15 Haziran 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 15

15 Haziran 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mire su veriliyordu. Dükânımın hare- de olmıyan bir oyun aleti yapmaktan kat şatrâncı hatırlatan bir şekilde ku kete geçmesi için, tahta sandığın dışa- ibaret bir işti. Halbuki ben, kopyacılık leler diziliyor, bilyalar onların arasından rısında bulunan ufacık bir kolun - tıpkı değil, dünyada eşi olmayan bir eser hiç birine temas etmeden gözden he- gramofonda olduğu gibi - çevrilmesi meydana çıkarmak istiyordum; çalıştım, deflere isabet ettiriliyor. Bay Misak Na* kâfiydi. Artık sevincime payan yorulmadım, mütemadiyen çalıştım. Ni- . zar, yalnız mukallidlerinden şikâyetçi." tu, Eserimi kaptı ibi, kazanın en büyüğü olan belediye reisine gö- türdüm. Bu min tanıdığı ol- duğu ve ilim mubibbi bulunduğu için beni fevkalâde teşvik edecek mahiyet- te sözler söyledi. Dostlarına dükkünımi gösterdi. Artık, Adapazarının küçük muhitinde küçük bir şöhret şahibi ol- , bu sevincim, kötü b ö ir tesa- düfle, çok devam etmedi. hayet, otomatik karambol bilârdosunu yapmağa muvaffak oldum. Fakat henüz ibtiz& beratına ait formalite muame- lesi nihayet bulmadığı için otomatik karambul bilârdosunun sırrını söyliye- mem. Berberin hikâyesini duymuşsu- nuzdur. Adam saçının rengini sormuş; şimdi keseceğim, yere düşer görürsün, cevabını almış! İşte siz de biraz sabırlı olun, bütün matbuatı davet edeceğim, o zaman görürsünüz Açık gözlerden bazıları, söylediğine na- zaran, yaptığı bilârdoların benzerlerini vücude getirip satışa Glee oda soluğu mahkemede almış: — İşin yoksa beril bırakıp, adli- liye merdivenlerine tırman dur, sl Onun Bi sözüne : yük başın derdi ii ceva- bini elele Külfetsiz nimet olmaz, 0- tomatik karambol bilârdosu icat edir zengin olmak kolay mı zannediyordun. Salih ağa isminde bir baş komiseri ii. Elbette uğraşacaksın. an yolladılar. Ben onu NE inliği bi M f ne tiynette bir adam olduğunu bilmedi- Zenginliği Suralbie yanı: Olaya ğim için, mi dükânını yine sevine sevine gösterip kendime aferin dedirt- mek hevesine kapıldım. Fakat, herif a beğenirsiniz ? Beni kötü kö- tü süzdükten sonra : — Vay hain vay, demesin mi ? Sen bu akıl ile bomba yapmağa da kalka- Mer seni padişah düşmanı seni, ver Bay Misak Nazar ayrıca bir de (ce- saret oyunu) adını verdiği diğer bir oyun aletı daha yapmıştır. Buda nev'i şahsına munhasır olan bir mârifet! Ken- disi cesaret oyununu, hakika oyunu lardo gibi isteka ile idare gdiliyor | Fa- çıksın, kâfi, ben zaten paraya kiymet verir bir insan değilimdir, yeter ki or- taya muvaffak bir eser atayım. Bu mâ- nevi haz benim için, en büyük servettir, Bay Misak Nazarın babacan bir ta- vırla söylediği bu söze hem güldüm, hem üzüldüm. Çünkü onun meşki yal nız aşkı ile kalıyordu. i — 2 mi tesisat eytan karışan ll bana, parça acak gi parça edeyim de akıllan Tarihi Dedikodular : alüm ka ( Korkudan dona nk Aman, a a ıtomatik 5 etme, eyleme demeğe vakıt bulama mümkün dan benim o canım demirci dükkânım, : başkomserin tekmeleri altında param On. sekizinci ve on dokuzuncu asır o şakla sıkılmış bol bir pantalon olduğu vardı ki PAEEA olmuştu. Ne kadar meyus, ne Fransız muharrirleri meraklarını ve iptilâ- halde oturur, bin bir itina ve filizlikle ı birleş: a a ların: ortaya koymak hevesinde idiler. * yazardı. Birçok tereddütlerden sonra vü: bu me siniz. Edebiyat âleminde ölmez Şşaheserleriyle o cuda getirdiği cümleyi yüksek sesle okur, verdim. Aradan seneler geçti. Artık bende yaşıyan büyük muherrirlerden birçoğunun o dinler.. dinler, kulağına fena gelen kelime ı küçük er ami e payını garip merakları bu suretle öğrenilmiştir. olursa çizer, tashih ederdi. ulaştırı» ığım için bu heveslerden vaz geçmiş- tim. Marangozluk san'atında ilerlemeğe Meselâ; Völter. çalıştığı odada mütead- Balzak, bülün hayatını, tükenmek bil- > did rahleler bulundurur, muhtelif eserle- o miyen borçlarını ödemek için günde on isak Na- bakıyordum. Hattâ bir kaç kerre İstan ç çi z : buldan gelen yaverlerle Yıldız sarayı- rinin müsveddelerini bu rahlelere ayrı ayrı o iki saat çalışmakla geçirmiştir. mj diye ; na bile gittim. Arap İzzet paşanın köş- dizerdi.. Volter'in merakı, bu eserlerden Miğim yenisini ei RT ii esek vak e am y ni $ a yiye ıdanberi künde çalıştım. Fırsat düştükçe © dev. e yl ai a DE büyük romanci; yemekten kalkınca yatağa nak rin ricaline başkomserin tekmeleri al- rahleden, ame vi ii e ik geğe yarisi Ballar ela çie GL ıdapaza tında mahvolan demirci dükkünından rihe, tarihte n İrajediye geçerek çalışmaklı ye ikadar orlişrli . Böyle bahseder; bu gibi şeylerin daha mükem- Süslü, zengin ve debdebeli bir muhit için- — * ii ham için melini yapmak için müsaade almağa ça- de bulunmadıkça çalışamazdı. Bir kürek Mi yl 5 oynar lişırdım. Fakat nafile! Kimseye dert Jan Jak Russo, Volter gibi debdebe farksız Sa a ike i e e lara ka anlatamıyordum. Benden yalnız usta bir ve Saltanat meraklısı olmamakla beraber, edebilme an alzak, hususi bir rejim tezgâh marangoz esir çıkmış mobilye isti- onun da kendine mahsus merakları vardı. takip ediyordu. lim, 15 yorlardı, o ka Bir evin dördüncü katındaki tek odadan Masasının başına geçtikten sonra dur- di çalış Nihayet, biliyorsunuz, inkılâplar ok ibaret ikametgâhında çalışır, fakat kaşrısı: o madan, fincan fincan kahve içer, bol ka- iy koy o an mekneyet baya ip Mili na mutlaka Monmöransi ormanının bir ha- | van yerdi. Bu müddet ei ayakları a baş kei seneleri içinde geçtiği için ortaya ritasını sererdi. Hayalen bu ormanda do- © hardallı suda, başı soğuk kömpresler için- iirci dü- bir eser koymağa muvaffak olamadım. laşırken, bu hayali daha kuvvetlendirmek o de dururdu. Balzak, doldurduğu sayfaları n tahta Bu arzularımı ancak şimdi tatbik mev için karşısına bir kanarya kalesi ilebüyük (| kaldırır, arkasına alar; uşağı bunları top- olan 1? kiine koyabildim. Avrupaya m | bir çiçek demeti koyardı. aya gölürürdü. övüyor, rada otomatik bilârdoyu gördü! Ul ini bilârdonun bütün Himliyek değişik bir Maamafih, Russo, ekseri yazılarını bu Bu büyük Fransız muharrir, işten yıp- ekimi tarzda tertibatı ihtiva eden bir saatle sun'i ormandan ziyade yaltığı yerde vaz- oranma neticesinde, elli yaşında hayala tam bir işlemesi idi ve benim gibi işten anlayan mıştır. gözlerini yumdu Meselâ bir adam için yapılması pek kolaydı. Güstav Flober, çok yavaş, çok dik- arçasi Ak Otomatik Türk er katli yazmakla şöhret bulmuştur. Çalışma 6 i saşlıyor: Me ear Aki Yep, SPA AAYA eyi a i sağında, beli ipek ku- elen d dım. Fakat, bu nihayet, memleketimiz- odasında, daima ayaği 183 49

Bu sayıdan diğer sayfalar: