Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
A e T M Ç |Ş HABGBERLER ZİŞ İPTNİl | Bi b - Oturaşağı,, grevi bazı en- felce uğrata- cak bir raddeye varmıştır. Önce amelesi arasında başlıyan grevler, ame- rikaya bir milyar türk lirasına mal Amerikadaki grevler, düstri şubelerini irayet haf- olan duktan sonra otomobil işçilerine $ etti. Ceneral motors tabrikalarının talarca kapalı kalmasına ıebıeh ç grev biter bitmez, Ford fabl'. larında işçiler grev ilân ettiler. Şimdi de ın: endüstrileri denilen demir, çelf'k. PG: rol, kömür gibi ımayı:ubelenne sira İ rku'maktadır. ! yetx:ıeenn':: işçilerinin ye:-ıi icad -îı“ı:- leri bu grevlere “oturaş.agı. gı:evı aı z verilmektedir. Bunun içmdır.kı grı:ı.ıri le- ri bastırmakta zorluk çekilmektedir. Vaktiyle işçiler grev yıphkl.an ıaîanı fabrikaları boşaltıp g'ider!e_rdı. Bı'ı aı; “kalk git” grevi denı.îe.bıhr.“Ye::d:ı zi grevde ame'e kalkıp kîılcıi;::gıı: :ka A? inin başında oturup âisi çalıîmadığı gibi, haşkaımıı;: da ye; rine gelip çalışmasına karşı mukaveme' ediyor. : Bu grevlerin âmili, liberal eko_nomı—- nin hususiyetlerinden biri olnn.ıa_y Ve asındaki müvazenesizliktir. On dokuzuncu asrın ikinci nıı.fı.ndı Avı; rupanın endüstri memlelı'etl.enıîı en çî meşgul eden iktisadi ve ıçt.ımı: nıeı:ee: sây ile sermaye arasındaki münase tı: tesbit işi olmuştur. Avrupada da bu_da'l“ budaklı meselenin bugün de halledılîlıgı iddia edilemez. Fakat Amerika endüst- ri sahasında çok ileri bir memleket ol- makla beraber, sây ile ıe.rmaye' araıı;ı: daki katleari a D çok geri kalmıştır. Bu bir dereceye 'kı- dar da bolluk içinde çalışan Amerf!n sermayesinin işçisini tatmin edece'k u’c- reti verebilmesinden iteri gelmişti. .Fı!- hakika Amerika işçisi ile Avrupa işçi- si arasında, hayat seviyesi itibariyle, kı- yas kabul etmiyen bir fark vardır. Fa- sermaye ar “ kat 1929 buhranından sonra vaziyet de- " ğişmiştir. Amerika endüstrisi seneler- ce, müthiş bir buhran içinde kıvrandı. Milyonlarca amele işsiz kaldı. Bu buh- ran seneleri içinde de amele grevleri ya- pılmadı. Şimdi Amerika sanayii tekrar canlandığından Amerikada da bir sây ve sermaye mücadelesi haşlamıştır. Müca- | Üsle; işçinin sermayedar ile kollektif İspanyol âsileri ilerleyemiyorlar Ş Âsiler, biri Aravanca, zere iki kere mu a a en ufak bir parçasını bile geri alma; Çünkü milisler, düşmanımn ta- ; arruzlarını evelce tahmin ederek ihtiyatlı bulunmuşlardır. Hükümet 4 cenup kısmında Brunete - Ciempozuelo hattına muvazi olarak şiddetli bir ta- arruza geçerek âsileri dayanma hat?a— rına kadar gerilemeğe mecbur etmiş- lerdir. Cumhuriyetçilerin bir zaferi Andujar, 7 (A.A.) — Cumhuriyetçi- ler Pozoblanco'nün cenubunda Vill- harta yolunun üstünde parlak bir taar- esir almışlardır. Bilbao, 7 (A.A.) — Resmi tebliğ: Âsilerin Sargentes mıntakasındaki taarruzları püskürtülmüştür. Avala mıntakasında Dima tepele- rinde âsiler tarafından yapılmış olan bir taarruz da püskürtülmüştür. Biskayahesinde âsilerin Urguiala ve Barazar tepelerine karşı tevcih etmiş oldukları taarruzlar da akamete uğra- tılmıştır. kıtaları Jarama cephesinin $ ruza geçerek 11 top, 1 tank ve 100 kadar * id. 7 (A.A.) — Havas ajansının muhabirinden: Madrid, 1 4 diğeri Karabanchel mıntakasında olmak ü- kabil taarruza geçmişlerse de kaybettikleri erazinin ğa muvaffak olamamışlardır. Âsiler tarafından harab edilen bir bina Frankonun bir tebliği Salamanka, 7 (A.A.) — 'Genel karar- gâh tebliğ ediyor: Biskaya cephesi: kı- talarımızın ileri hareketi devam etmek- tedir. Basaguren, Urizta, Oyargan ve Amboto tepelerini, Zumela, Sevignan geçidlerini ve Barazar geçidine hâkim olan Flormendi şimalindeki mevzileri işgal ettik, Jarama cephesinde hükümetçilerin mukabil taarruzları püskürtülmüştür, Hükümetçilerin bu taarruzuna 15 tank iştirâk etmiştir. Tayyarelerle gemiler arasında Alicante, 7 (A.A:) — Âsilerin bir tayyaresi Alikantenin 50 kilometre ka- ?,',:""'f Yapabilmesi için teşkilâtl: l z Mesi ve sermayedarın da buna razi ; n.ıa.ma"ndan doğmuştur. Amerikada işçi iyi organize değildir. Eski bir ”A- Merika işçi federasyonu” vardır. Fakat Amerika işçisinin aristokrasi smıfı tara- fından kurulan ve işçinin ancak yüzde beş altısını azâ olarak içine alan bu teş- kilât, amele — menfaatini — korumiyor. Bunun yerine, uzun zamanlar, kömür iş- çileri teşkilâtının başkanı olan Lewis, işçinin menfaatlerini koruyacak şekil- de gcnîş teşkilât yapmak istiyor. Lewis, bu yüzden eski işçi teşkilâtı ile karşı karşıya gelmiş ve sermayedarların hu- sumetini kazanmıştır. William Green'in başkanlığında bulunan işçi federasyonu, eski işçi teşkilâtını muhafaza etı.nelı istiyor. Sermayedarlar ise, her fılır..kîr da çalışan amelenin Aayrı ayrı teşkilât y abul kle beraber, bunu le;iıletmek istemiyorlar. Bu suretle ku- tulacak olan yeni işçi teşkilâtlarma ha- kim olacaklarına inaniyorlar. Garibtir ki sây ile sermaye ıratmdı: ki bu mücadelede Amerika hül'iumıtı işçilerin tarafını iltizam etmektedir. Ro— osevelt bu kollektif pazarlık meselesini “New deal” denilen iktisadi kalkınma kanunlariyle halletmeğe çalışmıştı. Fa- kat Amerika v|yüksek malkîa Mesi bu kanunların hükümsüz olduğu- na karar verdiğinden cumhur başkanı, tedbir almak salâhiyetinden mahrum kalmıştır. Fakat prensip itibariyle kol- |İektif - pazarlığa inandığından Roolw- Velt, işçiye müsaid davranmaktadır. İş- dara da- E fi de bunu bildiği için sermaye ş Yanmalıtadır. Amerika hakikaten tari- ,hi"în çok naz'k bir devrini y,şamzfda- dır, Sermaye ile sây arasındaki muna- tebet tanzim edilmemiş. Amer:ka mah- “mesi, verdiği kararlarla bütün mem- İeke(ge bu havati meseleyi tanzim ede- salâhiye'dar bir makam mevcud ol- Tazdığını iddia etmek istiyor. İ Sen* geh Amerika yüksek mahkemesi ile yaşbur başkanı arasındaki ihtitâfa dar Ye Maltadır. Ve bu ihtilâf halled:lınce' © kadar da Ameri's>daki anarşik Va- Si devam edecektir. AÂ. Ş. ESMER dar şimali Benidorm adası yak da bir yelkenli üzerine birkaç bomba atmış, fakat hiçbir netice hasıl olma- mıştır. Bir müddet sonra Gandiaya doğ- ru bir diğer tayyarenin geçtiği haber verilmiştir. Bunun, Gangia açıklarında bulunan bir ingiliz torpido muhribine doğru bir kaç bomba atan tayyare oldu. ğu zannedilmektedir. Torpido, tayya- reye top ateşiyle mukabele etmiştir. Öğleden sonra saat 17 de Benidorm adasından 15 mil kadar uzakta iki âsi tayyare ile milliyeti meçhul bir gemi arasında muharebe olmuştur, Tayyare- ler vapura hücum etmişlerdir. Bu yeni hâdise hakkında tafsilât beklenmek- tedir. Cumhuriyetçiler ilerliyor Andüujar, 7 (A.A.) — Havas: Pozo- blanconun cenubunda harekette bulu- nan cumhuriyetçi kıtaat dün akşam, Galatraveno tepesini geçtikten sonra 6 kilometre ilerlemişlerdir. Bu tepe Vil- laharta'ya doğru inen ve şimale giden yegâne yol olan bütün vadiye hâkimdir. İtalyanın yeni deniz programı Roma, 7 (A.A.) — 1937 - 1938 sene. sinin bahriye mesrafları 1.857.891.000 lirete baliğ olacaktır, Bu miktar geçen seneye nisbetle 246 milyon fazladır. 23.000 tonluk Giulio ve Coute.di- Tavour zırhlıları tamamiyle yenileştiri. lecektir. 7.000 tonluk iki Wziöş!e bazı kü. : mların inşası yakındâ bite- cektir. Deniz hava kuvvetleri de tamamiy. le ıslâh edilecektir. Yunan Kıralı ve Başbakanının son seyahatlerî Atina, 7 (A.A.) — Kıral ile başba- kan Metaksasın Peloponezya halkı ta. rafından gördükleri coşkun kabule, ga- zeteler, uzun sütunlar tahsis ediyorlar, Kıral ve Başvekilin her tarafta gördük- leri kabul halkın kırala ve milli hükü- metekarşı besledikleri iman ve itimad. dan doğan bir bağlılık ve hürmetin bir i- fadesidir. Milli kalkınmanın âmillerine karşı bu coşan duygular kıralın geçtiği bütün yollarda tezahür etmekte ve buna bütün Yunanistan da iştirak etmekte. dir. Hükümetçi kuvvetler birçok taarruzları geri püskürttüler — Bir ingiliz ftorpidosu bombalandı — a00seya resrecesLLELEKU Torpido toplarla İ İ ! mukabele etti | — Londra,7 (A.A. ) — Amirallık ! ldairesi Gall B ! forpido muhribinin Valensiya ile Aİ' , ar . L L ği : edilmiş olduğunu bildirmektedir. İ Muhrib, tayyare toplariyle mu- | kabele etmiştir. İki taraf da hasa- ra uğramamış ve Gallant kendi- sine hücum eden tayyarelerin hü- viyetini tesbit edemeden yoluna devam etmiştir. Bir ingiliz gemisini durdurdular Saint « Jean » de - luz, 7 (A. A.) — Bilbao'ya gitmekte olan ingiliz Thorpehall vapuru ispan- yol âsi harb gemileri tarafından durdurulmuş ve vapura işaret için bir top atılmıştır. Bu hâdise, bu- raya ingiliz Brazen ve Blanche torpidolarının gelmesinden sonra öğrenilmiştir. Brazen — torpidosu Thorpehall'a sahile üç mil kalaya kadar refakat etmiştir. | udendorf ve gelecek harb Berlin, 7 (A.A.) — Ludendorf “al. man kuvvetinin mukaddes menbar,, i- simli mecmuasında ezcümle şu satırları yazmaktadır : “Şimdi genel bir harb çıkacak olur. sa, kati neticenin Avrupa harb meydan. larında istihsal edileceği şüphesiz ol- makla beraber, Şimali Afrika fevkalâde mühim hareketlere sahne olacaktır.,, Cihan politikasının ufuklarını tet- kik etmeğe devam eden Ludendorf, sov- yetler birliğinden bahsederek bu mem- leket hakkındaki mütaleasını şu kısa cümle ile hülâsa etmektedir; “Sovyetler birliği, bütün nazarlara kapalıdır.,, Fransada adliyeye verilen sağcılar Paris, 7 (A.A.) — Vatanperver gençler, aksiyon fransez, fransistler ve fransız birliği hakkındaki adli tahkikat dosyası y . SA üddei müumiliğine verilecektir, ;ycı Bundan dolayı bu bölge kalâtı anahtarıdır. Tayyareler büyük bir faaliyet gös- tererek düşman tahşidatını bilhassa Vil- laharta ve Penarroyanın bütün istih- kâmlariyle Penorrayayı Puente Oveju- naya bağlıyan yolu bombardıman etmiş- lerdir. Mühimmat yüklü bir kamyon kolüuna isabet vaki olmuş ve birkaç kam- yon yanm!şt'n Tayyarelere karşı Cebelüttarık, 7 (ALA.) — Tayyare. ler tarafından yeni cevelânlar yapılma- sından korkan âsiler evvelki akşa.ı.n Centa, Tarifa, Elcezire, Sanrek, Lali. nea ve Esteponada bütün ışıkları sön. dürmüşlerdir. ü ZK BERs e İki vapur çarpıştı Londra, 7 (A.A.) — 1.50? tc_m. hac- indeki Hairdsauoor isimli mgıh% va- semâği” ü ka bir ingiliz va- sis yüzünden baş ul'fı'ı çarpışa tak batmıştır. ” riyle ; ” ç pu gmm geminin kaptaniyle bir tayfa telef olmuştur. Yolcularla mürette- SI batın bakiyesi kurtarılmıştır. Biniciler Romaya gittiler Birçok Avrupa memleketlerinde binicilik müsabakaları yapmak üzere süvari ekipimiz eveli gün İstanbuldan vapurla Romaya gitmek üzere Napoli'ye hare- ket etmişlerdir. Yukardaki resimde binicilerimizden kaymakam Saim, — yüzbaşı Cevad, gene yüzbaşı Cevad, teğmen Saim, teğmen Eyyubu, general Şemsettinle beraber görüyorsunuz. Suriye Hariciye Nazırının sözleri SON POSTA'da, Paristen dönen suriyeli nazırlar heyeti İstanbuldan ge- çerken hariciye nazırının gazetecilere vermiş olduğu beyanatı okuyoruz: B, Sadullah Cabiri demiştir ki: “— Şimdi Ankara yoliyle hareket e- diyoruz. Komşumuz olan Türkiyenin merkezini ziyaret etmek tabii bir arzu- muzdur. Emin olunuz ki biz Türkiyeyi kendimizin en büyük bir dostu biliyor ve tanıyoruz. Türkiyeyi cidden çok se- veriz ve Türkiyenin dostluğuna her şeye tercih ederiz . Söylediklerimin — samimiyetine — ve ciddiyetine inanınız, Türkiyeyi çok sev« diğimiz için Sancaktaki türkleri de se- veriz ve onların saadetini isteriz , Cenevrede Hatayın anayasasını ha- zırlıyan komitede cereyan eden müzake- relerin verdiği neticeler malümunuz- dur. Son günlerde çıkan bazı mevzii ih- tilâflar bizimle değil, fransız eksperle- riyledir. Bu gibi küçük şeylerin asıl a- na itilâfa tesir etmiyeceği şüphesizdir. Ve biz artik geriye, Avrupaya dönme- ğe lüzum görmüyoruz. Ankaradan doğ- ruca yol devam edeceğiz.” RÜZGÂR EKEN FIRTINA BİÇER CUMHURİYET'te Yunus Nadi bu başlıkla yazdığı başbetkede Suriyenin Cebelidüruz mıntakasında Şam hareke- tine karşı başlamış olan isyan hareke- tinden bahsederek diyor ki: “— Hatay işimizde fransız müst leke memurlariyle beraber adlarına va- tani vasfını takan bir takım suriyelile- rin Hatay türklerini tazib ederken Tür- kiye türklerini de sinirlendiren — saldı- rıcı harektelerini düşündükçe, cebelidü- rüzlülerin dahi buna benzer tecavüzler. le çileden çıkarılmış olduklarma hük- | bendi I iyoruz. hükümetine karşı istiklâllerinin korun- ması kaygısına düşen Cebelidürüz ileri gelenlerinin sözlerinden — anlayabildiği- miz mana da bundan ibarettir. Cebelidürüze gönderilen Şam vali- sinin bu vazife ve vaziyeti muvakkat ve hattâ a!tı ayla mahdud olduğu hakkındı verilmiş olan ta riayet ol dıktan başka fena idarenin umumi ve ğ B ENERİNEĞİNEENE mil rolünü oynadığından yana yakıla şi- küyat '0i AbLASI ElR lerde Cebelidürüze temin olunan hususi idarenin şimdiden tahakkuku ve tatbi- ki isteniliyor, ve bunun için icab eder- se cebelidürüzlülerin kanlı mücadelelere tılacakları açık söyleniyor. Demek ki fena idare ile Cebelidürüz âdeta cebren ayaklandırılmıştır. Bunda suriyeliler kadar fransız manda memurlarının da- hi liyetleri bülundi ği y : |ı'iplıo— miz yoktur.” SPOR ve DEVLET CUMHURİYET'de Nüzhet Abbas sporumuzu devlet murakabe ve idaresi altına almak lüzumunu ileri sürerek devletin spor işlerini eline akması şu faydaları temin edeceğini söylüyor: A—M pi günk den daha esaslı yardımlar yapılacaktır. Filhakika devletin kendi kontrolü altın- da olmıyan spora bundan fazla yardım- da bulunması mümkün değildir. B — Türk sporu kati nizamlara ve kayıdlara bağlanacaktır. C — Vazife ve mesuliyet sahibi ida- recilerin eline geçecektir. Şimdiki ida- reciler fahren çalıştıkları için mesuliyet de yüklenmemektedirler. D — Teknik bakımdan bilgili ele-, manların yetiştirilmesi ihüyacı dayu- lacak ve şimdiki gibi herkes spor mü- lak CA TC E — Spor, Ankara, İstanbul ve İz. mir gibi merkezlere inhisar etmiyerek memleket ölçüsünde bir faaliyet prog- ramı ile yürütülecektir. F — Sporda memleket gençliğinin vücudca olduğu kadar karakterce de l şılacak ve böyle bir ktır. yük i için çal keka aX cal Komünist ve sosyalist partileri Paris, 7 (A.A.) — Sosyalist “Popu- lero,, ve komünist 'Umanite,, gazetele- rinin bildirdiğine göre, iki partinin teş. kil ettiği birlik komitesi, sosyalist ve komünist partilerinin birleşme şartları- nı kararlaştırmak üzere bir komisyon tesis etmişlerdir.