14 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

14 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M8 -939 - mms » 4 Ağustos 939 IAN ASONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 109 Kr, 2800 1600 800 için abone 10, 16, 38 liradir. Abone Adres değiştirmek 25 > için mektuplara 10 kuruşluk Almanyada Sinir Buhranı Imanya kendi kazdığı kuyuya düştü. Başka memleketlere karşı açtığı sinir harbi ile kendi mağlâbiyetinin sebeplerini hazırla. dı. Son zamanlarda Almanların sinir- lenmeğe, asabi buhranlar geçirmeğe başladığım görüyoruz. Gocbbels'in propagandası vatandaşını Alman kuvvetinin ye ailmez bir kuvvet olduğuna inandır. mıştı. Alman zannediyordu ki Hitler başında bulundukça onun için mu. kadder olan şey harbetmeksizin za. #erden zafere koşmaktır. Fakat ayni Alman vatandaşı Dan. zig meselesindenberi vaziyetin de; tiğini görüyor, Hitler bir türlü Dan- sigi alamıyor. Buna mukabil artık Alınan kuvvetinden bahsedilmiyor Bilâkis şimdi ortalığı kaplıyan ha- Alman | İ berler hep demokrasilerin kuvvetlen. | diğine aitfir. İngiliz hava kuvvetleri dünyaya hâkim olmuş 1500 tayyare Londra üzerinde cum manevraları yapıyorlar. Yüzler. | <e İngiliz bomba tayyaresi Marsil- yaya kadar uçup geri dönüyorlar. Bütün İngiliz ihtiyat donanması se- ferber halde bulunuyor. Totaliter devletlerin diplomatları celâşta, şehir şehir dolaşıp mülâkat İG FAEEAİla ere lele plânlarını hazırlıyorlar, Artık kuvvetinden ve kararından <min olan demokrasiler Försterin Butkuna kulak asmıyorlar. Dünya hâdiselerinin al yeni manzara Almanı telâşa düşürü yor. Zaten harpten korkan Alman, şimdi buhranı — içindedir. Dahlide açlık, hariçte harp tehlikesi Almanın maneviyatını bozuyor. sinir Şimdiye kadar Almanın kuvvetin. den bahseden Goebbels bile propa- gandasının şeklini değiştirdi. Şimdi harpten bahsetmiyor, Alman kuvve. tinden dem vurmuyor. Bilâkis harp olursa Alman milletine fazla zarar vermiyeceği hakkında teminat ver. meğe llizum görüyor. İngiliz kuvvet. eri ile alay ederek Almanın bozulan maneviyatını düzeltmeğe calışıyor. Alman propaganda nazırının bu te- minatı vermeğe ve Almanların si. nirlerini tâmire lüzum görmesi Al manyanın sinir harbinde müdafanya geçtiğini gösteren en kuvvetli de-| lillerdir. . Yalnız biz Türk matbuatı hâlâ bi- lerek bilmiyerek Alman kuvvı rafında propaganda yapmakta de. vam ediyoruz. Hâlâ birinci sayfala- rumızın baş köşelerine Almanyanın kuvvetli olduğuna delâlet eden Te- simler, serlâvhalar kullanıyoruz. Hâ. “ liter devletlerin reislerine ait eakalı resimleri başımızda taşıyoruz. Ve bu suretle istiyerek veya istemi- yerek Gocbbels'in ekmeğine yağ sü- | rüyoruz. Almanların bile düşünmeğe başla: | dığı bir devirde biz hâlâ onları kuv- vetli göstermeğe çalışıyoruz. Vazi- yet değişmiştir. Demokrasiler kuv vetlenmiştir. Müttefiklerimiz sinir harbinden muzaffer çıkmışlardır. Hakikatleri tahrif etmiyelim ve okü: yucularımıza biraz da kendi kuvve.| timizi ve müttefiklerimizin kuvveti- ni gösterelim. ————— — Muratlıda Bir Yaralama Muratl: (TAN) — Hasan oğlu Öz- bek İsminde biri, kavga ettiği Şerif oğlu Kemal Can'ı kasığından ağır surette bıçakla yaralamış ve yaka. lanmıştır. Yaralı, Tekirdağ hastane. gine gönderilmiştir. de, | hd görünüyor. | | | TAN Bu makalede Oniki Adaların Türk hâkimiyeti altına girişi tarihini okuyacaksınız. Üstad M, Tur- han TAN. diğer bir makale ile bu adaların Türk hâkimiyetinden nasıl ayrıldığını anlatacaktir. On Iki Adaları nasıl aldık? nasıl kaybettik? ula O n beşinci asrın ortaların- da Anadolu, siyasi dar- dağanılıktan kurtulup o bir bayrak altına girmiş ve Türk bir mübarek bölgede yeni baştan kurulmuş bulu- nuyordu. Trakya, Makedon- ya, Epir, Tesalya ve Mora da Türk hâkimiyeti altındaydı. İşte bu vaziyet Ege denizin- deki adaların ayni hâkimiyet altına girmesini gerekleştirdi ve Fatih Sultan Mehmet bu işle de uğraşmaya başladı. Beşi büyük, on dokuzu küçük olan bu adalar, Anadolunun garp kıyıları önüne serpilmişlerdir. Bir kısmı tamamile kara suları için- dedir. Bir kısmı da - Rodos gibi « karadan yirmi kilometre kadar uzaktadır. ği o Anadolu topraklarından telif zelzeleler sonunda denizde kalan, fakı bağlılıklarını inluklarile— muhafaza eden bu yirmi dört ada- nın türkçe ve #renkçe isimleri Şu- dur; ayrılıp doluya Semdirek İmroz Limni Bozcanda Bozbaha Midilli Yunda ipsara Ağan Sakız Chios Karput Nicarin Furni Phurnds Ratnoz Patmos Lepso Lipsos Leryoz Leros Kalimnoz Ostropalya İstanköy Samothraki İmbros Limnos Tönödes Aistrati Leshis Moskonisia Kalymnos Astropalia Ko Sırası Geldikçe: Yazan: M. TURHAN TAN Bugünkü Rodostan bir görünüş Nisiros Symi Tilos Charki Rhodes Karpatası Kasos İneirli Sömbeki İlbaki Hergit Rodos herpe Kaşot F tih Sultan Mehmet, bu a- dalardan ilkin İstanbul Bo. ğazına yakın olanları . başta İm roz, Bozcaada ve M zere - zaptettikten s0 hında Rodosla etrafındaki an İki a- dayı zaptetmek teşebbüsüne giriş- ti ve taarruzi bir keşiften sonra © raya yüz altmiş gemiden mürek. kep bir dü s2 yolladı. Bu do. 1460 senesi mayısının y de Rodos önüne geldi. O sırada Rodüs, Sen Jan şöval- yelerinin elindeydi. Mesih Paşa do- nanması şehrin bir mil garbinde ve deniz kurbunda bulunan Sent Eti- yen dağına yanaştı ve kuvvetli bir müdafaaya rağmen oraya kara as. kerini dökütü. Bu asker hemen o dağın üzerinde ve eteklerinde mev. Konyanın Bayrağı Konyanın Marşı > Konya, Ağustos » G arpta her şehrin bir, aniblem- İi bayrağı ile bir marşı var mış derler. Eğer bizde de böyle bir âdet ol. saydı Konyanın bayrağında ya bir çağlayan, ya bir santrfüj resmi bu» lunurdu, Marş yerine de şöyle bir şey bestelerlerdiz Yetiş Büyük İnönü! Tat verdiğin sözünü, Yapalım su düğünü, ik bekler pusuda, suda * Şef bize Çöllerde geldik dize alvarıyoruz size, ekler pusuda, m gözü suda Konyanın ovası dağı, beleni ba- Zi bu kadar susuzdur. Can damar- larında kırmızı kan neyse, Konya topraklarında su odur. Milyon kilometre murahbaı ana toprak, milyonlarca baş ehli hay» van, yüz binler ve yüz binlerce i bütün kuvvetile san- ki gece gündüz: Su! Su! Sul diye haykırmaktadır. u. bir yağmur duası değil B Bu, kanal dunsıdı duasıdır, arteziyen duasıdır. Haya- Yazan: AKA GÜNDÜZ | tın fenni emniyete alınması duası” dır. Topraklarının verimile, orman- larının genişliği ile, madenlerinin seşitliği ve çokluğu ile, evlâtları- min çalışkanlığı ile yengin olan Konya vilâyeti; kasasının içinde kilitli kalmış masaldaki bangere benzer, O kasanın tek anahtari var: Sul Ve o nnahtarı bir kişi elinde du- tuyor: Milli Şef? Konyalı bu elin katiyetle uzan- masını bekliyor. Uzanacağından da emindir. Çünkü Büyük Önder * Konyaya söz vermiştir: Suyunuzu mutlaka temin edeceğim! Bütün Konyayı dolaşıp dinle- dim, Konya biliyor ki Büyük'ün verdiği her söz yerine gelmiştir; Metris tepeden bugüne kada Konya onun için bu söze gönül bağlamış ve suya kavuşacağına inanmıştır. Difteriliye serom, (atanoza aşı, yangına hortum, yaralıya cerrah ne kadar lâzımsa; Konya toprakla” rma su e kadar tezden elzemdir. Bu işe el sürülmediğini kimse iddiaya yeltenemez. İşe vaktinde başlanmıştır, iş yolunda yürümüş. tür, fakat itiraf etmek borçtur ki bir gün, birdenbire ve her neden- ir. Buna bazı se- bepler gösteriliyor. Dei r ki, Milli Şefin Başvekâleti bir yıl bı rakışı birçok işler gibi bunu da an için duraklatmıştır. Sonra ara- Ya Ebedi Şef'in büyük matemi girmiştir. Daha sonra ise ben kafam gibi bazı kuru kafaların sa. de suya münakaşaları meydan al miştir, Bunlar olmasaydı, ovalar bugün belki suya kavuşmuş bulu- nurdu, Post bugüne ulaştık Mili Şef devletin ve mil etin başındadır. Hükümet me. todlu ve rasyenel çalışmak azmin- de olduğunu örneklerle göster. mektedir. Konya çoğumsunılan | su masraflarının daha birkaç mislini * Millet Meclisi vermeğe her zaman hazırdır. Dağıtılan su idaresi ye- mi baştan kuruluyor. Bilgiye, ihti- sasa ve, tatbiki çalışmaya yer ve- ziliyor, Bugiine kadar yapılan işlerden, edilen masraflardan alınan tecrü- beli neticeler çok kıymetlidir. Bu tecrübelerin, araştırmaların gös- terdiği hedeflere doğru yüritmek (Devamı 10 uncuda) ie, | desa a iste, e n ki tuttu ve bir bal lık top ta Sen Nikola kulesini bombardı etmiye başladı. Bu kuleyi İtalyan lisanında (Sent Jan şövalyeleri ko. nuştukları dile göre gruplara â; mışlardı. Komandor Karet fan ediyordu. Mesih Paşa, bir nü- mayişten ibaret olan bü ilk hücum ile düşmanı biraz sersemlettikten sonra şehri kara tarafından bom- bardıman etmiye girişti ve Ya di mahallesini ateşe verdi, ardın- dan dış kaleyi de toprağa çevirdi. şte bu suretle başlıyan bom. bardımanlar muzun yirmi sekizine kad ve o gün umumi taarru Türkler - bir frenk müverrihinin tabirince - önüne durulması im. künsiz bir aesaretle gedikler üze rine atıldılar. Önde üç bin beş yüz serdengeçti ilerliyor, başladı » olan muhtelif illiyete mens kerler, canlarını dişlerine Türk hücuz Up as ölürak ina karşı koymıya s8- mazgallar üstüne dikildi, ml kadem yükseklikte bir kalecik vardı, bunu da aşmak Tü çin hiçbir şey değildi Fakat bu heyecanlı dakiknda Me- sih Paşa, yaman bir belâhet ham» ağmaya müsaade et- duğunu lak, Vasi tasile ilân ettirdi. Şimdi serden. bulundukları yerde durarak şu i lârın tazammun ettiği manasızlığı münakaşa ediyorlardı. şte bu duruştan şövalyeler ordusu istifade etti, İç ka. leye merdiven kuran bir avuç as kere çullandı ve onlar; ricat izt- rarında bıraktı. Giritteki asker, za- ten Mesih Paşanın hamakatine kı- zarak geri çekilmiye başlamıştı Bu suretle Rodos muhasarası müsbet netice vermedi ve Mesih Paşa, o ada üzerinde dokuz bin şe. hit bırakarak İstanbula döndü. Fa. tih Sultan Mahmedin bü ricati gu. ruruna yedirmiyerek i diğini, ölümünde de o siri bulunduğunu söyliyenler ver hin ölümü, oğlu Be- çevşek bir hükümdar ol torunu Yavuzun birliği politikasını güdüp adalar işile meş- gül olmayışı, bu adaların ve hele ön iki ada denilen Anadoluya bağ. hı manzumenin Türk hâkimiyeti altma alınması zaruretini or! kaldırmış olamazdı. Çünkü dolunun selâmeti, bu adaların Türk ler tarafmdan idare olunmesile şüp. heden kurtarılmış olacaktı. İşte Kanuni Sultan Süleyman. Fatih devrindenberi ihmal. olunan bu - tahta çıkar gözönüne getirdi. Belg tan sonra muzaffer ordusunu Ro- 1522 te sekizinci günü Marmaris lin ya girdi. $u, ureti M»» Paşanm kırk iki yıl ev. vel düşüremediği Rodos ka. i yıkmak, Sent Jan şöva'yele. rine diz çöktürmek İçin Kanuni Sultan Süleyman yüz yetmiş gün kadar uğraştı. Çok kanlı taarrurlar yaptırdı. esnen ve malzemece bü. yük fedakârlıklara katlandı. Frenk ihleri bu beş bucuk aylık taar- Tuz devresi içinde Türklerin elli bin şehit verdiklerini iddia eder. ler ki, yarısı mübalâğa sayılarak tenzil edilse bile vine yüksek bir yekündür ve bü fedakârlık Rod la etrafındaki adaların | Türk matbuatı bi Türk Matbuaftı Dikkat Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Devi nazi lideri Försterin iki pe evvel söylediği nutku, sayfalarında büyük bir ehemmiyetle | neşrettiler. Halbuki bu nutkun dünya matbua- tndaki aksi gayet basit oldu. Bum. İdan cesaret slan Alman radyosu ev. velki akşam, Türk © matbuatının Försterin nutku hakkında çok sem- patik bir lisan kullandığını ilândan inci İ çekinmedi. Türk matbuatınm büyük bir ek- İseriyeti ve Türk milleti İtalya ve Almanyanın harpçi siyasetine sem- patik değil, bil'akis şiddetle muhali. fidir. Bu nutkun birinci sayfada ©- hemmiyetle neşri, Danzig meselesine verilen ehemmiyetten gelmiş olsa İgerek. Alman radyosunun bunu bir sempati tezahürü olarak telâkki | ” jlerinin kendi milletlerini hizatını Çekoslovakyaya et- mesi, kendi davasma Türk matbua- tının sayfalarını açmasından, İste. miyerek bu propagandaya âlet olma" sından ileri geliyor. Dünyadaki hâ- diseleri olduğ ermek vazife- mizdir. Fakat propagandaya âlet ol. uhak bahsine e dururuz. Bunun içindir ki her zamandan fazla müte. yakkız olmak mecburiyetindeyiz. Bazı gazetelerde İtalya ve Alman- yaya, ordularına, harp techizatına âit resimlerin birinci sayfalarda neş- ri Alman propaganda © nezaretini memnun ettiği kadar, halkımız üze. rinde de fena bir tesir ve korku us yandırabilir Bart kimselerin, “Ya Almas kuvveti?,, diye sorduğ i kadar Almanyanın kuvveti lehine yapılan propagandanın neticesidir. Hâlâ bugün, Alman ve İtalyan lider. aldatmak için izam ederek söyledikleri | pro- paganda nutuklarının, işin iç yüzünü bilmeyen halk üzerinde yapacağı te. siri hesap etmeliyiz, ve İtalyan kuvveti mefruz bir kuvvettir. Bakırı, çeliği, harp sa. in lâzım olan iptidaf madde. teryeli olmıyan bu milletle. rin, erzast olarak yaptıkları harp tec. gerine ge- zine gittikleri halde yollarda hurda halinde bıraktılar. Bu bozuk tankla. rın, tüfenklerin, toplarm resimleri İngiltere ve Avrupa matbuatında fo. toğraflarile neşredildi. Memleketleri dahilinde yiyecekleri olmıyan, sene- lerdenberi harp ekonomisi vaziyetin- de yaşıyan, uzun rbe değil, bir ali vaziyetleri sait olmıyan bir memleketin ne- sinden korkulur? Hayat sahasında mağlüp olan faşist na; liderler, milletlerini oyalamak için bir harp macerasına giriyorlar, ve bu onların son kozlarıdır. Hakiki kuvvet, demokrasiler cep- hesinde tolanan, maddi manevi, bi. tün kuvvetleri birleştiren, ve sulh e- konomisi içinde yaşıyan milletlerde. dir. Bu cephe de bugün teessüs etmiş tir. Totaliter devletler bu kuvveti halklarından saklamak kendi kuvvet lerine inandırmak için mütemadi bir propaganda vaziyetindedirler. Biz on lara âlet olmıyalım. Bizim süzgeçten geçirmeden neşrettiğimiz yazılar düş manlara hir sempati hissi beslediği. miz İlkrini verdiği gibi, hâdselerin iç yüzünü bilmeyen halkı da ürkü- tür, —— — terir. 21 Kânunuevvel 1522 de şöval. yelerin reisi olan üstadı âzâm Vil liers”de isle Adam teslim olmak teklifinde bulundu ve bu teklif ü. rine başlıyan müzakei e Rodos ad ân ayrılmazdan n elini altın vazo takdim et. tan Süleyman. mağlâp karşı çok nazik dav- “Bu hıristiyan ihti- Yarlığında yurdundan eiida etti #imden dolayı müteessif olmuyor değilim.. A'yecek kadar centilmen. lik gösterdi. Rodosun düşmesile beraber ona öpmiye gel ürklerce | bağlı bulunan İstanköy, Kalim. nos, Leros, Nisirüs, Tilos. Syme, a, Chalki, Kamatos, Ka- < adaları da düştü. ya- ni Türk hâkimiveti altına geçti,

Bu sayıdan diğer sayfalar: