7 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

7 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 A e Menfi Cereyan Kuvvetleniyor 1936 Berlin olimpiyatlarında bü-f——— tün devlet murahhaslarının iştirakile © yapılan olimpiyat kongresinde 1840 senesinde Tokyo şehrinde icrası ka- © rarlaştımlan 12 inci olimpiyat oyun- © larının yapılması gittikçe şüpheye girmektedir. k- İlk olarak İsveçlilerin ortava sür- © düğü bazı şartlara yavaş yavaş diğer Japonlu atlet iki metrede Çıtıyı yan mihveri üzerinde dönerek ve makas- lama hareketle geçerken. Solda: merikalı zenci atlayıcı metreyi tulani mihver dönüşü ile 1940 Olimpiyatlarına Amerika Girmiyecek mi? A Jonson iki geçerken İİzmitteYapılacak Deniz MüsabakalarıProgramı 10 Temmuz 1938 pazar günü İzmit körfezinde yapılacak büyük deniz yarışları ve eğlenceleri programı şudur: milletler de iştirak etmekte ve olim-| Sira N. o Saat Yarışın nevi Mesafesi piyatların yapılmamasını düşünen! No, Metre : zak ekin yl abe ı 14 — Bir çifle kıdemiiler 1600 5 14.15 Donanma kaba ifteleri 2000 Olimpiyatlara her zaman en fazla) 5 14.30 İki çifte inde ve $ 0 İÇ sporcu gönderen ve tasnifte en büyük) | a li © zolü oynadığı için bu oyunların sen- z vurun 7 çikteleri 2000 İÜ bolü diye anilan Amerikada da Ja- z ie ee beri o i ii > iL der 2 pon olimpiyatlarına girmemek hak-| 7 Jeep eli ye 5 1545 Tki'çifte Bayanlar 1000 ğ PU) İfa Helezon yraları 2000 e " 1630 Ti çifte ada yavuzu balıkçı sandalı 2000 kim kalmasına sebep olacağı kolayca | 12 1645 5 çifte alamanalar 2000 tahmin edilebilir. 3 17 Oki çifte ada yavrusu balıkçı sandalları 1000 Amerikada Ademi iştirak hakkın: | 14 1710 Beş çifte alamanalar 1600 de yapılan propaganda ; negriyatın-| 15 17.20 Altı çifte alamanalar 1600 © da Japonların son Çin istilâsında gös| 16 1730 Bir çifte iskele sandalları 800 terdikleri beynelmilel kaidelere uy: 17 1740 Iki çifte iskele sandalları 800 “soyan harp tabiyeleri ileri sürülmek | 18 1750 Piyadeler > te ve bu milletin sporcuları ile A:| 19 18 — Su kızakları merika sporcularının elele vererek) 20 18.10 Ordek kampa — spor yapmalarına imkân verilmesi-| 21 18.20 Yağı direk © nin hiçbir zaman doğru olamıyacağı| 21 18.30 Padihot (Burandabot) 400 © yazılmaktadır. Bakalım ne olacak? | 23 100 M. Serbest ——— 24 200 M. Kurbağalama & 25 4X200 M. Bayrak Çoban, Tekirdağlı | ., 200 M. Serbest İle Gü 27 100 M. Sırtüstü üreşemez 29 100 X 200 X 100 Türk bayrak © © Evvelce de yazdığımız gibi ama-| 30 Atlama © tör şampiyonumuz Çobanla, Tekir-| Yelken yarışları dağlı Hüseyinin bazı gazetelerin ha-| 3 1430 Büyük kotralar 20 Mil “ber verdikleri karşılaşmasına Güreş! 32 445 Ora » 2, — Federasyonu müssade etmemektedir. | 33 15 © Nizami yoleler Sü © Federasyonun bu kararını bildiren ve | 34 15.15 Olimpiyat yoleleri (14 M, yelken) Gi Ulus gazetesinde intişar etmiş olan| 35 1530 Nizami şarpiler (12M. yelken) di © bir tebliğini aynen aşağıya dercedi-) 36 1545 Donanma yelkenli filikaları 9 «yoruz: © OTürkiye Güreş Federasyonundan: Gazetelerde Tekirdağlı Hüseyinle Çoban Mehmedin karşılaşmasına Gü- © Teş Federasyonunun müsâade ettiği- ml bildiren ve alâkadarların böyle — bir müsabaka için mütalealarını ihti- Ya eden yazılar çıkmaktadır. Bircok “dedikodulara mevzu olan bu mesele © nin tavzih ve efkârı umumiyeye ilâ- nina lüzum görülmüştür. © 1 — Türkiye ağır siklet amatör Şampiyonu, Çoban Mehmeddir. Ge- — Tek amatör, gerekse profesyonel Tür kiyede başka ağır siklet şampiyonu yoktur. Tekirdağlı Hüseyin gsyrires- mİ profesyonel müsabakalarda şöhret | kazanmakla beraber resmi Türkiye Profesyonel şampiyonu ünvanı al- Miş değildir. Böyle de olsa ancak pro İesyonel şampiyonu diye anılması lâ © zımdır. Türkiye başpehlivanı ünvanı hiç kimseye verilmemiştir. 1 — Kotra yarışlarına girecekler iYavuzun yakınında bulunmalı ve İtalimat ve krokiye dikkat etmelidir. ter. 2 — Müsabakaya girecek kayık ve sandallar çıkış yerinde hazır bulun- malıdırlar. 3 — Yüzme yarışlarına girecek - ler kâğıt fabrikasının küçük su al- ma iskelesinde bulunmalıdırlar. 4 — Madalya ve hediyeler her müsabakanın neticesinde ayrı ayrı tevzi edileceklerdir. Klüplerin nazarı dikkatine : Su sporları federasyonu başkan -| lığından: 10 temmuz 1938 pazar günü Iz - mitte yapılacak olan deniz yarışla - rına iştirakleri klüp murahhasları ile yapılan toplantıda tesbit edilmiş bu- lünan tekneler aşağıda gösterilen şartlar altında İzmite nakledilecek- tir. önü kapatılmış olâcaktır. na teslim edilmiş olmalıdır. yolelerdir. Klüp murahhaslarını davet ğından: olunur. Uşakta Spor © 2 — Amatörlerle profesyogellerin müsabaka yapması teamüllere ve bey nelmilel usullere muvafık olmadığın . dan böyle bir müsabaka ne mevzuu © bahsolmuş, mede Federasyonumuz müsaade vermiştir. | — Kürek tekneleri en geç cuma vuzunda Federasyonca bu işe memur co feneri bulunacak ve teknelerin 3 — Klüplere ait yelken tekneleri de ayni şartlar altında cumartesi ak- şamı saat 17 ye kadar Moda havuzu- Yedekte gidecek olan tekneler şarpiler, nizami yoleler ve olimpiya- Su sporları federasyonu başkanlı- İzmit deniz yarışlarına iştirek &- |decek sporcular hakkında görüşmek üzere klüp murahhaslarının 7-7-938 perşembe akşami saat 17.30 da İs- tanbul bölgesinde bulunmaları rica Uşak, (TAN) — Pazar günü şehir İstadında karşılaşan Turan takımı ile | Afyon Kocatepe arasındaki maç, Af- yonluların 2-1 galebesile neticelen- akşamı saat 17 de Moda yüzme ha-|miştir. Uşak Gençler birliği Eskişehir-ile edilen Bay Bekire teslim edilecektir. | yaptığı bir anlaşma üzerine 10 tem- 2 — Her teknede 12 kulaç yedek İmuzda Eskişehire giderek bir maç ya İpi, bir sünger, bir camcak, bir ge-'nacaktır. Bir Plâj Kabinesi 300 Kuruşa Olur mu? | Galatada, Eski gümrük cad- desinde, 52 mumarada oturan 0- | kuyucumuz Hasan Akgün yazi- yor: — Geçen cumartesi günü, bir kahvede elime bir ilân tutuştur- | İ| dular. Okudum: Karşı sahilde | bir plâj, müşterilerine kolaylık | lar vadediyor. Bu arada, “Va- purun birinci mevkii ile plâjı- miza gelip dönme, yalnız otuz üç kuruştur, Bu paraya, banyo | ücreti de dal te diy: Ben, bu vâde kapılmak saflı- | ğında bulunarak oraya gittim, | Fakat bu eğlence bana, ilân e- dilen rakamın üç misline mal | oldu. Üstelik de, elimdeki bi - letle, soyunulacak bir yer bula- madım, Çünkü bütün kabineler doluydu. Boş kabineleri de aç- mıyorlar; i — Bu kabineler, on kişiliktir! Dokuz arkadaş daha bulun da #- çalım! diyorlardı. Şimdi sorarım: Hükümetin eğ- | lence yerlerini ucuzlatmak g yesile âzâmi fedakârlığı göze | aldığı bir zamanda, bir kabineyi | üç yüz kuruşa kiralamak ve hal- | kı bu şekilde iğfal etmek doğ- | ru mudur? Ve bunları yapan- | ları derhal teeriye edecek bir | kuvvet yok mudur? | Bursadaki Yeni İmar Eserleri Göğüs Kabartıyor “A.S V., rümüzile mektup gönderen bir okuyucumuz, beş altı senedenberi ilk defa geçenlerde Bursayı ziyaret etmis, gördüğü değişikliklerden hayranlıkla bah sediyori - Bursa, diyor, tam bir Avrupa! şehir manzarası almış. Her yer, temiz, ferah ve imrendirici bir mükemmeliyet içinde. Ta- İbil güzellikleri ile meşhur olan Bursayı, Avrupa ru şehirlerinin en mühimleri m- Tasına girmiye hak kazanmış görmek huk li bir sevinç veriyor. Şehrin baştentuşa bakımlı güzel ve te- miz oluşu, belediyenin de vazifesini İâyı- kiyle yaptığına acık bir. delildir. vi Kadırga meydanının toz toprağı Mimar Alâettin Özaktaş yazıyor: “Bilmem bilir misiniz? Kumkapı civa- rında Kadırga limanı denilen bir meydan | bk vardır. Bu meydanlık, bundan kirk| küsur sene evvel vuku bulan yersarsıntı- sından harap olan Kapaliçarşınn moloz ları ile doldurularak tesviye edilmişti. Ho | Tasan ve kireç mahlutundan müteşekkii dlan bu molozlar ber gün oralarda koşup oynamakta ve Kumkapı futbelesileri tara fından ince bir pudra haline getirilmekte ve civardaki evler bundan çok bizar ol- maktadır. Veremle mücadele cemiyeti baş ta olarak bu gibi yerlerdeki snabzurun ref'i için icap eden tedbiri lnsk lâzım gelmez mi? Meselâ bu meydanlır tanzim | olunarak emsali gibi bir çocuk bahcesi hs line konulamaz mı? Yahut civar halkının ve bu meydanda bulunan üçüncü ve ah- mış birinci İlemetkep | İlebelerinin tatil zamanlarında hava alacağı ufacık bir park haline konulamaz mı? Ne bileyim hiç ol- mazsa gölgelik haline getirilmek üzere teş dir olunamaz mı? Sevimli gazetenizle bu hususu İlgili makamlara o hatırlatmamızı diler ve saygılarımı sunarım. ün ml Hanover Almanya Şampiyonu Oldu Geçen hafta beraberlikle neticele- nen Almanya futbol şampiyonası fi- nal maçı pazar günü olimpiyat sta- dında yüz bini bulan büyük bir se- yirei kalabalığı önünde yapılmıştır. İlk maç üçüncülük için Furtuna i- le Hamburg arasında yapılmış Fur- tuna 2-4 gâlip gelerek Almanya ü- çüncüsü olmuştur. İkinci maç şampiyonluk için Ho- nover İle Şakle arasında olmuş Ve İsert bir ayundan sonra takımlar niza mi müddet nihayetinde geçen hafta olduğu gibi yine berabere kalmışlar. dır. Oyun yarım saat temdit edilmiş ve bu temditten sonra Hanover takı- mı 3-4 galip gelerek Almanya şam piyonu olmuştur. Merkezi Avrupa Kupası Maçları 15 gün evvel muhtelif memleket- lerde birden başlanan merkezi Av - rTupa kupası maçlarının bu haftaki neticelehini sırasile yazıyoruz: Cenuva 1 — Sparta 1, Franşvaruş 3 — Zideniç 0, Hungarya 1 — Yuventus 6, Ambrozyana 1 — Kişpest 1, Milano 3 — Ripensiye 1. LE A O ÜL AA AS Iki Günlük Hikâye AKILLI Bir Hind Masalı — NAMAL» . —:.— — “Şimdi ben kediyi kurtarır- sam, diye düşünmiye başladı, son ra onun elinden beni kim kurta - rr? Kedi, farenin kara bir takım dü şüncelere saplandığını, kurtarma işini yavaşlattığını hissetti, Fare - ye dönerek dostça bir eda ile: — Aziz fare arkadaş, dedi, neye böyle düşünceye daldın?, Ben sa- na nekadâr inanmıştım. Halbuki sen meramına nail olduktan sonra beni kurtarma işini ağırlaştırdın!. Yoksa verdiğin sözden cayıyor mu sun?. Doğruluğun, dünyanın en kıymetli hazinelerinden de daha kıymetli bir mücevher olduğunu bilmiyor musun?. Fare itiraz etti: — Hiç üzülme kedi arkadaş, de- di. Ben doğruluğun kiymetini çok iyi takdir edenlerdenim.. Doğru - luğun yüksek heyecanile kalbi çarp mamiş bir varlık. hayatın zevkini anlamamış demektir. Kedi: —Evet, dedi, doğruluk mükem- meliyet gelininin tacıdır. Doğru - luğun renklerile boyanmamış her vüz. edevsizdir. rezildir. İşte bu- da acele et'. Herhalde afamızdaki arkadaşlık anlaşmasını bozmıya ni yetin yok?. — Hayır; bundan yana müsterih ol.Seni kurtaracağım, Bu benim i- çin bir namus borcudur. Fakat bu işte de akıl ve basiret Ile hareket etmek istiyorum. Ben, seni saran ağı kemirece- lm. Yalnız son düğümde duraca- ğtm. Tabii onu da kemireceğim. Fakat onu kemirmek için öyle bir an seçeceğim, ki senin baha fena- lık yapmana imkân olmiyacak Kedi, farenin makul ve iht hı hareket ettiğini, kuru yeminler- le iktifa etmediğini anladı. Fakat başka bir kurtuluş yolu da olma- dığı için İster istemez bunu kabul etti. Aradan bir müddet daha geç- ti. Uzaklarda tan yeri ağarmıya, gece karanlığı, yerini ön suk tanına, terketmiye başladi Dor ken ileriden ave göründü. 'Tabit bütün bunları fare de gördü. Ken- di kendine: — Artık sözümü tutmak zama- nr geldi, dedi. Ve süratle ağın son düğümünü -kemirmiye basladı. Uzaktan avciyı gören kedi öyle büyük bir korkuya kapıldı ki, ta- mamen fareyi unuttu. Farenin cok doğru olarak tahmin ettiği gibi ke dinin böyle bir ruhi halet icinde kendisine fenalık yapması imkânı yoktu. O şimdi ancak canını kur- tarmıya bakıyordu.. Avcı yaklaştı. Kedi derhal bir 8- ğacın üstüne fırladı. Fare de deli- ine girdi. Kurduğu ağın içinde hiçbir sey bulamıyan avcı eli boş olarak ve meyus bir halde döndü. Avcının gittiğine İyice kanaat geitren fare, burnunu delikten dı- şarı çıkardı ve kedi İle göz göze geldi. Kedi ona gayet dostça bir €- da ile — Aziz arkadaşım, dedi, sen ne diye hâlâ benden kacınıyorsun?. Sen benim şahsımda büyük ve em salsiz bir arkadaş bir dost kazan- dın!. Senin iyiliğini ölünciye kadar unutmiyacağım.. Gerek kendin için gerekse çocukların için benden yâ” na emin olabilirsin! Sana olan 7-1-Y38 AAA EEE AAA FARE Nakleden : B. Tok NURANE minnettarlığımı ifade edecek keli- me bulamıyorum. Saklanmakta mâna yok. Çık yanıma geli.. Doya doya seni göreyim. Fare, deliğinden çıkmaksızın şu cevabı verdi: — Kedi arkadaş, bizim dostlu- ğumuz müşterek tehlike karşısın- da idi. Tehlike ortadan kalkınca artık o dostluğa da lüzum kalma. dı. Senin dostluğuna benim ihtiya cım yok. Hem bizim aramızda, nâ- ml bir dostluk düşünülebilir? Bi- zi biribirimize bağlıyan en ufak bir rabıta bile yok.. Bizim sramız- daki dostluk tamamen tabiate ay- kiri bir hareket olur. Ve kurbağa- nın başına gelenler benim de başi- ma gelebilir. Kedi merakla sordu. — Kurbağanın başına ne gel- miş?.. Fare, kurbağanın başına gelen- leri anlatmıya başladı: — Çok eskiden, dünyanın daha mesut olduğu bir zamanda, şu kuy- *u ormanların — içinde bir fare Yi şıyordu. Farenin kendine göre gö- zel ve mesut bir yuvası vardı. Or manın içinden , serin bir de- re akıyordu. İşte bu derenin e lk unaaz va aim imi temiz hava GİEEİE Üriesna kaşil lan kurbağa derenin zümrüt gibi yeşil kıyısına çıktı. Güzel manza- fânın ilhamiyle kendini bir bülbül zannetti. O çirkin, o berbat sesiy- le ötmiye başladı. Bu çirkin sesi duyan fare sesin sahibini daha ya- kından görebilmek için deliğinden çıktı. Büyük bir şaşkınlık içinde kurbağayı dinlemiye başladı.. Bu arada hayretinden ellerini çırptı; başını salladı. Farenin bu hareke- tini alkış telâkki eden kurbağa, fa re ile dost olmak istedi. Bu arzu- suna pek çabuk nail oldu. Kurba- ğa ile fare sık sık görüşmiye başladılar. Biribirlerine tuhaf tu- haf vakalar anlatmak suretiyle ne- şeli vakit geçirdiler. Bir gün fare kurbağa şu şikâyette bulundu: —Ben bir çok defalar sahile ge- lerek seni çağırmak, hoşça bir iki saat vakit geçirmek istedim. Fa- kat sen, suyun içinde olduğun için bir türlü sesimi işittiremedim.. Kurabağa fareye hak verdi: — Haklısın kardeşim, dedi. Bu benim de başıma bir kacdefa gel- di. Benim de canımın sıkıldığı gün ler oldu. Saha geldim. Fakat, an- aşılan, sen de çok derinlere indi- ğin için bir türlü sesimi işittire memiştim.. Bilmem ki buna nasıl bir çare bulsak? Fare biraz düşündükten sonra” — Bu çok kolay, dedi Ben şim di uzun birip getirdim. Bunun bir ucunu senin ayağına, diğer ucunü da benim ayağıma bağlarız. İçi- mizden biri diğerini görmek iste" diği zaman bu ipi çeker; ve bu er” zusunu izhar eder. Kurbağa büyük bir sevinele bu- na razı oldu. Farenin teklifini tat” bik ettiler., Bu suretle biribirleri" ne haber göndermek imkânını ek de edince, sık sık buluşmıya baf” ladılar... Fakat bir gün. fare, arkadaşını” randevusuna giderken ansızın bif atmacanın hücumuna uğradı. A“ macs fareyi kaptığı gibi onu h#” vaya kaldırdı.. Tabii bir ayağı € fareye bağlı olan kurbağa da b valanmak akıbetinden kurtulam*” (Arkas: sayfa 7, sütün 6 b e e. | Aas e sağ iy MİNİŞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: