24 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

24 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 v 24 Haziran ” | Ekmek oyunn ! Ekmekciler Ema- neti protestoya | karar verdiler! Emanet bu sefer ekmekle-' re narh tayini usulünü * değiştirmiştir Aldığımız malümata göre şeh- rimizde bulunan ekmeciler şeh- remanetini bir kararından dolayı protestoya karar vermişlerdir. — | Ekmekcilerin bu —kararına * sebep şudur: | Bundan üç dört gün evel gaze- temizde bir yazı yazmış, buğday fiatları mütemadiyen — düştüğü ' halde ekmek fiatlarının düşme- | digini kaydetmiştik. Bunda da | sebep olarak zahire borsası fiat vasatilerinin tam ve mütekâmil olmadığını, işin içine bir takım hileler girdiği söylendiğini bil- | dirmiştik. Bundan başka emanet iktisat müdüriyetinin narh tespit usulleri- ne de itiraz etmiştik. Çünkü 15 günden 15 güne zahire borsasından buğday fiat vasatisi alınarak bu- nunla ekmek narhı tayinin yan- lış olduğunu da ileri sürmüştük. Bu neşriyatımız üzerine Ema- | net bu seferki ekmek nerhını ta- | yin ederken şimdiye kadar takip ettiği usulden bam başka bir u- sul takip etmeştir. — | Sön ekmek narhı tayininde geçen on beş günlük zahire bor- sası buğday fiat vasatileri alın- mamış, yalnız son günlerin buğ- day fiatları alınmakla bu iktifa | olunmuştur. Bu esas üzerineda fiatları — 12,5 — kuruştan kuruşa düşmüştür. İşte bunun üzerine ekmekciler ekmek 11,5 | toplanarak — şehremanetinin bu hareketini — protestoya — karar | vermişlerdir. Ekmekçiler eski şekilde narh tayin edileceğini zanneitiklerini ve bundan dolayı - fazla un aldıklarını ileri sürmüşlerdir. T Yarın — Biz bu noktada ne ekmekcilerin menfaatlerine alet olmak isteriz ve nede emanetin usul hatalarını dogru buluruz. Biz daha fazla fakir ve zavallı | halk sınıfının menfaatini kendi- ! mize şlar edinmişizdir. Çünkü hergön bir az daha o- nun hayatı daralıyor, her gün bir az daha onun geçinme iztıra- bı artıyor. Geçen yazımızda da . Miştir. , paşa Vefk | —e Avrupa ittihadına mı çalışacak ? Viyana 238 (A.A) — Kral Ka- nezdine kabul ettiği Neue Presse — muhabirlerinden rol Freie birine Briland muhtuırası hakkın- da bazı beyanatta bulunmuştur. Kral, — Avrupa — devletleri arasında bir federasyon vücuda getirilmesi tasavvurunun — Av- rupada — sulhu müstaker bir hale getirmek yolunda atılan adımla- rı hayli ileri götürmekte oldugu- nu ye Romanyanın bu gayenin yardımdan geri durmiyacağını | söylemiftir. Kral nasıl dönmüş ? Paris, 23 (A. A.) — Maten ga- zetesi Kral Karol'un samimi ah- pabından birinin beyanatını neşr etmiştir. Bu zat kralın memlekete | hiçbir fırkanın yardımı olmaksı- zın dönmüş olduğunu söylemiştir. Gandinin halefi azmetmiş ! . Londra 28 ( A.A ) — Deyli Heralt gazetesinin verdiği bir habere göre Gandi'nin son ha- lefi olan Motilal Nehru Hindis- tan'ın tam bir istiklâle müstenit bir idare tarzından bir hükümet şekline razı olmıyacağını beyan | ; hakikat şeklini alması için hiçbir Tayyare mesafe rekoru Paris 23 (A. A) — Tayyareci ı Paris bin kilo ağırlığında ve lu- | zumlu bir hamüle ile mesafe, mü- | ddet ve sürat rekorlarını, bun- | dan başka 500 kiloluk lüzümlu * hamule ile mesafe rekorunu kır- ! | t Nahas paşa fırkayı topluyor Kahire 23 (A . A ) — Nahas fırkasına — mensup mebutlara — kendi — tarfdarla- yını şmdiki vaziyet hakkında tet- kikatta bulunmak üzre 26 Hazi- zaten biz bu maksatl: ekmek — randa bir içima yapmağ davet işinden bahsetmiştik. etmiştir. yapurunda bir venedik alemi | üzerine Gülcemal yerinden oy- yaşamışlardır. namış, müdür beyi yüzlerce da- Afiyetler olsun, safalar olsun | vetli ayakta ve alkışlarla istik- Biz buna bir şey demiyoruz. | bal etmişlerdir. hatta, ne olursa olsun ve kim Bunada bir şey denilemez. El- olursa olsunlar o gece akitleri | yapılan zevatın izdivaç gibi aziz bir niyet ve teşebbüslerine hür- metimizi bilhassa kayt ederiz. Fakat mezsele orada değildir. | Mesele merasimin şahane bir | ihsan oluşutda ve bu. vesile ile | İmparatorluğun gösterdiği satvet- I tedir. Zira merasime davetlileri | sabahlara kadar — harıl harıl | romorkörler teşiyıP durmuş, Gül- | cemal tabesabah elektrik nurları | içinde pırıl pırıl yanmış, cazband. | velvelesi içinde Idare hakikaten | bol keseden darat ve ihtişamını ' gözler kamaştıracak şekilde gö | termiştir. Romarkörler rıhtım sa- Tonu önünde durmuş ve yüzlerce davetliyi taşımış iken pek calibi R dikkat bir adise de olmuştur : — | Geç vakta doğru işletme mü- dürü Bürhanettin Beyin teşrif ettikleri haber alınmış, bunun * bette satvetlâ idarenin ekâbiri meclisleri böyle teşrif ederler, Afiyetler, safalar olsun. Ancak - İstanbul halkını va- purlarına tıklım tıklım doldurup seyrüsefer değil, sahilden sahile muharebe sevkıyatı yapan, h- şımzede betbahtları bir tensibifâli ile mahveden saivetlü idareye | soralım mı ki: Aceba bu haşmet ve darat mesarifi inparatorluk hazinesinin defterlerine geçmiş, hesap tutul- muşmudur 7? | Tabil satvet ve daratı; göz kamaş tıran haşmetlu imparatorluğa böyle bir su:| sormak ta baddimiz de- | Gil olduğunu biliriz. j Hemen cenabı mevlâ idare- | nin şan ve satvetini Sadullah | hazretleri durdukça payıdar et- : sin. Afiyetler olsun, sefalar ol- l | sun, Yaşatın Seyrisefain impa- ratorluğu. | 1 | İspanya diktatörlüğe karşı tedbir alıyor, kral intihabat arifesinde Londraya gidiyor ! Paris 23 (A-A) İspanya kralı | hükümdarlık makamının kendisine etomobil ile Boulogne gitmiştir. * eferini Orada Boulogne Douvre yapmakta olan posta vapuruna binecek ve Lohraya gidecektir. Madrit 22 (A.A) — Gazeteler M. Sentiyago Alaa'ını Kıralın tasdikıma iktiran etmiş olan rapo> | runu neşretmektedir. Bu raporun- da sabık nazır dün 13 üncü Al- fons ile vukubulan mülâkatını hikâye etmektedir. M. Santiyago gayet doğru ve dikkatli bir suret- te umnmi intihabat icrasi reyin- de bulunmuş ve teşrii meclislerin hali hazırda demokrasi ve parlâ- mentarizm esasına istinat etmek- te olan rejimi muslihane ve fakat cezri bir sure'tte tecdit edeceğin- den dolayı kanunu esasiyi niden tetkik etmeleri arzusunu izhar etmiş. İspanya krallığının Belçika krallığı gibi her türlü şahsi hakimiyete ve diktatörlüğe karşı masun bulunduğunu söylemiştir. Milletin lâzimgelen bu tahavvül ve inkişahı temin. etmesi için 'Buocakiarısöndür-| Darülfünun işi mek günahtır! | Birinci sahifeden devam | — —— ——— — ğunu, binsenaleyh tediyesi imkâ- nt olmadığını emanete anlatmak için uğraşmışlar, çabalamışlar fakat muvaffak olamamışlardır. Emanet yapılan bütün müracaatla- ra gözlerini kapamış, milli fabrika- ların bu yüzden kapanmağa mah- küm edilmemesi hakkındaki bütün ve istirhamlara kulaklarınıt ıkamış aylardanberi yazılan, çizilen bütün haklı talepleri gayri varit görmüş | ve verğiyi mutlaka tahsil etmek için harekete geçmiştir. Emanet milli fabrika sahip- lerine birer ihbarname göndere- ! yek oktruva verilmediği takdirde fabrikalarına haciz vaz edilece- ğini bildirmiştir. Fabrika ahipleri sermaye- lerinin — nısfından — fazlasına baliğ olan bu vergiyi vermek imkânı olmadığını ve israr edil- diği takdirde tatili faaliyet ede- ceklerini emanete bildirmişler- dir. Fabrika sahiplerinin kararı kat'idir. Çünkü esasen şedit bir buhran içinde bulunan fabrikaların ser- mayelerini de müterakim oktru- va vergisi diye emanete yatır- maktan ise tatili faaliyeti tercih etmeleri pek tabiidir. Şimdi ne olacak , - . İhbar- namenin müddeti bitince ema- net haciz koymağa teşebbüs da kapanacak. Esasen bunalmış bir vaziyette bulunan sanaylimiz bir darba daha yiyecek, mı ketteki işsizler ordusuna bir kaç bin kişi daha iltihak edecek... Neticede emanet gene bir şey alamıyacak, fakat, galiba ancak o zaman bügünkü itirazlarin haklı olduğunu anlayacaktır. Buna her halde bir çare bu- lunması ve milli fabrikaların ocaklarının söndürülmemesi lâ- zımdır. ye- | j'h“. yaptım. Buhran içindeyim. edecek ve bu yüzden fabrikalar : icap eden teminatı vermesi lâziım geldiğini ve bu işler görüldük- ten sonra mütemmim bir takım teşkilât ile umumi gayatın tan- zim edilmesi icap edeceğini ilâve etmiştir. M. Santiygo, jeneral Berenge'nin iktidar mevkiinde tutulması lehinde beyanı müta- lâa etmiş ve İspanyada bugünkü | müphemiyet — devam — etfikçe | iktidar mevkiine gelmek isteme- ' yeceğini ifade eylemiştir. ı G ĞA ĞE— | Büyü tarruz | başladı! Şaeghay 23 ( A.A ) — Chang l Kai Chek, Şimal kuvvetlerine karşi umumi taaruza geçilmesini emretmiştir. Muğlada faydalı yagmurlar | | — Muğla 28(A. A) — Bilhassa | | 1 tütünlerimiz işin çok faydalı olan yağmurlar, vilâyetimizin her ta- rafına mehılı!n yağmıştır. — ÇBirinci sahifeden devam ) sonra bütün müderrisler huzurun- | da kabahatı üzerine yüklenmiş ve bu işte hata ve suçun kendisinde olduğunu vekâletin bunda bir yol- suzluk ve kanunsuzluğu olmadığını söylemiştir. Emin bey ezcümle demiştir- ki: — Ben yolsuz hareket ettim, Bunun için beni asmazsınız ya.! Bu sözler ve bu itiraftan son ra Neşet Ömer bey kabahatı ta- maümen kendi üzerine almış bu- lunmaıkta ve Maarif vekâleti işin içinden sıyrılmaktadır. Fakat Mmes'ele bu suretle acaba kapatıl- |Gmış oluyor mu ? Böyle bir yolsuz- ! luğu yaptığını ve bunda münha- sıran kendi kabahatı olduğunu bütün müderrisler içinde itiraf , 'e ikrar eden Neşet Ömer beyin | bu vaziyet tehaddüs ettikten son- ra bâlâ mevkiini muhafazada israr edilmesi biraz garip olmaz mı ? Bu itiraf ve tekzipleri karşı- | *inda dün bir muharririmiz bazı ' müderrislerle görüşmüş ve bu yeni vaziyet hakkında fikir ve ı Mütalâalarını sormuştur. Hemen kâflesi bu işte Maarif vekâletinin İ bir kabahatı ve yolsuzluğu olma- | dığına kanaat hasıl ettiklerinden ve Neşet Ömer beyin kabahatı | nin kendi ikrariyle de teeyyüt etmiş bulunduğunu söylemişler- dir, | Resim Âli B. ne diyor ? |Ezcümle Rasim Âli bey Neşet Ömer | beyin bu tekzibine karşı tekrar Iddiasını teyit etmektedir; —Neşet Ömer B.bir zaman mü- derislere karşı: “Ben Darülfü- nundan çekilirim ama, yıkarım | da öyle çekilirim., demişti. Bu- | Pu teyit ederim. Gazetenizde | çıkan mektubum da harfiyen İ doğrudur. Zann etmem ki bunu veremle Mücadele böylemi olur! sasnodeĞi Ancak 100 yeremliye günde 2 yrmurta verile biliyor! İktisadi buhrandan, gıdasız- hktan ve şu Jlüke derdinden verem bütün memleketi takip eden bir afet haline girdi. Neslimizi kemiren bu afetle mücadele için bir cemiyet tesis edilmiş, dispanserler ve verem sanatoryomu teşebbüsleri yapılıyor. Hemen hemen milli bir afet haline giren bu salğın mücade- lenin ne dereceye kadar cıddi olduğuna dair Hilâli ahmer reisi Ali paşa ile görüşen muharrimize mumaileyh şu şayanı dikkat iza- hatı vermiştir. — “ Verem mücadelesi hak- kında teşekkül eden cemiyetimiz nizamnamel esasisi icabınca ga- zete neşri filimler konleranslar ve sair suretlerile halkımıza bu hususta — lâzımgelen tevakki tedbirlerini gösteriyoruz. Ayni zamanda bütçemize koy- duğumuz tahsisatla elyevm 100 veremliye yevmiye iki yumurta ve 100 dirhem et veriyoruz. Ancak bunlar verem dispan- serinde muayene ve hastalığı sabit ve ihtiyacı tahakkuk eden- lerdir. Bizim bilmediğimiz aileler meyanında daha nice muhtacı iane hastalar vardır ki bunlara yetişmekliğimiz cömert milletin kiymetli ianelerile kabildir. Yoksa ipek çoraplarla rengâ- renk fularların tezyin ettiği bir çok gıdasızlar bu afete namzet- türler. İnşaallah halkımız neşri- yatımız:lan intibah duyar ve gı- danım süsten akdem olduğunu öğrenirler de © elim istidattan tahaffuz ederler. Biz rast geldi- ğimizin halkımız da çocuklarını besleme- ye savaşsın. Cemiyetimiz Gireson havalisine 470,000 kilo Mısır gönderiyor. Ba merafların tazmini kimlere düşeceği teemmül buyurulsun. Cemiyetimiz kesbi kuvvet et- tikten sonra münasip bir yerde dispanser açmak emelindedir. _'__— BELVÜ BAHÇESİ — HARBİYE — İstanbulun cenneti Viyolonist ZEKİ B. idaresinde ORKESTRA Taze bira, nefis mezeler Kibar aileler mahfeli ELMTURMA FM GU D BAD kendisi de tekzip — edebilsin! demiştir. Şimdi bütün müderrislerin a- sıl hayret ettikleri şey bu yolsuz muameledeki (bütün kabahat ve suç bana aittir) diyen ve bunu ikrar eden Neşet Ömer beyin hâlâ emanet mevkiinde kalmakta israrıdır. Süreyya B. işte hic bir suçu olmadığı halde sırf vicdani ve bir az da kanuni mes'- uliyetten çekinerek istifa eder- ken darülfünun emini beyin va- ziyet karşısında hattı bareketine olacağı sabırsızlık ve Merakla beklenmektedir. Haber aldığımıza nazaran ma* arif v.kâleti Tıp fakültesi relsi Süreyya beyin istifasını geri al- dırmak istemektedir. ı tenvirine — savaşıyoruz |

Bu sayıdan diğer sayfalar: