24 Haziran 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

24 Haziran 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 7? — VAKIT 24 Haziran 1930 şahsen görüşmek istememiştir? Her halde bu sebep kendisi- nin istasyona sediye ile götü- rülmesini icap edecek derecede «ağır bir hastalık olamaz; çünkü Ankaradan sonra Adanada gö- renler kendisinde böyle bir ağır hasta hali bulmamışlardır. Bahu- sus seyahatinden avdet ettikten sonraki haline bakanlar da av» detten evvel küçük bir hastalığı bile bulunmadığını anlamışlardır. Bununla beraber bu noktayı şimdilik geçelim. Ali Cenani B. pek iyi bilirler ki Büyük Millet Meclisinden iki aylık bir mezu- niyet almak için mutlaka heyeti umumiyenin kararı lâzımdır, Bu- mun için de kendisi tarafından verilen arzuhalin meclisin reislik divanı tarafından heyeti umumi- yeye sevki icap ederdi. Fakat Ali Cenani Beyin müracaatı mec- meme kabul edilmemiş, enaleyh istediği mezuniyet | kendisine verilmemiştir. Acaba Ali Cenani Bey bunun - sebebini bilmiyor mu? Ali Cenani Bey zannetmesin ki meclis riyasetine gönderdiği arruhal ve merbutu bir köşede unutulmuş, kalmıştır. Onun için muameleye konmamıştır. Hayır, hakikat böyle değildir. Ali Ce- nani Beyin müracaatı meclis di- vanınca ve diğer müracaatlar arasında müzakere edilmiştir. Fakat divan heyeti Ali Cenani Beyin şahsı hakkında deveran eden şayiaları nazarı dikkate alarak bir kere bu hususta hü- kümetin ne gibi malümatı bu- lunduğunu sormıya lüzum gör- müştür. Bunun üzerine bükümet- ten gelen malümat ise Ali Ce- nani Beyin Mısıra tabii bir şe kilde gitmemiş olduğunu göster- miştir, Bundan dolayıdır ki mec- lis divanı Ali Cenani Beyin me- zuniyet talebini heyeti umumiye- sevketmiye imkân görememiş- *. Tabistile kendisini gaip gayri mezun addetmiştir ve eğer Ali Ce- nani Beyin bu gaybubeti iki ayı tecavüz eder ise meb'usluktan iskatı için teşebbüsat yapmıya karar vermiştir. Fakat Ali Cenani beyin adresi malüm değildi. Onun için Meclis divanı bu karardan resmi vesait ile Ali Cenani beyi kaberdar etmek çaresi olmadığını düşün- müş, divanın kararını sureti hu- susiyede Ali Cenani beyin oğlu- na tebliğ etmiştir. Burada şayanı dikkat bir nok- ta daha vardır. Buda Ali Ce- nasi beyin ğine da babasının i Oldu. bnm. mapa adresini bilmemesidir! Kim bilir iü belki Ali Cenani beyin oğlu da Meclis divanının kararını baba- sına bildirememiştir. O halde Ali Cenani B. bu vaziyetten haberdar olmadı mı? Ve bu haberi kendisine veren şimdi Ali Cenani B.in mahkemeye müracaat ederek haklarında dava açmış olduğu Türk gazeteleridir. İddia edilebilir | ki gazetelerin neşriyatı olmasaydı Ali Cenani B. Büyük Millet Mecli- sinin kendisini gayri mezun addet- mekte olduğunu ve binaenaleyh gaybubeti iki aydan fazla uzarsa meb'usluktan da iskat edileceği- ni öğrenemiyecekti. Hiç şüphesiz iki aydan evvel avdet edemiyecekti, bu suretle bugünkü mevkiini de kaybede- cekti, Bu takdirde Ali Cenani Beyin gazetelerden dava etmesi değil onlara ayrı ayrı teşekkür etmesi lâzım gelmez mi? Acaba Ali Cenani B. meclis divanınca kendisinin gaip gayri mezun addedildiği meydanda iken nasıl oluyor da usul daire- sinde Mısıra gittiğini iddia ede- biliyor? ve kendisinin Mısıra gittikden sonra intibaha gelmiş olmasınc gazetelerin malüm neş- riyatı hizmetetmiş iken nasık oluyor da teşekkür edecek yerde mahkemeye gidip şikâyet ediyor? Dünkü muhakeme Ankara, 23 (Telefon) — Sa- bik Ticaret vekili Ali Cenani beyin gazetemiz aleyhine açtığı hakaret davasının muhakemesine bugün Asliye ceza mahkemesin- de başlanacaktı. Reis mübaşire, başmuharririmiz Mehmet Asım beyle mes'ul müdürümüz Refik Ahmet beyin çağırılmasını em- retti, Mes'ul müdürümüz Refik Ahmet B, ve vekili avukat Galip Hikmet B. muhakeme salonuna geldiler ve oturdular. Tetkikat (neticesinde Mehmet Asım beye tebligat yapılmadığı anlaşıldı. Bu sırada Ali Cenani beyin avukatı, Asım beyin ika- metgâhına tebligat yapılmasını istedi. Bunun üzerine reis: « — İkametgâh göstermemiş- siniz. Artvin meb'usu ve Vakıt gazetesi başmuharriri Asım B. demişsiniz. Vakıt matbaasında arıyacaklar. Daha ne istiyorsu- nuz. , Dedi ve Refik Ahmet beye hitap ederek: “— Efendim, kanunen Asım beyin de hazır bulunması lâzım- dır. Bunun için muhakemeyi talik ediyorum, » Dedi ve neti- VAKIT ın tefrikası: 19 LAMALI SELAHATTİN ENİS İİ MUHARRIRI £ : a Efendi müsterihane cevap li: — Yedin, paşam, yedin.. Hem öyle iştahla, avurtlarını kütürdete kütürdete yedin ki., Paşa, kendinden geçmişti. Tayyip Efendinin omuzuna vurdu: — İçin doğru adamsın Tayyip. Aklım erdi benim. Bu iş olacak, Ve sonra hafif sesle sordu: — Sakın rüyayi gördüğün zaman cünüp filân değildin ya, ülen!. Tayyip Efendi cevap verdi: — Henüz aptes almış, yats- namazını kılmışim.. Hatta ya- târken. ayak yoluna gitmek o Câdetim olduğu halde uyku bası tırdığı için Allahın divanına durduğum aptesle oturduğu yerde uyuya kalmıştım, peri > Paşa bu teminattan müsterih olmuştu. Doğrusu şu Tayyibin rüyası, çıkıyordu. Birinci ferik- liğini de Tayyip Efendi daha evvelden ohaber vermemiş mi idi?, Ağa Evliya gibi biradamdı. Mademki rüyayı gördüğü za- man cünüp değildi. O halde bu rüya sahih bir rüya idi. Tayyip sözüne devam etti: — Bu zamanda efendimiz gibi bir insanı mumla arasalar bula- mazlar. Nerede siz paşamız gibi devir, devran görmüş bir insan.. Şimdikilerin (o hepsi (o cavalacoz adamlar.. Ayaklarınızı öpsünler de siz gene kendinizi ağır tar- tınız.. Şimdi başları sıkıştı, memleketi 5 düşman (bastı ya e k > hemen emdim kapya YAKIT ın TELERAF TELEFON Dairelere otomo- bil alınacak Ankara, 23 (Telefon)— Resmi dairelere otomobil (o mübayaası kanunu mucibince Maliye tara- fından bir şartname hazırlanıyor. Bu şartnamede resmi daireler için bir veya iki marka tesbit ve kabul olunacaktır. Bu otoların yalnız mübayaa masrafı olacak tamirleri tamamen acentaya ait bulunacaktır. Bu itibarla bu fir- malar memlekette teşkilât yapa- caklardır. Ankaraya gidenler Ankara, 23 (Telefon) — Avus- turya sefiri ile Tütün inhisarı müdürü Behçet ve sabık polis müdürünüz Şerif beyler buraya geldiler. Nümune köyü Ankara, 23 (Telefon) — Malı köyle Sincan köyü arasında ya- pılacak nümune köyünün bugün maliyede ihalesi yapıldı. Türk-İrak hudut işleri Savur, 23 (Vakıt) — Türkiye- İrak daimi hudut komisyonu mutat içtimaını ikmal etti. Mu- rahhaslar vali Tevfik Hadi Beyin refakatinde buraya kadar tenez- züh yaptılar, güzel bir kır ziyafeti verildi. cede muhakeme 13 Temmuz saat 14 de talik edildi. Muhakeme salonu kalabalıktı. Ali Cenani B. de gelmiş, fakat salöna girmemiş, koridörda do- laşmıştır. Cumhuriyet aleyhin- deki dava Ankara, 23 (Telefon) — Bu- gün ceza mahkemesinde Ali Cenani beyin Cumhuriyet gaze- tesi aleyhine açtığı hakaret da- vası da görülecekti. Fakat Yu- nus Nadi beye tebliğat yâpıl- madığı anlaşıldı. Ayni zamanda mes'ul müdür Agâh bey, mah- kemeye gönderdiği bir istidada hastalıktan yeni kalktığını, Is- tanbulda da bazı muhakemeleri olduğunu bildiriyor ve bu dava- nın İstanbulda görülmesini isti- yordu. Neticede bu dava da Nadi beye tebliğat için 13 Temmuza talik olundu. Paşa ağasının sözünü İeelii; — Doğru deyin Tayyipl. de- di.. Beni bu kıçı kırık herifler değil koca Sultan Hamit Efen- dimiz takdir etmişti. Selâmlığa çıkarken bile beni çağırtır, ne dersin çıkayım mı diye sorardı. Hani şu güvurlar bomba attık- tan sonra rahmetliye bir evham gelmişti. Devrin koca Padişahı bile benden fikir almadan bir adım atmazdı. Çünkü Halilin nasıl ferasetli bir bende oldu- ğunu bilirdi, Mezarına nur yağsın mübareğin... Ve sonra Tayyip (Efendiyi dürttü; —üÜlen aç elinide.. Bir fatiha okuyalım ruhuna velini- metin, dedi.. Senin kursağını açsalar, benim iliklerimi kırsalar, onun ekmeği çıkar içinden.. Paşa, ağa karşılıklı ellerini açarak Sultan Hamidin ruhuna üç ihlâs, bir fatiha okudular.. Fakat paşanın içini hâlâ kurt Mi a e kp ies. HABERLERİ Düyinierisi, müza- | ŞeyhSaidin oği kere ne zamar? Ankara, 23 (Telefon) — M. Rist yarın için burada bekleni- yor. Hazırladığı raporu Maliye vekiline o verecektir. Dayinlerle temmuz ortalarında müzakereye başlanılması ümit olunuyor. Şiddetli yağmurlar devam ediyor Yozgat, 23 (A.A) — Dünkü | şiddetli yağmurlardan Yeşilovayı su basmış bir ve yıkılmıştır. Ha- sılat kismen hasara uğramıştır. Şehir dahilinde hükümet kona- ğının alt katına sular dolmuştur. Milli Müdafaa veki- limizin teftişleri Ankara, 23 (Telefon) — Mü- dafani milliye vekili ile kara müsteşarı Naci Paşa teftiş için Kırıkkaleye kkaleye gittiler. Gazi Hz. Dün otomobille şehir- de bir gezinti yaptılar Gazi Hz, dün akşama kadar sarayda istirahat ve saat altıya doğru otomobille Beyoğlu ve İstanbul cihetinde bir tenezzüh yapmışlardır. Gazi Hr., teşriflerini görerek yollara biriken halk tarafından hararetle alkışlanmışlardır. Gazimiz saat yedi buçukta saraya avdet etmişlerdir. Mısırda çekirğe 140,000 lira serfedilerek imha edildi Kahireden Londra gazetelerine verilen malümata göre Mısırda çekirgenin imhası için başlıyan mücadele muvaffakıyetle netice- lenmiş, Mısırın hic bir tarafında hemen hemen çekirge kalma- mıştır. Çekirgenin bu şekilde imhası 140,000 Mısır lirasına mal olmuştur. Maliye mütehassısı dün Ankaraya gitti Bir haftadanberi şehrimizde tetkikatla meşgul olan Maliye mütehassısı dün Ankaraya git- miştir. yiyordu .. © Gazetelerin diline düştüğüne nazaran her halde bu havadis doğru olsa gerekti. Tayyip Efendi paşayı ikaz etti : — Doğru diyorsun velinimet. Dedi.. Fakat ittihatçılar gözden düşük. Halbuki sizi, herkes bir ittihatçı tanıyor. Paşa, derhal irgildi ve sesini yükseltti ; — Ben ittihatçılığı zorla ve isteksiz kabul etmiştim. Bunu benden iyi bilirsin.. Ya yardan, ya serden olmak lâzımdı o vakitler .. Onun için biz serden olmamak için yardan olduk... Hele bir kere düşün kırk yıllık Yani, hiç olur mu Kâni ?7.. Ve sonra “ağır ağır sözüne devam etti: — Yarın kahveye git te bir münasebetini getir bunu söyle.. Meşrutiyette ittihatçıların ko- nağı şöyle bastıklarını, elleri tabancalı yüzleri kara örtülü Mk a ği KE buyurmuşlar | Muhakemeye buzü” devam olunacak, Ankara, 23 ( Telefon ti | cemiyet kurmak ve fesât* lâtı yapmakla zan altında bul i nan şeyh Saidin oğlu Sulhi tinle arkdaşlarının omuba lerine yarın ( bugün ) ağı" £ mahkemesinde devam oluna tır, İşeretler : Tabiatle mücade Avkorada Hilâliakmers | tırılmış yeni büyük bind v5 | ii su baskınına uğramış... Hiç be myer bir hatise değil? Anar bir az etrafa kulak vermek ifü olanlar, eski şelremini Hay$ beyin -denildiğine göre- bütün ve Ihlarlara rağmen msmurir diye yerden yapma bina kurmdii başladığı gün bu endişeşe tuta tu. Sıhhiye vekâleti de bula ar evlerin her zaman su tehdidi İğ da bulunduğu an'aneye girmiş bask sahasını seçti, o güzelim bin: orada kurdu. Şimdi hangisine marsiniz : Her biri bir farafe LA şen Ön yapıların belediye sert yol, muhabere, İenvir vasınalğfi, kanalizasyon daa fürlü türlü si sat için ne ağır kanburler na mı? Bir yeraen dir yere gü için kaybedilen zamana mı? Bu dağınıklık yüzünden sınıfının kolayca, ucuzca yeli saadetinden, mutlaka kalakai kalm olan medeni teşkilât ve if hayat nimetlerinden uzak dişt nemi? Yoksa yer seçmekteki şu isü sizlik neficesi Simei 54. $8, berfaraj edeceğiz “Üye vw p. yeni emekler ve bü emetlerin © | muza aşığı yeni masraflare acımalı, hangis'ne 2 hangisine 2s Şimdi orada otururlar da b pek dabif bir şeymiş gibi düşünü ve tabiafle mücadeleden bir küf galebe daha kazanmış olmak gi pile, kim biler bu satırları nasıl #& #işmile, nasıl eğilenere: okurlar Efendiler, bu bir sakaf 3 küm zihniyetidir; tabiatla mücâ tecrübelerine kalkışmayalım, Bn“ cedele, bu zafer wümkündür; b biz de kazanabiliriz, kazandığ | zda gösterebiliriz. Buzün feerlibelere ayrılacak kadar st: 4 miz yok. Bina mı yapacağız ? de daha ucuz, nerde daha nerde aaha sağlam oluyor ve © nun için de fabiaf kuvvefleri bü a! çi | Cİ) için bize nerde daha cömert, vel | geliyorsa onu İhtiyar edece £” (| binti? mücadeleye girişmeden onunla bir sulh olsak daha aki 4 davranmış oluruz, biz kendi di muzda değilmiş z ? “ / di Hürriyet fedailerinin şöyle * dıt ettiklerini, böyle tabi” çektiklerini filân anlat.. Ve kulağına iğilerek sesle söyledi : — Aradan bu kadar yıl Kim neyin farkında ki. Tayyip Efendinin rüyası * 4 kında bir kerede mah vi imamı Kutsi Efendinin ““/ almak muvafıktı. Her ne” Molla, hem hacı babs, terelelli mizaç bir adan bugüne bugün nede ols& A mahallenin imamı olmasi i rile mütaleası dinlenilmeğ* 4 yıktı. Kutsi Efendi her ** yaz kış demiyerek, bora naya ehemmiyet vermiyer€” okuduğuna, müteakiben geçip cemaate namaz ğına nazaran Hızır lâmla muarefesi olm. bii idi. Onun için her Kutsi Efendinin mütal ye aye #1)

Bu sayıdan diğer sayfalar: