16 Haziran 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

16 Haziran 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b — VANJI 10 Haziran 1724 memleketimizde ne cins filmler yapılmalıdır Müstakbel sinema programla- rında dokümanter filimlerin mü- him bir mevki işgal edeceklerini bütün sinemadan anhyanlar söy- liyor, ve iddielarını da şöyle mü- dafaa ediyorlar; Vesaiti nakliye çoğaldıkça, in- sanlar hudutlarını genişletiyorlar. Bugün telsiz telefon onları bin- lerce kilometro uzaklara bağlı- yor. Her gece, haritada ismini bile görmedikleri memleketlerin musikisini dinliyorlar. Sade sesle- ri nakleden bu alet onların te- cessüs hislerini tamamen tatmin etmiyor. Seslerini dillerini din- ledikleri adamların yüzlerini gör- mek, âdetlerini öğrenmek adata onlarla beraber yaşamak istiyor- lar, Fakat o uzak memleketlere gitmek için ne vakitleri var, ne de kâfi paraları. İşte dokümenter film doğrudan doğruya insanla- rn bu ihtiyacına cevap verecek- tir, Resimli gazetelere karşı halkın rağbetini görüyoruz. Resimli ga- zeteden bin kere daha entere- san olan dokümanter filimlere halk niçin rağbet etmesin? Münakaşa kabul etmez mesele üzerinde durmıya'ı Bizim burada izaha çalıştığı» mız dokümanter filmlerin yeni vazı sahneler yetiştirebilmesidir. | Orta bir filmin maliyet fiyati 100.000 liradan aşağı değildir. Bu vaziyet ?/ arşısında film yap- mak için mutlâka büyük serma- yelere ihtiyaç dardır. Halbuki bu kaideden hariç bir film nevi kalıyor: dokümanter ve reportaj filmleri. Bunların alınması için bir manzara alma makinesi kâfi, Kendisini halka tanıtmak, müs- takbel komanditerlerine emniyet vermek isteyen ne kadar müptedi vazii sahne varsa ancak bu sa- yede muratlarına erebilirler. De- kora, sun'i ziyaya, “'yıldız,a bu lüzum kalmadan, kafaları saye- | ratörün bütün mahareti filmi bir | sinde meşhur olabilirler. Bugün işten az çok anlıyan bir vazu sahnemiz var. Fakat aradan se- neler geçtikği (halde yerine başkasının yetiştiğini görmiyoruz. Zira işe başlamak,alfabeyi sökmek isteyenlerin ilk fıkri büyük film- ler, güzel artistler, zengin dekor- lar kullanmak. Memleketini ve onun ihtiva ettiği zenginlikleri yeni anlamı- ya başlıyan bizler için ne şa'şaalı dekorlar ve ne de güzel artist- ler lâzım; (bunlar hiç olmasın de- miyoruz.) Lâzım olan dokümen- ter filmlerdir. Ancak onlar sa- yesinde mekteplimiz olsun, me- murumuz olsun, amelemiz olsun, muallimimiz olsun, her birimiz an- cak onun sayesinde Türkiyeyi iyice tanıyabileceğiz. Urfa vilâyetinin, Viranşehir kazasında vatandaş- larımız nasıl yaşarlar, nasıl giyi- nirler, eğlenirler, vakit geçirirler? İşte bu sualler karşısında şaşı- racak olanlar ancak dekümanter filmde cevap verebilirler. Hem de öyle bir cevap ki: Sanki senelerce orada kalmış, oranın yerlileriyle beraber yaşa- mış gibi, Bu cins filmlerin alınması için, Hükümetin mümkün olan yar- dımı esirgemiyeceği şüphesizdir, Ve bu çeşit filmleri gösteren sinemalar vergiden de muaf tu- tulmalıdır. Tıpkı gazeteler gibi. Sayılmakla bitmiyecek, dokü- manter filmlerin bu faydalarını bildikten sonra içimizden heves- kâr gençlerin çıkmaması cidden acıklı olur. Dokümanter filmler nasıl yapılır? Onceleri dokümanter filmler gayet kaba sinemaya alınıyordu, sade bir şehrin alâka celbedecek mahallerini, binalarını fotoğrafa almakla iktifa ediliyordu. Öpe- grup yahut göl ve deniz manza- rasıyle bitirmekle belli oluyordu. Tabif bu kordelaların sinema ile alâkası yoktu. Sâde parlak ve net bir fotoğraf irae ettiklerin- den muvaffakıyet kazanıyorlardı. Ağır ağır sinema tekniği terak- ki ettikçe dokümanter filmler de bu mes'ut cereyanı takip ettiler. Bugün dokümanter filmler üçe ayrılmaktadır: 1— Reportaj filmleri, 2— Tema (mevzu) filmleri, 3— Şiir filmleri, 10 — Reportaj filmleri bize mümkün olduğu kadar hakikate yakın bir seyyahati anlatırlar. Bittabi bu filmlerin evvelden ba zırlanmış senaryosu filân yoktur. Seyyahat esnasında vuku bulan günlük vak'aları fevkalâde ha- diseleri filme almakla iktifa edi- lir, Bu cins fimlerde san'at mev- zuu bahsolmaz. En canlı misal olarak; Amündsen'in kutbu şi- maliye seyyahati, “Byrd,, kutbu cenubide, Mont Bilanc dağına çıkış filmlerini gösterebiliriz. Bun- lardan başka her hafta sinema- nızda zevkle seyrettiğiniz “Hava- dis filmleri, de bu çeşit filmler serisine dahildir. Aynı serlavha altında yazdı- inmız terbiye filmlerine gelince, yahut terbiye onların sinemaya (alınmasında ufak bir. ssnatyo h mak mecburiyeti. “Vardır. zaten bu cins filmlerin ilham sahası na- mahduttur. Meselâ mevadı ma- mülenin mühtelif imâl safahati: e roplar nasıl yapılır? (IPE- IŞ'in kulağı çınlasın) ta koza- dan, maddenin dekolte bir suvare elbisesi olunciya kadar eçirdiği muhtelif imül safahatı, lâklar ne Duretle imal olunu- yor? Bir otomobil motörü nasıl işliyor? Tayyarenin yapılışı. Bu cins filmlerde tafsilâtlı bir senayo hazırlamak ( lüzumsuzdur, Zira maddenin imâli doğrudan doğ- ruya size bu senaryoyu hazırlı- yacaktır. Fakat işi tamamen talie de bırakmak olamaz. Onun için araya ufak tefek mevzular sokmak, münasip yerlerde mi- zahi fikirler çıkarmak icap eder. Unutmamalıdır ki, halk sinemaya mektebe (gidermiş gibi sade öğrenmek için gitmiyor. Onun asıl maksadı kendini bir parça eğlendirmektir. Eline nadir geçen bu eğlence zamanındada ders almak istemez. Dokümanter filmler çabuk çevrildiği zaman (maalesef mem- leketimizde çevrilen bütün bu cinsten filmler bü akıbete oğra- mışlardır.) Bir. zevk olmaktan çıkar ve azap olur. Bir fabrika- nın içini gösterirken doğrudan doğruya makineleri ve ameleleri göstermek temaşegerler için en- teresan bir mevzu teşkil etmez. Esere can vermek lâzımdır. Maki. nelerin büyük plânlarını, işçilerin çebrelerini alarak mevzua bir değişiklik verilmelidir. Bu kısımda sözümüzü bitirme- den evvel: Reportaj ve Terbiye filmlerine bir cins daba ilâve etmek omecburiyetindeyiz: Bazı hususi usullerle balıkların ve çi- çeklerin hayatını bize göslermi- ye muvaffak olan filmler. Ral- anti film çekme sayesinde (ki burada makine daha fazla sür- ilk film stüdyoları r işe başladı ilk çevrilen sesli Türk filmlerinden kaçakçılardan bir sahne Bir aydanberi açılacağını ha- ber verdiğimiz ipek film stüd- yoları bütün (tesisatı bitir- miştir. Hükümet, bu stüdyonun tesisi ve memlekette film sana- yiinin tarakkisi için ipek film stüdyolarını tesis için lâzım ge- len makinelerine teşviki sanayi kanunundan istifade ettirmiş ve işlenmemiş film ithalâtını da kontenjan harici bırakmıştır. Bu stüdyolar fevkalâde mü- kemmeliyettedirler. Hata, birkaç Avrupa film şirketleri, daha şim- diden burada film çevirmek için müracaat etmişlerdir. İlk film olarak “Beni Karım Aldatırsa..,, isimli eser çevrile- ceetir. Bu bir operet filmidir. Mevzuu plâjlarda ve Istanbulun | güzel manzaralı yerlerinden ge- çecektir. Bu filme Darülbedayi artistlerile operet san'atkârların- dan Refik Kemal, Ercüment Beh- zat Beyler ve Feriha Tevfik H. iştirak edeceklerdir. Filmin harici manzaraları dün. den itibaren alınmıya başlanmış- tır. Bu ilk filmden sonra, bu se atle işler) bir gülün yavaş yavaş açıldığını o görebiliriz. Ralanti filmlerde oporatör makineye sa- niyede 150-200 tur yapacak bir sürat vermiştir. İşte, bir suvari- Din attan düşüşünü bize bötün tafsilâtile gösteren bu cins film- lerdir. E. U Senaryo Kursu talebesinden A. Fuat | ne, iki milli film daha çevrile- İ cektir. Ayrıca bir de çocuklar İ için eğlenceli bir film yapıla- caktır, | Memlekette başlıyan film sa- İ nayiinin sadece bir stüdyo tesi- sine inhisarı kâfi gelmez. Burada yapılacak filmleri göstermek yas ni “işlemek,, lâzımdır. Bunun için de şimdiye kadar sesli pro- jeksiyon makinesi yapmamış olan sinemaların bu tesisatı yapmala» rı icap eder. Hatta bir çok şe- hirlerde, mekteplerde, hususi ce- miyetlerde bulunan sessiz sinema makinelerini (o sesli projeksiyon makinesi ile değiştirmek lâzım dır. Buda pek kola,dır. Zira sesli sinema projeksiyon makine- leri şimdi pek ucuzlamıştır. Ve evvelce otuz bin liraya yaptırılan bir tesisat bu gün 2500 liraya yapılıyor. Ancak bu projeksiyon maki- neleri de memlekelte çoğalırsa, milli film sanayi o zaman ilerli- yebilir. p BD. — A Krüzerin bay ân bahseden yeni bit film yapılıyor. A Con Kravfon “Yağmur, isimli bie film çeviriyoc yapmıya razı olmuştur. A Ula şirketi Ferman Cravey'e bif | A Köln Mor nihayet tekrar les | | | tr, | film çevire A bi tim Gil A Ber eseri filme filmi Bethoven'in haya ynın” meşhor' Melo sicil alınacaktır. Baş rolü, gi Morlef piyesi; ibda etmiş solan Gabi caktır. A VW. Jolson' Avrupaya gelecettr. oynı 4 Kısa Haberler

Bu sayıdan diğer sayfalar: