1 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

1 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li Şubat 1933 n di 7 Ve Binicilik Bahisleri : 7 Tırısçı biniciliği semer ananem “Sulky,, yö koşulu trıscı Trisçı biniciliği, bazı hususi - yetlerile diğer yarış binicilikle « rinden ayrılır. At yarışlarının bu kısmındaki biniciler de ahır u - şaklığıyla başlıyan meslekten ye | tişirler ve bunların işi diğerlerin- kinden daha çok ve büsbütün baş- kadır. Trıs yarışları, hem binili ola rak, hem de atı, “Sulky,, denilen lastikli iki tekerlek bir oturacak yer ve iki ağaç koldan ibaret olan 0 1009 i ve emsalile faza etmiye çalışmak; atın “Sü - rek,, ini vaktinden evvel israf et- memek gayesile süratin en muva- fık tarzda tanzim ve tesbitine dikkat olunmak; < dönemeçlerde ve bilhassa kolan yerine yakın bir noktada hayvana son hız ver- dirilmek zamanı geldiği sırada, ilersinin rakipler tarafından ka - pattırılmasına meydan verdirme » ek; en kısa izden, en kısa bir gayet hafif bir nevi arabaya ko «| şarak yapılır. Hayvanlar da, umu- miyetle bu iki şekilde koşu yap - mak üzere hazırlanırlar. Bundan dolayı trıs (yarışlarında binici, ayni zamanda sürücülük de eder. | Fakat her iki işi birden görebil - J mesi için, binicinin, eğerle bera - ber seksen kilodan fazla gelme- WE müşü icap eder. Zira ağırlığın, ko- Sunun neticesi üzerinde büyük te- siri vardır. Sürücüler arasında çok ağır olanlar bulunursa da, bir cis- mi çekmek, sırtta taşmmaktan da- ha kolay olduğundan, at için, sü- Tücünün ağırlığı binicininki ka - dar mahzurlu değildir. Maamafih zı müstesna ahvalde, ağır sü- Yücülerin ata bindirildikleri va - kidir. Bu gibileri daha hafif olan diğerlerine tercih ettiren sebepler başka başkadır: Ya, ağır binici - Din, binicilikteki meharet ve şöh- Yeti mevcudun içinde fevkalâde bir derecede yüksektir ve kazan - mak için behemehal onun bindi- rilmesi icap etmiştir; yahut da a- gırlığına rağmen biniciliğine gü - Venen at sahibi, atma bizzat bin- , | Meyi daha muvafık © bulmuştur. rrsŞt yarışlarında bilhassa dik - t celbedecek en mühim cihet ; de budur. Yani bu yarışlarda, ne kadar ağır olursa olsun, çok iyi a bir binici, en hafif fakat nispeten daha az usta olan bir diğerine, a — er yarışlarının aksine ölü rak, daima tercih edilir. Cü "yüksek mektep binieiliğimden sen ra, muvaffakıyet için en ziyade binicinin meharetine ihtiyaç his - settiren binicilik sahası tirisçr ya» rışıdır. Filhakika iyi bir tırısçmn fena bir binici elinde muvaffak olmasına hemen hemen imkân Yoktur. Bu, bittecrübe sabit ol - muştur, Yarışlarda muvaffak o - mıyan bazı atların O binicileri değiştirilmekle koşu kazandıkla Yt çok defa görülmüştür. Dört halcı biniciliğinde de olduğu veç « MİS, atın temayüllerine göre ko - < atarının önünde kaçmak ve - i arkasından takip etmek; ko- “Yolu üzerinde mesafe kaybet - <n ileri geçmiye her zaman t olan bir yeri seçip muha- NA RA ve KE 3 Binek trıscı zaman zarfında hedefe ulaşmak gibi yariş fennini teşkil eden bil- gilerden başka tırısçı binicisinin, at idaresi cihetinden teminine ça- lışacağı ehemmiyetli bir şey daha vardır ki, o da, atı dört nal veya yarı dört nala kaldırmıyacak bir raddeye kadar sürmektir. Tırisı bozmadan koşan hayvanlar pek nadirdir, Çünkü, vasaltan fazla bir sürat istilzamı ettiren yarışta, tırısı koşuş, dört nal kosus gibi tabii bir koşuş değildir. Binaena - leyh tırıs koşuşla en son sürate | kadar sürülen at, daima dört nala | kalkmıya mütemayildir. Binici ve | sürücüler ancak duygu ve lemsi hassasiyetleri sayesinde atın dört nala kalkacağını evvelden sezip buna mâni olmıya muvaffak olur- lar. Duygu ve lemsi (o hassasiyet, tırısçı yarışlarında uzun müddet çalışmak suretile peydalanan ih - | tisas neticesinde kazanılır kabi - liyetlerdendir. Tırısçı binici ve sürücülerinin | vazifeleri bu kadarla o kalmaz. Dört nalcı yarışlarında oidmancı ve binici ayrı, ayrı kimselerdir. Halbuki tırısçı yarışlarında, id » mancılık, binicilik ve sürücülük vazifelerini, vmumiyetle bir kişi Yapar. Hatta bazan ahır sahibi bütün bu işleri bizzat kendi gö - rür. Yarış işlerile yalnız bir kişi- nin muvazzaf bulunmasını zaru - ri kılan sebep, tırısçı o atın, dört palcr gibi, binicinin bir iki kere binmesile kudret ve kabiliyetini ve nasıl idare edilmek lâzımgel - diğini öğrenmesi kabil olamama” sıdır. Tırısçı daha uzun, daha ih- G. Saray Kongresinden neler bekliyoruz “Galatasaray, klübünün İpngre - si nihayet önümüzdeki cuma günü | yapılacak. Bu kongrenin fevkalâde mukayese edilepiyecek ş derecede hararetli olacağı te klübe | bir ikilik hatta bir üçlük manzarası | veren bütün ihtilâflarını, büğün dert - j lerin sayılıp döküleceği, şiddetle i münakaşa edileceği muhakkaktır. Kiübün bu ihtilâfların İçinden na sıl bir netice ile cıkacağmı endişeli bir merakla düşünenlerden birisi de İ benim. Ben, gerçi bir Galatasaraylı değilim. Fakat bütün Türk klüpleri- nj sevdiğim kadar Galatasarayı da severim ve bu memlikette sporun ilk rehberi olunası döldyeşile “Sarı » kır- mız,, forma karşındaki sevgim hür- metle de karışıktır, Önümüze, günlerden beri serilen dâöva hayli muğlâktır, Bir tarafın, t&- kımın tabit mağlâbiyetleri dolayısi * le idare heyetine ve bilhassa başkap- tana hücumları ne kadar (yersiz ve haksızsa, diğer tarafın da kendi öz azası hakkında kullandığı lisan ve tuttuğu yol ayni derecede haksız ve gariptir. Fakat, yarın ayni çalı altında toplanacak eleşli ve münevver genç - lerin bu muğlâk davayı büsbütün ka- rıştıracaklarını değil, spor tarihine güzel bir örnek olacak bir kardeşlik havası içinde, elbirliğiyle | hallede - ceklerini umuyorum ve geçenlerde de diğim gibi: — Galatasaraylılar; ayrılmayı - nız, birleşiniz. Otuz seneye yakınla - gan çok şerefli bir tarihiniz var, Siz bu şerefli tarihi muhafazaya mec - bursunuz. Bu toplanmada bu tarihe ilâve edeceğiniz yaprak, ihtilâfın de- gil, kardeşliğin zaferi olsun! Diyorum. A. Surı a m a ae m ziyade dikkat oluacak mesele, a - ta muntazam tırıs yaptırmaktır. Gayri muntazam olursa tırıs çok mesafe kaybettirir. At, tırısı ken- di başına muntazam Yapmaz. Zi- ra Lırıs, atım tabii koşuşu değildir. Tırısta, atın adımlarımı daima düz bir çizgi takip ettirerek at - tırtmak ve ne fazla yüksek ne de çok alçak kaldırmasma mâni ol - mak için, hususi yapılmış bir ne- vi meşin cepli dolaklarla ayağa bağlanan kurşun ağırlık kullanı - lr. Bir kiloya kadar konan bu ağırlıkların hangi ayağa bağlan - ması ve kaç gram ağırlığında ol- ması Jâzımgeldiğini tayin ve tes « bit etmek çok ince ve güçbir iş - tir. Amerikada kullanılan bu a - ğırlık dolaklarının yeni bir çeşi - di vardır ki, bir mil üzerinde a - şağı yukarı inip çıkan mütehar - rik yarım toparlak şeklinde kur - şun ağırlık olup nalla beraber tırnak üstüne Taptolunur. Bu â - letler Avrupada henüz kullanıl - mıyor, Eskiden olduğu gibi ağır - İsk, lâzımgelen ayağa kalın nal çakmak suretile temin olunuyor Bütün bu tafsilâttan anlaşılaca » ğı veçhile tırısçı biniciliği, yüksek timamlı tetkiklere muhtaçtır. Tı - rısçını idmanı, dört nalemınkin - den zordur. İdman esnasında en mektep biniciliğinden sonra en güç ve çok ince bir meslektir. Galatasaraylı 1 Li Eİ Ge Hususi muhabirimiz yor: Bu hafta şehrimiz stadyomun- da - heyecanlı futbol maçları ya- pılmadı. Ancak Türkün yaşamıya yazı -| iki kardeş : Mahir ve Dinarlı Mehmet pehlivan başladığı tarihten itibaren büyük | bir kabiliyetle kendisine inhisar | etirdiği güreşler (e yapıldı. Stad - ur”... 4010 . Sayıfa 9 | Adanada spor çok ilerlemiye başladı yum şimdiye kadar bu derec# kalabalığa şahit olmamıştı. Sivil, asker, kadın, erkek, çoluk çocuk dolmuştu. Hatta Dinarlı Mehmet pehliva- İ nı, diğer Türk pehlivanlarını, A- i merikalı Hamri pehlivanı görmiye gelen köylüler bile vardı. Saat ikide güreşe başlandı. Evvelâ Adanalı Bayram ve Çe- lebiden Hasan pehlivanlar alatur- ka güreşe başladılar. Bayram pehlivan kısa ve zayıf, Hasan pehlivan ise uzun ve vücutlu idi, Kısa obylu Bayram pehlivan da - ha mukavim çıktı. Hasmını iyice yordu ve galibiyeti temin etti. Alaturka ikinci güreş Bursalı Mahir pehlivanla, Sıvaslı Cemal pehlivan arasında yapıldı. Mahir pehlivan, fenni hareketlerile ga « lebeyi temin etti. Serbest güreşte oAmerikalı Hanri ile Aziziyeli Kara Ali peh- livan serbest güreştiler. İyi bir atlet olan Amerikalı Hanri pehli- (Alt tarafı TI inci sayıfamızda) Bu haftaki maçlar Istanbulsporla - Fenerbahçe cumaya tekrar karşılaşacaklar Cuma günü iki sahada da lig | maçlarma devam edilecektir .. Taksimde: Beşiktaşla (Vefanm B ve birinci takımlarile Altınor - du — Beylerbeyi takımları kar - şılaşacaklardır. Beşiktaşla Vefa - nın bilhassa Vefalıların hararetle | İ Istanbulspor takımı beklediklerini duyuyoruz. İki ta- kımın da Cuma günü yapacakları beşinci maçtır. Vefanın iki mağ - lâbiyeti bir beraberliği bir de ga- | Hibiyetine mukabil Beşiktaşım üç galibiyeti bir mağlâbiyeti vardır | ve Vefa vaziyetini kurtarmak için bu maçı kazanmak zaruretinde - dir. Buna muvaffak (olabilecek mi? Bunu saha üzerinde görece - giz. Kadıköyünde ise İstanbulspor — Fenerbahçe B ve birinci ta « kımlarile Topkapı — Anadolu ta- kımları ve gençlerden de Süley - maniye ile İstanbulspor, Galata-« sarayla Vefa karşılaşacaklardır. * Bu maçlardan en çok alâka uyandıran İstanbulspor — Fener- bahçe maçıdır. Daha bir kaç gün evvel Fener bahçe ile hususi bir maç yaparak bire karşı altı gibi büyük bir sayi farkıyle yenilmesine rağmen, İs * tanbul sporlulardan Cuma günkü şampiyona maçında büyük şeyler bekliyenlerin sayısı eksilmiş gö - rünmemektedir. Biz, o hususta maçtan bahsederken I — 6 nisbe- tinin iki takım arasındaki nisbe- ti sihhatle ifade (edebilecek bir rakkam olmaktan uzak bulundu « ğunu yazmıştık. Bu kadar sayı farkının muhtelif sebepleri var « dı. Bununla beraber İstanbulspor- luların Fenerbahçe takımını yene- bilecek bir vaziyette olduklarmı kabul etmiş olmuyoruz. Hele ge » çen maçtan sonra İstanbulsporun bir galibiyet ihtimalinden daha u- zaklaştığına da kaniiz. Fakat İs- tanbulsporlular defansta (biraz daha sağlamlık temin edebilirler ve bilhassa rakibin oyununa o - yunla mukabele etmezden evvel rakibin oyununu tutmıya ve boz « mıya dikat ederlerse (alacakları neticenin pazar günkü neticeden çok daha iyi olacağını zannediyo- ruz. Valdesini kaybeden bir sporcunun teşekkürleri Validemizin vefatı © hasebile kederlerimizi bizimle paylaşan zevatı muhteremeye ve bu me - yanda İstanbulspor, Galatasaray klüp ve liselerine ayrı ayrı teşek - kürde bulunmıya (o teessürümüz mâni olduğundan bu hususla ga - zetenizin tavassut etmesini rica ederiz. Ailesi namına Tevfik Orhan

Bu sayıdan diğer sayfalar: