28 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

28 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“— Bü (Bayı 1 incide) leti büütçesi münasebetile söz alan değörli hatiplerin mütalealarını din- Jedik. Gösterdikleri teveccüh ve tak- diri vazifelerini iyi yapmaya çalışan teşkilâtımızı teşvik edici mahiyette sayar ve kendilerine teşekkür ede- rim. Hüsnü Kitapçı arkadaşımız, umu- mi müzakere dolayısile vâki eyanat| larında döviz vaziyetimizi tahlil &- derken bu münasebetle birkaç mad- deye temas buyurdular. Asfalt ocakları hakkındaki mütale aları geçen seneki büdce müzakeresi dolayısile mevzuu bahis olmuştu. O vakit Tktısat Vekili sıfatile sayın Baş vekil bu mevzuu izah buyurmuşlar: | dı. Fen heyetlerimizin tetkiki netice sinde yağ nisbeti az olan küçük as- ialt ocaklarının, yol hizmetlerinde ve sair masraflarda istifade edilmesi için işletilmesini kolaylaştırmak mü Jâhazasile daha basit usullere tâbi tu tulmasi muvafık bulunmuş ve kanun Jâylhası halinde büyük meclise arzo- Tunmuştur, Benzin ve petrol fiyatları Benzine ispirto “karıştırmak, ben- zin ve petrol fiyatlarının indirilmesi 'ne çalışmak yine muhtelif vesileler. Je huzuru âlinizde konuşulmuştu. Petrol ve benzin fiyatları İktisat “Vekâletinizi zaman zaman meşgul e- den ciddi bir meseledir. Bu mevzu- un fiili vazife dolayısile arzettiği güçlüğü arkadaşlarım kolaylıkla tak dir buyururlar, Buna rağmen müte- madi takible fiyatların imkân dahi- lindeki indirilmesi yolundaki çalışma lara devam olunmaktadır. - Nitekim yine sayın arkadaşımın işaret ettiği veçhile son günlerde de bir tenzil yı- pılmıştır.. Ve yine tekarrür ettiril- miştir ki, haziran sonlarına doğru satış artma nisbetleri ve değişen &- lim fiyatları hesaplanarak yapılacak 'bilânçoya göre yeni bir tenzil derpiş edilecektir. Haziran sonlarında tah- min ediyoruz ki, bu defa yapılmış 0- Jan tenzilden daha mühim bir tenzil elde etmek kabil olacaktır. Benzine ispirto karıştırmak, birkaç ! senedenberi hattâ daha evvele irva ©- dilerek belki 6 -7 dit fenni tetkikler yapılmış muhte- lif vekâlet mümessillerinin toplan- masile projeleri hağırlanmış bir mev zudur. Bu husustaki projeler Benüz elde bulunuyor. Fakat şimdiye ka- dar bu mevzuda cesaret ile huzuru Alinize gelmediğimizin başheı bir s6- bebi vardır. O da, henüz tam hazır Janmış değiliz. Petrol araştırmaları mız son kabul edilmiş olan maden programımızla bir derece daha kuv- - vetlendirilmiştir. Sentetik benzin tetkike tâbi tutul- maktadır. Bunların yani bâşında is © Pirte mevzuu da ayrı"bir mesele ola- © rak elimizde bulunuyor. Bunlar »- © rasında bir milli mahruket istinat et © mek esasını dalma gözönünde bulun ik duruyoruz. Varidata tesir ve ekono- “mik ihtiyaçlarımıza mutabakat bakı- — şekil vermek için ihtiyatlı hareket e- liyoruz. Teahhürün sebebi ancak bu- dur. k nundan bu meseleye'en muvafık bır Et meselesi Et ce M çıkmış ve bilâhar e al eee çekler uza bir elden idare edilmesi yolundaki rim ki, Karabükte inşa edilmekte o- lan demir ve çelik fabrikalarımız, memlekete, önümüzdeki sereden iti. baren, lüzumlu olan su borularını i- male başlıyacak ve bu itibarla mes&- le esasından halledilmiş olacaktır. Malümunuzdur ki yeni fabrikalar ! kurulurken ihtiyaçtan fozla fahrika- iların mevcudiyetile aralarında muzır rekabetlerin hudusüne mâni olmak için Iktısat Vekâletince bir tesis mü rakabesi salâhiyeti verilmiştir. Arka» daşımız bu mürakabenin ifasına esas tutulacak olan imalât miktarının memleket ihtiyacına tamamı tamarm na mutabık olacak bir halde değil, biraz daha geniş hesap edilmesinde- ki faydayı ifade etmiş olurlar. Kendi lerini bu noktadan haklı bulduğumu arzederken ayni noktayı nazarla İk- tisat Vekâletinizin yüzde 25 marjı &- sas olarak aldığını Made ederim. Fazla istihsal Bu suretle memleket ihtiyacından yüzde 25 fâzlaya kadar yapılacak is bu limit dahilinde fabrikalarımız a- tasında rekabet cereyanını, fakat bu rekâbetin biribirini yakıcı ve yıpra- tıcı olmamasını dâ temin etmiş olu - yoruz. Üzüm meselesi için Halil Menteşe arkadaşımız önümüzdeki sene rekol İtesinin fazlalığını işaret ederek &a- taş noktasından alınması icap eden tedbirlere ait mütalcalarını beyan buyurdular. Filhakika önümüzdeki sene beklenen üzüm rekoltesi, mem- İnun olacağımız bir rakam üzerinde kendini gösteriyor. 937 senesi rekol tesi 42 bin tondur. Bir sene evvel 70 bin ton üzerinde olan rekolte geçen sene 42 bin tona düşmüştü. Önümüz deki sene için bu miktarın iki misli- ne çikacağı, yani seksen bin tona ba Tiğ olacağı tahmin edilmektedir. 927 senesi satışları: hayli güçlükler ar - zetti, Arkadaşım hiç şüphesiz bu in- tıba altında beyanı mütalea buyur- dular. Fakat ilk başlıyan . güçlüğü müteskiben muhtelif tedbirlerin de maş bügi memleketimizde satılacak üzüm kal- mamiştır, Fiyatlar da vasati fiyat #ti- barile son senelerde daima bir yük- selme seyrini takibetmiştir. Berç Türker arkadaşımız umumi müzakere dolayısiyle nutuklarını ifat ederken ödünç pera verme kanu nunun kabulünden sonra tefecilik Kaldırılacak mu diye bir sual sordu- lar, İpotekli gayrimenkul satışından zarar gören borçluların vaziyetleri nazari itibare alinmiş mıdır? Fertle- re ait tasarruf hesabatı yekünu ne- dir? dediler. Bu suallerin son ikisine Maliye Ve kili arkadaşım arzi cevap etmişler- dir. Bendenizin de ilk suallerine ve- teceğim cevap kanundaki hükmü te krardan ibaret olacaktır. Son tâdil şekline göre ödünç para verme işlerin de teleciliğin ne olduğu tarif edili- yor. Ve bunun tâbi tutulduğu ceza- lar hepsi, ağır paru cezası olmak ü- zere hayli ağırdır. Her suç gibi şüp- hesiz ki bu da dalmi takibat altında ruları işinin Belediyeler Bankasınca mütaleaları dolayısile arzetmek İste- tihsali sürprodiksiyon saymıyoruz ve | Önümüzd | Ankara, 27 (Tan muhabirinden) edilmiştir. Reis Abdülhalik Renda şu beyanatta bulunmuştur “— Arkadaşlar, Millet Meclisinin, bu içtimaa nit j | şı itimadınızın bir nişanesi telâkki rim. (şiddetli alkışlar) mire, 120.000 ton krom cevherine, 10 bin'ton standard bakıra varacağı" nn: ve gümüşlü kurşun ve altınlı gü- müşlü kurşun !stihsali için de tesisle rin hayli ilerlemiş olacağını Şimdi- den arzedebilirim. , Afyon ticareti, afyon inhisarını te- sise sebep olan şartlar düşünülürse İsfyon tlcaretimizin bugün bulundu- ğu vaziyete erişmesini tahmin güç- tü. Memnuniyetle arzedebilirim ki afyon ticaretimiz brkaç sene evvelki ağır vaziyette değildir. Daha normal İhale gelmiştir. Hayat pahalılığı Hayat pahalılığı mevzuunda, reler yapıldığını arkadaşlarım soruyorlar. Takdir buyururlar ki, hayat pahalı lığı mevzuu yalnız Iktısat Vekâletini lâkadar eden bir işdeğildir. Bu bir Mükümet ha yat pahalılığı mücadelesine metodik bir surette başlanması için şimdiden lüzumlu olan tetkiklere girişmiştir. Turizm üzerinde Türker arkadaşı- mız izahat arzu ettiler, Dr. Şevki U- Tudağ arkadaşımız da yine sözlerinde bu mevzuun tafsilini arzu buyurmuş oldular. Turizm işi: bu da hayat pa- halılığı mevzuu gibi doğrudan doğ- ruya Iktısat Vekâletinizin işleri ara sında olmamakla beraber ilk hazırlık larını deruhte etmiş bulunuyoruz. Bu sene biitçede arkadaşlarımın göre çekleri ufak bir zam ilerideki esaslı çalışmalara imkân verecek ; proğram ları ve esasları hazırlamak meksadı- na matuftur, Bu meyanda bir büro teşkilini ve bazı yakın ve fayda vermesini bekle dizimiz memleketlere doğru propa- ganda faaliyetimizin tevsiini de istih daf ediyoruz. Karabük fabrikaları hakkında' ar- kadaşım malümet arzu ediyorlardı. Karabük fabrikaları inşaat faaliyeti nin şimdiden takdirlerinize lâyik o- mevzuu dolayısile Istanbul içir |bulunmakta ve yakalandığı takdirde | lacak bir dereceye varmış bulundü- — allınmiş olân tedbirlerin bütün mem: |mahkemelerimizce cezaları | veril-| gunu arzedebilirim. Önümüzdeki se İekete teşmili arzusuna iştirak etme- | mektedir. Tefeciliğin kaldırılmış ol-İne başından itibaren fabrikalarda — mek kabil değildir. Ancak bu mevzu |ması herhangi bir suçun kalkmış ol-| ilk ocaklar yanmış ve istihsalâta baş — wn ne kadar mudil ve güç mevzu ol- İması hâdisesinden farklı değildir.| anmış olacaktır. (bravo sesleri) © duğunu da unutmamak lâzimgelir.. — İstanbulda alınmış olan tedbirin mü- essiriyetini ve faydasını tamamile gördük. Ilk günlerde bu tedbirin aka mete uğratılması için bazı resksiyon - lara maruz kalınmıştı. Canlı hayvan — sevkiyatının azalması, stok bulunma “olacağına da bu işle meşgul olan he-| tan da geri durmak yetlerimiz tahmin etmektedirler.. 15-| kısaca bahsedeyim: tanbuldaki tecrübenin naticeleri alın dıktan sonra yine ihtiyatlı bir suret- rette bunu diğer taraflardada yer yer tatbik etmek zamanı gelecektir.. Fekat, bu hususta arkadaşımızın bi- ze biraz zaman ve fırsat vermesini rıca edeceğim. Banka faizleri Berç Türker arkadaşımız İktisat Ve- kâletinin meşgul olduğu mevzular. dan madenler sanayi kontrolü, kö- mür istihsali, hayat pahalılığı tu- rizm Karabük fabrikaları deniz tica- reti, işleri hakkında da Vekâletin dü şündüğünü ve ne yaptığını öğren- Madenlerimiz Madenler bahsinde, hükümetçe kabul edilmiş olan maden programı- mızın tatbikine geçildiğini ve bu programın tatbiki neticesi olarak ta istihsalimizin. , ve ihracatımızın art-|9lan büyük ticareti bahriye filosu - masını beklediğimizi bilhassa yüksek | nun çekirdeğini teşkil eden bu gemi- huzurunuzda tebarüz ettirmekten |ler de şimdiden hizmete girmiş bir Deniz ticaretimiz Deniz ticareti işleri iki cepheden takip edilmektedir. Yolcu nakliyatı kısmını kabul buyurduğunuz kredi ler dahilinde sipariş edilmiş olan ge miler, yakın bir zamanda temin et- nakliyatı mevzuu da ciddi surette ele alınmış ve Denizbankın ve diğer milli bankalarımizın iştirakile vü - cude getirilmiş olan sosyete silep ilk gemilerini tedarik etmiştir. Yabancı memleketlere mallarımızı taşıyacak Banka faizleri mevzuunda merkez İzevk duyarım. Programın tatbikatı, | vaziyettedirler. ve Emlâk bankaları için arkadaşımı: |bir taraftan araştırma işlerimizi ge © za Meliye Vekili arzı cevap ettiler. |nişletecek, bir taraftanda istihsali Belediyeler Bankası için de Dahiliye | arttıracaktır. Maden istihsalimizin — Vekili cevap verdiler. Yalnız su bo- 1.700.000 ton kömüre 250 bin ton de- İhracatımız ereleri Dün Başvekilin Nutku İhracatımız muntazaman artmak- tadır, 935 te 75 milyon olan ihraca- tımız. 36 da 90 küsür milyon, 37 de eki Seneyi Hükümet. Bir İş Yılı Addetmektedir — Bugün Büyük Millet Meelisin- de 1938 bütçesi meelisin heyeti umumiyesinin 342 rey ittifakile kabul bunu bildirdiği vakit, şiddetli alkış larla alkışlanmış ve bu sırada Başvekil Celâl Bayar kürsüye gelerek en mühim ve en esaslı vazifelerin- den biri ikmal edilmiş bulunuyor. Yeni bütçemizi, daha iyi, daha mü- kemmel bir hale sokmak suretile kabul buyurdunuz. Bütçemiz geçen senelere nazaran daha mahmuldür, Önümüzdeki seneyi hükümet, kendisi için hir iş yılı addetmekte- dir. Bütçeyi tatbik etmekte nekadar dikkat ve hassasiyet göstermek hükümetin vazifesi ise, biltçe encilmeninde ve heyeti umumiyede ar- kadaşlarımız tarafından vâki irşadatı nazarı dikkate almaklığı da hü- kümet ayni surette bir vazife bilmektedir. (Bravo sesleri ve alkışlar) Çalışacağız, muvaffakıyetimiz ancak sizin müzaheretinizle kabil ola caktır. (Allah muvaffak etsin, sesleri) Heyeti umumiyenizin bütçeyi bu suretle kabulünü hükümete kar- ediyorum. Bilhassa teşekkür ede- UR aş 9 1 Vpİ Gaha var: 109 milyona baliğ olmuştur. Kliring UW memleketlerle olan bu inkişaf klt- ring sisteminin memleketimiz kon- jonktürüne ve harlei ticaret ihtiyaç- larına ve memleketimize uygun bir sistem olduğunu (o göstermektedir. Kliringin esas prensiplerimize de te- u vardır. Filhakika harlei ti - Garetimizi muvszeneli bulundurmak ve malımızı alanın malını almak prensiplerimizin tatbikatını kliring sistemi kolaylaştırmıştır. Bu iti - barla kliring yerine serbest döviz e- sasına müsteni! bir sisteme geçmeyi bügün derpiş etmek mevkiinde olma dığımızı bilhassa arzetmek isterim. ; Bu beyanattan sonra bütçenin fa- slisrma geçildi ve kabul olundu. Bundan sonra Hariciye bütçesi müzakerelerine geçildi. Bütçenin mü zakeresi 3 saatten ve2 haxip S0z aldı. Müzakereler çox #id- ve geniş oldu. detli. çok heyecanlı İlk ü Yusuf Kemal aldı ve dedi ki: “-— Hatayda neler oluyor! Unıduk Inrımız gördüklerimiz ve duydukla- rımıza göre Hatayda çok feci şeyler germektedir. Türküm diysnlere eza ediliyor, kültür yerleri, halkevleri ba sılıyor.” Yusuf Kemal, devamla Fransız müstemleke memurlarının bütün dün yaca malüm olan tazyik sistemi ' ini anlattı. ve: — Sar'ye ile bir komşuluk mua- hedemiz vardır. Buna rağmen "udut lar arasında daimi bir emniyetsizlik ve asüiyişsizlik mevettur. Fransa hü. kümeti, benim bildiğim zamandanbe- ri Türkiyeyi anlamadı. Anlayamadı ve anlamak istemedi” dedi. Heyeti umumiyeden “Anlatırız!” sesleri yükseldi. Hatip burada Türkiyeyi ve Türk milletini iyi anlamış bulunaa Bsiyan ve Franklin Büyyon'un hâtıralarım andı: “— Şarkta, tek kuvvet, sizsiniz!” diyebilen bir Briyana mukabil bugün İkü Fransız hükümetinin bu vaziyeti anlamamak istemesindeki ısrarını an lattı. Hiç bir zaman müstemleke ok mamiş ve olmıyacak olân Hatay et rafında Fransızlarla olan görüşmele- rin safhalarını izah etti, Hatip daha sonra devam ederek dedi ki: “— Bizde Fransız dostluğu deil diği zaman, onun yanında hep bir kelime görüyoruz: “Uzvi dostluk...” Biz bu dostaluğun ne şartlar 'çinde teessüs etmiş olduğunu sormu “ “nz. Hudutlarımız o zamankinden daha küçülmüş olmakla beraber, Efendi- lik hislerimiz ve duygularımız o gün künden daha yüksektir.” Türkiye ve medeni âlem Yusuf Kemal daha sonra, Hatay meselesinde Milletler Cemiyetinde alınan son hal şeklini, bugün Hatay- da yapılan zulümleri sayarak Mil letter Cemiyetinin bir süx olup olma- dığım sordu, Franklin Buyyon'a ait hâtıralarını anlatan hatip; onun Ine- boludan Ankaraya kadar ulan yolcu luğu esnasında Fransız delegesinin g“çtiği bütün yollarda ihtiyar, genç. kadın ve çocukların cepheye silâh ve cephane taşımakta olmalarını gör- dükten sonra: ni “, Bir millet, böyle çoluğu çocu- N l h varsrsa, her zaman, behemahal mu- vatfak olur!” diye tahassüslerin: söy ledi ğini hatırlattı, Ve Türk milletinin bügün de ayni suretle Hatay davası- ni ele almış olduğunu kaydeden Yu- suf Kemal sözlerini, bitirirken hükü metin daha müessi» tedbirler alması lâzım geldiğini söyledi ve Iatuylıla- ri selâmlıyarak sözlerine son verdi. Deha sonra söz alan, Fuat (Urfa) Frenis ve Suriye ile olan münasebet srimizi izah etti, bunu müteskın P.v wsör Reşit söz alarak. * Jurkiyenin menfaatlerini, daha z'yade sulh yoju ile b rumak ve sulhü muzaffer et- mek” solundaki hari:i siyasetinin « Ds hattını izah etti va dexli kı. “Yaptığımız ittifak arın. sorduğu müz pahtların ve esas" Gost 'arın neye İstiu ya #ğrenei. Bütün #eden ze'elini uzatmış, gönlünü “içmiş bu Jonuyor Medeni âlem dedim. Ne yazık ki, bu Elem. mümessili olduğunu su nan ve ifdia eden bir devlet, hölâ bu zümren r dışında ku:mak tem; ni çostesİyor. Arkadaslar bu devlet Fransari.r. Benim budiğim Fransa diplomas'si yüze güle ve diz ç küpn vatvarırken de dalma aldatıcı ve oyalayıcı kaldı. Şimdi onun yeni Ina da Hatayda tamıyo' vz.” Hataydaki vaziyeti izah elen ha: ip bu farianın Millet'e: Ceniiyeti mü ruess Verinin huzurunda geçmekte 0) duğunu söyledi, Turgut Türkoğlu, Hatay davasın- da Fransanın bu mıntakadaki me- murlarının Türk halkına karşı almış oldukları vaziyetin mahiyetini latmış ve insanlık adına ve mevcut haklara tapan Türk milletinin kendi varlığı içinde de ayni hakları aradı- ğını ve bu hakkı tamamen alacağını söylemiştir. Rasih Kaplan — Antalya; Türki. yenin karadan ve denizden bütün komşularile olan iyi münasebetleri- ni, buna mukabil cenup hudutların- da huzursuzluk, ve. emniyetsizliği anlattıktan sonra Fransada son za- manlarda neşredilmiş olan ve resmi RR RE eek kel miş bulunan bir kitaba işaretle: “.— Fransa hükümetinden sorabi- lir miyiz? Tekrar mi Adanaya gel mek istiyorlar? Dünkü Adana, dün- ar kü Maraş, dünkü Gaziantep yine bu- radadır. Biz de buradayız. Gelsin. ler!,, dedi. Ve hükümetin kati bir su rette bu işi bir hal çaresine bağla- masını istedi. Hikmet Bayur, Hatay meselesinin safhalarını ve Fransanın bu İşte ta- kip ettiği siyaseti anlatı ve Lozan müuahedesi hükümlerinin Fransızlar hakkındaki kısımlarının iskat olun- mâsını istedi. Ve: “.— Sözünü tutmıyan Fransızların memleketteki mektepleri ve hasta- nelerini biz de kapstabiliriz!,, Dedi. Hüsnü Kitapçı: Türkiyenin herke se karşı olan muslihane siyasetini an lattıktan sonra davanın halini üzeri- ne alanın Ulu Şef olduğunu batırlat- tı ve dedi ki: “Ulu Şefin attığı hangi adımda muvaffak olmadığı (görülmüştür? Artık şu anlaşılıyor ki iş son haddine varmıştır. Ve Türk milletinin taham mülü kalmamıştır... Bunlardan sonra daha bir çok ha- tipler söz aldılar, Müzakereler çok heyecanlı bir hava içinde geçti. Son- ra Hariciye Vekili kürsüye g'lerek nutkunu söyledi. Hariciye Vekilinin nutku “ — Tasvibinize arzolunan Harici. ye bütçesinde geçen seneki bütçeden belli başlı bir fark yoktur. Ancak bu münasebetle dış işlerimiz ve bu işlerle muvazzaf ve mesul dairenizin faaliyeti hakkında malümat arzet mek isterim. Bu vesile ile söz alan hatiplerin hemen hepsi Hatayden bahsettiler, Ben de sözlerime bu mil li davamızdan başlıyacağım. Bu sa- yede harici münasebetlerimize dair matuzatımı müsbet bir zeminde bitir mek kolay olacaktır. Hatayın elim macerası hepinizin malümudur. Anavatandan cüda dü- şen Türkiyenin bu mütemmim diya- rı halkının çektiklerile bütün Türki- ye yirmi #enedenberi muztariptir. Sakinlerinin her vakit ekseriyeti Türk, bünyesi Türkü, kültürü Türk olan Hatay ayni zamanda vatanımı- zın büyük bir kısmının emniyet ka- pısı ve kilididir. Bu kıtayı askeri iş- ayetlendi Ku ile, ihtiyar ve gercile bir davaya | gali altına alan Fransa ile senelerde” İ beri takibinden bir an bile hali kak madığımız sulh ve iyi geçinme politi* kamızın icabı olarak makul bir hal ç5 resine varmak için 1921 denberi dâ- ima biribirini ikmal edeceğini zannet tiğimz müzakerelerde bulunduk. 74 man zaman ümit uyandıran günler olmadı değil... Fakat devam etmedi. Bize karşı alınan taahhütlerin tatbi& edilmemiş olması yüzünden tabiatile şikâyete mecbur olduk. Bu suretle her şikâyet safhası yeni bir müzake re açtı. Nihayet bildiğiniz Cemiyeti AAkvam kararlarına varıldı, Bu karar ların tatbikının istilzam ettiği inti- hap talimatnamesinin bütün mükar- rerata mugayir yapıldığını yine Ce- miyeti Akvam. makamlarına kabul ettirdikten sonra, bir yenisi tanzim edildi. Şimdi güya bü son talimat nameye göre yapılmakta olün intiha bat safhasını yaşıyoruz. Arada Fren sa İle bu son tslimafnamenin olsun iyi bir tatbika mazhar olması için iş birliği esnasında bir anlaşmaya va- rıldı. Içinde bulunduğumuzu arzettiğim intihabat safhasının daha başında İ- zahı ve tadadı mümkün olm'yacak " kader tertiplerle ve iyi olmıyan nis yetlerle karşılaştık. Fransanın taahhütleri Bu hususta Paris hükümetinin ve Berutta onun âli komiserinin dikkat nazarı celbedildi ve bu hareketlerin münası soruldu. Her defasında Paris hükümetinden ve Fransanın burada- ki büyük elçisinden tanhhütlere ve- anlaşmamıza riayet edileceği cevabı alındı. Fransa âli komiserinin Hatay dele gesi Ankaraya geldi. Kendisi ile u- zun uzadıya konuşuldu. Hataya av- detinde ilk iş olarak yaptığı, Hafa- yın gayri askerliği ahkâmına rağmen hakiki bir sebep olmadan asker ge- tirmek oldu. Hâdiseler sonra bunun hedefini bize öğretti. Iki gün evvel Paris büyük elçimiz Fransa Hariciye Nazırı ile konuştu ve şikâyetlerimizi saydı döktü. Kati emirler verileceği vaadini aldı. Hataydan gelen haberler tüyler Mepertier BE etbiş Manzireki hükümferma olduğunu gösteriyor. Intihabat bin bir türlü tazyikler için- de cereyan ediyor. Vaziyetin ciddiyes ti, hatâ vahameti âşikârdır. Cümhu- riyât hükümetinin bu milli meseleyi behemehal kati ve iyi bir bal sure- tine isâl etmek hususundaki <ararı da malümunuzdur. Mutadımız olan soğukkanlılıkla hakkımızdan ve dava mızdan emin olarak, Hataydaki kayıt işlerinin sona ereceği yakın günlerde tebarüz edecek neticeyi beklemekte» yiz. Binanaleyh hatiplerin bu mesele etrafındaki suallerine arzettiğim bu neticenin tezahüründen evvel cevap istemekte ısrar edilmemesini rica €- | derim. Fransanın yeni vaadi Bu sabah Paris büyük elçmmizden aldığım bir telgrafta şahsan kıymet- li eski bir dostumuz olan Fransanın yeni Hariciye Nazırinın biraz evvel arzettiğim kati vaadini yazılı beya- nat ile teyit etmiş olduğunu öğren- diğimi ayrıca tebarüz ettirmeliyim. Şimdi diğer devletlerle münasebâti miza geçiyorum: Türkiyenin Millet- lerarası vaziyeti durmadan yükseli- yor. Şarki Akdenizde, Karadenizde Balkanlarda ve Garbi Asyada mütte fiklerimizle ve dostlarımızla birlikte bir sulh ve istikrar âmili olarak ça- lışılmaktadır. Sovyetlerle münasebat Büyük devletlerden Şarkta kom- şumuz Sovyet Rusya İle münasebatı mız ilk günündeki samimiyetini mu hafaza etmektedir. Garpte Fransö- dan madası ile dostluk münasebatı- mz mütemadiyen , ilerlemektedir. Fransa le münasebatımıza gelince Atatürkün Kamutayın bu devresini açârken irad buyurdukları nutukla- rındaki şu beliğ cümlesini tekrar et- mekle bu münasebatın her noktası- nı tekrar İzah etmiş olurum: “Yarınki Türk - Fransız münasebet lerinin dilediğimiz yolda inkişafına Hatsy işinin iyi bir yönde yürümesi esaslı bir ölçü ve âmil olacaktır kana atindeyim." Bu büyük devletlerden Ingütere ile inkişafında devam eden iyi dost- luk münasebetimiz buğün Londrada imza edilmiş olan klering ve kredi mukavelesi ile bir kat daha zesanet peyda etmiş olacaktır. (Arkası; sayfa 9, sütün 2 de) i h 1 !

Bu sayıdan diğer sayfalar: