24 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

24 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ahife 4 mzıkat * S$on S; mler VAA AEM LKS D EREŞKTEMYE A 18 Go Muharıri A—alıuıı O yeermaaamarem İki batarya olsa kifayet eder efendimiz. Şayet gürültü Hicaz kıtasına sira- — yet edecek olur, araplar ayaklanarak Mithat paşayı başlarına getirmek isterlerse... Abdülhamit Mahmut ve Osman paşaları heyecan için- de bekliyordu. Mısır meselesin- den ziyade Mithat paşa mesele- sine ehemmiyet vermekte oldu- ğu için, heyecanı pek tabil idi. Mahmut Nedim paşanın, arka- sında bir mirliva ile huzuruna girdiğini görünce, neşesinden pek ziyade :ltifatlar etmiş, Mah- mut Nedim paşaya sigara bile vermişti. Mahmut Nedim paşa Abdülhamidi etekleyerek: — Efendimiz, atebei seniye- lerinin azat kabul etmez sadık kölelerinden Osman paşa ben- deleri... diye Osman paşayı Padişaha tamıtmıştı. Osman paşa Padişa- hın ayaklarına kapanmıştı. Ab- dülhamit iltifatlarda bulunmuş: — Osman paşaaşayı görmek- le mahzuz olduk paşa... hüsnü halleri bizcede mesmudur. Sa- dakatlarımı — siz söylüyorsunuz. Kendilerine yeni ve pek mühim | bir muvaffak olurlar. Demişti. Osman paşanın kal- bi, küt küt çarpıyordu. — Sayel şahanede efendi- miz.. Diye mırıldandı. Abdülhamit: — Bir derece terfi ettiniz Feriksiniz.. man paşa tekrar Padişahı eteklemişti..) Abdülhamit bir sırasını geti- verek Mahmut Nedim paşaya sordu : — Paşa, siz Taifte ancak bir tabur asker var demiştiniz. Hal- buki Mısır hadiseleri üzerine o havalideki nizamiye - kıtaatını takviye icabedecektir. Serasker paşa ile lstişareyel lüzum görmi- yorum. ÖÜsman paşa memüriyeti vazife veriyorum. İnşallah cedidesi başına hareket ederken | asakiri şahanemden bir kaç tabur ! daha götürmelidir. Yeni kuman- dan satveti saltacatı seniyeyi her veçhile ibraz edebilmeli değilmi? — İrade ve tensibi hümayun- ları pek ensep isede her halde ve katibeijahvalde emrü ferman velinimeti biminnet Padişahımız efendimiz hazretlerinindir. — Söyleyiniz bana ba Osman paşa, Gümülcüne havali- sinde nizamiye efradı 'varmıdır? — Gümülcüne rtedif merkezi | olmakla. Efendimiz. — Pek âlâ. Hicaz lutasına redif askeri gönderilmek dogru olamaz. Genç ve Mithat paşanın ' mazisini işitmemiş efrat bulmak münasip olur. İstanbuldan bir tki | tabur tefriki dogru değildir Paşa. Osman paşa:: (Efendimiz. Edir- ne vilayeti celilesindeki asakiri ' nizamiyelerinden bir alay tefriki kabil olabileceğini arzederim. Dedi. Bu teklif Abdülhamidin * hoşuna gitmişti. Öqleyı. yeni Nedim | | rediflerile | asker paşaya teşekkül eden Bulgaristana kar” şı Edirnede dalma külliyetli as- ker bulunduruluyordu. Bunun içinden bir allay ayrılabilirdi. Bu alay boşluğuda Gümülcüne doldurulabilirdi. Sul- tan Hamit : — Münasip .. Hemen Ser iradesi yazılsın . Osman paşanın Ferikliğe terfi ile Hicaz kumandanlığına tayi- nine irade sadır olduğu bildiril- sin, Paşa ! topta istermisiniz? Osman paşa : — İki batarya olsa kifayet eder efendimiz. Cevabını verdi. Evet, bu top mes'eletide çok mühim idi. Şa- yet gürültü Mısır taralından Hi- caz kıtasına sirayet edecek olur, Araplar ayaklanarak Mithat pa- | şayı başlarına geçirmek isterler- se, topa her halde ihtiyaç hasıl olurdu. ; Abdülhamit derhal musahip Behram ağayı çağırtlı. Başma- beynci Osman beyi istetii. Osman bey içeri gırer girmez: Osman bey, şimdi Seras- ker paşaya telgrafla bildiriniz. Edirnede bulunan asakiri şahane- mden bir piyade alayı ve iki ba- tarya *op şu saatten itibaren İs- tanbula müteveccihen yola çı- karılacaktır. İstanbula muvasa- | salatlarında alayın vazifesini biz- | zat Serasker paşaya tevdi ede- | ceğim. Sonra Babil vapuru hümayu- nunu hafice hazırlatınız. Vapu- run kaptan ve zabıtanına dört ı güne kadar hazır bulunmaları | ayri ayrı fakat mahtem olarak tebliğ edilsin. Dedi. Mahmut Nedim paşa Osman paşanın üst başına otur- uyordu. Abdülhamit başda bir şey söylememiş, ayağa kalkmiış- tı : —Beşkaca ihtiyaçlar.nızı tespit | ve arzediniz. Paşa.. Diyerek yürümeye başlamış- | pt Mahmut Nedim paşa ile Os- man paşa, Başmabeyinci Osman beyle birlikte odadan çıktılar. Abdülhamit Baş musahip vasıta- sile Osman beyi istetti: — Osman bey, dedi.. Osman paşanın adresini alımız. Fakat dikkat ediniz Mahmut Nedim paşadan gizli olsun,. Kendilerine yüzer lira atiyei seniye ve birer altın saat veriniz. İkisinide sav- duktan sonra bana geliniz.. Emrini verdi. (Devamı var) Bir mahküm çıldırdı! İzmir hapishanesinde berberlik eden mahkümlardan Tireli hüse- yin birden bire çıldırmış ve ha- Pishaneye hızır geldiğini, bütün mahkümların tahliye edileceğini söyleyerek mahküm arkadaşlarına hücuma başlamış ve bunun üze- rine hastâneye nakledilmiştir. oimde— Urlr hakimi merhum — İhsan Ziya beyin katli hadisesi esna- sında, şahitlerden Abdürrahman | efendiye 1,000 lira rüşvet teklif edildiği ve bu paraya mahsuben kendisine 300 lira verildiği iddia olunmuştu. Bu hadisede ismi geçen Urla kaymakamı Talât, Halk fırkası mutemedi Hüseyin Avni, Belediye relsi "Arif, Jan- darma kumandanı Halit, eczacı Hilmi ye hakkâk zade Mehmet beyler hakkında İzmir üçüncü istintak bakimliğinde yapılan tah- kikatın nihai safhası cürmü ta- namen meydana çıkarmıştır, denmektedir. Bu rüşvet hadisesinde yapılan 700 liralık senette imzası bulunan . müntehir uncu Ferhat efendinin zevcesi Hatice H. verdiği ifadede | olduğu | Ferhat efendinin kefil halde Urlada meçhul şahısların tehdidi altında iş gördüğünü itiraf etmiştir. Evvelki akşama kadarki netice şudur; 1 — Yukarıda ismi geçen zevat 1000 liralık rüşvet hadi- sesini ihdas etmişlerdir. 2—Ferhat efendinin ölümünde bu rüşvet mes'elesi mühim bir rol oynamış ve Ferhat efendi bu etrafında — ifaatta bulunurken — intihara sevk ve teşvik edilmiştir. $ — Hükim Iihsan Ziya beyin katil hadisesinden sonra, yuka- rıda ismi geçen zevattan bazıları bu mes'elenin örtbas edilmeşine göz yummuşlardır. mes'ele Bir gardiyan smme Hapisane müdürü aleyhine dava açtı İzmir gazetelerinden biri İzmir hapisane ser gardiyamı Lutfi efen- dinin hapisane eczanesinden bazı ilâçlar çaldığını yazmıştı. Sergardiyan Lutfi efendi bu havadisi gazeteye veren hapisane müdür vekili Sırrı bey aleyhine bir dava açmıştır. —— sar.— Hâla muamele ver gisi yanlış alınıyor Gümrük idaresinde muamele vergisinin yanlış onlaşılıp yanlış tatbik edilmesi yüzünden gene bir çok yolsuz muameleler cereyan etmektedir. İşin asıl tuhafı Galata ile İstanbul gümrüğü tarafından bu anlaşılmamazlık dolayısile && habi saesalihin ayrı ayri müaihe leye tabi tutulmasıdır. Muamele vergisi kanununda: (İnhisara tabi mevattan muamele vergisi alınmaz)! diye kat'i ve sarih bir şekilde bir kayıt vardır. Fakat kanunun bu açık ve tev'il 'götürmez sarahatına rağ- men' Galata — ithalat gömrüğü Levantalardan da müamele ver- gisi almakta Yarar etmektedir. Galata İthalat gümrüğünden malını çıkaran tüccar fazla rüsum vermekte ve malını fezla Hiatla satmağa mecbur kalarak Zzarar görmekte olduklarını iddia etmek- tedirler, Diğer gömrükler bu gayri kanuni harekete iştirak etmemek- tedir. Bunun süratle tashih olun- ması İâzımdır. 24 Haziran *ıUr,lacınayeîı?_Hat;ekğtrWHermaıfıAd—a;rası — : |Esrar perdesi ya_[Dı'în Istanb.ul mebusu Hüseyin B. mah- vaş yavaş acıhyor'kemeye Triyestekonsolosundanalınan ' [sahte tütün şahadetnameleri hakkın- da pek şayanı dikkat beyanatta bulundu kemesinde Herman Sipirer şir- keti Hareket gazetesi, tütün mecmuası arasında ki tehditle para almağa teşebbüs davasına devam edildi. Hareketin sahiplerinden Suat Tahsin B. mahkemeye gelmemiş hastalığına dair mişti. Mahkeme bu celse için kendisinin duruşmadan istisnasına karar verdi. Müteakiben İstanbul meb'usu Hüseyin B. şahit olarak dinlendi. Hüseyin B. yemin ederek şun- ları söyledi: | l Dün İstanbul ikinci ceza mah- | | | | | İ | İ | da Sait B. beni ziyaret H namına birisinin 1000 lira pe- şin Ve her ay beşer yüz lira ve- rilmek üzre 4000 lira hakkı sü- küt teklif ettiğini söyledi ve dedi ki (bennamuslu bir gencim, böyle bir parayı kabul etmeğe ahlâkım müsait değildir. Rica ederim bana muavenet ediniz. İki taharri memuru temin ede- lim. Bu paranın verilmesini tes- bit edelim.) Bir muhavere ! Ben kendisine bu suretle bir para teklifi tesbit edilse de cü- rüm teşkil etmiyeceğini söyledim ve(benimde bir ticarelhanem var, böyle işlere imüdahale etmem doğru olmaz) dedim. Kendisi o halde bu parayı bir şirkete tevdi ettirip bilâhare Hilâliahmere verelim makbuzunu neşredelim) dedi. Ben tekrar (sana ait işlerdir, nasıl istersen öyle hareket et), dedim, müsaade istedi, bir yere telefon etti, Fakat kime telefon etti ve ne söyledi, İşitmedim, dem hasta idi, muztariptim. Badehu Reis Sait beyin şan- taj cürmünü irtikap edecek tıy- nette''olup olmadığı hakkındaki kanağtını sordu, Hüseyin B. : — Ben kendisini temiz, muslu, çalışkan bir genç - bili- rim; Böyle bir file tenezzül et- Miyecegine kaniim dedi. Sahte şahadetnameler Bilahara — tarafı Riyasetten kendisine şu sual tevcih edildi : — Bir konsolosun her hangi bir. Türk mahsulü — hakkında ve'sen Menşe şehadetnamesi ver- mesi teamül ve kanunlarımıza muvafık mıdır? Küseyin B. kat'i ve açık bir lisanla şu ceyabı verdi: — Mahsulata Menşe şeha- detnamesi vermek hakkı kanu- nen Ticaret odalarınındır. Eğer mahsul tütün ise buna Tütün İn- hisar idaresi Menşe 'şehadetna- mesi verebilir. Konsoloslar yal- niz bu Menşe şehadetnameleri- nin imza ve mühürlerini tasdik edebilirler. Re'sen bir konsolo- sün Menşe şehadetnamesi ver- mesi muvafıkı kanun değildir. Böyle bir teamülümüz de yok- tür. Reis B. tekrar sordu: — Pe- ki böyle bir şehadetname ve- İ rilmiş ise bunun mahzuru varmı- dır? çünkü vali- rapor gönder- | — Vak'a günü saat 3 suların-' etti | kendisine Herman Sipirer şirke- | — Menşe şahadetnameleri ara- larında licaret mukavelenamele- ri olan hükümetler beyninde te- bu itibarla- dır. Şayet bir konsolos menşe şe- hadetnamesi bunun hiç bir kıymeti olmadığından ta- nınmaması — lâzımgelir. Çünkü menafii milliyeyi muhildir ve bu hususta daha bir takım izahat vermiştir. Garip bir şahit! Hüseyin beyden sonra Herman tarafından yeniden iksme edi- len iki şahidin dinlenilip dinle nilmemesi hakkında hukukt mü- talealar söylendi, mahkeme şa- hitleri binlemeye karar verdi. Birinci olarak bu dava mü> nasebetile şöhret alan ve geçen celsei muhakem: de (ifayi şeha- det ederken bocalayan tellal Ali Ef. nin yazıhane arkadaşı Vah- ram Ef. dinlendi Vahram Ef. mahkemenin mehabetinden ürke- ati olunur. Kıymeti vermişse rek bütün söyleyeceklerini unut- tü! saatleri karıştırdı, ayları günleri unuttu. Nihayet kendisi- ne reis B. acıdı, Peki haydi git emriyle kendisini dışarı çıkardı. Bir tanesi daha! İkinci olarak gene tellal Ali Ef. nin yoldaşlarından Moris Ef. dinlendi. bu zatta bocalamakta Ali Ef, yi taklit etti. dört ay evvel şöyle oldu böyle oldu dedi. Sait Beyin vekili dava başlayalı altı ay oldu bu adam güya davadan evvelki şeyleri söyliyor- du Reis B. buna da (haydi git) diye dışarıya çıkardı. Rapot Bundan sonra iki mahbkeme naibi ve müddelumumi nezareti altında Bebekle - Galata arasında iki telefon üzerinde yapılan ebli hibre tetkikatına ait rapor okun- Üdu. Ehli hibre bu raporunda gerek Sait Beyin dört defa yap- mış olduğu mükâlemelerin, gerek müddeiumumi Beyin uzun muha- veratını işitemediklerini yalnız telefon — mühendisi M. Mari- nin dik sesle söylediği kısa bir muhavereyi dördü birden işittik- lerini — yazıyorlardı. Mahkeme müdafaa için 7 tammuza talik edildi. Tevfik Kâmil B. pb üA Başmurhhasımız bugün şehrimize geliyor Yunanlılar ttilâfnamenin im- zaşından beri Ankarada bulunan Muhtelit mübadele komisyonunda Türk murahhas heyeti reisi Tev- fik kâmil bey bugün şehrimize gelecektir. vrrrRi Teseea —— Açıkta denize girmek yasak Son zamanlarda denizde bo- gulanların çokluğu nazarı dikkate alınarak önüne - geçilmek için tedbir alınmıştır. Bu cümleden olmak üzre ba- dema açıkta denize girmek men edilmiştir. Polis be zabitai belediye bun- lara mümanat edecektir. '

Bu sayıdan diğer sayfalar: