31 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

31 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Hilkat ârüsselâm, doktor Ensarinin evinin adıdır. Kapısından İçeri girdiğim akşam Hindistanın *$iğini atlamış oluyordum. Yeri ve kısmen kendisi tarihi. dir, fakat, yalnız eski zaman ta- rihi değil, Bugünün Hindistanında, ve bu yeni Hindistanın temas etti- Bi her hayati meselede bu evin bir rolü vardır. Orada iki aya yakın misafir oldum. Binanın şekli mustatil, etrafı Şepçevre balkonlu, tek katlı ve bü- yük. Dörtköşe, geniş bir bahçenin mihayetindedir. Bahçeye iki kapı- dan giriliyor, iki müvazi uzunca yoldan evin önüne varılıyor. Orta- da, kenarları çiçekli dörtköşe bir * Çayır var. Yollarda umumiyetle o- tomobil, araba ve yaya halk görür- sünüz. Evin yüzündeki direkli bal- kona birkaç ayak mermer merdi- venle çıkılıyor. Bu merdivenler Ensarinin çiçek saksıları ile dolu. Binanın üstüne kongre (1) bay- rağı çekilmişti. Çünkü Hint par- âmento idare heyeti bu evde top- lanıyordu ve kongre partinin “Göl ge kabine” si (2) de tabii olarak bu evde birleşiyordu. Bu evin mu- Asır tarih bakımından büyük vaka- $ı (Malatma Gandhi) nin (Lord İrwin) le olan meşhur mülâkatı- dir, Hulâsa, eski, orta, yeni üç de- Yir bu evde yüz yüze gelmiş; muh- telif adamların yine muhtelif, hat- İâ zıt fikirleri ve emelleri biribirile çarpışmış ve belki bu çarpışma- lardan doğacak yeni cereyanlar Hindistanın istikbaline veçhe ve- recek âmiller sırasına girmişti. Her halde bu memleket tam istiklâline sahip olduğu gün Hintliler bu evi milli davalarının başlıca nişanele- rinden biri olarak muhafaza ede- cekler. Ss alonun duvarlarından 1912 senesinde meşhur olan ve bugün tarihe gömülmüş olan bir hayli vatandaş resmi 1935 Hindis- tanına sakin, mütebessim (baki Yorlardı. Faket bu duvarlarda Ef Zanistanın ve İranın da meşhur si- Biaları vardı. Müslüman Hindistan Orta ve yakın şarka açılmış bir Pencere gibidir. Hindistan harici Surkla Müslümanlar çok alâkadar dır. Salona girince orada garpla şar kı biribirine karışmış buldum. Ka- Taşi kadın konferansından die müş olan Madam Korbet Aşbi (3) ve Sör Royden (4) orada idiler. Fakat garp dünyasının barsını ve fikriyatını sadece onlar temsil et- miyorlardı. Hintlilerin milli kı- Yafetlerine rağmen, onlarla konu- Şürken kendinizi “Oxford” ta her hangi düşünen bir muhitte Si irdiniz. Hiç şüphe yok Ki İngi- İz hâkimiyeti bir gün Hindistan- di tir. Fakat, İngiliz. a sona erecek! Hindistanın fik- Delhi'de Cuma camii önünde Atölyesi: ın Hindistan rini inkndkndk ' Yazan: , , i N , 4 Halide Edip! İren Hindistanda İlâhlar atölyesi Evin ortası biraz Şam binaları- ni hatırlatıyor. Üstü açık mermer bir sofa, ortada bir havuz ve fis- kiye var. Etrafı çiçek içinde, Oda- lerin hepsinin iki kapısı var. Biri bu mermerliğe, öteki dış balkona açılıyor, Elinde lâmba, bir hizmet- çi beni odama götürdü. Sağımda Begüm Ensarinin dairesi vardı. Uşak lâmbayı bırakıp çikarken çetrefil bir ingilizce ile sordu: '— Kahvaltı ne zaman?” '— Yedi buçukta.” “— Velinglon sasti, yoksu stan- dard saati?” “ — Ne demek istiyorsun?” Durdu, düşündü. İngilizteyi doktorun ecnebi misafirlerine hiz- met için öğreniyordu, onun için yal nız bu temasta kendine lâzım olan kelimeleri biliyordu. Masanın Üs- tünden saati aldı, yanıma geldi. İşaretle anlattı. Velington (Vali- nin adı) saati öteki saatten yarım saat ileri. Öyle ya batı halkı dai ma daha eceleci olur, Sonra bu küçük şeyin bu memleketin hat- tâ saatine varıncaya kadar nel dar vahdetsiz olduğunu düşün düm. Uşak kapıdan çıkmadan top a- tılmaya başladı. "— Bu nedir, evlât?” “ — Prensler geliyor.” Sonra öğrendim ki, Delhi'ye ge- leh prensler için isterlerse top atı- lıyor, hattâ topun sayısını da ken- dileri tespit ediyor. Fakat, masra- fını yine kendileri veriy: Ve âtağıma girdim, cibinliği sı- kı sıkı kapadım. Hindistan gecesinin seslerini dinledim. Za- man zaman bir çocuk ağlıyor, za- man zaman kahkahaya benzer aca- yip sesler İşitiyorum. Ertesi gün buntarın maymün ve çakat vest“0i- duğumuü söylediler, Biraz sonra kâ- nat sesleri duydum. Dış balkona açılan kapının üst penceresinden iki kuş girdi. bir uçuştuktan sonra karyolanın cibinlik direkleri üstünde tünediler. Hayat birliğini bu kadar derin ve hakiki bir şekil- de hissettiren âcaba başka memle- ket var mıdır? Bir cepheden bü- karsanız hayat bir şeyle bölünme öteki cepheden bakarsanız belki bu fazla birliğe âmel — insanları biribiri yırmak için vâzıh ve geçilmez hı- dutlar çizilmiş Uzun müddet uyanık kaldım ve düşündüm. O diyarda her gece böyle kendi kendime düşünmek bir âdet hükmüne girdi. Hindis- tan, en hakiki manasile hilkatin stelyesi: İlâhlar ve insanlar; en güzel ve en çirkin, en vahşi ve en munis hayvanlar; en eski ve'en ye- ni şekillerle fikirler ve sanat... Hepsi üstüste, karmakarışık bu a- telyede görülüyor. Vaktile ben, yeni Rusya ile Amerikayı iyi tet- kik eden adam tarihin istikame- ti hakkında bir fikir edinir sanır- dım. Şimdi bu acayip ülkenin de fikir, sanat hattâ siyasat dünya- sina vereceği birçok şey olduğuna inanıyorum. Maamafih bana bu hissi veren Hindistanın eskiliği de- ğiL İçinde dinamo gibi işliyen, gümbür gümbür atan hayat, Belki bu mülâhaza Çin için de, Japon için de vardır.. Belki tarihin yürü- düğü yolun nerelere varacağını tahmin edebilmek için, küçük bü- yük, içinde hayat böyle dinamo gi- bi atan her memleketi biraz bil mek ve anlamak lâzımdır. Doktor Ensari, camiadaki konfe- ranslar başlamadan evvel, dinlen- mek, etrafımı görmek, birazda memleketin maddi manevi iklimi- ne alışmak için, beni on gün ser- best bıraktı. (1) Kongre Hindin milli partisidir. Bu- Bun hakkında diçüneü kısımda malümet verilecektir. Kendi ayrı bayrağı vardır. (2) Köngre partisi kendisine dalma bir (Shadow Cobinet) yani gölge kabine seçer, (3) İngiltere kadın teşkilâtları reisi, (4) İngilterenin çak meşhur bir kadın vâ iridir, Fakat dir hususunda çok İibersldir. Ayni zamanda İngiliz dini hatipleri arasında en kudretlileriden oddedilir, TAN İtir. İçilen bir bardak bira bile mah- Şu Garip Dünya: Otomobil Lâstiğinin 50 inci Yılı Kavuçuk otorebbil tekerleklerinin 50 inci yıldönümü bu seneye tesadüf etmektedir. Tekerlekler, kauçuk ok masaydı, otomobil sanayii bugünkü inkişaf deröcesini katiyen bulamıya- caktı. 1883 senesinde İngiliz baytar Royd Danlop, küçük oğluna bir bi- siklet almış, çocuğun bütün kuvve- tinin, toprağın sert sathının tekerlek lere müdahalesi uğruna sarfedildi ni görmüştür. Bunun üzerine Dan- los tekerleklerin etrafına elâstiki yu muşak bir cisim (geçirmeyi düşün- müş, şimdiki içi hava ile dolu bisik- let Jâstiğini keşfetmiştir. Evvelâ bu lâstiği evinde yapmıştır. Oğlu, bunu memnuniyetle ve hayret içinde kar- şılamıştır. Dinlop, keştettiği bu te- kerlek lâstiğinin pratik sahada bü- yük ehemmiyeti haiz olduğunu anla- yınca, hükümete başvurarak bu İca- dı kendi malı olerak kaydettirmiştir. Şimdi Dinlop otomobil İâstik fab- rikaları, dünyanın en büyük fabrika ları olup dünyada mevcut otomobil lâstiğinin hemen yarısından fazlasi- ni imal etmektedir. * Sarhoşla nasıl anlaşılır? Amerikada sarhoş şoförlere karşı şiddetli tedbirler alınması kararlaş tırılmıştır. Amerika zabıtası tarafın- dan kullanılmaya başlanan bir âlet, bir adamın son Iki saat zarfında al- kol alıp almadığım tesbit ediyormuş. Bu küçük âlet küçük bir kıtadadır ve her polis memuru tarafından ko- laylıkla taşınabilir. Cihazın esası hâ- mızı kibrit, su ve permanganatı ha- Vi bir şeşeden ibarettir. Şişe, cihazın dışına bir lâstik balonla merbuttur Polis, şüphe ettiği şoförü durdura-| rak bu balonu nefesile şişirmeye mee bur edecektir. Şayet, şoförün üflediği havada al-| kol buharatı varsa, şişedeki mahlü-| lün rengi değişecek, açik kırmızı renkten sarı Tenge tahavvül edecek lütun renginin değişmesini mucip 3- Iacaktır, Rengin değişmesinden ş0fö rün sarhoş olduğu anlaşılacaktır. “ | Keşfedilen yeni demir Alman fizik âlimlerinden Dr. Hans Vag. hafif darbe ile her şekilde bü- külebilecek yumusak yeni bir demir keşfetmiştir. Bu demir, çatlamış bo- ruların tamirinde ve dirsek gibi bü- külecek yerlerde tatbik edilecektir Yumuşak demir, demir tozunun 1.300 derecede v6 müvellidülma gazını ha vi bir fırında teshin edilmesile elde edilmektedir. Şimdilik bu demirden radyo makinelerinin bazı kısımları da yapılmaktadır - | Cam paralar Amerika Birleşik hükümetlerinde, madeni para yerine camdan mamül paralar kullanılacaktır. Bu yolda ya- pılan tecrübeler iyi neticeler vermiş: tir. Tedavüle çıkacak olan bu esm pa ala kulmıyan camdan yapılacakla- dır. Terkibi ve yapma tarzı gizli tu- tuluyor. Cam parslar, istenilirse mühtelif renkte olabilecektir. Mütahassıslars göre, bu nevi ve bu terkipte yapılacak cam parâlar, hiç bir zaman taklit te edilemiyecek lerdir. Diğer yandan bu paralar, ni- kel veya bakır paralardan çok daha sağlm ve sıhhi olcaklardır. * Esnemek hastalığı Amerikada Nevyork şehrinde Ba- yan Yurliya Morces, garip bir esne- me hastalığına tutulmuştur. Günde en aşağı 1800 defa esniyormuş. 10 haftadanberi deva meden bu hasta. lığa doktorlar bir çare bulamamışlar dir. » Kanarya adalarının ismi Kanarya adaları, bu topraklar üze- rinde fazla miktarda kuşlar yetişti. ğinden dolayı bu ismi almış değildir. Kanarya adaları denmesine asıl #& - bep. bu adalarda çok fazla köpek ye- tişmesidir. Lâtincede köpek kânis- .canis demektir. Canis kelimesinden alınarak, bu adalara kanarya ismi ve- rilmiştir. Kanarya adalarının asil mânası Köpek adaları demektir. PETROL HARBİ: Dünya PetrolSiyasetini Son Kararı İle Altüst Eden Adam Meksika Cümhurreisi, Dilencilikten Bu Mevkie Kadar Yükselmiştir eksika Cümhurreisi son gün- lerde Amerika ve İngilte- reyl altüst eden bir karar verdi. İngiliz ve Amerikan şirketleri- nin işlettiği petrol şirketlerini lâğ- vederek, bunları birleştirmeye te- şebbüs elti. Dünyanın iki büyük devletine meydan okuyan bu genç Cümhurreisi (dileneilikten yetiş- miş ve hayatın en acı imtihanla- rile karşılaşmış bir adamdır. Lazaro OCardenas küçücük çiftliğinde geçinen fakir bir babanın “oğlu olarak dünye- ya gelmiştir. Meksikanın garbin- deki mütevazı çiftlikte babasının yanında çalışıyordu. Aslen İspan- yol ve Portekiz kanındandır. On iki yaşlarına geldiği zaman babası, bir müddet sonra da anası ölmüştür. Yetim çocuk tek başı na her köşesinde bir ihtilâl patlı- yan, yolları soyguncularla dolu o- lan Meksikada hayatımı kazanmak üzere çabalamaya başlamıştır. Başıboş, her gözüne kestirdiği semte doğrulan bu küçük serse- Tİ, o zamanlar çete halinde çalı- şan dilenciler kumpanyasına çat- mıştır. Dilenciler kumpanyasının şefi küçük yetimi maiyetinde iki sene kadar zorla çalıştırmıştır. L azaro Cardevas onamuslu bir Fransizın yanına gir- miş ve on yedi yaşına kadar ora- da çalışmıştır. On yedi yaşında kendisini orduya yazdırmışlardır. Orduda neferlikle işe başlamış, 1910 senesinde cenup kuvvetleri- nin ayaklanmasına iştirak ederek ilk defâ idarecilik Kabiliyetini gös- termeye müvaffak olmuştur. Doğruluğu ve gözünün pekliği ile arkadaşlarının itimadını kaza- nan Lazaro merhale merhale rüt- beleri aşarak generalliğe kadar yükselmiştir. Eski Cümhurreisi Calles'in za- manımda Meidiacan mıntakasının valisi olarak milli bir vahdet ve milli bir fırka kurmak üzere se nelerce uğraşmış ve o maksadına pall olmuştur. Meksikanın ahlâ- ki ve İktisadi kalkınması milli şuurun doğması için şehir şehir, köy köy dolaşmış, umdelerini hal ka aşılamış ve 1934 senesinde bü- yük bir ekseriyetle Meksika Cüm- hurreisliğine intihap olunmuştur, Ytibabını müteakip evvelâ Meksika maneviyatının kal kınması ve halkın sefahatten uzak» laştırılması hususundaki tedbirler ve kanunları ortaya o koymuştur. Evvelce her tarafı kumarhaneleriğ dolu olan Meksikada bugün Briç klüpleri bile kanunsuz bir vazi- yete düşmüşlerdir. Gece hayatı gece yarısı başlıyan o Meksikada, bar artistlerini gece saat ondan sonra çalışmaktan menederek se- fahatin fiflen önüne geçmiştir. Bu son kârarile de Meksika ik- tisadiyatında mühim bir inkılâp yapmıştır. Meksika petrollerinin Amerika ve İngilizler arasında da- hi müthiş bir rekabeti mucip oldu- ğu malümdur. Filolarının yarıdan fazla ihtiyacını o petrollerle temin eden Amerikan ve İngiliz amiral- likleri bu yeni vaziyet önünde ta- mamen başka, bir istikamete göz- lerini çevirmeye mecbur kalacak- lardır, Meksika İngiliz ve Amerikan şirketlerinin zararlarını kapatmak için dahili ve harici bir istikraz ak- dini düşünmektedir. Lazaro'nun buna muvaffak olacağından şüphe edilmemektedir. Amerika ve İngil- tere Meksika Cümhürreisini yola getirmek için Meksika petrollerine karşı boykotaj tatbik edeceklerini söylemektedir. Fakat Lazaro'nun bu darbeyi geri almıyacağı kana- ati vardır. Meksika Cümhurreisi Kardenas OD. Meclis, Dün Münakaşalı Bir Toplantı Yaptı Ticaret odası umumi meclisi, dün Ziya Tanerin reisliği altında top: lanmıştır. Geçen toplantının zapt okunarak kabul edildikten sonraj Avrupaya gidecek azadan Hilmi Na * iliye bir buçuk ay izin verilmişti Oda ve zahire borsasının ikinciki nun ve şubat mizanları, kabul GL” miş, İstanbulda"iik okulların öksüz çocuklarına beş yüz lira yardım ya- pılmasına dair borsanın teklifi mu- vafık görülmüştür. Bundan sonra ©- da yardım sandığı talimatnamesin- den bir fıkranın değiştirilmesi hak- kındaki teklif, hararetli münakaşa lara yol açmış, aza Bedri Nedim, Hamdi Başar, Fazıl idare heyetinin kabul ettiği bu karara itiraz etmiş- lerdir. Oda memurlarının seneler- denberi sarfettikleri mesaiden dola yı daha fazla himaye edilmelerini bir prensip meselesi olarak müdafaa etmişlerdir. Borsa komiseri Feridun Manyas itirazlara cevap vermiş ve neticede oda varidatının her sene tahakkuk edecek fazlasından yüzde onun memurlara tevziine ekseriyet- le karar verilmiştir. Afyon o inhisarının — satın aldığı 2824 kiloluk bir parti afyonu borsa- da kâydettirmiyen bir satıcının oda talimatı mucibince yüz lira para ce- zasına çarptırılması hakkındaki ida- re heyeti kararı da yine bir prensip ihtilâfı yüzünden uzun münakaşala- ra yol açmıştır. Azadan bazıları in hisar idaresinin de mesul olması fik rinde bulunmuşlar, bazıları kararır oda hukuk müşavirine gönderilerek mütalea sorulması talebinde ısrar et mişlerdir. Neticede reye konulan bu karar ekseriyetle kabul edilerek top lantıya son verilmiştir. ÇORLUDA : Spor Klüpleri İkileşti Çorlu, (TAN) — “Gençler Birliği spor klübü, adlı yeni bir teşekkül kut rulmuştur. Klübün futbol takımı, halkevinin takımı ile ekzersizler yap- maktadır. Muhacir iskân edildiği ci- hetle çoğalan Çorludaki gencler, bu. suretle iki futbol takımına malik ol» muş bulunuyorlar. # Çorlü (TAN) — Halkımız arasın da yeni ev yaptırmak merakı fazla - laşmıştır. Kereğie fiyatları yüksektir. Trakyada #yarışçının yoldi ve üm - ran tez lan hariç kalmali MÜ İettiŞ: de hafifçe yaralanımslardı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: