17 Temmuz 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

ASKERLİK SAHASINDA dür. Hükümet değişmesi halta ve ay meselesi halinde olan bir emleketin milletlerarası işbirliğinde dev. istikrarlı bir politika gütmesi de haylı ordur. Fransızlardakı Alman korkunusunu Ruslar ve komünistler istismar edi- orlar ve Almanlarla ışbırlıgı aleyhın— de gayet geniş propa anda orlar. a korkusunun Fransız mılletı zerinde bu kadar mentfi tesirleri cıdden esef vericidir. Bu korkunun hiç olmazsa müsbet tesirleri olması hür dunya için faydalı olurdu Korkan bir mleket, şeyden önce kuvvet- lenmege çalışır. Halbuki Fransızlar, iç politikaları icabı askeri sahada zayıf almayı tercih ediyorlar ve korktukla- rı Almanları da silâhsız halde tutmak- la kendilerine emniyet sağlayacakları- nı sanıyorlar. Gerçekte Fransızların Alman kor. kuşu Fransa için hiç de hayırlı değil- dir Çünkü, tekrar doğmaması için ça- lışılan Alman militarizmi esasen mev- cuttur ve yaşamaktadır Bu millette mi litarizm mutlak evcut ordular ve sılahlarla kendısını göstermek ve ordu- lar ve silâhların yok edilmesiyle de mi- litarizm yok edilemez. Versay muahe- desi Alman erkânı harbiyesini kaldır- mış, orduyu küçültmüş ve tahdit et- mişti. Zamanı gelınce Alman silâhlı kuvvetleri, a bir zamanda, dünyaya eydan okuyacak şekilde or- taya çıktı. Hattâ Alman erkânı harbi- yesinin müttefikler tarafından kaldı- rılmış Almanlara faydalı da oldu. Kaldırılmış olan erkânı harbiye, gizli şekilde ve General Seeckt'in ma- hirane idaresi altında idari işlerden u- zak olarak müsta man ordusu- nun, doktrinleri, teşkılatı ve plânları ak buldu üzerinde — çalışmak imkânı Dıger emleketler erkanı harbıyelerı ise zafer defne dalları üstü bü- rokrasinin ataletine kendılerını bırak— mış durumda idiler. Alman askeri te- fekkürünü ne Versay muahedesi yok etmiş ve ne de ikinci Dünya Harbi ga- lipleri bunu yapabilmiştir. Alman as- keri tefekkürü yaşamakta ve tekâmül etmektedir. Entellektüel kazançlar im- ha edilemezler. Almanyanm askeri sa- hada kazançları, milyonlarca Almanın hayatına, muazzam tahribat ve felâket- lere mal olmuştur. Uzun bir tarihi e- volüsyon ve bunca fedakarlıklarla ka- zanılan tecrubeler hâs naat- ler, büyük ütefe kkırler tarafından devamlı surette ışlenmış ve askeri te- fekkür Scharnhorst'dan, Clauseitz ve Moltke'den. Schlieffen ve Seeckt'e ka- dar intikal ve tekâmül etmiş ve İkinci Dünya Harbinde de bütün dünya as- kerleri tarafından takdir edilen gene- railer yetiştirmiştir. çekte "Alman militarizmi" mâ- nâsız bır ıfadedır Almanyada yuksek kada da askeri tefekkür süratli bir in- kişaf göstermiş bulunuyor. Askerliğin moral ve fikri temelleri gayet sağlam 22 olarak mevcut olunca, yüksek derece— de sınai kudreti, organizasyon di- siplin kabiliyeti olan bir mıllet için kısa zamanda muazzam askeri kuvvet- leri bilfiil meydana getirmek çok zor ir mesele değildir. İşte bu sebepledir ki Alman askeri kudretı .bilkuvvet mevcuttur. Bilfiil mevcut olması da zaruridir. Batı Avrupa bir askeri luk halinden ancak Alman ordularının iştirakiyle tulabilir. ü ü milletleri iyi bilmelidirler ki Almanya, doğuda Japonya süratle ve kâfi — derecede silâhlandırılmadıkça saglam bir — emniyete avuşmaları mkün değildir. Bu hakikatin şılması gecikiyor; kaybedilen zamanın telâfisi sonra güç olacaktır—S.K Bahriye Amerikan deniz kuvvetleri temmuz 1955 de başlayacak olan 11955 bütçesinde Amerikan deniz kuvvetleri şu yeni inşaata başlamayı planlamıştır: — 17 büyük harp gemisi (bır tanesi 60.000- tonluk tayyare gemisi — 2800 tonluk beş destroyer. — İki hücum denizaltı gemisi. — Atom ile hareket eder denizaltı gemisi. — Birçok gemilerin modernize edıl— mesi hususiyle dört tayyare gemisi Propaganda Psikolojik harp merikada yeni bir hoparlör sistemi tecrübe edilmektedir. Bu cihaz bir nakil vasıtası üzerine konarak seyyar orduda kullanılabileceği gibi irtibat tayyarelerınde ve tank içinde de kul- lanlıır Bu cihazın 250 vatlık amplifikatö- rü vardır. Düşman kıtaları üzerinde propaganda yapmak için kullanılacak olan bu cihazlar psikolojik harp vasıta- larının en yenilerindendir. Bunların kullanılmasiyle artık ileri kıtalarda düşman dillerini bilen propagandacıla- ra lüzum kalmıyacaktır. Ger de dol- durulacak olan plaklar bu cıhazlar va- sıtasiyle düş a duyuru Goruluyor kı bır çok memlekette "Propaganda nezareti" adı verilen ve bilhassa Almanyada Goebels'in meşhur ettiği makam bulunmamakla beraber, propagandacılar çalışmaktadır. Amerikanın bir tayyare gemisi Tatlının üzerine sinekler konmuş AKİS, 17 TEMMUZ 1954