21 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

21 Mayıs 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 —VAKIT 21 Mayıs 1730 — Adiiye vekilinin muhasebei âmâli Ankara ceza mahkemesinde görülebilir mi ? Haydar Rifat Beyin Haydar Rifat beyin Ankara ceza mahkemesinde yapılmakta olan muhakemesi esnasında Ad- liye vekili Mahmut Esat Beyin vekilleri: — “Bizim burada mubasebei amalimize bakılamaz. Biz burada maznun değil, müştekiyiz. Aley- himizde şahitler dinleniyor; da- irelerden vesikalar getirilmek isteniyor, bu nasıl olur?,, demiş- ler, Haydar Rifat Bey ise şa- hit dinletmek ve saire deliller irat etmek istemişti. Muhakemenin gazetelerde kıs- men eksik çıkan bu safhası münasebetile Haydar Rifat Bey, idarehanemize şu mektubu gön- dermiştir, diyor ki: “—Onlar öyle derler,menedebilir miyim? Fakat onlar öyle derken usulün 239 uncu maddesi aynen şöyle diyor: «Bir delilin veya is- pat olunacak vakıanın geç irat edilmesi ikamesi talebinin red- dine sebep olamaz.» Ceza kanu- Bunun 481 inci maddesi aynen: “İsnat olunan fil icrayı memu- riyetine taallük eylediği takdir- de hakikat Omaddenin ispatı iddiası ayni mahkemece kabul ve tetkik olunur. Şu halde mü- tecavizin isnat eylediği fil sabit olursa isnat eden şahıs hakkında dava ve ceza sakıt olur.,, 485 inci madde de kendisine (o tecavüz olunan şahıs buna kendi haksız hareketile sebebiyet vermiş ise ceza şu kadara kadar azaltılır. Ben mütebaki çahitlerimin din- lenmesini ve dairelerdeki vesi- kaların getirilmesini geç de de- gil, daha ikinci celsenin başında istedim. Mabmut Esat bey hak- kındaki (sözlerim vazifesinden münbais hususata taferru eder; o sözler vazifenin çok bozuk ve kanunsuz bir surette icrasın- dan doğma bir feverandır. Bu kabil isnadat karşısında kendisi divanı âlide muhakeme olunur, Teşkilâtı esasiye- 61. Sözlerimin halikat mi, isnat mı olduğu, iş muhtelit encümenden geçerek divanı âlide hükme raptedilmek suretile sabit olur. Şimdiki vaziyet Mahmut Esat Beyi mahküm ettirmek değildir, onun kanunen hüküm giymesi Yarım asır ectelki ; VAKIT 21 MAYIS, 1580 Ticareti bahriye meclisi riyaseti birinci ticaret mah- kemesi ezesırdan izzetlü Yorgiyadis Efendiye, birinci ticaret mahkemesi azalığı tioareti bahriye meclisi reisi sabıkı fütüvetlü (o Kostaki Efendiye tevcih buyurul- muştur . * Galata bankerlerinden is- tikraz olunduğunu yazdığı- mız elli bin liranın muka- velesi dün ekşam Babialide başvekil fehsmetlü devletlâ Sait Paşa Hezretleri ve Umuru maliye nazırı atu- fetlâ Edip Efendi Hazretle- rile mukrizler tarafından imza edilmiştir . gönderdiği mektup değildir. Ve bu belki biraz geri kalabilir. Mesele: Onun tara- fından aleyhime hertürlü, usul, kanun, emsal hilâfı açtırılabil- miş olan bu davada benim ken- dimi müdafaa sadedinde kanun dairesinde cevelân edebileceğim sahanın hududunu tayin etmektir. İşte beni hâkimler bu mahke- mede bu davada muhakeme edebilmek salâhiyetini kendile- rinde buldukça Mahmut Esat Bey bugün burada kanunen mabküm olmak korkusundan vareste (kalarak, © tarafımdan onun hakkında söylenmiş ve onun tarafından davasına esas ittihaz edilmiş olan bususata dair tahkikat ve tetkikat yapı- lir, şahitler dinlenir, hükümet dairelerinde bulunup tarafımdan alınması kabil olmıyan vesikalar getirtilip (o okunur, Obütün bu emekler müspet bir netice ve- rince de ogene kanunen mah- küm olmaz. Fakat onun için şimdilik yalnız manen vahim olmakla kalacak olan bu netice benim lehime bükümler tevlit eder... Ezcümle aleyhime açtır- dığı davalar düşer. İşte muha- kemenin girdiği ve Mahmut Esat Beyin vekilleri ağzile alenen itiraza başladığı yol budur. Yol arızalar arzetmekte isede na giban tebellür ediveren vaziyete göre girilebilecek bir yol vardı. Hem vaziyeti - idame etmök istemek, hem de | Bizim muhe- sebei amalimize bakmayın. Şa- hitler, deliller, bu ne demek? İş ciddileşiyor, nazikleşiyor. | diye telâşa düşmek beyhudedir. Bunu teslim etmek için umumi olan bu hakkın menbama doğru yürüyelim: Bir taraftan Mahmut Esat beyin müdabeleleri, tesirleri, kanunsuz hareketleri aranmasın, arzusu veçhile muhakeme olun- masın, yani şimdiye kadar hatı- nudan geçirmek istemediği bir hükmü tepeden ajağı giymeğe maruz kalmasın, diğer taraftan bende müdafaamı kanun daire- sinde yapabileyim... O kendini kanunun emirlerine tebaan Di- vanı âliye teslim ettirmekten ko- cundukça, bu iki kaziyenin telifi imkânı varsa ve pek merdut değilse şundan ibarettir: Bir kere sözlerimi hulâsa ede- yim: İ- Mahmut Esat B. adliyeyi tahrip ediyor, nur gibi kanunları da tatbikat sahasında berbat ve perişan bir hale koydu, müdaha- lelerde bulunuyor, kanunsuz ha- reketleri sürü sürüdür.. 2- Bir numaradaki fikirleri gereği veç- hile ifade edebilmek için seçti- ğim kelimeler, tabirler hakareti mutazammın im'$.. Bir numara muhtevası memu- riyete taallük eder; bunlar isnat mıdır, hakikat midir? Bu, mafruz ihbar üzerine, hadisede yegâne doğru yol olan Mabmut Esat B. mubtelit oencümence yapılacak tahkikat üzerine ya oradan hemen men'i muhakeme suretile, yahut Divanı âlide muhakemeten te- beyyim eder, Mubtelit encümene delâil gösteremezsem men'i mu- hakeme kararı alır, kurtulur. Ancak encümen göstereceğim delâilin mahiyet ve şümulünü al takdir hakkını haiz değildir, bu takdirde de işi Divanı âliye tevdi eder. Mahmut Esat B. farzı muhal orada beraet edebilse ancak o beraet kararile benim sözle- rimin isnat olduğu anlaşılır; fa- kat iftiradan hâlâ zerre yoktur. O, beraet ilimmi eline alır, işte müddei umumisine bihakkın ancak © zamari gidebilir, aleyhime bugün açtırdığı davayı açtırır. Hadise- de işte ancak o zaman mahke- meye doğru, dürüst, kanuni bir yoldan gelmiş bulunuruz. İftira davasına girmek için söz alır, benim kendisinin suçsuz * oldu- ğunu bildiğim halde sözlerimi ligarazin ve ızrar O maksadile sarfettiğimi ispat eder ve buna da muvaffak olduğu zaman ki bana: — Ne diyorsun? Denir. Fakat hep Mahmut Esat beyin kocunmaları, ürkemeleri, titre- meleri yüzünden filhal işi ka- Dun, usul, emsal ve ilim hari- cinde, bulduğumuz gibi, afa- ki bir halde mütalea mi i- yeti kalır; bu şekli az daha sonra izah edeceğim. Mahmut Esat Beyin mevhum iftira haricinde, şeref ve haysi- yetini muhil görerek 480-482 in- ci maddelerle takip ettiği kı- sımlardan 480 inci maddeye girecek olanlar Oohakkında da, ben beraetimi istihsal etmek için o kısım sözlerimin de sahih olduğunu davaya bakan mahke- me kuzurunda ispat etmeliyim. Ben sıhhati ispat edince onun bu davası da düşer; fakat bu sübut ayni zamanda onu da mahküm etmiye kifayet etmez, çünkü o sper arkasındadır, ora- dan onun aleyhine hüküm teret- #üpuetmez. Fenalıkları; sabit o- lur,, fakat, bülküm giymez. Meb". ustur; daha ziyadedir, vekildir, kanun böyle çıkmıştır, yahut vaziyete göre böyle tatbik olu- nacaktır. Esasında noksan tutu- lan yolun neticesi budur. Bu tamam bir adalet olmamakla beraber, böyle olabilir, çünkü hadisede mevzuatımız bu kada- ra kadar gidebilir. Hadiseye göre mevzuatın mazmun ve man- tuku bu olabilmekle beraber bunun neticesinde (sakatlıklar çıkarak, mesele çatallaşabilir. Bu tehlike karşısında mevzuatı hadisede de esası adalete doğru tevcih ve takrip etmek zarureti derkârdır. Tehlike şudur: Ben ya bu yolda sözlerimin sıhhatini ispat ve beraet ederim, yahut ispat edemiyerek hüküm yerim.. Fakat meşiyeti ezeliye Mahmut Esat beyi ergeç gide- ceği divanı âliye benim beraet veya mahkümiyetimden bir gün sonra da sevkedebilir ve o orada ezkaza beraet ederse benim bugün min farz beraet etmiş olmam veya o elyak olduğu mahkümi- yeti yerse o zaman da benim bugün mahküm olmam vicdanı ammeyi, memleketin adaleti na- mına incitir. Bu, içtinabı kabil olmıyan bir neticedir: Ayni me- sele aynı memleketin bir mah- kemesinde bir türlü diğer bir mahkemesinde diğer türlü, hal- lolunmak ve hatta bu ihtimal zatı adaletle istihza teşkil eder, Yani evvel ve ahir mahkemede tafsil ettiğim veçhile dava yanlış açılmıştır, filasıl yanlış bir mec- radadır, Mahmut Esat bey öğ- rendiği ve sairleri hakkında tat- bik ettiği usulleri kendi hakkın- dada şimdiden tatbik etmek mecburiyetindedir. Ona muhte» ma yl e Işunlara bak, intikam al, kanun- suz, usulsüz nasıl olursa olsun şunun Üstüne çök, dilini kes, kalemini kır.) manasını zibnin- den geçirmemiştir, (geçirmez geçiremez. Onun manası |oku ve icabını ifa et| ten ibarettir. Mahmut Esat B. kanuna tabi olmıyarak bu mecrada kalmak- ta taannüt ederse, benimde in- tibak o nazariyesine (tevfikan, vaziyete göre muhik oldu- ğuna şüpbe bulunmiyan şimdiki yolda ilerlememden başka yapı- lacak ne olur? İmdi noktai na- zar şudur: Onun bir numaraya müteallik olan, muhasebei ama- line bakılmamak beni sözlerimin sıhhatini ispattan alıkoymaz. Onun muhasebeyi amaline ba- kılmamak kendisi mahküm ©€- dilmemek manasına maksur © lur. Bu süretle 481 inci madde de ammeye verilmiş olan haktan istifade ederim. Vaziyete göre bu mephasta başka türlü ko- runma imkânı yoktur. 482 inci maddeye sokmak istedikleri ki- sım hakkında da ayni şekil mev- cuttur. Buna müteferrik hakkı da 485 inci madde temin eder. Filvaki bu maddeye göre gerek 480inci, gerek 482inci maddelere giren cürümlere müş- teki kendi haksız hareketile sebebiyet vermiş ise ceza teret- tüp etmek lâzım geldiği şıkta dahi ceza şu kadardan şulkadara kadar azaltılır ve bu haksız ba- reketi tahakkuk ettirilmek için ayni neticeler teressüm eder; ezcümle bu husus hakkında da şahitler ( gösterilmek, (deliller verilmek veya nerede ise gös terip getirilmek -88- ve bu ba- histe, hele “mahkemenin daha ilk celselerinde talepte hiç bir suretle geç kalınmak şaibesi de olmıyarak 239, hareket edilmek tamamen kanunidir. Müdafaanın bu tarzları, hadi- sede de vaziyette benim onun aleyhine yalnız müdafaada kal makla iktifa etmem şıkkına maksurdur; halbuki ben de onun aleyhine davalar açmış bulunu- yorum ve bunlardan biri tıpkı onun gibi, şahsi dava açan Mahmut Esat Beye karşı bende mahkemenin bittiği bildirilin ciye kadar karşılıklı bir dava ile kendisinin omahkümiyetini istediğim takdirde asıl ve kar- şılıklı davalara birlikte hümolun- mak usulün 357inci maddesinde sarahaten yazılıdır. Bu kabil şahsi davalarda da yukarki şekil aynen mevcuttur; dava şayet 480 nin çerçivesine girmekte ise memuriyeti vazife- sinden dolayı ispat hakkım mahfuz ve ispatım halinde bera- etim muhakkak, fakat kendisinin hüküm giymekte masuniyeti lâ- zım gelerek buda 357 sarahatini münafi bulunduğundan 357 yi imal için, ya kendisinin vekillik sıfatından çekilmesi, yahut, yal- nız meb'us kaldığına göre ve masuniyetinin ref'i, ve vekil kaldıkça hatta masuniyeti ref- olunsa dahi vazifesine müteallik muhakemeye bizim mahkememiz bakamıyacağından karşılıklı da- Yamın da onun davalarile bera- ber kendi mahkemesinde görü!- mesi vücubu derkârdır. Başka türlü hareket caiz olsa iki mahkeme bükümleri arasın da ayni hususta birbirine muhalif hükümler suduru gibi memleketin adliyesi namına tehlikeli bir vaziyet tehaddüsü ihtimali her GELİŞİ GÜZEL Lokantacılar ve V8” Bİ Sikke görümet * Lokantacılar Vaktin haline ircamı istiyorlar» i Bu haberi okuyunca Y#' dım. Bizim gazetenin Hakkı Tarık Bey cemiyet”. fahri reisi olmak mii tacıların işine karışır. "Yy dim, onlar di bilmukabeli , zim işlere mi düşündüm. Meğerse bizim Vakıt değilmiş. tacıya sordum: — Biz elimizin ham sizin işlerinize karışmayIZ! ie Toplu — ——-a———— Hindistende © ,, Bombay 19, (AA) — Bosi | kümeti bu yakınlarda Sbolapur'#£ | kargaşalıklar münasebetile bir retmiştir. Bu tebliğde bir takım vi rin bir araya bağlanarak diri GÜ | dıklarına diğer bir polisin göz | duğunu, iki“ polisin de bir kof atıldıklarına dair çıkarılan şa | olmadığı byan edilmektedir. y İ Bombay 19, (A.A) — yoo | gönüllü 21 Mayısta Dharasans | deposuna bir akın yapacakur. Mısır heyeti döndü Kahire, 19 (A.A ) — Londrsf || det eden Mısır murahhas beyeö reye gelmiş ve hararetli bir sare şılanmıştır. , Bir la” zaman için mevcut yi lâzım gelir ki merduttur. # hem bizden dava y mahkümiyetimizi istemek, #4 de biz kanunun sarahatef diği salâhiyetlerle 4 | kıymeti veya haksız harf İerini ispata kalkıp daha” celsenin başında usulün 230 maddesi yani Sama eg ve ya ispat geç irat edilmesi Benek binin reddine sebep ei hükmüne tevfikan j yirmi, Edirnede iki, İzmirli Adanada bir, İstanbulda yi şahidimiz falan ve filan * # lerde de defimizi müsit fi şu ve şu ve şu vesikalaf şahitlerin £ istimaımı, dg getirtilip usulün 242 ind ” desi mucibince duruşma sında (o okutturulamsı ili deyip dururken, bir : şahitleri dinlemeyiniz, sübut y lillerini getirtmeyiniz, bisi” 4 rada muhasebei am, görülüyor demek, diğer g da tarafımdan müdafaay* ği run olmıyarak ve karşılıklı y "lara dair hükmü düşürerek dilerinin o davasının yi istemek birbirini tutmıya” ketler olmaktan ileri Çarşamba an Mayıs Bugün rüzgâr hafif iyi olacaklır

Bu sayıdan diğer sayfalar: