20 Eylül 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

20 Eylül 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İmei İŞARETLER Ecnebi mektep- lerin ücretleri Bir gazete diyor ki: “ -- Ecnebi mektepleri senelik üe- retlerini indirsinler! Bu istek #adece bir rakam mesele- si değildir. Eğer bir rakam meselesi saysaydık kalem aşındırmağa, mürek- kup sarfetmeğe değer bir tarafi ol - madığını söylerdik. Fakat iş bir kemi- | yet meselesi değil, bir keyfiyet mese | eti telâkki edildiği için üzerinde dur- mayı faydalı buluyoruz. İ Gazetenin ecnebi mekteplerin s6 - | nelik ücretleri hakkında bastırdığı fer- | yadın bedefi hükümetin ecnebi mek - tenlerdeki talebeden alınan ücretleri | cebir kullanarak indirmesini istemek: tir, Hükümetin böyle hir tedbir alma- *nr istemek için: A — Türkiyede ecnebi mekteplere mutlaka ihtiyaç olduğunu; B — Türkiyede senebi mekteple rin faydalı teşekküller halinde bulun- mu; C — Türkiyede Türk mektepleri - | nin ecnebi mekteplerine nazaran da“ | ha aşağı seviyede olduğunu kabul et İ mek; D — Türkiye Cümhuriyetinin mil- Hi kültür politikasından ayrılmış oldu- #umu da kabul etmek lâzemdir. .,. i Türk ecnebi mekteplerinin | rollerini iri bilir, bu rollerin bilbas- sa Türkiyede bir kültür müstemleke- İ si kurmak, iktisadi ve siyasi, dini #m- mak olduğunu kt Osmankı İmparatorluğunun kapitü - Misyonlarından arta kalan eektepler Yeni bir hayatın değil, müs * iş : : v Diyünuumumiye idaresi, kapitülür- yon Türkiye için ne İse, tebi de yeni bir hayst hamlesi arka - #mda koşan millet için odur. Bir munhedenin lütfundan istifade | *dsrek yaşamak istiyen bu müessese | varta yetiştirme bakımından mat | Bika zaruri şeyler dağildir. 4 Bilâkis mdistakil rnillet kültürü he“ | *abına bunların zararların: azaltmak, | #iyanlarını çok mahdut sahalara inhir | sar ettirmek maarif politikamızın esas/ Simak lâzmn gelir. emi | Denebilir kei: İ “ — Peki amma bizim çocukları - Miza yabancı diller öğretmek istiyo - Yur. Bugünkü İire veya örta mektep- larda gocuklarımıza lisan o öğtetmeğe imkân yoktur. Fakat bunun karşılığı: “ « Çocuklarımızı ecnebi mektep- lerine gönderelim. (Fakat ecnebiler Çünkü, böyle bir söz, bugünkü kül tür davamızın ve hakikileştirmek iste- diğimiz maarif politikasmın — seyrini tanmmamak demektir. | Türkiye milli kültürü kuvvet - davası yahancı dilleri öğ“ Tetmemek gibi garip bir manada anla mış değildir. | Bilâkis, yabancı Gülerim öğreti! - | mesi için hükümet bir çok şeylere gi- | Tismiştir, İ Sadri Etem ——— i Devamı Sinci sayının Sinci sürununda Dehri Efendi geçenlerde kendi. le bir doktora göstereyim de- E İ pek fazladır. Maarif Vekâleti ta- | İ mesi bildirilmiştir. Mektep işleri Lise ve Orta mekteplere| yazılmak istiyenler Bu Yıl orta mektep ve liselere yazılmak istiyen talebenin sayısı rafından bütün lise ve orta mek - teplere gönderilen bir tamimde müracaat eden her talebenin mut- laka yazılması ve geri çevrilme - Teşrini evvelin ilk haftasmda lise müdürleri Galatasaray İise - sinde toplanacaklar, fazla talebe- nin, talebesi az olan mekteplere nakli, binaları yeni sınıf açmaya uygun olan mekteplerde yeni şu- beler açılması hususlarını görüşe- ceklerdir. Mezuniyet ikmal imtikanlar' Eylâl mezuniyet ilemal imti « hanları bugün bitecektir. Eylül devresinde de, haziran devresin- de olduğu gibi, muvaffak olamı- yan talebe çoğu teşkil etmektedir. / Sınıf ikmal imtihanlarına cu - | | martesi günhden itibaren başla - yerinin taksit müddetleri değişti - nacaktır. Orta mektep ve liselerin mual- lim kadroları her mektebe hususi tezkerelerle bildirilmktedir. Bir teşrinievvele kadar bütün | tr. Yeni şekle göte tahiilâta baş- | za merkezlerinde fırkanın. ocak senebi mek- | hocalar vaziyetlerini öğrenmiş bu- lanmıştır. lunacaklardır. Orta tedrisatta değişen İ sr Mataiya Haydarpaşa lisesi İn - | ne gönderilmişti. gilizce hocalığına, İstanbul lisesi | felsefe hocası Cemil Sena Bey | bitirmiş, umumi shhati koruma | bu kazalar İşi ağieminddake za İ Haydarpaşa lisesi felsefe hocalı - ğa, Ünivers'te profesörlerin - den Hayri Nimetullah Bey İs- tanbul lisesi felsefe hocalığına, 0- niversite riyaziye doçenti Cahit | Arif Bey İstanbul lisesi riyaziye | bocalığına. Fransada fizik tahsi- | li yapan Yakup Bey İstanbul tise- | si fizik hocalığına, - Üniversite ri- | yaz'ye docenti Ratip Bey İstan- bul lisesi Riyaziye hocalığına ta - yin edilmişlerdir. Bir facia i Çağırıldığı hastaya intihabatı | gitmiyen doktor! Dün Üsküdar ve Kadiköy Kasmpaşada Yahya Kâhya mahal lesinde oturan denir binbaşılığından mütekait Ali Bey cumartesi gecesi © vinde otururken birdenbire e fenalaş- muştır, Bunun üzerine zevcesi ile hem- siresi hemen civardaki bir dekters git- müşler, sür'atle hastaya © gelip bakern- sını rica etmişlerdir. İddiaya göre, Ali Beyin zevcesi ile hemşiresi doktorun evine üç defn git melerine rağmen doktor bir türlü elbi- | sesini giyip dışarı çıkamamış, üçüncü seferde de, gelenlere başka bir doktora mütacaatı tavsiye etmiştir. Ali Beyin zevcesi başka bir doktor bulup evine getirmişse de zevcinin öldüğünü gör- müştür. Ali Beyin zevcesi, zevcinin inde dına yetişip bir şiringa yapmaktan çe- kinen ve bu suretle ölümüne sebep olan doktor aleyhinde takibat yapılmak ü- zere adliyeye müracaat etmiştir. Diğer taraftan Sıhhat müdürlüğü de tahki- kat başlamıştır. köri emine eml ll Bina ve arazi vergilerinde taksit müddetleri 934 senesi bina ve arazi vergi“ rilmiştir. Çatalca, Silivri, Kar- tal, Şile, Yaloya, Bakırköyden arazi vergileri eylâl ve nisanda, bina vergisi ise eylüjde slmacak- — e Kafesler kaldırılıyor Kafeslerin kaldırılması için ileri verilmiş 93'bu takrir tetki edilmek fizere sıhhat müödürlüğü- Sıhhat müdürlüğü tetkikatını kanun: “den kafeslerin kal | dırılabileğeğine karar vermiştir. Sıhhat müdürlüğünün bu ka - rarı belediyeden vilâyete bildiril miştir; Yakında bu kararım tat - bikine geçilmeşi muhtemeldir. Gelener, gidenler Yeni Bolu valisi Salih , Seyhan valisi Tevfik beyler yeni | memuriyet yerlerine gitmek üzere şehrimize gelmişlerdir. namzetleri kararlaştırıldı Belediye intihabatında © rey verme ve intihap edilme hakkını haiz yurttaşların isimlerini muh- tevi defterlerin askı müddeti bu- gün bitmektedir; Altı gündür ma- hallelerde asılı duran defterler bu akşam saat on sekizde kaldırıla - caktır. Mahallelerleki intihap en- cümenleri müracaat edip defterler deki isimlerinin yazılı olmadığını | söyliyen yurttaşlarm © itirazlarmı | kaydetmişlerdir; yarından itiba» | ren üç gün içinde bu itirazlara ce- | vap vereceklerdir, bu cevapları kâ- | fi bulmiyan yurttaşlar mahkeme- | ye müracaat edebilirler. , İntihap encümenleri 30 eylüle | kadar, bu kabil itirazlar hakkında ! mahkemelerce verilecek hükümle- | ri bekliyeceklerdir. İntihabata e - velce yazdığımız gibi teşrinievelin | ilk günü başlanrlacaktır. Eminönü, Fatih, O Beşiktaş ve Beyoğlu kazalarında C. H. F. na- mına gösterilecek © belediye aza namzetleri tesbit edilmişti; dün de öğleden evel Kadıköyünde, öğle - den osnra Üsküdarda C. H. F. ka- nahiye, kaza idare heyetleri bir a- rada ve fırka vilâyet idare heyeti | reisi Antalya mebusu Dr. Cemal! Beyin reisliği altında toplanmış » | için fırka namına | VİSKİ a emme leri kararlaştırılmıştır. Bugün Sarıyer ve Beykoz kaza- larında ayni suretle toplanılarak namzetleri tesbit olunacaktır. Cuma günü Adalar OkazasıC. H. F. teşkilâtı idare heyetleri Bü - yükadada kaza merkezinde içtima edeceklerdir. Gizli nüfus Son on beş gün zarfında İstan- bul vilâyetinde 1007 gizli nüfus kaydedilmiş ve dahiliye vekâleti - ne bildirilmiştir. Hiraçya Efendi isminde bir Er meni Yedikule hastanesi doktoru Denik Takfuryan aleyhine bir dava açti Davacı Ermeni doktoru haste- meye tedavi edilmek üzere yali | “karısının ölümüne sebep olmakla it. | em al hası İN rs Madam Ani: — --. Gittiğim doktor ciğerlerimin bo-| Zam Doktorluk meslekini alâkadar eden bir dava Takturyan ise bun& muhalefet eyle miş. Döktor ile Hiraçya Efendi a- rasında münakaşa cereyan ededur. sun, beri tarafta Madam Anjel öl. müş. İşte hastanın ölümüne sebep olmak şikâyeti buradan çıkıyor. Bu dava hakikaten döktorluk â. leminde öldükça 'garip bir hödisedir. Acaba bir mütehassıs getirilmiş öl. saydı Madam Anjel mutlâka ölüm. .«. Derhal başka bir dektora gittim o den kürtulacak mıydı? Bunu ii Fu 'değilse bunun kanun ve teamül dairesinde cezası nedir? Muhake- menin neticesi her halde bu nokta: $i ları aydınlatacaktır. İl İ -.. Şimdi ben ne yapacağımı şaşırmış suk olduğunu söylemez mi. İçime da kalbimi iyi bulmadı, velhasıl doklor-| vaziyetteyim... müthiş bir vesvese düştü... | İ 5 rini ie iğ ak lar kimisi böbreklerimi kimisi asabı » mı bazuk buluyor... gaz Yar 20 EYLOL 1934 SOHBETLER Adaptasyon Gazetelerimizden - biri, adaptasyo- nun ilmi manasindan bahiediyor ve bahsin sonunda: İntibak bizde, frenk eserletini geli- gi güzel iktibas etmek manasına kulla- nılmaktağır. e Diyordu. Bu deyiş yerindedir ve doğrudur. Bugün adaptasyon dediği miz zaman, aklımıza, bir frenk dilinden türkçeye çevrilivermiş eserler geliyor. Adaptasyonu muzır addedenler olduğu gibi, bu gibi eserlerden hiç bahsetmi- yenler, adepte eserleri kale almıyan- lar da vardır. Bu cereyanı, tahlil eden: ler olmamıştır. Bu, edebiyatımızda bir noksan teşkil eder. Ne muharrir adaptasyonu doğurur, ne de adaptasyon muharrir. meydana çıkarır, Eğer memleketimizde, adap- tasyon bir illet haline gelecek kadar şümullendiyse, bunun sebeplerini, ede- biyatımızm bünyesinde aramalıyız. Hiç bir bünye, fuzuli bir şeyi yaşatmaz. öldürür. Eğer adaptasyon hâlâ yaş yorsa, edebiyatımızın buna ihtiyacı var demektir. Bu ihtiyacı kim doğurmuştur? İşte bugüne kadar bizde tetkik e dilmiyen bir mevzu.. Bu mevzuun tetik edilmemesidir, ki adaptasyonu bizde, gelişi güzel frenk eserlerini iktibas etmek müânasma sok- muştur. Halbuki adaptasyon edebi- yatta merguptur. Bir çok şaheserlerin adapte edildikleri malümder. Bu. ma bizde misal olarak oOAhmet Vefik Paşanın Molyer adaptasyon Isriyle, Abdülhak Hâmit Beyin Kor. ney adaptasyonlarını misal olarak gös terebiliriz. Bunlar, gelişi güzel adap- tasyon değillerdir. £ Abdülhak Hümit Bey kadar, Ahmet Vefik Paşa da eser- lerinin müellifidirler. Bunlardan başka, adapte eserlerin müellifi bizde yok mudur? Vardır. İş- te Ahmet Haşim şiirleri, Haşim Emil | Verharenin tesiri altındaydı, hattâ bir iki şiiri de hemen hemen aynen o şair» den tercümedir. Fakat Ahmet Haşim şiirlerinin şairiydi. Ereüment Ekre- min “Meşhedi Cafer,, ini adapte” diye kabul adebilir miyiz? Hayır. Evcient, o mizahın müellifidir. Ne yazık, ki bugüne kadar adaptas- yona dudak bükülmüştür. Ve bu adap- tasyon ihtiyacının oOdoğum sebepleri tetkik edilememiştir. «Burada, böyle mühim bir tezi tet kike kalkışamayız. Ancak adaptasyonu bizde tiyatro doğurmuştur, diyebiliriz, Bizde, tercümeyi iflâs ettiren de sah“ nedir, Ermeni aktör ve aktiristlerle, erme- ni mütercimler elinde kalan sahne, hal- kı ecnebi bir isim işitmeklen tiksindir. di. Bozuk cümle, manasız ifade, tercü- meden itimadı kaldırdı ve sahne sanatt ihtiyacı kendini gösterince, / reüme eser temsil etmek ürküntüsü kendim den baş gösterdi o ve Jan Ahmet oldu, Jermen Ayşe... Bizde adaptasyon kuvvetle zanne- diyorum, ki sahneden başlar ve sahne den matbumta, oradan edebiyata İnti- kal eder. Her ne olursa olsun, bugün edebi- yatımızda adaptasyon vardır ve daha " uzun müddet de olacaktır. Adaptasyonu kale almamak, ona dudak bükmele doğ- İ ru bir hareket değildir. Yabancı müellifleri, edebi kıymet- ; lerine halel vermeden tercüme edecek Selâmi izzet sümeni (Latte ayrlayı ceçirinbz) Dehri Efendi — Ben senin yerinde olsam bir de aklımı muayene ettirim- dim dostum!

Bu sayıdan diğer sayfalar: