18 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

18 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tefrika No. 137 Padişahla Sait Molla Karşı Karşıya Molla Söylemek İstemiyor da Mecbur Ediliyormuş Gibi Bir Tavır Alarak Padişaha Herşeyi Anlatıyordu Vahdettin, elini kaldırarak Mol- layı susturdu ve merakla sordu: — Zeynelâbidin efendi de bu muhalif hizbe mi dahil?.. Molla gülümseyerek ve biraz da kızararak önüne baktı, Bu sua. le cevap vermedi, çak ustaca hare. ket etti. Onun hakkında da birçok şeyler bildiğini ve fakat, söylemek istemediğini fham eden tavırlar takındı. Gördüğü israr karşısında, mec. bur kalmış da söylüyormuş gibi bir vaziyet aldı, daha ziyade ki- zardı. Ve: — Mademki israrla ferman bu- yuruluyor padişahım, onu dâ 2r26- deyim. Dedi. Zeynelâbidin Efendi kulunuzun da, cümlece malüm ve meşhur olan zekâ ve fettaniyetini, bu hususta hem nalma hem mıhı. na istimal ile, gerçekten suya ve sabuna dokunmuyan bir siyaset takip buyurdukları söyleniyor. Ger çi, Damad Paşa Hazretlerinin im. hası hakkımdaki karara iştirakle. rini dainiz de pek ummuyor İsem de, müsaadei şehriyarilerine İsti. nad ederek arzedeyim ki, bu te- şebbüsten malümatı olmamasını da kabul edemiyorum. Çünkü, o büyük ve mütefekkir baş üzerin. deki kulaklarm bunu işidemiye. cek kadar sağır olmadığını çok iyi bilirim padişahım. Her halde ilmi olsa gerektir. ” MM» söylemiş, Vahdeddin dinlemişti. Dinledikçe de 'karalara bürünmüş, derin düşünce İere düşmüştü. . Hakkı da, yardı hani. İşte, yedirip içirdiği, devlet ricali arasına geçirdiği bazı kim. selerin ihanetleri gün gibi çıkmış- tt meydana. Bu nankörler, çok sevdiği hemşiresi Mediha Sultan ile eniştesini öldürtmeğe kalkıyor. lardı. Daha fazla oturamadı ma. beyin dairesinde, Sald Mollaya memnuniyet ve mahzuziyet beyan İle gönlünü bir iyi hoş ettikten sonra, haremi hümayuna çekildi. ürfiyet ve İtilâf kodamanla. rının hakikaten böyle bir teşebbüsleri var mıydı?.. Hayır. Yalnız bir gün umumi merkezde, yeni kabineye karşı fırkanın ala- cağı vaziyet müzakere edilirken, lider Sadık Bey tehevvüre kapıL. mış ve bu adamlar bizi ittihatcı zihniyetile hareket etmeğe, elleri. mizi pis kanları ile lekelemeğe mecbur edecekler, demişti. Mus. tafa Paşanın Said Mollaya haber verdiği hâdise işte bu idi. Fakat, entrikacı Molla, vaziyetten istifa- deyi düşünmüş, İşi şişirip büyüt. müştü. Fırka mensuplarmdan ve maliye nezareti sabık mümeyyiz. lerinden Kör Remzi Beyi elde e. derek, işe son şeklini vermişti. Said Mollanın hünkâra verdiği kâ- ğit, Remzi Beyin bu işe dair Mol anin direktifi ile yazdığı, dört ba. şi mamur bir jurnaldı. G erçekten çok perişan bir va. ziyetle haremi hümayuns giren Vahdeddine, hemşiresi Medi. ha Sultan ile eniştesinin cihannü. ma kasrinde bulundukları haberini vermişlerdi. Cidden müteessir bu. lunan hünkâr, bu vaziyette hem. şiresi ile karşılaşmak, onu da he- lecanlandırmak istemedi. Havuz başındaki kameriyeye girdi, eniş- tesini de nezdine getirtti. Damad Ferid, hâdiseyi hikâye eden hünkârın izhar ettiği fevka. lâde telâşı ve endişeyi büyük bir soğukkanlılıkla karşıladı. Hiç de merak ve teessür göstermedi. B'l. akis, herhangi bir hüdisede vazi- yete hâkim olan bir insan huzur ve emniyeti ile mânalı mânalı gül. dü. Ve: — Emin ve müsterih olunuz pa. dişahım. Dedi, Hepsinden malüma. tım var. Hattâ, henüz Sald Mol- lanın haber alamadığı daha mü. karşı icap eden tedbirler de tama. mile alınmıştır. Merak ve telâşı mucip ortada hiç bir tehlike kal mamıştır. Lider Sadık Beyin. Vahdeddin, sinir raşeleri ile tit. reyen elini eniştesinin koydu. Ve: — Ferid, dur!. dedi Sordukla. rıma cevap vor. Teessür ve heye- canım çok söz dinlemeğe müsait değil bugün. Mollanın dedikleri doğru mu?.. — Kısmen doğrudur padişahım. Fakat, Sultan hazretleri ile kulü- nuza suikast yapılması hakkında ve resmi bir tarzda fırkada bir müzakere cereyan etmiş değildir. Bu teşebbüs, lider Sedikın her- hangi bir kasıt ile söylediği sözler. den harekete geçmek hevesine dü. şen birkaç derbederin eseridir. — Dahiliye Nazırı ile polis mü. dürünün bundan haberleri yok mu? Damad Ferid mânalı bir eda ile gülümsedi. Ve: — Bendeniz söyledikten sonra haberleri oldu, padişahım. Dedi. Kendilerine teessürümü izhar et. mekle beraber, meseleyi alevlen- .dirmemelerini ve katiyyen hiç bir güna harekete geçmemelerini emrettim. — O ne için?. — Diğer mühim teşebbüsün fa. illerini şüphelendirmemek ve cüm lesini suç üstünde ele geçirmek i- çin şevketlim. omuzuna âhdeddin memnunlukla gül dü. Becerikli ve tedbirli &- niştesini takdirle şöyle bir süzdük. ten sonra, sükünetle sordu. — Öteki teşebbüs ne imiş Pa- şa? — Arzedeyim padişahım, Lider Sadık, Şeyhülislâmınız hakkında beslediği kin ve gayzm intikamını bünyeli devletten almak istiyor ga. Ilba. Pek şeni tasavvurları olduğu- nu işittim. Bunlara iştiraklerini te min etmek için de, bazı askeri ri. cal ve erkânımızla el altından temas ediyormuş. Hattâ, alınan haberle. re bakılırsa Ahmet Rıza Beyin &- lile bazı gizli ittihatçıların da mu- vafakat ve muavenetlerini temin ve istihsale muvaffak olmuş. İşi, Zeki ve İhsan Beylere takip etti. riyor. Üç gündür kendilerinden muntazam ve müsbet malümat da alıyorum şevketlim. VW sbacâdin, şeni tasavvur ke. limesini işitir işitmez sara. rivermişti. Damad Ferid sözünü bitirince acı acı güldü ve dudak- larından şu sözler döküldü: — Bu şeni tasavvur dediğin. hiç şüphe yok ki. bir tebeddülü salta. nat arzusu, yani hal teşebbüsü değil mi?.. Muhakkak ki, bu işle Veliabdimiz Mecid Efendi de alâ. kadardır. Damad Ferid, önüne baktı ve fi- sıldadı: — Maalesef öyle padişahım, Ne yâzık ki, Efendi Hazretlerinin de bu işle alâkalı bulunduğu hakkın- daki şüpheleri o kuvvetlendirecek bazı deliller var ortada. Meselâ, Ahmet Rıza Beyle Mecid Efendi arasındaki muhabere ve münase. betlere ittihatçılardan Hüseyin To. sun Beyin delâlet etmekte olduğu muhakkak olarak söyinilmekte. | dâir. Bununla beraber, tekrar ar- zedeyim ki, her türlü ihtimaller düşünülmüş ve icap eden tedbir. ler alınmıştır. Yeis ve endişeye ka. pılmaya değmez. Kalbi şahaneniz emin ve müsterih olsun padişahım. (Devamı Var) : HEK OĞU TLER KADINLARDA KİST HASTALIĞI Kist gene bir ur demektir, fa- kat bir torba gibi, içi yumuşak. yahut sulu bir maddeyle dolu bir ur. Bayanlarda bunların da en çok görüleni, yumurtalıklarda çıkan kistlerdir. Tabii halde de kadın yumurta- lıkları daima küçük küçük kistler hasıl eder. o Fakat bunlar kendi kendilerine açılarak kaybolur. Ra- zıları biraz daha büyürse de, ©- hemmiyetli bir hastalık sayıla- mazlar, Bir takımı da haylice büyüye- rek bir hastalık Bu has- talık ta her yaşta bilir, Fakat kız çocuklarda na On beş yaşla yirmi beş yaş ar sında daha çok. Kadınlığın son- r mevsimine kadar gene © peyce görülür, O mevsime yakın; bilhassa ondan sonra daha sık. Bu kistlerin bazıları, içerisindeki su yirmi, otuz litre olacak kadar büyürler, Ancak, her şeyde olduğu gibi, kistin de başlangıcı küçüktür, İl- kin bir portakal büyüklüğünde. © zaman dışarıdan belli olmaz, fakat içeriden rahatsızlık verir: Karın içinde ağırlık, karın aşağı- ya doğru çekiliyormuş gibi olur. Herkesin hissinin derecesine göre, bunlar az çok siddetli olur. Kimi- sinde bulantı ve sonrası da ölür. TTazyik ettiği yere göre, siyatik ağrıları yapar, sık sık idrar geti. devamlı inkıhaza sebep olur, Bir taraftan da o günlerde inti- zamsızlık. Günler gecikir, karışır, yahut hiç gelmez. Böyle başlangıç devresinde, kist bulunduğunu ancak mütehassıs hekim içeriden muayene yabilir. Fakat kist te büyüdükçe kendi- sini meydana çıkarır. Karin ya. vaş yavaş büyür ve kocaman bir yumurta ileriye doğru çikar. Yu. murta hazılarında karının tam or- anlı- him bir teşebbüsten de. Bunlara İ tasında, hazılarında daha ziyade iel Kaka vü üdy binilkeiriez» Sy sağda veya solda... Şu kadar ki, o kocaman yumurta gibi karının ü- zerinde göbek yine belli olur, Kist büyüdüğü halde, bu ikin- ci devresinde rahatsızlık daha az hissedilir, Karında, tabii, ağırlık bozukluğu, Dahn ziyade büyüyüp, üçüncü devresine gelince, alâmetleri pek ciddi olur. Kistli bayan zayıflar, zayıflar. Yalnız karın kocaman, tekmil vücut kupkuru. Deri ke. miğe yapışmış gibi... Bir taraftan da mideyle barsaklar şiddetle bo. zulur, Bunlar da belki bir değil, çünkü kist büyüdükçe Köri gü Züsten ayıran diyafragmı aşağı: dan yukarıdan iter, yüreği bozar: Bundan da yürek çarpıntısı, na“ bızda zaaflık, intizamsızlık ve niz hayet baygınlık gelir... Yumurtalıkta Okist O hastal kendi. haline bırakılırsa, birinci ve ikinci devresinde pek te çok rahatsızlık vermeden büyüyebilir, Fakat Üçüncü devresine gelince, bütün vücudün zayıflığı şüphesiz. dir. Ancak, o devreye gelmeden de, hiç rahatsızlık vermeden ken- di kendine büyüyüp giderken, bir gün kistin sapı birdenbire bükü- Tür: O zaman şiddetli sancı, bu- lantı ve sonrası, Kocaman karın üstelik şişer, nabiz küçülür, soğuk soğuk ler basar. Bu alâmetlerin nereye varacağımı kolayca tahmin edersiniz. Kistin kendisi delinebilir de. İ- çindeki su yahut mesaneden çıkarsa, ne âlâ. Fakat karın zarı arasında kalırsa... Onun için bu kist hastalığına, mutlaka ameliyat yaparak torba. yı çikarırlar, Kist, iki tarafta birden olursa, © vakit cinsi karısık demektir. Bu karışık cinsten kistler daha küçük olmakla beraber, tehlikeleri daha büyük olur, “.— Ne demek istediğini ânlıyo. rum, Fena komşular biziz öyle mi? Başkaları da öyle sanıyorlar. Ne- den acaba? Çünkü yerimizi geniş. letmeğe çalıştığımız için olacak. Ayni. şeyi İngiltere yapmağa ça. luşmadı mı? 'Tiearetimizin inkişafina uğraşır. sak fena mi etmiş oluruz. İngilte- re dünyanın en büyük ticari dev. İ letidir. Biz menfaatlerimizi koru. İ mak için büyük bir kuvvei aske. riye teşkil etmişiz. Bu bir cinayet- mi? İngiltere filosuna bir baksa. nıza. Her siyasi teşebbüsünüzün arkasında toplarınızın tehdidini his settirmediniz mi? Bu, âdetinizdir... Dedi, Sonra kıza daha dikk tli bakarak ilâve etti: “.— Ben memleketinizin âdetle. rine hayranım. Birçok İngiliz dostlarım vardır. Küçücük bir a- rini adamın gözlerine dikti. Pür dikkat kesildi: “ — Bir insan içinde bulunduğu muhitten hoşlanıp hoşlanmadığını hemen belli eder, Sizin muhitiniz. le başınız hoş değil. “. Londraya tayin edildik. ten sonra, buraya gelmekten imti. na edebilirdim. Burasını istiyen. ler çok. Hattâ istesem yarın bile memleketime dönebilirim.., “— Dönmüyorsunuz ya?,, — Hayır kalacağım.., “.- Sizinle bir alış verişte bulu. nacağım. Eğer İngiltereye karşı hoyratça düşünmekten vazgeçer. seniz; sizi tıpkı bizlerden İmişsiniz gibi değiştiririm. Klotz gülümsiyerek: “— Nasıl becerebileceğinize e- min misiniz?,, diye sordu. 23333373333373333733373777222722222732332X8 a Casusluğa Ait Hikâye Serisi , A v A v A v i BEYAZ ZENCİ : v a Yazan: Arthur Milis - Ceviren: Cevat Şakir y Öcecececccocde 000000000C0Ce şüpheleniyorsunuz?,, Fenel, parmaklarını dudakları. nın üzerine koydu. Ayaklarını aç. tı. Vaziyeti meydan okuyucu idi. Arkasında yanan ateşin ışığı do- layısile, ince elbisesinin içinden ba caklarının şekli seçilebiliyordu. İki insanın ufki bakışları birbi. rine çattı. Klotz güldü. Bu, kof bir gülüş. tü. İçinde bir alaya yelteniş te yok değildi. “ — Beceremiyeceksin, dedi, hem biliyor musun neden? Ben seni a. lâkadar ediyorum, onun için ya- nında bulunmaklığıma aldırmıyor. sun. Fakat senin bana karşı şahsi bir duygun yok. Hem de hiç mi hiç mi,,, diye ilâve etti. Sonra, elini göğsünün sol tara fına dokundurdu ve devam etti: “— Ay beceremiyeceğimden mi Devamı var) daha yaşıyan bir milletin koca bir İmparatorluk kurmuş olduğuna hayranım. Fakat... Ve başını ocaktaki ateşten tara- fa döndürdü. Fikrini en iyi ifade 6 decek olan sözler aramakta olduğu besbelli idi. İçini çektikten sonra: “Fakat İngiliz milletini sev. Toediğimi sanmakla isabet ediyor- sunuz. Sizin bilmek de istediğiniz buydu değil mi?,, “.— Evet buydu. Şöminenin üzerindeki saate bak- tı. Ve: “— Artık itirafta bulundum, 0. nun için çekilip gitmğe serbestim değil mi?,, dedi. “— Aceleye ne lüzum var. Ben bu gece hiç bir yere çıkmıyacağım ki, “— Her halde benimle çikmi. yacağınız biliyorum... Dedi ve si- gurasını kül tabağına basarak sön. dürdü. “— Fazlaca ileri vardım. Her. halde huzurum artık hoşunuza git. mese gerek, Öyle değil mi?,, diye- de ilâve etti. “— Doğrusunu söylmek lâzim gelirse, başka bir millete mensup birisile dost olduktan sonra, © a- dam çıkâgelip de size memleketini, zi sevmediğini söylerse, insan bi. raz sarsılıyor, Neden İsviçrede ba- na karşı o kadar dostane davran. İstanbul Emniyet Sandığı Direktörlüğünden: Emniyet Sandığına borçlu ölü Bay Ahmet varislerine ilân yolile tebliğ: Bay Ahmet Uğurgün (Mustafa oğlu) Fatih Gurabahüseyinağa mahal- lesi eski Mehmetefendi yeni Gümüşhane sokak eski 14 yeni 2 numaralı ahşap bir evin tamamını birinci derecede ipotek göstererek 13-4-939 ta. rihinde 70 hesap numaraslle sandığımızdan aldığı (975) lira borcu 9-3-939 tarihine kadar ödemediğinden faiz, komisyon ve masarifi ile beraber (1037) Tira (35) kuruşa varmıştır. Bu sebeple 3202 numaralı ka- nun mucibince hakkında icra takibi başlanmak üzere tanzim olunan ih. barname borçlunun mukavelenamede gösterdiği ikametgâhina gönde- rilmiş ise de borçlu Bay Ahmet Bursada öldüğü anlaşılmış ve tebliğ ya- ılamamıştır, Mezkür kanunun 45 inci maddesi vefat halinde tebligatın ilân suretile yapılmasını âmirdir. Borçlu ölü Bay Ahmet mirascıları işbu ilân tarihinden itiberen bir buçuk ay içinde Sandığımıza müracaatla murislerinin borcunu ödemeleri veya kanunen kabule şayan bir itiraz- ları var İse bildirmeleri Yizımdır. Mirasçılar ipoteği kurtarmazlar ve- yahut başlıyan tâkibi usul dairesinde durdurmazlarsa' “İpotekli gayri menkul mezkür kanuna göre Sandıkça satılacaktır. Bu cihetler alâka- darlarca bilinip ona göre hareket edilmek ve her birine ayrı ayrı ihbar. name tebliği makamına kaim-olmak-üzere keyfiyet ilân olunur. (6417) İstanbul Defterdarlığından: Muhammen (o sefelik icar bedeli Oo müddeti lira X Üsküdarda Büyükçamlicada Setler kahvehanesi 200 (2) sene Yukarıda yazılı gayrımenkul hizasındaki muhammen icar bedeli üze- rinden açık arttırma ile kiraya verilecektir. İcar bedeli dört müsavi tak- sitte almacaktır. İhale 4-9-939 tarihine müsadif pazartesi günü saat 14 dedir. Taliplerin “7.55 poy âkçelerini vakti muayyeninden evvel yatırıp mezkür gün ve saatte defterdarlık Milli Emlâk Müdürlüğünde müteşek- kil satış komisyonuna müracaafları. “6428, diniz?,, “— Çünkü hoşuma gittiniz. Saç. larınız kahve rengi, gözleriniz de öyle, Cesaretiniz de tamam. Ta da ğın tepesine çıktıktan sonra, geç kalıp da gece karanlığında aşağıya doğru «ki ile indiğimizi hatırlı. yor müsunuz?,, “— Evet hatırlıyorum... İşte ondan sonra sizi daha yakından tanımak İstedim. Kendi- izden o kadar emindiniz ki.,. K» koyu saçları ve koyu göz leri hakkında söylemiş ol. duklarını düşünüyordu. Adamın kendisi sarı papaydı. Közleri katı bir çelik mavisi idi. Renk farkı dolayısile kızın adama karşı bir ca. zibesi vardı. Ne var ki kızın oyna- tıcı kabiliyeti yoktu. Kız farkında idi. Madem ki ajanlık edecekti. O. nun üzerinde daha büyük bir te. siri olmak gerekti. Fakat apartma- nınıza gelen, ve önünüzde sanki taştan oyulma bir taş gibi oturan bir adama nasıl tesir etmeli idi? Güçlük burdaydı asıl. Herçibâdâ. bât adamin dikkatini kendisine bağlamak istiyordu. Koltuk sandalyesinde oturduğu yerden kalktı. Ve şöminenin önü. ne boylu boyunca dikildi. Adamın bakışının onu boydan boya süzdü. günü gördü. Sonra bakışı kıvra. nan alevlere Kaydı: “— Apaçık konuştuğunuza mem nunum. madem ki siz itiraflarda bulundunuz, itiraf sırası şimdi be. nimdir. Sizin bu memlekete karşı duygularınızın ne mahiyette oL duğunu evveldenberi bilirdim. “— Evveldenberi mi?,, “— Daha doğrusu dündenberi.,, Kız bu sözleri söylerken gözle. se yikleğ Yeşilköy Tohum Islah İstasyonu Satınalma ve Satma Komsiyonundan : Nevi Miktarı Tahmin o Muvakkat bedeli teminatı Lira K. Lira K. Döküm halinde saman 150 - 170 ton gra 0 73 31 Yeşilköy tohum ıslah istasyonuna sid Mecidiye çiftliğinde bulunan yeni sene mahsulünden tahminen 150 ilâ 170 ton kadar döküm halin. deki saman açık eksiltme İle satılacaktır. Eksiltme 28 Ağustös 939 tarihine tesadüf eden pazartesi günü saat (15) de Beyoğlu İstiklâl caddesi 349 sayılı binsda liseler muhasebeci liğinde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır. Şartnamesi Yeşil- köyde tohum ıslah istasyonunda her gün görülebilir. Taliplerin muay- yen gün ve saatte muvakkat temina 'larile birlikte komisyona müracaat. ları, (617) İstanbul Orman Müdürlüğünden : 1 — Orman Umum Müdürlüğü için şartname ve nümünesi veç. hile 1000 adet devlet ormanı çekici ile 1500 adet orman çekici kapal zarf usulile münskasaya vazedilmiştir. 2 — Mezkür çekiçlerin muhammen fiatı ceman 24000 liradır. 3 — Eksiltme 939 ağustos 23 üncü çarşamba günü saat 15 de İstanbul orman çevirge müdürlüğü odasında yapılacaktır. 4 — Muvakkat teminat 1800 lira orman mesul muhasipliğinden a. nacak makbuzla ziraat bankasma teslim edilecektir. $ — Şartname ve nümuneler İstanbul orman çevirge müdürlüğünde görülebilir. 8 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin arttırma eksiltme ka- nununa tevfikan ihtisas vesikası ve bu gibi işleri tamam yapmış olduğu na ve bu işe girebileceklerine dair vesika ve ticaret odası vesikesının ibrazı, 7 — Teklif mektupları yukarıda üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar İstanbul Orman Müdüriyetinde müteşekkil iha- le komisyonuna getireceklerdir. (6109; Deniz Harp Okulu ve Lisesi Komutanlığından: 1 — Bu yıl Deniz lisesine alınacak okurların müsabaka sınavları 4 ve 5 eylül 939 günlerinde yapılacaktır, 2 — Kayıtlı okurların sabah Köprüden kalkan 8.45 vapurile okula gelmeleri lâzımdır. Bu vapurdan sonraya kalan okurlar sınava sokul- mazlar. 3 — Okurların yanlarında kalem, lâstik ve kalemtraş bulundurma. Jarı mecburidir. “6240. niva e ENR e

Bu sayıdan diğer sayfalar: