30 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

30 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

308.930 30 Ağustos 1939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 2400 Kr. Oo 1 Sene | 2â00 Kr. 7 ” say ÇO NAMR. “© say #09 w»” vay geo? Milletlerarası porta itühadına dahi olmıyan o memleketler için ebone bedeli müddet sirasiyle 30, 16, ©, 3.5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk İşlerimizde Bir Hata Tehisiyociik, yani kazaya uğrıyan gemileri kur- denizlerde a- tarmak ameliyesi on dekuzun sırda deniz ticareti işlerinde bi terakkiler gösteren milletler fından tekemmül ettirilmiş bir ti ret şubesidir. Yelkenli gemi devrin- de, karaya oturan ve kazaya uğrıyan gemilerin ve hamüulelerin akıbeti) dalgalar ve fırtınalar arasında kay- bolup gitmekti. Buharın o sanayie tatbikinden ve vapur denilen gemi- nin icadından bir müddet sonra ka- zaya uğrıyan gemileri ve hamulele- ri kurtarmak için hususi tertibatı haiz tahlisiye gemileri inşa edilmiş ve bu şubei ticaret, deniz ticaretinin | en velüt bir kısmını teşkil etmiştir. Memleketimizde tahlisiyecilik 1929 senesirle kadar ecnebiler elinde idi. Kabotaj hakkımızı 1926 senesinin Temmuzunda istirdat etmiştik. Fa- kat tahlisiyecilik denen ve ayrı bir ilme ve bir görgüye İstinat eden işi, haşaramamak kaygusiyle, daha bir müddet echebiler elinde bırak- mıya muvafakat etmiştik. tara 1929 da Türk Gemi Kurtarma L5.| mitet Şirketi namı altında o zaman Seyrisefainin $ 45 hissesine sahip olduğu bir Türk tahlisiye şirketi te. müteakıp sularımızda ecnebi tahli. siyeciliğine set çekildi. Bu Türk şir. keti çalışmıya başladıktan sonra gör. dük ki, ber yerde ve her işte muval- fak olan Türk azmi deniz tahlis ciliğinde de, o zamanki tahminlerin fevkinde muvaffak olmaktadır. Yeni teşekkül eden şirket, suları mızda kazazede olan bütün ecnebi gemileri muvaffakıyetle kurtararak pek az zaman zarfında sermayesini amorti ett, Çünkü tahlisi; çok kâr getiriyordu. Bu kârlı işleri, efrat rekabetiyle zararlı bir hale sokmamak için, dev. let, 1932 de 2070 nümaralı bir kanun ile kısmen Ve bir inhi. sara bağladı. Bu suretle Limitet Şir. keti, 1933 te sermayesinin © 70i devlete ait olan bir anonim şirket haline ifrağ edildi. 1938 de de De. nizbankın teşekkülü üzerine bu şir ket te fesholunarak yüzde yüz ser mayesi devlete ait olan bir müesse. se hüline geldi. Bu müessese bilhassa Son #ene| zarfında büyük muvaffakiyetler ka. zandı, sularımızda kazaya uğrıyan bütün gemileri muvaffakıyetle kür. tardı, Ve memlekete pek çok döviz getirdi. , Fakat son zamanlarda, kulağımıza mühim bir hâdise çalındı:#Geçenler. de İzmirde çimento yüklü Salzburg isminde bir Alman şilebi kazaya uğ. radı. Kazazede gemi Türk Gemi Kurtarma müessesesine müracaat &- derek kendisini tahlis ettirseydi, ge- minin ve bümülesinin kıymetine na- zarin Türkiyeye asgari sekiz bin Sterlin tahlisiye ücreti temin etmesi lâzım gelirdi. Fakat Alman şilebi, Denizyolları idaresinin — alâkasızlığı karşısında başka yola tevessül etti, İzmirdeki Devlet Liman İşletmesin. den şat kiraladı. Hamülesini şata he. e işleri etatize e şalttı, hafifletti ve bir ro. morkör kiralıyarak gemiyi çektirdi ve kurtardı ve bu suretle bir kac bin Türk lirası masraf ederek Ge. mi Kurtarma müessesesinin hizme. tinden müstağni kaldı, Ve bu yüz. den Türkiyeye girecek asgari sek. sen bin Türk liralık dövizi vermek. ten kurtuldu. İşini bir kaç bin Türk lirasiyle gördü ve Türklerin ihmali. Sfk İnkılâbı hakikatte Bi. rinci ve İkinci İnönü harp- leriyle başlar, 30 Ağustos, Başku- mandan harbiyle tahakkuk müj- desini en sağır kulaklara aktet! rir, Lozanda medeni dünyaya 8 ni müjdeyi tekrar eder ve Salta. âğvı kararından sonra saf- ha safha —son şekilleriyle— v cut bulmıya başlar. Tarih, biri rine bağlı bulunan bu inkılâp ha. reketlerinin hepsini birden “Türk mucizesi adıyla kaydeder. 30 A- ğustos zaferi, © mucizenin en nurlu, ayni zamanda en heyecan h.bir safhasıdır. önkü yıldönümü münasebe. yi Kemalin E di Şeiimiz Ataturkun İisanından dinlemek ye okuyucularımıza da dinletmek İstedik. (30 — Ağus- tos) zaferini kazanan Atatürk, bütün dünyaya ..parmak ısırtan o askeri harikayı şöyle anlatıyor: “Düşündüğümüz, ordularımızın asli kuvvetlerini düşman ceyihe- sinin bir cenahinda ve mümkün olduğu kadar Cenahı haricisinde toplıyarak bir imha meydan mi | harebesi yapmaktı. Bunun ii İ muvafık gördüğümüz vaziyet, as. / N kuvvetlerimizi, düşmanın Afyon Karahisar civarında bulunan sağ cenah grupü cenubunda ve Akar. çay ile Dumlupınar hizasina ka. dar olan sahatla toplamaktı. Düş. manm en hassas ve mühim nok. tası orası idi, Seri ve kati netice almak, düşmanı bu cenahlan vur. makla mümkündü. “Erkâm Harhiyei Umumiye Re- isi 19 Ağustos 338 de cepheye git- mişti, Ben bir kaç gün sonra ha. reket ettim. Hareketimi —pek mahdut bir kaç zattan maadu-- bütün Ankaradan gizledim. Gay- bubetimi bilenler burada imişim gibi davranacaklardı. Hattâ benim Çankayada çay ziyafeti de verdi. ğimi gazetelerle ilân edeceklerdi. Türkkuşu atölyesinden bir köşe ile bir Türkkuşu genci uçuş tecrübelerinde Tarihin Askeri Harikası 30 Agustos Yazan M. Turhan TAN “Trenle hareket etmedim. Bir gece otomobille Tuz Gölü üzerin. “den Konyaya gittim. Konyaya ha. reketimi orada kimseye telgrafla bildirmediğim gibi Konyaya telerafhaneyi vi. bulunduğumun da hiç bir tarafa bildirilmemesini temin ettim. “20 Ağustos günü öğleden son- ra saat dörtte garp cephesi karar- gühında, yani Akşehirde bulunu- yordum. Cephe Kumandanı İsmet Paşa ile kısa bir müzakereyi mü. tenkıp 26 Ağustos 338 sabahı düş, mana taarruz edilmesi kararlaştı, Lüzim gelenlere emirler ve: ğ 20/21 Ağustos gecesi birinci ve ikinci ordu kumandanlarını da cephe karargâhına davet ettim. Erkâni Harbiyeli Umumiye Reisi ve Cephe kumândanının huzurile taarruz hakkındaki onoktai naza. rı, harita üzerinde kısa bir harp oyunu tarzında İzah ettikten son. ra o gün verilen emirleri tekrar ettim, Kumandanlar faaliyete geç tiler. Taarruzumuz, sevkuleeyş ve ayni zamanda bir tabiye baskinı halinde icra olunaenkti. Runun milmklin olabilmesi için & tnhşidat ve tertibatm gizli kalmasına ehem. miyet vermek lizımdı, Bu sebep le bilcümle harekât gece icra edi- lecek, kıtalar gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında istirahat ey- Uyeekti, Taarruz o mıntakasında yolların ıslahı vesaire gibi faali. yetlerle düşmanın dikkatini cel. betmemek için diğer bazi mınta- kularda da ayni suretle sahte fa aliyetlerde bulunulacaktı. 24 ustosta Akşehirden, # cephesi risindeki Şühut (kasabasına nal lettirdik. (25 Ağustos sabahı da Şühuttan muharebeyi idare etti- ğimiz Kocatepenin cenubu garhi- sinde çadırlı ordugâha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepede ha. zır bulunuyorduk. Sahah saat 3,30 da topçu ateşimizle taarruz haş- ladı, “26, 27 Ağustos günlerinde, ya- ni iki gün zarfında düşmanın Ka. rahisar cenubunda 50 ve şarkında 20 — 30 kilometre imtidadında bulunan müstahkem cephelerini düşürdük. Mağlöp olan düşman ordusu kuvayı külliyesini 30 A- ğustosa kadar Aslıhanlar civarın- da ihata ettik. 30 Ağustesin icra ettiğimiz muharebe (neticesinde (Buna Başkumandan muharebesi ünvanı verilmiştir). Düşman ku. vayı asliyesini imha ve esir ettik, Düşman ordusu Başkumandanlığı- ni ifa eden General Trikopis te e. sirler me; na dahil oldu, De. mek ki tasavvur ettiğmiz kali ne. tice beş günde alınmış oldu. “31 Ağustos günü ordularımız kuvayı asliyesiyle İzmir istika- metine hareket derken aksamı sa. iresiyle de düşmanın Eskişehir ve karargâhlarımızı şimalinde bulunan kuvvetlerini mağlüp etmek üzere hareket edi. yorlardı. “Afyon Karahisar — Dumlupı- nar meydan muharebesi ve ondan sonra düşman ordusunu kâmilen imha veya esir eden ve geri kala- nını Akdenize, Marmaraya döken harekâtımızı İzah ve tavsif İl in söz söylemekten kendimi » tağni 'addederim.,, “Her safhasiyle düşünülmüş” ihsar, idare ve zaferle İntaç edil- miş olan bu harekât, Türk ordu. sunun, Türk zabitan ve kumanda beyetinin yüksek Kudret ve kah. ramanlığını tarihte bir kere daha tesbit eden muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürri. yet ve istiklâl fikrinin lâyemut â- bidesidir. Bu eseri vücude getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkumandanı olduğumdan, ilele- bet mesut ve bahtiyarım.,, tatürk bu sözlerinde büy bir tevazu göstermiş, 30 A- Hustos zaferinin heyecanlı tafsilâ. tını —kendi sdıyla slâkasından dolayı— tarihe terketmiştir. Fa. kat Türk milleti o zaferin bütün safhalarını —aziz bir hatıra ola. rak— yüreğinde ve vicdanında ta. şır, istiklâl mücadelesine şerefli bir son getiren ve Türk yurdunu istilâ felâketinden kurtaran bü. yük mucizenin nasıl vücude geti. rildiğini bilir. İşte bugün yurdun her tarafın- dan yükselen ve 30 Ağustos zale- rini kazananlara şükranlar sunan sesler de o yürekten ve o vicdan. dan doğuyor, vatan ufuklarında dolaşıyor. Tarih her yıl ayni sesin Türk yüreğinden ve vicdanından yük seldiğine şahit olacaktır. Çi 30 Ağustos zaferiyle Türk istiklâ. li biribirine bağlıdır ve hür yaşı. yacâk her Türkün © zaferi unut. masına imkân yoktur. bu nevi kazalar olmuştu. Fakat © za- man İzmir Liman Şirketi kazazede gemiye (o yükünü boşaltmak için şat verme 5 Ona Gemi Kur. tarma müessesesine müracant lüzn. munu göstermişti, Gemi Kurtarma müessesesine müracaat ise, bir ecne- çin Türkiye İle bir tahli. elesi yapmak demekti ve böyle bir tahlisiye mukavelesinin Londrada ve bütün dünyada İse üc- reti yüksek oluyordu. Ve bu yüzden memlekete döviz olarak binlerce sterlin giriyordu. Halbuki bu sefer, böyle olmadı. yanda Türkiye, milli iktısadiyatı takviye ile meşguldürler, Bütün milletler gözlerini faltaşı gibi açarak bir santim daha fazla dövizi memle- ketlerine sokmak İçin çare arıyor- lar. Bizim Denizyolları ile Liman İş- letmesi idarelerinin bu hususta da. ne gülerek memleketine döndü. ha müteyakkız ve müdebbir davran. Bütün dünya milletleri ve bu me. Ni ziz Vatandaş ; Bugün; A hayala kavuştuğu büyük gündür. ğe başlamış vaziyettedir. miyle çalışmaktadırlar. uhterem Vatandaşlar : kararmıya başlıyan Türk tarihi nin kurtuluş ışığiyle aydınlandığı ve Bugün, ayni za- manda bu vatanı, göklere hükmeden bir nesle ema" net etmek gayesi yolunda çalışan Türk Hava Kuru- munun bayramı ve Havacılık haftasının dür, Türk milletinin en çok emek verdiği bir eser olan Mili havacılığımız, bir varlık olarak belirme- Türkkuşu kamplarında yüzlerce genç, yarının hava kahramanları olmak ax- Hava Kurumunun Beyannamesi rışında en fazla havacılığa ehemmiyet verildi; milletin dirmek, ilk günü. kimsenin gözünden kaçmıyor. rında en büyük tehlikenin göklerden geleceğini a ük hepimiz biliyoruz. Bu tehlikeye karşı tedbirleri. mizi ve hazırlıklarımızı büyük bir hızla kuvvetlen- Bava ordularımızın gerisinde kanatlı bir gençlik kurmak işini günün hayat meselesi haline getirmek için dünya hâdiseleri bizi zorlamaktadır. Havacılık haftası, büyük gayeye yardım için bütün vatandaşların harekete geçmesine en uygun bir fırsattır, Türk Hava Kurumuna âza kaydedilerek Yarının boğuşma! bir vatan vazifesi görmüş olabiliriz. Hava Kurumu Başkanı; Erzurum Saylavı Bütün dünyayı sarmış olan silâhlanma ya- ŞUKRU KOÇAK İİ karga burun, keskin ve kıvrık a Asker Gözile: 30 Ağustos Yazan: Celâl DİNCER bitirip 18 inci O» yedincisini aşına basan bu tarih yalnız Türkün değil, dünyan siyasi ve iç- tmai bünyesinde de o kadar büyük değişiklik yapan bir devrin başlan. gıcıdır ki tarih ilmi, bugün “baş, or. ia, son, yakım çağlar,, diye bölümlere ayrılmış olan dünya tarihini —bel. ki de torunlarımız zamanında— bu bakımdan yeni bir tasnife bile tâbi tutacaktır. Buna bügün az ihtimal verenleri. miz olabilir. Fakat düşünelim: Fatih zamanında yaşamış olanlar arasında İstanbulun zaptım bir dev- tin son ve bir yenisinin İlk adımı di. acaba tek kişi var mıydı? O zaman “İstanbul, isimli beldenin Türkler tarafından zap! »ın dünyanın siyasi çehresini değiş. tirmekteki rolü acaba, 6 asırlık Os. manlı İmparatorluğunun çatırdıya. rak yıkı esnasında farze. dilen— Türk milletinin bütün dinç. liği, tazeliği ve hayat kudreti ile dünya ve tarih yüzüne çıkışı; başka milletlerin asırlara sığdıra- madıkları inkılâpları 15 yıl içinde biribiri ardına dizişi; bilhassa şark âlemine terakki ve hürriyet bayrak- tarlığı edişi kadar büyük ve şümul. tü müdür? İstanbulun zaptı, şarklan garbe 3- kan kabına sığmaz Türk istilâ seli. ın elele verdi. ye saymış olan —öldi | nin Avrupa ile As ği ikinci boğaza da tarihin en mühim istilâ rinden başlıcasını ken tana alması demekse, 30 Ağustos ta sen asırlarda yorulmuş görünen © kudretli pençenin çelik adalelerini, hiç bir kuvvetin ebediyete kadar gevşetemiyeceği — bir enerji İle sık. ması demektir. İstanbula 1453 te Türkler hâkim olmasaydılar orada belki Bizanslila- rın hâkimiyeti devam edecekti.Fakat 1922 de —& âsırlık zaman fasılasi- le— garpten şarka doğru İstikamet değiştiren: istilâ dalgası 30 Ağustos- ta kırılmasaydı garp ile sarkı birleş- üren boğazlara kimin hâkim olmuş bulunacağını bugün kestirebilmek müşküldür. İki kıtayı birleştiren bu geçit elbelte ki bir gün büyük imparatorluklar arasında yeni bir savaş mevzuu olacaktı, Bu savaş dünya tarihinin çehresini muhakkak. büsbütün çirkinleştirecek ve çopur- laştıracaktı. im olması ve istikametle. pençesi al. Halbuki onlar bugün ye —sırıtan dişlere rağmen— ehediyen bizimdir; bizim kalacaktır, * 30 Ağustosun Askeri Mahiyeti Bu hir imha muharebesidir ki, ne- ticesi bakımından, tarihteki imha muharebelerinin hiç birisiyle muka. yese edilemez, Çünkü dünyanın hiç bir imha muharebesi onun kadar ko. ti neticeli ve verimli olmamıştır. | Bunu yukarıdaki mülâhazalar, sanı. İrim ki, vüzuh İle belirtmektedir. O zamanki cephemiz düz ağızlı bir kerpetenin (karga burununun) biçi. mini andırıyordu. Var kuvvetimizi bu kargaburunun alt çenesine ver. dik; bumunla beraber üst çeneyi de sıkmakta ihmal göstermedik. Bu iki tarafı tazyik o kadar ustalıklı uzadı, kıvrıldı; onu üst çene takip etti, Beş gün içinde 26 Ağustos: 30 Ağustos), bir de baktık ki, düz ağız. gızlı bir kıskaç (keski) olmuş! ağızın düz kısımları ezmiş, çiğnenmiş: kv. rik kısımları da hem ezmiş, hem çiğ- nemiş, hem önlemiş, hem kesmiş, hem koparmış ve... garbin yakın şarkı isllâsı rüyası —böyleci â. Wimlü bir uvanışla sona erip gitmiş... O sihirli kıskacı yaratan koca. ATATÜRK burtin bedenile aramız. da değildir. Fakat nur ve enerii kay bağı ruhu ruhlarımızdadır (1). Kıs | kacı beraber kullandığı en seçkin arkadaşları da hepimizin ve ordu. muzun başında vaşıyorlar: ler gün artan bir enerji —lda Atatürk” tür, deyişimiz södece (edebi yat) telâkki edilemez. C.D. ici Ga lk nk fi

Bu sayıdan diğer sayfalar: