1 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
VAKIT'ın edebi tefrikası VAKİT > MN 30 CANIM AYŞE Kemal hayretle baktı. Şaşala- | dı. Mösyö Regine ne ima etmek istiyordu?. Bunu soracaktı, Olmıyacak projeler kurmak ne demekti? Tam bunu soracağı esnada kapı açıldı, içeriye kâtip girdi. Patronuna bir telgraf verdi, son - ra elinde tuttuğu bir çift eldive - ni Kemale uzattı ve sordu: — Kemal bey, Şefik beyim ab- pabıdır, değil mi? — Evet. — Lütfen kendisine eldivenle” rini verirsiniz. Mösyö Regine hiddetle kâtibi- ne baktı. Kâtip hiddetin farkına ! varmadı; — Geçen gün mösyö Regine'le görüşmiye geldiği zaman bizim ©- dada unutmuş. Kemal eldivenleri aldı. Artık meseleyi anlamıştı. Ar - tık her şey tavazzuh etmişti. Şefik Nuri bey, mösyö Regine ile görüşmek üzere Marsilyaya gelmişti. Buraya (gelmesindeki | sebep aşikârdı; Kemali Tunusa | tayin ettirmek. Bunu neden istemişti? Gayet sarihti. Kemalin, Ayse- yi sevdiğini anlamış ve onu kı - zından uzaklaştırmak istetmişti. Bunun için, mösyö Regine yu- muşamıyor, fikrinde ısrar ediyor- du, Kemal kalktı, acı bir sesle: — Şimdi buraya beyhude ye - re geldiğimi anladım. Sizi boş © yere işgal ettiğim için affınızı ri- ca ederim. Mösyö Regine dikkatle Kema- lin yüzüne baktı. Kemal, soğuk kanlılığını muhafaza etmiye ça - lışıyordu. Yalnız biraz sararmış - i tı. Mösyö Regine seciye kuvveti - ni, azmi, iradeyi seven bir adam- dı. Kemsl bir kere daha hoşuna gitti, Filvaki Şefik beye verdiği sözden dönmiyecekti, Dönmesi- ne imkân yoktu, Fakat Kemali de kendine bağlıyacaktı. (Onunla dost olacaktı. Onu Parise getir - | tecekti. Hatta, babasmın kim ol- | duğunu nazarı dikkate almadan, | onu yeğençelerinden birisile evlen- | direcekti, Bunun için dedi ki: — Size başka bir teklifim var Kemal beyefendi. — Buyrunuz. — Sizi Parise alayım. Be Möeyö Regine'nin fik- nezakeiı eni sezdi ve bu teklifi reddetti, Odadan a, Ertetsti gün, İstanbula hare - ket eden bir vapura bindi. Faket içi rahat değildi. İstan- bula yaklaştıkça © gamlanıyord Derdi, sıkıntısı artıyordu. ii Konağa ayak basar O basmaz, Şefik Nuri bey onu kapı dışarı edecekti. Selâmi izzet Genç kizın elleri titriyordu. ; Kemal derhal dedi ki: j — Ayşe, dedi, baban sevişti - | ğimizi biliyor. — Biliyor mu? — Evet biliyor ve beni sen - den uzaklaştırmak için, beni Tu- husa tayin ettirdi. — Cehennemin bucağına! j — Evet, cehennemin bucağı - | , Tunus sahiden öehennemin| bucağı idi. Kemal, Ayşeden ayrılacağını düşündükçe, kalbinin parça par - ça, damar damar > koparıldığını i i ( hissediyordu. Bahcede tahta bir o kanapeye oturdular. O Başlarının üstünde büyük bir manolya ağacı etrafa | güzel kokularını yayıyordu. Ayşe sordu: — Sen hiçbir teşebbüste bu - lunmadın mı? i — Bulundum, Marşilyaya git- tim. Rica ettim. — Netice? a — Bütün ricalarım boşa gitti. — Senin âmirlerin bu derece taş yörekli mi? — Mösyö Regine ricalarımın karşısında taş yürekli kesildi. Söz söylerken, bir duvarla konuşu - yormuşum zannediyordum. Coşuyor, hiddetleniyordu. Ayşe boynunu büktü: — Ayrılacak mıyız? — Bunun imkânı yek. Bizi kimse ayıramaz. Artık buna im - kün vektur. Üçay evvel olsaydı belki o zaman kudretim vardı. O zaman böyle bir teklif karşısında kalsaydım derhal giderdim, u * zaklaşırdım. Senden m... Fakat şimdi!,.. Ah bu dayım.. Ah met Baruni beyi bu Daragon de -* nen kadın mahvetti, Aklını çel - di. Gözleri yaşardı. Ayşe Kemalin elini aldı, kal» | bine bastı: — Kemal, nişanlım, kotamı!.. — Kocan!,.. Babanın razı ol - masına imkân yoktur. — Ne çıkar?.. Varsın razı ol “ maşın. Biz gene evleniriz. On s€- kiz yaşını bitirmiş olan bir kız istediği adamla evlenebilir.. Kemal acı acı başmı salladı: — Besle kargayı, oysun gözü - | sene yu püf. Hayır Ayşe. Ben babanın rarlaşmıştır. elinde büyüdüm. Onun istemedi * ği bir şeyi yapamam. Emniyeti suiistimal etmiş olurum. Baba muamelesi, baba şefkati gördü * | ğüm bir adama ihanet edemem. | Bu hareketime Şefik bey ne der? Alers ne der?. Ben.babana hür * metkârrm. Ona âdeta perestiş ederim, Beni o kurtardı, O adam | etti. O bakttı, o çalıştırdı. Ona çok borçluyum. Yegâne (gayem ona bu borcu ödemekti.. Hayat bak beni ne vaziyete soktu. Ya onu mabvetmem, yahut kendi imi a; ma almam mari yaklar altı İ çin yeniden 7000 lira tahsisat ve » 3 Kaçakçı 9,5 okka esrar — ! kaçırırken yakayı ele verdiler .. Gümrük muhafaza memurları Öz dilimizi her türlü istilâ ve işgalden kurtarmak için açılan bu tarafından dün dokuz buçuk okka son savaşın ilk esrar yakalanmıştır. ! habercilerind en Hâdise şu suretle meydana çık-| biri de Tunalı mıştır: : İ Hilmidir. Mer - Süleyman ile Ali ve Hamza is - hum, bütün meb minde üç arkadaş evvelki gün 9,5 usluğu © devre” okka esrar tedarik ederek pahalı sinde, mecliste, satmağa bu suretle zengin olmağa karar vermişlerdir. Fakat kaçak suretile tedarik edi len esrarın nakli için esrarları üç arkadaş aralarında taksım etmiş - ler ve üzerlerine alarak yola çık * muışlardır. Bundan sonra sandala binerek Anadolu sahiline geçmek istemiş - lerdir. Fakat gümrük muhafaza yeti celileye) klişesinden (celile) memurları meseleden haberdar 0 yi atmak için Tunalının haykırış - Tunca hemen bir sandala atlıyarak | |. müzakereyi dinliyenlerin halâ kaçakçıları takip etmişlerdir. kulaklarından gitmez, lüzumsuz Kaçakçıların sandalı yavaş Ya -| bir yabancı kelimeyi kanundan yaş Burgaz adasına doğru gidince | kovmak için çırpınır gibi kürsü - yabancı kaide - lerle terkip yap tırmamak, türk - çenin kendi un- Hilmi Bey surlarını hâkim kılmakta — tabir tam yerinde dir -— coşkun bir taraftar oldu. | Meselâ bugün (Yüksek Reisliğe) hitabı ile değiştirilmiş olan (Riya- Merbum “Tunalı gümrük memurları da Burgaz ada ye koşuşları göz önünden ayrıl - İ smda üç kaçakçıyı yakalamıya mu | maz. vaffak olmuşlardır. 5 i Gila Tunalı Hilmi, bundanon yıl iyeye verilmiştir. , 2 Üç kaçakçı hdliyeye verilmiştir evvel gene bu savaş cümlesinden Paket paket ©Srar | olarak, meclise bir teklif vermişti. Galatada rılıtım caddesinde şüp | Şimdiki dil cemiyetinin yaptığı işi heli bir vaziyette dolaşan Mustafa | maarife yaptırmak istiyor, kanun - Ahmet, Rıza isminde üç kişi çevril | Jarı herkesin kolayca anlıyacağı miş, üzerlerinde paket paket esrar | bir dille yazdırmanm çarelerini bulunmuştur. Esrarcılar yakalan *| düşünüyordu. pan Tumaltin (Türkçe karinsi)'as Acele ve bir kaza | dınsverdiği buteklifi suretini hem Kadıköyünde Moda caddesinde rahmetle anılmasına sebep olur, Hazanko, papa oturan | hem belki tatbikatta istifade edi * | mümkün olmıyacaktı. Bu milli Karni de bir kız Tünelden va | lecek bir tarafı bulunur diye bu - | bayrağını Gazi Reisimizin deh pura yetişmek üzere acele ile çıkar | gün okuyucularımıza naklediyo - ken ayağı vagonlardan birile bir | ruz: demirin arasında sıkışmış, kırıl -(. mıştır. Matmazel hastahaneye kal- dırılmıştır. Darülfünun talebe yurdu Beyazıtta darülfünun binası ar - kaşmdaki binanın tamiri yirmi gü ne kadar bitecektir. Talebe yurdu ittihaz edilecek olan bu binaya mart nihayetine doğru talebe ka- bulüne başlanacaktır. Evkaf tara fından bazı noksanların ikmali i- Yüksek kaldırımda tuhafiyeci Yani Efendi, dün Adliyedeki ihti - rilmiştir, Binanın idaresi evkaf ta | sas mahkemesinde kaçakçılıktan rafından deruhte edilecektir, Bu | muhakeme edilmiştir. rda 100 talebe alınması ka- | Yani Efendinin dükkânı aran - mış, altmış dört tane çakmak taşı bulunmuş. Dün, muhakeme başla” mış, bitmiş, kaçakçılık sabit görül müş, maznun altı ay hapise mah - küm edilmiş ve derhal tevkif olun muştur. $ Bir müddet evvel, Gemlikli İs- mail isminde birisi, adliyedeki ih - tisas mahkemesinde yanmda dört kilo kaçak tütün bulunduğu için bir ay hapise mahküm edilmişti. Müddeiumumiliğin temyizi üze- rine, temyiz mahkemesi bu kararı bozmuş, dün yeniden muhakeme neticesinde İsmail altı ay hapise mahküm edilerek, tevkif olunmuş» tur, Evinde bir kaç bin çakmak taşı bulunan ve satan ... Rusyada Bin kırk odalı bir otel yapılıyor Leningratta Neva nehri sahilin- de ecnebi seyyahlar için Avrupa - nın en muazzam otellerinden biri olmak üzere bir otel inşasma baş - lanılmıştır. Otelin 1040 odası ola - caktır, bu odaların bütün pencere- leri orijinal projeye göre tertip ve tanzim olunarak cenuba doğru tev cih edilmiştir. Otelin iki katı inşa olunmuştur. Böyle başka muazzam bir otel de Moskova şehrinin mer“ kezi mevkiinde inşa olunmuştur. Rusyada nüfusartıyor TUN AL Iyı analım Öz dilimizin coşkun âşıkı on yıl evvel meclise ne teklif etmişti ? — Haydi Tunusa, vazifenin — heme demesi, kapı dısarı et - 0 e Bana büyük i E (e ve ledi 2 bir ümit verdikten sonra, yüz üs“ Sia ayi ga kd İeriz “& itü bıraktı. Baban da işin geç far- kimseyi g sy yağa kına vardı. Keşki birkaç ay evvel vahametini anladı. N : Ay - anlasaydı. Artık seni başkaları - teye hareketini telgrafla bildir - | na bırakamam, Senden uzaklaşa - (pe Demek genç kız onu karşı" | mam. Senin, başka birinin karısı lamıya gelememişti. olmana tahammül edemem.. i Hemen bir otomobile atla; İ konağa çıktı. Kapının Mm e — Ben, başka kimseye var * mam Kemal, « (Devam, var) a a. e “İ sx netayicidir. Son on beş sene zarfında Sovyet sosyalist cümhuriyetlerinin nüfusu 35 milyon kişi artmıştır. 1931,1932 senelerinde S. S. C. ittihadında a- halinin tezayüdü 10 milyona baliğ olmuştur. Bu ölüm hadiselerinin azalması ve doğumların çoğalma: Evinde bir kaç bin tane kaçak çakmak taşı bulunduğu için muha keme edilen mütekait Osman Bey le bu çakmak taşlarını satmağa de lâletten suçlu görülen dört kişinin muhakemelerine dün adliyedeki ibtisas mahkemesinde devam olun muştur. ii Madde 1 — Maarif vekiliğinde o YEMfva, İmla, öz türkçe keldejeri, sarf, nabvi, İğ gal) İşlerini getletlendirir, en çök en bir üşilik bir (Türçe epctmeni) balm, Madda ? — Türkçe enetimeni, ber Him yubesi in bir (Istlah o enelimepi) teşkil İ eder; her ıstılah enelimeni, mevcut rtilake | ları hem türkçeleştirme, bem de bunları halk dilince olmaları imkânım o uraştırma, bulma vazifelerini görür, Madile 3 — Türkge encümeni, bir yandan kabul ettiği (öz türkçe kaideleri) ni (5 - Mifbe, imlâ) kararlarını (1924 — 340) yede sonundan önce iline; bir yandan da dördüne cü mpdde hükümlerini icra zeminini hazir e latımıya mecburdur. İ Madde 6 — Eükümet 1845 (1027) yüm İ dan sonraki gazete, mecmua İmtiyazlarını ancak encümen kaldelerinin Dlmaları na temin ederek verebilir. Madde 7 —- Hükümetin yasıca her ipi « İ baberesi, muamelesi 1342 — (1996) : sonra türkçe kaldelerse olür. BU âda hilfnda hareket eden her zıçmur, hükü metin temim edeceği talimata göre 3 görür, Hentiz türkçeleştirilmemiş ista! 1946 (1930) yüz sonuna kadar kulla için mes'uliyet yoktur. Madde $ — "Türkiye Büyük Millet sinin her kanunu, kararı, Nu kanunun bulle, kiç olmazsa, terkipço türk dili kal delerile yazılır olur, Tunalı merhumun, bu teklif ile arzu ettiği netiçelere — bu tekli - fin mecliste yürümemesile sabittir i ki — teklifte düşündüğü tedbirler- le tesbit ettiği tarihlere varmak yet ip 2 Mujde 4 — (İlkmektepler) de 142 » (Orta mektepler) de 1344 — 1028; ' mektepler) ls berkangi bir derecedeki Him mheeseselerinde (1345 - 1831) yılından sonra yalnız türkçe kaldesi metinleri, satılaklari kavi kitaplar kullendebilir. j kn ri Madde 5 — Maarif veldiliği, mükâfatiş —üsnhakatar açabilir. Encümenler âzz 0 ayda üç bin kuruşlar «kali, site him Mi Mi tan artik olmamak üzere tahşisat vepohi lir. ği si i dır ki mukadder olan götürüyor. Muhakeme sonunda | itevkif edilen kaçakcılar.. Biri 64 çakmak taşı, öteki dört kilo. kaçak tütün yüzünden... 4 # ğ Dünkü muhakemede, maznun | lardan kunduracı Tevfik bu hadiseyi öğrenerek inhisar muru Neşet Efendiye haber diği mevzuu bahis olan Hüseyin | fendi karşılaştırılmıslar, Hü Efendi, Tevfik Efendinin kend ne çakmak taşı satmak maksadi müracaat ettişi şeklinde ifade vej miştir. Tevfik Efendi, bunun doğru ol madığını, kendisinin hadiseyi ih « bar yollu müracaat ettiğini anlat mış ve daha iki şahidin çağırıla « | rak tahkikatın derinleştirilm | istemiştir. ve Muhakeme, tahkikatın derinleş | trilmesi için kalmıştır. i |. İ l i di inhisarlar umum müdürü Bayramdan evvel, yeni hakında inhisar vekâletine izi vermek üzere Ankaraya giden in hisarlar umum müdürü Hüsnü B şehrimize dönmüştür. İnhisarlar umum müdürlüj ü nün yeni bütçesi geçen senekin aynidir. Yalnız masraf 800 bin lira bir tasarruf temin e « dilmiştir. İnhisar idaresi yeni büt- çesinde, bu para ile fabrikaların 18 lahını teklif etmiştir. ip) in
