28 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

28 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇOCUKLARA HİKAYELER Yeraltında Geçen Tehlike; Oturduğumuz eve yakin nehre doğ, yu açılmış iki tane mahzen vardı. Bu iki mahzenin kapısı ağaçlar ve otlarla örtülmüş gibiydi. Bu mah zenler oldukça derin ve uzundu. Si. e nltacağım Vak burada gey | Sonbaharın güzel bir günü idi, İk arkadaşım Canla beraber hu yer altı mahzenlerinde oynamıya karar verdik. Kapıya geldiğimiz 20-| man çan dedi ki — Ne güzel tesadi. Bugün bura- ardı Ayhan çevap verdi. — Daha iyi, daha iyi bizi kim ez En önde ben olduğum halde hepi. miz içeri daldık, Yarım sast yürü. Yüşten sonra Canın kaybolduğunu gördük. Onu aramıya koyulduk. Ansızın gökgürülüsünü andıran bir ses bizi olduğumuz Yerde siçratt Yanımıza gelen Cana bunun duğunu sorduk; kimsecikler yok. Oynarken İtekrar işe koyulduk kayarak yuvarl kalım. Kapıya geldiği Hümüz manzaradan de Bir haftadanberi yağan yağmurların | desirile yumuşıyan üst tabaka çök“ müş ve kapıyı tıkamışt Bir müddet ttriyevek biribirimizin üzüne baktık, Vaziyetimiz oldukça Tena ye tehlikeliydi. Birkaç & İkarasız bir halde olduğumuz düşünceli düşünceli durduk. Bu kazanın, biz kapıya yakinke Üzerimize yıkılmamış olduğuna şük-| ediyorduk. Eğer böyle bir şey vuku) bulmuş olsaydı halimiz haraptı, Ayhan: | — Haydi, öbür kapıya gidip baka. am, dedi, Heyhat ki, burasi çoktan çazlırlu bir duvarla örtülmüştü. Bu vaziyet karşısında ne yapabil 'dik? Gittikçe artan bir üzüntü ile e Ylmizdleki elektrik lârmbasını kapata İlmi dedim. Çünkü biraz sonra pil ösbütün karanlıkta kalas yen bir sesle mırıldandı — Acaba mahv m olduk? — Ne olduğumuzu bilm ardan gelecek bir yard Ü yemeyiz, çünkü buraya gire kimse görmedi Korku içinde tiliremeklen başka bir çaremiz kalmamıştı. Kapının önü Yakılmış olan topruğı, taşı, kaya ri kazmak bir menfez açmak ta imszdı. Elimizde hiçbir âlet ve vs: “a yoktu ir demir parçası bulmak ümidile etrafa göz gezdirdik. Az sonrü bir araba tekerleğinin çenberi gözümü- ze ilişti. Can da bir tahta bulmuştu. Hemen işe koyulduk. Demir parçasi- le toprak yığınlarını yukardan aşağı itiyordum. Canla, Ayhan gelince, onlar da ek lerindekli tahta ile toprakları alıp u- zağa atıyorlardı. Bu suretle ne kadar zaman çalişti ımız bilmiyorum. Lâmbanın pili bit, mesin diye karanlıktı; çi herhangi bir mânie rastladığımız 2a-| yakıyorduk. Birkaç zaman son- a dehlizin pis havası başımıza ağır ar, midemize bulantılar getirmiş! her üçümüz yorgunluktan bayılacak hale gelmiştik Başka zaman olsaydı, bü iş bizi © kadar yormıyacaktı. Fakat diri diri gömül usu sinirleri mizi germiş, yorgunluğumuzu birkaç misli n Canın yanında & vakit, yemek üzere kahvaltı da vardı. Kah. valtıyı üçe taksim ederek kuvvetim si biraz yerine getirir ümidile yedik. Bir çeyrek saat istirahatten Bütün gayret ve ihtimamıza rağ- men elektrik fencrindeki pil bitmiş- ti, Şimdi karanlıkta kalmıştık. Dehlize ilk: girdiğimiz zaman kor. kudan birer köşeye kaçan fareler, ya rasalar, birer birer yine çı baş- lamışlardı. huçkara Birdenbire Cen, hıçkıra ağlamıya başladı. Mutlaka bir çaresi | i bulup kurtulacağız diye beyhude yere onu teselliye uğraştım. Nafilet İraderini ve soğukkanlılığını kaybet. miş - Mahvolduk, örtük, buradan çık maamıza imilin yok. Diyordu. Diri diri görüldük, ne kadar kaldık pek orum, Bu sefer ümit sizlik her üçümüz de sarmıştı Yine işi bırakmmyorduk: Toprakla. İri bir yana atmıya uğraşırken böyük bir toprak yığını umduğum gibi be- nim tarafıma değil, kapının diş ta- rafına yuvarlandı sından küçük bir işık bulunduğumuz Yeri aydınlattı. Hele, şükür-bir de- lik açabilmiştik. Hayata kavuşmuş olmak sevinci ile geçirdiğimiz ehli konin büyüklüğünü farkedememiş- ik. Fakat ertesi günü başımıza gelen) | — lerden bahseden gazeteleri okudu. um. zaman vücudümü bir ürperme sardı. Ve bir daha bilmediğim, tehli- Bu yığının arka) keli ve fenâ yerlere gidip oynamamı: ya apdettim. ALPLE BABASI (e | © KÜÇÜK YAZICILAR MÜSABAKAS Küçük okuyucularımız: GOGUK sindi için ig yazı pile aldık. Ba tiz de Dilirsiniz ki, bu yazı yok. Sıraya koyduk. Her sayımızda İarında mecmusmız yapıları tarafından bie seçme y rise hediyeler verilecektir. Küşük ya he gürel yazı ve giirler beki cukları, yani sizleri alâkadar eder mevzular seçmiye e BEN ASKER OLACAĞIM Bir Türk çocuğuyum. Şimdi küçüktür çağım, Anne büyüdüğüm gün ben seker olacağım, gibi, tenç gibi benim elim, ayağım, rın işin bize çek şeyl in hepsini birden çıkarmanıza ren ikişer bascağır. Sonunda da ara” iacak ve en güzelle (ÇOCUK sizden dı lmamasına, ve ge kat edim emi? * Orduya hazırlandım. İzei oldum bu yaşta, Yurda siper olacak güğüm yarın savaşta. Taburum yürüyorken gideceğim en başta, Anne büyüdüğüm gün ben asker olacağım. * Bayrağın gölgesinde yürüyorken ileri. Herkes bana diyeceki Ne şanlı Türk ankeri. Kimse beni tulamaz, dönmem sözümden ge Anne büyüdüğüm gün ben asker olacağım. Yurduma göz dikeni kalbinden vuracağım. KEMAL AKYUZ Hür Yaşarım Civcivlerim Ey Türk olretna bak Her tara eğemen Örmemiz Kör yayar: Buna derer Benlik. * iy Türk iye anla, Yurdun bu gidişi Ben onları gs severim, San de gözümle gözet AN me güzeliz, derim, Ylumun Kar İşin * Nerede yöreler beni He önüme Görerek, Sanki, hep örerek, Derler beveriz sen. Tara en 11 vekilim var Karlı dağlar açarım. Tarık İK, Paşa orta okulu 1 de iz Iihan & Pağa arta okulu No, 48 o TENKİT Kemal Akyüz'e: Bravo küçük Kemale. Ne kader güzel, be kadar oüçun bir şiir. Adeta insanin. onun yazdığına inanacağı gelmiyor. Samtm! olarak söylüyüruz kiş küçük Ker beylerinden çok daha güzel, ve dürrün yazıyor m. güzel bir şiir, Cidden küçük İlanın yaşından tmulmıyaca kadar güzel. Onun bu yolda devamı çek iyi olur, Küçük İhanı tebrik ederiz Te Küçük Tarık iri kendine mahsus bir hümusiyeti olan bir çocuk yazıcı Zaten onun en büyük muvaffakıyeti bu poktadad ın duyduğu sevgi ve muhab in küçük Tarık. "TANın Çocuk Müvesi ÇOCUKLARA FIKRALAR : Tatil Yaklaşırken Bütün yıl çalıştımız, tık umuyorum ki indiniz, ar- hepiniz. güzelce çalıştınız, hepiniz iyi , aferinler alarak sınıf geç dersler bitti. Yalnız dokuz aylık çalışmanız sona erdi. Artık bol bol dinlenmek, içezmek Bıyorsunuz. Kiminiz Boğı decek, kiminiz Adalara, kiminiz di ha başka yerlere, Anadoludaki yavrularsa, yaylâla- çıkacaklar, bağlara, bahçelere gö- geceklerdir. Tatili, dört gözle beklediniz, bol, bol koşmak, kırlarda dolaşmak, çiçek kelebek toplamak için can attığınızı Çin bü; pek çok garip şeyler bulunur. Bu ge- Fip şeyler içinde faydalı Oynamak; gezmek si Fakat çocuklar, öğün vardır. Meselâ, şu yelkenli araba, Bu ba yalnız Çinde bulunur. Rüzgâr hız- kapmıya İı ve ayni istikamette estiği zaman, galışmalıdır. Tatilde bir çok yenilik-İ yelkenli arabu süratle ve kolaylıkla lerle karşılaşacaksınız, sayısız şeyler. | gidiyor. manzaralar, insanlar. göreceksi z Yeni yeni arkadaşlar edinecek, bil.) mayi İŞ İytüklemiş ve yorulmadan sanki oto- yakl, mobildeymiş gibi rahat Fahat giden seyyar bir Çinli satıcıyı gösteriyor, tutmalısmız, Bir kelebek karşısında, * bir çiçek önünde uzun uzun düşün 30 Bin Liralık Pul melisiniz, kelebeği yaşatan şeyler ne. dir? Gelebek nasıl doğar, nasıl bü- KET) Pulculuk ve pul GE ERİ İ meraklıları dünya- Yür, nasıl yaşar? içekler nasıl yetiştirilir, çiçekle. | ömrü ne kadardır? Bunları ke kl diye skini ta pulundan kolek- siyon yapanların dinizi yormadan, gezerken, eğle: ken sayısı pek ziyade ir. her vakit düşünmiye, gördüğü şey- lerden, hâdiyelerden hisse Resim, yelkenli arabasına yükünü e ihmal etmezsiniz. bilgisi, görgüsü, çoklukla ölçülür. Ne kadar çök şey bilir ve öğrenirseniz hayatta © kadar met göz bür- heveslilerine her yerde rastlaı Yet kazanırsınız, dur. a dikkat et| Bu pol, İngilterede bir ari saatinden, her |)nasında bizim paramızla otuz bin 1 raya satılmıştır. Küçücük bir küğ parçasına bu Kadar para çok değil mi? ayatımızın akışında dalına şunu * gözönünde bulunduruhalıyız. Dünya, bir kitaptır. Bu kitabın bütün sayfa. Garip Bir Ahtapot larını okumak, hiçbir insana masip ol| Ahtapot kocaman mamıştır. Fakat bu kitabın daha faz-|mmuazzam ve ko enler haya: |kunç bir deniz ha: Bunun için çocuklar melisiniz, insan her gününden istifade etmesini bilmeli dir. la yapraklarını çevirel Ve ölümünden sonra da anıla. | Vanidir. Bu deni cak canavarı dir. ir hürmet ve sevgi görecekler. Siz de çocuklar, dünya kitabının bir huyu var. Yakalandığı ve esir edildiği zaman izi uzun boynuzlarinı yiyormuş. yapraklarından pek çoğunu okuyan insanlardan biri olmuya çalışın! Bizde bile bunun | ve © klar gok muvaffak. mini gördüğünüz pul bir İsveç pulu-| iFTE BUNU ,| Kahkaha BİLMİYORDUM ! Hintli Kadınlar Size her hafta gerek Afrika, ge rekse diğer kıtala çın yerlilerine ait bazı âdet ve süsler İden birer tane gös teriyoruz. Bu hafta size Tiburon ada- larının yerli Hint illerinden bir kadı. nın resmini koyuyoruz Bu adalar Kaliforniya körfezinde- İdir. Kadın burnunun her iki tarafile aklarını v İboyarmış. Oralarda böyle kadınlar en şık sayılıyorlar, | * Boru Ağızlı Hayvan Kivi denilen b hayvan Avustralya adasında yaşar, Yerdeki böcekleri iyerek © beslenir. ağı ztn bir boru ga benzer Yerdeki böcekleri toplamak için ağzını toprağın içine aldırıyor ve bi zim limonatayı içtiğimiz kamışlar gi dye yutuyor. Şimali Amerikada hâlâ eski yerli ve kırmızı derililer yaşar, Bu y lerin yazıları acayiptir. Eski Mısırın Hiyeroglif yazısını andırır. Amerikanın yerlileri, yazılarını manda derisinin üstüne yaziyor! Alpin canı gezmek istiyerdu. Zavallının bisikleti yoktu amma o kolayını buldu.. ik ve siyah boya ile) bi toprağın içindeki böcekleri “hop, | — Vakit Bulamamış kadar geç ka a sebep ne? Me yeretini söyle ba kalım? Çocuk — Görüyorsunuz ya, bay öğretmen nefes ne <feseyim, Ancak derse yetişebildim, Mazeret aramıya vektim kalmadı. * Tedavi Edilmiş 4 Hasta — Sağırlı. üni tedir eriği Kim tap eri dna Deliye — Maç EİEEİ aşi Ayin) Dük Mere hai bet yedi Tör v İ Açıkgöz Aysel oyuncakçı dükkümma girdi. Satıcı kadına bez. den bir bebek gös- terdi ve Siyatımı 7 sordu. Sa / 2d İp Dk bela — İki lira mı, peki şu büyük bebek kaça? — On lira. — Oo. On lira pahalı,'küçük kar- deşime hediye alacaktım onu.. ina kd lira Haram ederim. — Öyleyse şu iki liralık bezden be beği ver * Yazısını Okuyamamış Öğretmen talebeye dağıt tktan sonra: — Hiç kimse ba Ba bir şey sorma sin, der, O zaman Çetin ayağa kalkarak: — Affedersiniz, bay öğretmen der, Yezifemin altına yazdığınız yazıyı &- Yazdığım şu: "Senin yazın okü» naklı değil!,, * Spor Havadisi mem bri ÇĞR, sene Nobel mik fatanı kim aldi, ö — Bilmiyorum, İben spor havadislerini okumam efen dim. . Kendi Gibi Sanmış Sevim ile anne- İsi sokağa gezmiye çıkarlar. Yolda ik kolu kesik birs dam görürler. Sevira bunun kar şısında anmösine: — Anne bak zavallı adam, der, he- sap yapmak için pabuçlarını çıkar: cak ta ayak parmaklarını sayacak değil mi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: