28 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

28 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİZ İş VE öy Kazalarda Yeni Polis Teşkilâtı Zile, (TAN) — Jandarma kuman- danı önyüzbaşı H. Akbaş, staj gör- mek üzere Ankaraya, Harbiye mek tebine gitmiştir. İşlerini vekâleten Çavuş Rifat görmektedir. Kasaba- mız ve havalisinde tam bir emniyet vardır. Yeni emniyet teşkilâtı kanu-' nuna göre, kazamıza beş polis memu ra ile bir komiser verileceği, karakol yapmaya elverişli bir bina bulunma sı vilâyetten kaymakamlığa bildiril| 4 miştir. Polis teşkilâtının 1 Temmuz-| dan itibaren faaliyete başlıyacağı an laşılmaktadır, KAŞTA: Bir Kadının Cesedini KurtlarParçaladı Kaş. (TAN) — Aköri rında, paramparça olmuş bir kadın cesedi bulunmuştur. Yapılan tahkikat neticesinden, 115 yaşında bir kadının, o civarda.) ki çeşmeden su içtikten sonra ken| di kendine öldüğü ve cesedinin kurt | lar tarafından parçalandığı anlaşıl- mıştır. Zile, (TAN) — Yazın tatil günle rini çok zevkli âlemlerle geçirmek bir an'ane olmuştur. İlkbaharda Ulu kavak bahçeleri, kiraz mevsiminde Karadini ve Meydanlık mevkilerin- deki bağlar, daha sonra da Kezir de- nilen bağ ve bahçelik mahalle, her pazar kadınlı erkekli halkla dolmak tadır. Şimdi Ulukavak mevsimi geçmiş, Karadini ve Meydanlık mevsimi baş lamıştır. Bir hafta sonra da Gezir sa faları başlıyacaktır. Mahsul Bol Zile, (TAN) — Merkezde ve civar köylerde yeni arpa mahsulünün bi- gilmesine başlanmıştır. Geçenlerde yağan dolunun tahribatına uğrayah ve yağmüra ihtiyacı bulunan yüksek yerlerdeki birkaç köy müstesma ola- rak, bu sene her yerde mahsulün ge çen yıllardakinden fazla olacağı tah- kilin dilmektedri. AKasabanın Plânı Yapılıyor le Zile, (TAN) — Kasabamızın müs- akbel plânının yapılması 4600 lira- Yaylalara Göç Kaş, (TAN) — Sıcaklar artmış” tır. Halk, sahillerden yaylalara göç et mektedir. Bilhassa kazamızın Gömbe yaylasına âdeta bir akın vardır. Çe- şitli suları, temiz havası ve bol yi- yeceği ile Gömbe yaylası, güney yurt sahillerimizin en ziyade sevilen bir yaylası olmuştur. Zilede açılan ve hir ay süren dikişsergisi çok rağbet bulmuştur. de eserlerden bir kısmı ve çalışan Bayanlar görülüyor. Pazar Eğlenceleri : “ya ihale edilmistir, Mühendisler ge- lerek işe başlamışlardır. Temmuz ni hayetinde plânın Belediyeye verile- ceği anlaşılıyor. Dikiş Sergisi Zile, (TAN) — Her yıl iki defa açı- lan nakış ve dikiş salonundan, kadın- larımız hayli istifade temin ediyor. Bu sene de muallim Vesile yardımcısı “Memduha (tarafından açılan salon bir ay sürmüştür. Sergi, halk tarafından çok beğenilmiştir. * Zile, (TAN) — Gazeteler bayii İsa Bilginin gayretile asti bir lokan ta açılmıştır. Bu mühim bir ihtiyacı temni işti Şimdi bir de asri otel ADRASAN çalışılmaktadır. ve| suretle, Zilenin i Adliye Teşkilâtı Kaş, (TAN) — Haziran başlarında kazamız adliyeğinin bir Kisim salâhi yerleri Etmedi Aaniyesire “YERİ tir. Fakat, Elmah buradan 25 saat v- zak olduğu için müşki Ankaraya müracaat edilmiştir. lâhiyetleri goes İlunan sorgu hikimliğine de Fenike İsorgu hâkimi Kemal Sürmeli tayin jedilmişi ir. | yi Yurttaş ——— 0, Sağlığa sağlık katan meyvayı İ Tulüatçılığı Lâğvetmek Doğru mu, Değil mi? (Başı 5 incide) Sepetçi Ali Riza ve şahsen dos- tum olan, fakat şimdi isimlerini hatırlayamadığım daha birçok e- mekli ve genç artist, Eski kantola Tın yerini, şimdi “şan” ve “solo” tu tuyor ve eski “düet” ve “kuvar- to” larda, “Zeybek”, “Kazaska” vesaire namlarile “artistik dans- lar” şeklinde oynanıyor. T ulüatin menedilmiş olması- na rağmen, değişmiş oldu- ğunu iddia edebilir miyiz?. Tulü- a, tamamile “lâğv” mı edilmeli, yoksa “selahıma” mi çalışmalı? Kül tör Bakanlığının, tiyatro muhar- rirlerine (o yazdırttığı “halk pi- yesleri" nin sayısı, dördü, beşi geç medi. Buna sebep te, bizde, daha henüz ihtiyacı karşılayacak eser- leri verecek tiyatro muharriri ye- tişmemiş olmasıdır. Türkkuşu Tal Bu vaziyet karşısında, tulüatçı, me yapsın?. Çetin eserleri alıp oy- nayamaz, buna, gücü yetmez. Bil meebüriye, tulüata sapacaktir. Tu Yüatçılığı lâğvetmek, bana, günah- tır gibi geliyor. Büsbütün kendi hallerine bırakmamak, ve halkın terbiyesi, ahlâkı gözetilerek sıkı kontrol altında tutmak şartile, on- ları istediklerini, istedikleri şekil. de oynamakta serbest bırakmalı dir. Tiyatro mektebi ve İstanbulu An kara Şehir Tiyatroları, zamanla yeni artistler yetiştireceklerdir. Bu yeni elemanların birkısmı, piyasa. ya dökülecektir. İşte o vakit, kü- çük küçük mahalli sahneler, ken- diliğinden vücut buluverir. Halk evlerinin temsil kolları da, yarı- nın küçük mahalli sahnelerini ha zırlamak için çalışan unsurlardır. Yakın bir istikbalde, elbirliğiyle bu meselenin tamamile halledile- ceğine eminim. ebelerine: t başlamış, | Bu-| nun üzerine, Kazamız Adliyesine sa-| verilmiş, münhal bu. | Türk Hava Kurumu İstanbul Şubesinden: 1 — Geçen sene İnönü kampında .'C,, Brövesi almış olan Türkkü- Şa talebeleri 1 temmuz sabahı İnönü ve Ankaraya hareket edecekle- rinden bunların haziranın 29 uncu çarşamba günü, 2 — Liselerin dokuzuncu sınıf talebesinden bu sene kayıtları yapıl muş olanlardan gayri diğer talebeler 9 temmuz sabahı İnönüne gidecek lerinden bunların da sevk muameleleri yapılmak üzere temmuzun dör- düncü pazartesi günü Cağaloğlun- daki şube merkezine müracaatları, (3971) sum pi Yolu Olmıyan Uzak Bir Şehir Sıkıntı İçinde Kozan, (TAN) — Dağlık bir afazi- nin eteğinde, 290 rakımlı bir ova ü- zerinde bulunan kasabamız, Ada dan “20: kilometr uzâktır. Ovası, kasabamızın başlıca servet membaidir. Yaylaları Torosların su- lak ve ormanlık 'dağları arasındadır. | Halk yazın ekseriyetle bu dağlara ya yılmaktadır. Kozanın ormanları çok geniş ve çeşitlidir. Bilhassa bağları ve dişbademleri meşhurdur. Zirsati vâsldir. Sir — Bucak köyünde vücude getirilen ORDUDA: portakal bahçeleri hem güzel, hem . . çok verimlidir. “Kozan portakalı” Yeni Bir Satiş © er yene re kain Kaan Pisi pamuğu da birine döreiledir. Kooperatifi Kuruldu Kazamızın başlıca ihracatı pamuk buğday, badem, yağ, peynir, porta- kal, tatlı ve ekşi limon, bulgur, pi- Ordu, (TAN) — Bir satış koopera- | rinç, kereste, odun kömürü, keçi ve #fi kurulmuştur. Halkevi salonun- da, vali Baran ile Ziraat Bankası ve| Ticaret odası erkânının, İktisat Ve- sığırdir. kâleti müfettişlerinden Orhan Du- Torosların Andil silsilesi namını alan ve kasabamızın Üzerinde tepe mer ve Nabi Ataçın, kooperatifler müdür muavini Şükrü Ulayın ve kre leri görülen dağda. pars, siyah ayı, sırtlan, tilki, sansar, kurt gibi hay- di kooperatifleri ortaklarının huzu- rile yapılan bir toplantıda , satış ko- vanlar vardır, bu sebeple av derisi ti- careti de oldukça ilerilemiştir. Kazamızın umumi nüfusu 36500 e operatifi açılmıştır. Bir günde kayde-| re pek azdır. Diğer mühim bir ihti- dilen ortak adedi 500 ü bulmuştur.! yaç ta yoldur. Halk, bütün istihsa- Müstahsilin, mahsulünü müstehlik İlâtım, yegâne iktisat merkezi olan yesile kürulan bü teşekkül, Karade-|danaya nakletmektedir. Halbuki Ko- niz bölgesinde ve merkezi Giresun. |7an, bu iki yere bir şose ile bile bağ da olan satış kooperatifleri birliğinin | 1 değildir. Küçük bir yağmur, mev. Anavarza â b Resim varmaktadır. Arazinin genişliğine gö piyasalarda en iyi fiyatla satmak ga-| Ceyhan kasabasına ve kısmen de A- cut 'yolları derhal kesmekte, otomo biler şöyle dursun, patika arabaları bile işliyememektedir. bir şubesi mahiyetinde olacaktır. Maamafih müstakil bir müessese gi- bi doğrudan doğruya İktisat Vekâle, tindeki umum müdürlüğe bağlı bu-| Vünacak, İktisat o Veki Bankasının teftişine Bor-nememtarda-Koranın-tçtmde-te mer faaliyeti görülmektedir. Ufacık kasabamızda bugün 12 yataklı bir hâstahane vardır. Belediyede asri bir mezbaha yaptırmıştır. Merkezde tam teşekküllü üç ilkmektep vardır. Bir ortamektep ihtiyacı şiddetle bis- sedilmektedir. Kozanda açılacak or- tamektep, Salmbeyli, Kadirli ve Fe- ke kazaları çocuklarının da okuma» larına 'mkân verecektir. Gençler Birliği, C.H. Partisinin himayesi al. tında zengin bir programla çalışmak ta, hemen het'hafta milli bir piyesi temsil etmektedir. etile Ziraat i olacaktır. Bu yeni teşkilât, gelecek seneye ka dar, Hopadan Ünyeye kadar genişle- tilecektir, Kredi kooperatifleri kurul muş olan yerlerde ise satış koopera- tifi teşkilâtı yeni mahsul zamanına kadar behemehal ikmal edilecektir. Yeni mahsul kaldırma mevsimine kadar faaliyete geçirilmesi kararla- şan satış kooperatifleri arasında Gi- resun, Trabzon ve Keşap da vardır. 1 — Devlet Demiryolları istasyon sınıfında istihdam edilmek üzere mü- sabaka ile hareket memur namzedi alınacaktır. A) Müsabakaya iştirak edebilmek için orta tahsili bitirmiş olmak; B) Türk olmak; C) Yaşı 18 den aşağı ve 30 dan (dahil) yukarı olmamak; D) Asgari bir sene için askerlikten muaf olmak; “E) İdaremiz hekimleri tarafından yapilacak sıhhi muayenelerinde faal servisde çalışmağa mâni bir ârıza ve hastalığı olmamak; 2 — Müsabakada kazananlar 61 lira ile tayin edileceklerdir. Ecnebi li- sanlardan birine vâkıf olanlar 67 lira ücretle alınacaklardır. 3 — Müsabaka imtihanı 9 Temmuz 938 Cumartesi günü saat 14 de Hay- darpaşa, Sirkeci, Ankara, Balıkesir, Kayseri, Malatya, Adana, Afyon İz- mir ve Erzurum İşletme merkezlerinde yapılacaktır. 4 — En son müracaat 8 Temmuz 938 Cuma gününe kadardır. , 5 — Talipler işletmelere ve istasyonlara istida ile müracaat edecek- lerdir, : 6 — Kabul şerait ve evsafı hakkında daha fazla malümat almak isti- yenler işletme merkezlerine ve istasyonlara müracaat edebilirler. (3588) a ** * Muhammen bedeli 1900 tra olan 200 çift Vâstik çizme 209-6-1938 Çar- Şamba günü saat 11 on birde Haydarpaşada gar binası içindeki satınalma komisyonu tarafından açık eksiltme ile satın alıncaktır. Bu işe girmek isteyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve 142 lira 50 kuruşluk muvakkat teminatlarile birlikte eksiltme günü saatine ka- dar komisyona müracaatları lâzımdir. Bu işe alt şartnameler Haydarpaşada gar binası içindeki komisyon ta- rafından parasız olarak dağıtılmaktadır. (3516) i #** Muhammen bedeli 1775 lira olan soba 102481, kömür kovası, soba ma» şası, soba küreği, kondoktör feneri (tam) ve donanma fenerinden mürek- kep altı kalem malzeme 9-7-1938 Cumartesi günü saat 10,30 da Haydar- paşada gar binası içindeki satınalma komisyonu tarafından açık eksilime İle satın alınacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve 133 lira 13 kuruşluk muvakkat teminatlarile birlikte eksiltme günü saatine kadar ko- misyona müracaatları lâzımdır. Buişe sit şartnameler Haydarpaşada Gar binası içindeki komisyon tarafından parasiz olarak dağıtılmaktadır. (3855) 28-6-938 << (Hikâyeden Mabaat) ZAVALLI BORDA!. (Başı 6 neıda) Kamelyalar çıplak bir halde u- zanmış olan-madamlar hissini ve- riyordu. Menekşeler cilveli cilve- )i kokularından okeşfedilebilsin- ler diyerek yaprakların arasına gizleniyorlardı. Hele karanfiller!. Kırmızı başlıklarile selâma uzan- mış ihtilâleiler gibi tarhların üs- tünde dizili dururlardı. Yüksekten, aşağıya doğru bayıltıcı bir kokü neşreden marelyalar el sürülme- miş meleklere benziyordu. ütün bu âlem her şeyin ka- sıp kavrulduğu bu öğleyin sıcağında, susuzluktan o bayılmış- lar gibi her biri: — Bordacığım, canım Borda- cığım, susuzluktan çatlamak üze- reyiz; Allah rızası için bir damla su! diye yalvarır gibiydiler. Hakları yok değildi. Borda bu- nu kulaklarile işitmiyordu amma gözlerile pek âlâ görüyordu. Yor- gunluğundan bitmiş bile olsa he- men kanala koşar, bahçe kovasını doldurur, ve duştah sonra sanki kendisini selimlamak için ayağa kalkan bu nazeninleri sulardı. Çok defalar çiçekleri koparır- ken elleri titrerdi. Oldukları yer- de kuruyup kalsalar!.. Fakat ek- mek parası için hepsini sepetlere doldurup Madrite yollamak lâzım- dı.. Madrite gidenlere gıpta ediyor» du. Bu Madrit nasıl yerdi acaba” Gözünün önüne, masallardaki gi- bi içinde pırlanta ve porselenden salonları, bin bir tane ışık aksetti- ren aynalar, çiçeklerle süslenmiş ve içinde güzel madamların bulun- duğu odalar, salonlar bulunan muhteşem saraylar gelir; ve Made rite gidip bunları görmek için can atardı... Bu Madritte, küçükken ekseriya birlikte oynadıkları ev sahibinin oğlu vardı; hattâ geçen yaz kibar bir genç haline gelen bu delikan- lı araziyi görmek “işin geldiği za- man Borda utancından onun yanı» na çıkmamış ve bucak bucak kaç- miştu. Çocukken - enlutılan -masaldalsi gibi kendini de, herkes tarafından. hakaret görürken birdenbire şeh- zade tarafından sevilip te prenses olan fakir kızın yerine koyar ve İ bu hulyasından kızararak utanır- dı, H“ bırakılmış çocuğun zih- nini okşiyan hayallere da- lar bahçe kapısında süslü bir ara- banın durduğunu, içinden güzel bir Madamın çıkarak: — Evlâdım, nihayet seni bul- dum! dediğini duyar gibi olur, süs- lü elbiseler giydiğini ve sarayda o- turduğunu farzederdi.. Her vakit te el altında evlene- cek bir prens olmadığı için haya- linde ev sahibinin oğlu ile evlen- k Kim bilir) Fakat rüyalarının en tatlı bir #- nında iken sırtına inen bir avuç toprakla ihtiyar Tofol'un: — Haydi iş başına! diyen sert sesile acı hakikate dönerdi... — Haydi iş başına! Şikâyetlerini bir alay güzel çi- çekler vermekle gösteren toprağı didiklemiye koyulurdu. Havalar da © kadar sıcaktı ki.. Güneşin hara- reti, öğleyin olmadan evvel şid detlenir, Zavallı Bordanın öksürü. günü büsbütün artırır, artırırdı. Sanki yüzünde bulunan hayat Cinsi Miktarı Kilo Odun 318780 İstanbul Gümrüki ve rengi kokliya koklıya öpüp ok- şadığı çiçekler almıştılar. Doktor çağırmak kimsenin aklı pa gelmedi. Hem'ne lüzümu vardı Doktorlar öyle pahalıydı ki.. He- le baba Tofol'un onlara hiç itima- dı yoktu. Hayvanlar insanlardan daha bilgili oldukları halde bir gün bile ne doktofa ve'ne de ilâ- ca baş vurmuyorlardı. Buna Tağ- men biç te insanlardan daha 87 sıhhatli değillerdi. Bir sabah Borda kendilerile be- raber pazara gittiği kadınların mer hamletle yüzüne bâkarak bir şey ler mırıldandıklarını görmüştü. Hastabğı dolayısile büsbütün de- likleşen kulağı ile her şeyi duy- du. Yaprakların dökümünde o da düşecekti. Bu sözlerden bir üzüntü bir sıkıntı hissetti. Düşmek her halde ölmek demekti. Zararı yok, ölüme o, tevekkülle boyun eğiyordu, amma öldüğü za- man arkasında kalacak olan ih- tiyar ne yapacaktı, Hiç olmazsa o da, anneliği gibi bahçenin en gü- zel renklerle donandığı, en neşe- li olduğu ilkbaharın ortasında öl- se bari ! Yaprak dökümü! Kış!. O zaman- larda ölüm her halde çok kederli bir şey olacaktı. Ağaçların çal süpürçesine dönmüş, çiçeklerin boyunları bükük tarkların üstün- de durduğu bü mevsimi hiç te sevmiyordu. O vakitler Borda bahçeye bile çıkmak istemezdi. Buna mukabil en sevdiği şey, Bapazlarin zamanında dikilmiş o- lan ve hiç sararmıyan bol yaprak- Hi bir hurma ağaçı idi ki, onun altı- na sığınır, sanki o yapraklar, ölü me kanat geriyormuş ve onu öbür tarafa gitmekten koruyormuş gibi gelirdi. B aharı ve onu müteakıp yazı böyle geçirdi. Yine bu bah- çede bu hurma ağacının altında ku- ruyan yaprakları dökerek esen sen baharın ilk rüzgârları onu yaka- ladı. Günden güne zayıflıyor, mah- zunlaşıyordu. İşitme kabiliyeti fev- kalâda artmış. ep. uzaktan gelen am hafif sesleri dahi duyabiliyordu. Başinin etrafında dönen Beyaz kelebekler, alnında beliren soğuk terlere kanatlarını yapıştırıyor- lar. Onu çiçeklerin uğraşılmadan büyütülmeden kendi kendine do- Jan çi lerin bulunduğu öbür dün yaya götürmek istiyorlardı. O kışın yağmurları Bordayı 1s- latamadılar. İhtiyar Tofol, elinde kazma her vakitki gibi götleri ye- re eğilmiş, yağmurun altında idi. s in intizama soktuğu bir as- ker cesaret ve lâkaydisile mukad- deratının tecellisini bekliyordu. Ça- aşmak, çok çalışmak lâzımdı. Ki- Tasını ödeyecek, tenceresini pirinç- le dolduracak bir şey kazanmak İ- çin çok çalışmak lâzımdı. Yalnız kalmıştı. Küçük annesinin arkasından 6- raya gitmişti. İbtiyara kalan ye- gine şey, şu, İnsanların kanını €- men ve bir gün gelip onun da ka- mını emecek olan, daima çiçekli, kokulu ve mümbit, üzerinden ölüm geçtiğini hiç hissetmiyen şu bahçe- nin yarasaya benziyen şu toprak parçası idi Ne dersiniz? Zavallı Bordaya şu son seyahatinde arkadaşlık et- mek üzere bir gül ağacı bile ku- rumamıştı. Hepsi de zindeliklerini, tazeliklerini muhafaza edivorlar - dı. m a İstanbul Üniversitesi A. E.P. Komisyonundan : Muhammen fiatı Beher 250 kilosu 320 kuruş Teminatı 306 Lira İstanbul Üniversitesi merkezi ile teşekküllerine alınacak odun 477/938 Pazartesi günü saat 13 de Rektörlükte açık eksiltmeye konulmuştur. İsteklilerin ihale günü kanunda yazılı vesika ve teminatlarile komisyo* na gelmeleri. Şartname, Liste her gün Rektörlüğükte görülür. (3577) ri Başmüdürlüğünden: Evvelce İstanbulda Hacı Mustafa mahallesinde Taşçılarda eski 205 ve yeni 1 No. lı mağazada icrai ticaret eden ve halen nerede olduğu anlaşılmıyan Dimitri Mika'ya: 10-8- 926 günlü! ve 1458 No. li beyanname İle gümrükten geçirdi Riniz pirinçlerin istihlâk resmi olarak sizden aranılan 343 lira hakkın” da hazine aleyhine açtığınız davanın vazife noktâsından reddine 18-2 938 tarihinde karar verilmiştir. Bu karara göre 343 liranın 10 gün içinde gümrük veznesine yatır ması, aksi takdirde hakkınızda 1723 No, hı kanun hükmüne tevfikan ve tahsili emval yolu ile icrai takip yapılacağı bilinmek ve tebliğ mak mına kalm olmak üzere keyfiyet ilân süretile bildirilir. (3965)

Bu sayıdan diğer sayfalar: