20 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

20 Ocak 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» ez TAN erbiye Lâboratuvarında Çocuk Zek Ölçerler ? u yazımda terbiyevi reh- B berlik lâboratuvarlarında #ekâ muayenelerinden pe Bim. Lâbaratuvar problem telâkk ettiği çocuğun sıhhat raporunu ve sıhhi tarihçesini eline aldıktan son ça en mühim bir cephenin zekâ ve istidatların muayenesine başlıyor. Mekteplilerin sıhhat muayenesi memleketimizde — senelerdenberi tatbik edildiği halde zekâ ve isti- datların muayenesi mevzuu benüz terbiye ufuklarımızda doğmamış bir hakikattir. Biz çocuklarımızı tasnif ederken akıllı çocuk, aptal uk, tenbel çocuk, dikkafalı, a- dam olmaz çocuk ve saire tarzında indi tabirler kullanırız. Amerikan terbiyecileri ise vücut mıfzıssıhha- sı kadar ruh nıfzıssıhhasma kıy- met verdikleri için çocukların yal- niz vücutlarını muayene etmekle iktifa etmiyerek, zekâ ve ıstidatla- rını da'ilmi bir şekilde tasnife ça» lışmışlar ve kısmen de muvatfak olmuşlardır. Fransız terbiyecile- rinden Alfred Binenin esaslarını kurduğu, Amerikan terbiyecilerin- den Terman'ın inkişaf ettirdiği ze- kâ testlerinin rubu asırdan fazla tatbikatı sayesinde Amerikan mu- hitinde zekâ testleri oldukça şa- t bir ilmi metot halini yanı almıştır. B- ilmi metotlar sayesinde anlaşılmıştır ki, çocukları- mızın kahir bir ekseriyeti vasat derecede bir zekâya maliktir. Pek küçük bir ekalliyet gayet yüksek fikri kabiliyetlere, muhtelif cep- helerde şayanı hayret ist'datlara masiatim. Ulak bir kam de vava tin çok aşağısmda bir kabiliyete maliktir. Meselâ bin tane on yaşın- da çocuğu ele alalım. Bunların çinde bir ki tanesi on dokuz, yir- ş ki bir genç kadar ilmi mi yaşın meseleleri ihata kabiliyeti göster- mektedir. (Amerikan ko'lejlerine on bir, on iki yaşinda yazılan Hat ihanlarını on "muvağfakıyetle vard'ın en gü üç yaşında iken geçiren dâhiler var). Yine bu bin. çocuktan beş, on tanesi 17. 18 Ya- #indaki gençler kadar ilmi bir ka biliyet izhar etmektedirler. On bes irmi tanesi ise 15, 16 yaşındaki 69* cuklar kadar zekâ eseri göster” mektedirler. Yüz elli, iki yüz ta nesi 14 yaşındaki bir çocuğun kabi liyetlerini izhar etmektedir. İki ü yüz tanesi 12: 13 yaşındaki çocuk kadar kemale ermiştir. Üç dört yüz tanesi ise 11. 12 yaşındaki, üç dört yüz tanesi ise sadece vasat derecede, on yaşındaki çocukların zekâsma maliktir. Mütebakisi s9 kiz, dokuz yaşında çocuklar kadar kabiliyet göstermekte, üç dör! t8- nesi de maalesef dört beş yaşında bir'çocuk kadar geri kalmaktadır. imdi müsaadenizle mesele- Ş yi tejhis edelim. Bin tane on yaşında çocuk, beş yaşındaki /bir çocuk kadar gerilik gösterebilmek imiârüna da yirmi yaşındaki bir genç kadar fikri faaliyet izhar ede- bilmek imkânına da malietirler. Eğer sınıfınızda elli çocuk varsa bunların her birisi elli dürlü 7€- kâ derecesi arzodebilir. Kiniist pek ilerde, kimisi pek geride. Ekseri- yeti kahiresi ise vasat! Şu halde bu kadar mütenevvi kabiliyet ar- zoden bir çocuk kafilesini ayni ders programlarının yeknesak hudutle- rına sığdırmak, ayni muallimlerin karşısında, ayni usulü tedrisi tkibe gı (180) olan mecbur etmek büyük. bir yanlış il etmez mi? Bizim mektep- lerimiz Fransız mektepierinin 87- hi olduğu için Fransız terbiye #iya- setinde de şahsiyete katiyen kıy” met atfedilmediği için biz progrsm- larımızın kıymeti ilmiyesinden ka tiyen Iştibah etmiyoruz. Fakat sa- dece bu programa intibak edemi- yen çocuklarımızı itham etmek kendimizi serbest telâkki ediyoruz Mektep siyasetimizi ilmi bir şe. kilde ıslah edeceğimiz yerde, ter- biye siyasetimizin masum kurbanı olan çocuklarımıza hücum ediyo ruz, Amerikada ise mektep proz- ramları tamamen çocukların fikri, ruhi ihtiyaçlarına göre tanzim &- dilmektedir. Fikrimi kisaca telhiz edeyim. Bizde mektep çocuklar i- cin değil, fakat çocuklarınız mick- tep içindir. Programlar içindir ve imtihanlar ve şehadetna- nihayet e a içindir. Amerikan müense- Biz bir tek elbise kalıbından kumaş kesiyor, dikiyor. bütün çocukla wüeudünü bu elbisenin içine uydur maya çalışıyoruz Amerikan terbi. ileri ise her çöcuh'n vücüdü- öre elbise kesmeyi kendileri i- Dir varife telâkki ediyorlar, Her hastanın bünyesine göre te. davi yapan doktor gibil. İşte Fran. terbiyesile, Amerikan terbiye emi arasındaki muazzam fark! sız sistemi ellerindeki! sıhhat dosyaları zekâ ve istidat testlerinin ları ep kıymetli leri talimiyeyi tenvir edi. or. * tek derecelerine, muhtelif Jerini, Ze nayüllerine göre ders- istidat VE iyorlar. Zekâ derece. yere OE” an bir çocukla, zekâ de cesi (80) olan bir çocuğu ayni sı- fta okutmak, tipki yirmi yaşın. Eş bir gençle, on yaşındaki bir daki b li yükü taşımıya mec- mek kadar gayri ilmi bir gisi mektep idarelerinin, kadar dosyal bur et âkkl ediliyor. hareket seli şeplerimledeki ders Bizim âsını Nasıl programlarının heyeti ümumiyesi ancak vasat derecede zekâ sahibi bir çocuğu fazlâsile meşgül edecek, yoracak, bunaltacak kadar * ağır. dır. Fakat cidden zeki bir çocuğun bütün kabiliyetlerini inkişaf ettire- bilecek vüsatten katiyen rnahrum- dur. Zekâ derecesi düşük olan ço- cukları ise isyana sevkedecek ka- dar fecidir. Bu yeknesak program- lar ancak vasat dereceyi tatmin e- debilmekte fakat geri çocuklar ka- dar ileri kabiliyette çocukların ruh- larını tahrip etmektedir. Geri ço- cuklar hilkatin kendisinden esir- gediği bir çok kabiliyetlerden rah rumiyet dolayısile kendisinden baş altı yaş zekâ derecesi yüksek ço - cukların o muvaffakıyetlerini ka zanmıya mecbur-edilince isyan'e- orlar. Zekâ kuvvetlerile elde e- demedikleri tam numaraları, “İsti balleri için elzem telâkki ettikleri şehadetnameleri. bıçak kuvvetile almıya ka'kışıyorlar, Zekâ ri le çok ilerde olan çocuklar ise bü tün senenin sımf derslerini sade- ce bir kaç saatte ihata etmiye mu- vaffak oluyor. Geriye. kalan boş zamanlarını dolduracak, istidatla. rını daha İleriye götürecek şevk - ten mahrum olduğu için melekâtı dumura uğruyor. Böyle fevkalâde parlak zekâları, Amerikan mektep- lerinde sınıf kuyudatile takyit *- miyorlar. Bilâkis imkân -derecesin- de İstifade edebilmeleri 'için'ta - mamen âzade bırakıyorlar iç bir çocuğa- Sen kimyadan niçin: sınıfta. kaldım? Sen riyaziye derslerinde ikmale kaldın? Arkadaşlarının yanında utanınıyor müsun? denilmiyor Fakat daha ilk mektep sıralarından İtibâren ya - pılan zekâ testlerile kabiliyetleri sa Şu Garip Dünya: Halinde Kahve Brezilya bü- kümeti, ihraç et mekte ( olduğu kahveleri, o taz- yikle tablet ha- Hne getirmeyi ve bu şekilde satılığa çıkarmayı kerari&: z Çikolata büyüklüğünde olan bu ksh ve tabletleri, taneler halindeki kah- velerde olan lezzet ve kokuyu kay- betmiyormüş. Kokusu zail olmasın diye tabletler, hususi kutular içeri: sinde ambalâj ediliyorlarmış. * Ömründe Kadın Yüzü görmiyen rahip Yunanistanda mukaddes o or-| , man denilen | yüksek mevki.| ide kâin Aton| manastırında ra hip Mihail 1otos 82 yaşında ölmüştür. İbu yaşına kadar hiç kadın 3 memiştir. Daha çocukken n bir İevin enkazı altından çıkarılarak ma- nastıra götürülmüştür, Hiç kadın a- yağı basmamış olan Aton manastı- rında rahip Mihali Tolotos, ömrün- de hiç kadınla teması olmaması do- layısiyle şöhret bulmuştur. * Yanardağın içine inen âlimler Japon âlimle- ri, hösusi âlet lerle henüz sön memiş olan Mi- harayama (ya nardağının kra- terinden içerisi. ne İnmiye muvaffak olmuşlardır. Harareti nakletmiyen azbest sepeti- le yanardağdan 500 metre derinliğe inmişler ve yanlarında bulundurduk To- Rahip, üzü gör. BELGRAT MEKTUPLARI : Ber. 18 (TAN Muhabirin- den) —11 Kânunuevvelde yapılan meb'us seçiminden sonra yeni Yugoslav * Skupçina . meclisi dün sabah fik içtimamı yaptı. Baş- vekli Stoyandinoviç ve nazırlar meclise alkışlar arasında girdiler. İçtimaa, hükümet taraftarı meb'- usların hepsi, muhalefetten ise yal- nız 18 meb'us iştirak etmişlerdi. Hırvatların önderi Dr. Maçek'in ta raftarı olan muhalif meb'uslardan hiç biri meclise gelmemişti. İcti- mas, meb'usların en yaşlısı olan Mihaylo Stoyadinçviç riyaset odi- yordu. İçtimadan sonra akşam “Üzeri çina meclisinde ekseriyet! teşkil e- den hükümet taraftarı parlâmen- io grupunun akdettiği içtimada | söylediği nutukta, meb'uslara gös- terdikleri faaliyetten dolayı teşek- kür ederek “Dr. Maçek'in son za manlarda eldığı muhalif vaziyeti tenkit etti. Bundan sonra da tatbik | edeceği rejim plânında kendisine bit olduğu için. istidatlarile müte zu hediliyor. Ke nıf arkadaşlarının arasında imek - tep hayatını geçirtiyorlar. Vakıa kolej mezunu olamıyor. Fakat kıs kanç, âsi, cani de olmuyor. Hilka- tin kendisine bahsettiği melekâtı. nı inkişaf ettiriyor. Bu muazzam küre üzerine ken- disini bekliyen bir vazife bulundu- Zuna, cemiyeti beşeriyeye müfit bir uzuv olabileceğine kani ola rak mektebini bitiriyor. Bu zekâ testlerinin neticelerinden ne çocuk, ne de anâ babs haberdar olmuyor. Yalnız terbiyevi rehberlik Tabara- tuvarı çocuğun mensup olduğu me tebin ziyaretçi muallimine mesele- yi izah ediyor. Müallim, çocuğu evinde ziyaret ediyor. Annesinin, babasının yanında çocukla gayet müştik bir dost gibi görüşüyor. Çocuğun başka başka sahalardaki istidatlarını büyük bir takdirle an- latıyor. İstikbalde bu sahadâ bü- yük bir sima olabileceğini, bina- enaleyh mektep derslerini bu saha ya tevcih etmek lüzumunu izah e- diyor. Çocuğun »zzeti nefsi kırılma- dan yavaş yavaş fevkalâde zeki çocuklar grupundan, kendi zeküsi- le mütenasip çocuklar grupuna, yüksek fikri kabilivetlere arzı if- tikar eden derslerden, kendi. isti- dadile mütenasip dersler grupuna intikel ediyor. Böylece kâinatta bir yavru ziyan olmaktan kurtulmuş. bir felâketin önü alınmış oluyor. İşte Amerikan terbiyecilerinin problem çocuk mevzuu karsısında- ki hastı hareketleri! Bu tarzı faali- yet ise bizde halen kabili tatbik değil!. Çünkü şarktan garbe, şi- malden cenuba kadar bütün mem- leketimizde bir tek terbiye siste - mimiz var, Zekâ derecesi (80, 70) olan bir çocukla zekâ derecesi 180 190 olan bir çocuğu ayni prog” mu takibe mecbur ediyoruz. İkinci- si: Henüz ilmi bir tarzda yapılmış zekâ testlerimiz yok!. Üçüncüsü Onu tatbike muktedir. ruhiyatçı- larımız $ok!, Terbiye sitemimiz bu kadar pu. szzam yokluklari arzederken, biz- de âsi çocuklar olduğuna hangi il- mi metotlarla hükmedebiliyoruz Bu sualin cevabım çok düşünüyo- Tüm, Amerika mıre- şik bükümetle - rinde Misüri ha» valisinde bir te- pe üzerinde 6$- rarengiz bir göl vardır, Bu gölün suyu, muhtazam ve mü- temadi surette sathından epey aşağı inmekte ve yükselmektedir. Satının inme ve yükselmesi, yataklarla ve hava vaziyetile hiç alâkası yokmuş. Esasen göl çok yüksekte olduğu gi- bi etrafında 100 kilometre uzaklığı Ba kadar hiçbir akar suyun da ba- lunmadığı tesbit edilmiştir. Bu sebep le âlimler, bu gölün suyunun sathi- nin inip yükselmesini hiçbir türlü zah edememişlerdir. ları fenni âletlerle ilmi tetkikler yap) yardım edilmesini istedi: Başvekil, siyasetten bahsetmiştir. Mecliste muhalif Hırvat meb'- uslardan Dr. Maçek taraftarların. dan hepsi 67 kişidirler. Bunlardan 20 si Sırp partileri arasındandır. 10 u çiftçi, 4 ü Yugoslav milli par- tisinden, 3 ü demokrat, radikal o- İan 2 si Atsa Stanoeviç grupundan olup 8 i de müstakil demokrat par- tisinin Pribiçeviç kolundandır. Ka- lan 47 meb'us ise Hırvat köylü par tisinin Maçek taraftarıdır. re “Dr. M. Stoyadino - viç'in üç senelik idaresi, na mi altında bir sergi açılmıştır. Bu sergide Stoyadinoviçin üç senelik idaresinde Yugoslavyanın kültü. rel, ekonomik, sosyal ve siyasi sa- halarda gösterdiği inkişaf resim, ŞUNDAN BUNDAN merikada garabetler merikah muharrir Hayman, Amerikanın garabetlerin - den bahseden bir yazı yazmıştır. Bunlardan bir kaçını naklediyo - ruz: Amerikamı, Ohio ülkesinde ge - celeyin sokağa çıkan kedilerin kuy ruklarına kırınızı bir fener veya £- şık bağlamayı emreden bir kanun vardır Vaşington civarmda olan Cen - trali bütün erkekler sakal sahibi olmağa kanunen mecburdurlar, Bostonda ahaliyi keman çalmak tan meneden bir kanun vardır. Virginie'de hüküm süren bir ka- nuna göre oda içinde yıkanmak ya saktır. Herkes ancak evlerinin av- lusunda yıkanmalıdırlar. Kaliforniyada tayyare veya oto- mobil içinde hayvan avlamak ya- saktır. Arz kaç yaşında en adamıları arzın ömrünü tür 10 türlü şekillerde hesap eder ler. Jeolojist Paul Cowdrec'e göre arzin sert kabuğu 2000 milyon se- neliktir, Dahu başka âlimlere gö - re arz daha ihtiyardır. Bunların bir kısmı arzın kabuğundaki kimyevi unsurları tahlil ediyor ve hesapla rını bu tahlile dayıyor. Daha baş - kaları arzm kutrunu nazarı dikka- te alarak hesaplarını yapıyorlar Kamerin hareketlerile alâkadar o- lan Astronomik bir hesap da var - dir. Yeni bir buluş K aliforniyanın Concord şen - rinde yaşayan Otto o Mohr nanunda bir sdam, bir çok işleri - nin güneş tarafından yapılmasını temin eden bir ev yapmıştır, Mese. lâ güneş şualarmı bir noktaya top layarak, istediği suhunette sıcak su bulunduruyor. Sonra bu adam ye- meklerini hidrojen gazı İle pişir - mektedir. Ve güneş enerjisiyle su. yu inbilâl ettirerek hidrojen istih #al ettiğini söylüyor. Üç galon suyu inhilâl ettirmek ev için lâzım olan gazi temin et mektedir Güntn birinde dünyadaki pet rol, kömür kaynakları biteceği için Mohr bulduğu sistemin mahrukat meselesini halledeceğine kanidir, Başvekil Milan Stoyadinoviç, Skup- Belgratta Parlâmento binası Yeni Skupçina Meclisi Ilk İçtimamı Yaptı İskopçina Reisi Süzen Girl tablö ve istüliğtiklürle gösterilmiş. " kalabalık kütle tir, ğe bi kütle bütün propaganda hizmetlerini gö- Ten ve merkezi Presbüro denilen te şekkül, bu sergiyle Stoyadinoviçin hükümeti sırasında elde ettiği ne- tceler gösterilmiştir. Bütün bun- lar, sergide üzerlerinde göze çar- pan İri yazı ve rakamları havi bü- yük fotoğraflar, fotomontajlar. di- ağramlar ve iktısadi, tesisata mü- teallik her türlü haritalar, istetiş- tikler, tablolar ve yeni yapılan bü- yük köprü, bina, yol resimleri e- sılarak halka gösterilmiştir. Sergi Dr. M. Stoyadinoviç hükümetinin hizmetlerinden başka mazi ile is tkbal arasında bir mukayese ya- pılması imkânını da veriyor. Ser- gide, devletin güttüğü gaye ve e- sas prensipleri de tebarüz ettiril. miş ve memleketin harici, dahili siyasetinden başlanarak beden ter biyesi işine varıncıya kadar bütün. inkişaf merhaleleri tesbit olunmuş tur. Hâler 51 yaşında olan Yugoslav Başvekili Dr. Milân Stoyadinoviç Yugoslavyanın siyasi hayatında mühim rol oynamıştır. Daha 1922 senesinde Maliye Nazırı olarak memleketine büyük mali hizmet- lerde bulunmuş ve dinarı düşmek- ten kurtarmıştır, Bu kıymetli mali hizmetlerinden dolayı B. Stoyadinoviç 1934 te tekrar Maliye Nazırlığına getiril miştir, Üç sene evvel memleketinin müş kül zamanlarında yapilan 5 Mayıs intihabatından sonra kral naipliği tarafından Stoyadinoviç, yeni Yu. goslav kabinesini teşkile memur e- dilmişti, O zamandanberi geçen üç sene zarfında Yugoslavya, Stoya. dinoviç hükümetinin img her sahada inkişaf etmiştir. Mem. lekette bir çok tslahat Yapılmıştır. Stoyadinoviç Hariciye Nazırı sifa. tiyle Yugoslavyanın harici Doli. kasımda da büyük muvaffakıyetler göstermiştir. “Memleketin dahilinde Yaptığı hizmetler büyüktür. Efkâr, umu miye teskim edilerek memleket sir. kün ve intizama kavuşmuş ve nor mal vaziyetini bulmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: