti. Bu mü- Zakerenin mevzuu, gayet basitti. Tıpkı, vaktiyle İttihatçıların yap - tıkları gibi, Babıâliyi basarak ka- bineyi cebren istifa ettirmek.. sonra da padişahı tehdit ederek, tamami- le fırka mensuplarından — veya- — Filmi da yakaladılar. f > Göz hekimi Esat Paşaya öyle i Kak attılar ki. Eh, olursa bu olsun, Me ç, rüksuluyu gecelik entarisi inden çık j hut, fırkanın göstereceği zevattan- İ mürekkep, yeni bir kabine teşkil J T ürk milletinin kalbinde de- ( ettirmek. ş hidiyyy in Yaralar açan bu meşum Bu fikre en ziyade taraftar o- kı, elerin haberleri, merkezde ve (lan; Gümülcineli İsmail Beydi... vplerde havadis bekliyenleri se. o Hükümetin takip ve tevkifinden | © Ve sürura garkediyor... Fırka- O kurtulmak için Gümülcineye kaç- e iü | Nasıl doğdu 7?- Nasıl yaşadı? - TA Nasıl battı ? Yazan: Ziya Şakir Jurnalların Hepsi Ayni | OMevzuda Şeylerdi mak istiyen İsmail Bey, tam firar edeceği zaman — her nedense — fikrini değiştirmiş; Istanbuldan uzaklaşmak istememişti. ir akşam; tam ortalık karar- dıktan sonra, yanında Sa- dık Beyin en kıymetli ve kudretli dostlarından biri olduğu halde bir kapalı acabaya binmişti. Dostları tarafından bazırlanmış olan sakla-, nacağı yere gidecekti. Fakat araba tam Babıâlinin önünden geçerken hayvanlardan birinin ayağı kay - mış, arabanın devrilmesine ramak kalmıştı. Orada duran polisler, ve jandar- malar, imdada koşmuşlarıh. Ve, ta- nınmak endişesile titreyen İs- mail Eeyi pek çok korkutmuşlar- dı. Fakat, Gümülcinelinin tali yar dım etmişti, Onu, kimse tanıma - mıştı. Bu küçük kaza hiçbir zarar ver- meden atlatılmıştı. Gümülcineli 1s- mail Bey de yoluna devam ederek Beyoğluna geçmiş; Ermeni katolik kilisesinin karşısındaki apartıman- da — dostlarından birinin, metre- sine tâhsis ettiği ikametgihta — saklanmıştı. (Devamı var) EKONOMİ BORSALARDA : Borsa Acenteleri Ankaraya Bir Heyet Yolladılar Ankarada yeni borsa binası için emlâk bankasının karşısında bir ar- sa satın alınmıştır. İki aya kadar yeni binanın yapılmasına başlanacaktır. Vekâletçe Londra,Paris,Nevyork bor İsalarının teşkilâtı tetkik edilmiş ve en uygun tarafları alınarak Ankara borsasında tatbik edilmesi kararlaştı rılmıştır. Dün, borsa acentaları birli- ği reisi Fuat, umumi kâtip Nedim, âzadan Refik Ankaraya gitmişlerdir. | Acentalar heyeti, borsanın Ankaraya naklinden sonra İstanbuldaki vaziyet ve Hkidasyon işleri hakkında maliye ile temaslarda" bulunacaktır. Borsa- cılar, Ankarada bir hafta kalacaklar ve şehrimize dönerek nakil işlerine başlıyacaklardır. Kambiyo mürakabe müdürlüğü teşkilâtı şimdilik İstan- bulda kalacaktır. Sigortacılar Birliğinde Sigortacılar birliği o merkezinde, dün, Refi Bayarın reisliğinde bir top İlantı yapılmıştır. Toplantıda hükü - İmetçe hazırlanmış olan yeni sigortâ mürakabe kanun projesi etrafında görüşmeler olmuş, vekâlete gönderil- mek üzere bir rapor hazırlanmıştır. Bir Günde Gelen Zahire | Dün şehrimize 11 vagon buğday iki | vagon arpa, bir vagon çavdar ile bin beş yüz çuval un getirilmiştir. Piya- sa gevşek ve aheısızdır. Arpa ihracat çıları Avrupada arpa fiyatlarının dü- Şüklüğünü ileri sürerek kilosuna dört kuruş vermektedirler, Dün gelen mallardan pek az satılmış tır. Yumuşak buğdaylar 5.28-5.30, şertler 5,22,5-5,25, çâvdar 4,32.5 ku- ruştur. Bizim gazetenin geçen Pazar günkü si nda, yaşlı bir âşık hi- kâyesini bildiren ve Antalyadan gelen telgraf elbette gözünüzden kaçmamıştır. Oraya yakın bir köy- de oturan, 315 doğumlu ve üç ço- cuk habası bir erkek on altı yaşın- da bir kıza âşık olmuş. Kızın evine Kiderek, anasına: n — Ya kızı bana ver, ya beni öl dür!.. Diye yalvarmış, Zavallı adam... Bu âşıkın 315 doğumlu olması- na göre ona yaşlı bir âşık demek pek te doğru olmasa gerek. Evli ve üç çocuk babası olması kendisini ye niden aşka tutulmak hakkında, ah- lâkça, mahrum etse de, dünyada ne ahlâk kanunlarını, ne de baş- ka kanunları hiçbir vakit tanıma- miş olan aşk bakımından bu âşık tam çağında sayılır. 315 doğumlu bir adam henüz kırkına gelmiş de- mektir. Bu yaş, aşkın en kuvvetli sağıdır. Vakıa daha genç olanlar, mese- lâ yirmi yaşındakiler, pek çabuk â- şık olurlar. Fakat onlarda aşk ça- buk ta geçer, Kendisini, âşık olda- Zu kadından başka biriyle avutun- en sevdiğini unutuvermesine çok ihtimal vardır. Halbuki insan yaş- landıkça aşk kuvvetlenir.. Geçen yıl, dünyanın en parlak tacını ve tahtını terkettiren o büyük aşkın müptelâsı da, galiba, kırk yaşına rına kadar âşık olabileceklerini ka- bul ederler. Halbuki, altmış yaşın- dan çok sonra da âşık olanların —dem de akıllı, uslu sanılan fey- lezoflar arasında— büyük misalle- ri vardır. Aşkın deha ile münasebetleri bu lunduğuna bakarak o büyük misal- lerin birer istisna olduğu düşünü. lebilir, Halbuki Londrada, hiç te büyük adam olmıyan, Tomas Par adında bir adamın yüz iki yaşın da iken genç kızlara âşık olarak —bizim Antalyadaki âşık gibi— kapı, baca kırdığından dolayı mah kemelere düştüğü kitaplara kadar girmistir. Aşkın Yaşı Olur mu? ETTE TERE GÜNLÜK PİYASA Yerli fabrikularımız için Anadolu ve Trakya yapaklarından bir miktsr satılmıştır. Anadolu mallarının kilosu 63-57 kuruş arasnda ve Trakyanın kı yırcık malları yetmiş kuruştan veril- miştir. EE EEE, * Hafta sonunda piyasamıza getiru- miş olan yemeklik zeytinyağlarından bir #ki parti, asit derecelerine göre, 43,5 - 44 kuruş arasında alıcı bulmuş» kir 5 * Son günlerde piyasaya getiriler sarı Sir derilerinden bir miktar yüzde beş tengilâtk olarak 2700 kuruştan, 2er- düvelar da 3400 kuruştan müşterisine verilmiştir. * Dön, gehrimiz piyasalarına xw bin kilo keten tohumu, bin kilo nohut, 9500 kilo tiftik 14260 kilo beyaz pey- nir, 78 bin kilo yapak, 158 bin kilo Mısır ve 105 bin kilo un getirilmiş fa- kat henüz satılmamıştır. SANAYİ : Deri İmalâtı İçin Yapılan Teftişler Bitti Şehrimizde deri fabrikalarında tet- kikler yapan sanayi müfettişleri, ra- porlarını hazırlamıya başlamışlardır. Haber aldığımıza göre, büyük ve kü- çük deri fabrika ve imâlâthaneleri - nin Yaptıkları mallar üzerinde kali- te ve maliyet fiyatleri bakımından bir fark görülmemiştir. Fabrikalar köselenin kilosunu 90-200 kuruşa ka Büyük adam olamıyanların ha- yatlarını yazmak âdet olmadığın. dan şimdiye kadar ilerlemiş yaşlar da âşıklar hep büyük adamlar ara- sında gösterilmiştir. Halbuki söy. | lediğim o İngiliz gibi bizim Antak yadaki âşık gibi kimbilir niceleri gelmiş, geçmiştir. Vaktiyle Fransada bir hekim, yetmiş yaşından ziyade yaşamış o- lanlara otopsi yaparken erkeklik bakımından da tetkik etmiş ve ya- rıdan ziyadesinin pek İlerlemiş yaş ta erkekliklerinin yerinde olduğu- nu meydana çıkarmıştı, Şu halde ihtiyarların, hele kırk yaşında he- nüz genç sayılan bir adamın âşık 0- labileceğine hiç şaşmamalıdır. Bir rivayete göre, yaşlı erkekler âşık oldukları vakit, kendi yaşlari- le mütenasip kadınları severler. Bunu çikaran, galiba Danimarkalı, Vestermark adında bir hekimdir. Rivayet yaşlılıkta âşık olanların ço ğu için doğru olsa da, aksine şimdi ye kadar birçok misaller olduğu gibi, on altı yaşmda bir kıza aşkı uğrunda mahkemeye giden Antal- yalı da yeni bir misaldir. Yaşlı âşıkların bazıları sevdikle- ri genç kızlara kendilerini sevdir- miye de muvaffak olurlar. Vakıa genç bir kızmı yaşlı bir adamın aş- kına rıza göstermesi ilkin âşıkın zenginliğine, yahut şöhretine atfe- dilebilirse de on sekiz, on dokuz ya şında zengin kızların yaşlı, hem de süğürt ve şöhretsiz erkeklerin aşkı Bı kabul ettiklerine de misaller var mini çoktan geçirmiş kadın genç bir erkeğe âşık olabildiği gibi, ha- yatının kara kışına ermiş ve çocü- ğu olamıyacağına hiç şüphesi kal. | Geçen cumartesi günü hayvan bor- sasında kıvırcık ve karayaka denilen kıvırcığa yakın koyun satılmamıştır. mamiış bir ihtiyar erkek genç bir kı zı sevebilir. Yalnız, yaşlılıkta aşka müptelâ olanların çok yaşıyacaklarına bü- yük ihtimal vardır. Onun için in dar verdikleri halde; küçük imslât- haneler bu miktardan 28-30 kuruş nuksanına mal sattıkları, ve istihlâk ve muamele vergisi vermedikleri için büyük imalâthane ve fabrikalara re - kabet etmektedirler. Büyük imalât- mamıştır. Bu gibi müesseselerin Siz rinde fiyat kurtarmadığı için kalmış malların fazlalığı böyle yanlış bir mütaleanın ileri sürülmesine sebep ol maktadır. 7—3—i88 PARALAR Aş 18— ÇEKLER Açılış Kapanı 244773 0.7045 15.1270 4.0964 08.7460 3.4206 63.4920 14204 22.6057 42063 123510 1.0078 419 419 40815 30875 106.0817 106.0817 342057 342857 2788 2.7208 3.0625 30825 G— 60— 120.0929 23.0025 243115 0.7940 151168 4.6980 80.7460 3.4296 624020 14234 AET 4.2063 123610 1.9606 Hayvan Borsasında 85 beyaz karaman, 277 kızıl kara man, 334 dağlıç, 1152 kuzu, 111 öküz, bir inek, bir dana, bir boğa satılmış- tar. Canlı kuzunun kilosu ayakta tar- tılmış olarak en aşağı 26 en yukarı 34 ve y ik“) DD Jracaatları ile mübayaacılar, börsası komiseri ve idare heyeti âza ; İ IHRACAT: Buğday İhraç Nizamnamesi Dün Görüşüldü Dün zahire borsasında buğday ib- zahire ları bir toplantı yapmışlardır. Toplan tada, ticaret odası tetkikat şubesi mü: dürü Tevfik Alanayda bulunmuştu Toplantının maksadı, buğday ihra- catının mürakabesine dair hazırla - İnan nizamname prjoesi üzerinde alâ- İkalıların mütalealarını tespit etmek- tir. Dün, bu nizamnamenin maeddele ri ayrı ayrı okunmuş ve alâkalıların Toütalenları dinlenmiştir. Yeni nizam. Dame hakkındaki dileklerin birer tak rirle heyete bildirilmesi ve takrirler ekseriyetle muvafık görüldüğü tak- dirde bu mütajeaların da rapora ek- lenerek vekülete gönderilmesi karar laştırılmıştır. Nizamnameye göre, ihraç edilecek buğdaylar sert ve yumuşak olarak iki cinse ayrılmıştır. Sertlerin tane - leri adeden yüzde 80 i sort ve yurmu- şakların da yüzde 80 | yumuşak ola- caktır. Bu nispetlere göre, sert ve yu- muşak cinslere girmiyen buğdaylar mahlüt olarak kabul edilmektedir. Yurdumuzdan çıkacak buğdayların sert ve yumuşakları bir, iki ve üç numara İle, mablöt buğdaylar da bir ve iki engin namile üç nevie ayrılmış bulunacaktır. Bu cins ve nevilerin ba iz olması lâzımgelen vasıflar ayrıca tespit edilrgiştir. Her nevin içinde bu » Tunması muvafık görülen yabancı maddeler nispeti, inceliği, içi sürmeli taneli, Pelemir miktarı, delice mikta rı, bit ve yenikli miktar, çavdar nis- peti, hekto litresi, rütubet derecesi ay rıca bir cetvelle gösterilmiştir. İhraç edilecek buğdaylar hakkında çok esas h hükümleri ihtiva eden bu nizamna- me projesi ayın on ikisine kadar re- porlarile birlikte hazırlanmış olacak ve derhal vekâlete gönderilecektir. DIŞ, : killi Barsak İhracı İçin Permi Verilecek mi? İ Amerikada barsak fiyatlarinm düş mekte olması Avrupaya da tesir et - miştir. Barsakçılarımız, dün Türkofi- se giderek görüşmüşler ve Almanya nın Türkiyeden gönderilen barsaklar ra verdiği kontenjanın bittiğini söy“ lemişlerdir. Barsakçılar, Amerika ile ticaret anlaşması yapılıncıya kadar barsak ihracı için Almanyanın bir miktar permi verip vermiyeceğini ve ya başka bir memlekete ihracat im kânı olup olmadığını ofisten sormuş lardır, Av Derisi İhracatı - Av derileri piyasası tamamen dur- gundur. Şehrimizde istok artmıştır. Amerika ile anlaşma olmadığı için henüz ihracat yapılamamıştır. Yurtta senede 40-50 bin tilki derisi alındığı- na göre bu derilerin hepsi satılmamış gibidir. Almanyadan henüz derileri- mize permi verilmemiştir. Piyasamız da satılanlar da henüz ihraç olunama muştır. Yerli piyasalarda yüz bine ya kın tavşan derisi bulunmaktadır. İlk satışlar 21 kuruşa kadar olduğu halde bugünlerde piyasada alıcı görünme- mektedir. Yalnız bir miktar zerduva ve sansara müşteri çıkmıştır. GÜMRÜKLERDE: İtalyan Adalarından Yapılacak İhracat 2/1005 sayılı kararnamenin 4 üncü maddesi hükümlerine uyularak tica- ri münasebetlerde bulunduğumuz E- ge denizindeki İtalyan adalarına bun- dan böyle yapılacak ihracat mükabi- inde, ancak bu adalar menşeli mal ithal edilecektir. Bu kararnamenin meriyete girme- sinden evvelki tarihe kadar eski hü- kümlere tevfikan baslamış olan ta- kas muameleleri eski hükümler dai resinde bitirilecektir 4 Ankara memurlar kooperatifi * hesabına ithaline müsaade edilen 20 -İbin ton kok kömüründen, evvelce İs- tanbul gümrüklerinden geçirileceği bildirilen 5000 ton kömüre ilâveten 15,000 tonunun da İstanbul gümrü -

Bu sayıdan diğer sayfalar: