27 Kasım 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

27 Kasım 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KÜLTÜR Sonra? Sonra, Ziraat fakültesi Atatürk- ün zirai hayatını, Fen fakültesi — ilmi hayatını, Hukuk fakültesi hukuki ha- yatım, mı ele alacak? Bir insanın, he- le Atatürk gibi bir insanın hayatım ve eserini bu şekilde garip bölmelere ayır- mak imkânsızdır. Bilgi- ler Fakültesinde Atatürke ait çalışma yapılamaz. Bu, artık tarihçilerin işidir ve meseleyı yalnız ve yalnız tarihçile- re havale etmemiz lüzumu vardır. On- lar, ilmin ıcap ettirdiği metodlarla ça- Britanya İngilizcesi vardır. Amerika haricindeki İngilizce Britanya İngi- lizcesidir (Avrupa orta tahsil mües- seselerinde okutulan İngilizce de bu- dur Ö le sanıyorum ki yeni İiseler- de bu iki türlü İngilizce hocalarını bir arada bulundurmaz da mektep- leri Britanya ve Amerika İngilizce- leri tedrisatına — göre ayırırsak hem tedris ve terbiye daha insicamlı, hem de aynı mektep içinde hocalar ara- sında iş birliği daha ahenkli olur. Üstelik bu ayrı müesseseler arasında tabii olarak doğacak güzel bir ça- lışma rekabetinden mekteplerimiz is- tifade eder Uç nokta: Hangi derslerin yabancı dılle okutulacağı ve umumi- yetle ders programları hakkında dü- şündüklerimi ir makalede toplamağa çalışacağım. Burada nız şu ciheti kaydetmekle iktifa edı— yorum. Teni liselere mumkunse şim- dıden değilse imkân bulunur - bu- lunmaz, hattâ imkânı yaratarak iyi lngılızce bilen Türkçe hocaları vı rilmeli ve bunlar tedrisatın bir kıs- mında İngilizce hocaları ile birlikte çalışmalıdır Lıse sınıflarında haftada bir theme ve version temrinleri ve ayrıca seminer çalışması şeklin- de tercüme ve adaptation tatbikatı yapılmalıdır. Bunlara belki biraz paradoxal görünecek ama bılhass gençlerımızın Turkç İi iİyi öğrenm leri için lüzu dır Hakiki klasık metınlerden seçılecek parçalar üze- rine her iki dilde grammaire ve syntaxe hususiyetlerine ve kelimele- rin mâna inceliklerine dikkat edile- rek yapılacak fheme ve version tem- rinleri çocuklarımıza kendi dillerini iyi anlamak, kullanacağı kelimeleri lâyıkı ile seçmek kısacası Türkçeyi, iyi bilerek itina ile yazmak itiyadını da verir. Mekteplerimizde — hakiki grammaire ve stilistiğgue derslerinden mahrum — kalan çocuklarımız ancak böyle mukayeseli dil temrinleri ile kendi dillerinin grammaire incelik- lerini idrâk etmek imkânına kavuşa- . Tercüme seminerlerinde ye- ni eserlerden tercümeler yapılır. Bunlarda bir metnin, mana incelik- lerini imkânın — son ine kadar muhafaza etmek şartı ile, türkçeleş- tirilmesi, i nir, hem de kendi dilimizin şuuru- lışacaklar, her şeyden evvel vesikaları toplayacaklar, hareket noktalarını — ta- yin edecekler ve ondan sonra faaliyete geçeceklerdir. Atatürk'ün hayatı ve ri hakkında ilmi çalışma böyle Başka türlü değil. Hatta bunun, laka ÜUniversite çerçevesı ıçınde ıl- ması d ıc p etmez. Eğer nılıyor— iç fena olmaz - bır Atatürk Enstıtusu kunılur bu işle o — meşgul olur. Her şeyile ve her cephesi ile. Eser hazırlanırken elbette kı sıya— na ereriz. Dördüncü nokta: — Açılacak bu tip liselerin sayısı şimdilik dört ola- caktır, deniliyor. Bundan, Maarif Vekâletinin bu tip liseleri imkân buldukça çoğaltacağı, belki de bü- tün liseleri bu şekle sokmağa çalı- mânası çıkıyor, ki, fikrimce, bu pek yanlış bir iş olur. Bir mille- tin kültüründe lisenin ne demek ol- duğunu — herkesten iyi bilmesi icap eden Maarif Vekâletinin — liselerde yabana dil ile tedrisatı umumileştir- meğe kalkacağına ihtimal veremiyo- rum. Şu ciheti de açıkça söylemek- ten çekinmiyeceğim ki, Türk mek- teplerınde yab ncı dil tedrisatının yegâne kestirme ve mâkul yolu bu değildir. Umumi liselerimizde hafta- dilmek ve dıger bazı tedbırl er de alınmak şartı 3e. Bu h a düşün- düklerimi başka bir yazı ıle anlat- mağa çalışac. Son okta Farz edelim ki bir kaç yıllık himmet ve gayretle lise- lerimizde yabancı dil tedrisatı —şu ekilde— — müke bir veya bu şe emmel bi hale geldi, liseyi bıtıren her Tür genci bir, ecnebi dilini pek iyi öğ- renmiş old Bizi, kültür bakımi u. mın dan, Garp âlemi 0e kaynaştırmağa bu kadarı kâfı midir? — Japonyada yılal l apon münevveri yoktur, denilse ba- ta edilmiş olmaz. Fakat J Garp âleminin dışındadırlar. ve teknik ve, bir dereceye kadar, sa- nat sahası haricinde, Ga li olmaya hiç bir niyet ve arzuları da yoktur. Zira dayandıkları ve sımsıkı sarılıp takdis ettikleri — yüzlerce yıllık bir kültürleri var. Hindi ilerde böyle. Bi- zim halimiz ne olacaktır? İşte asıl büyük sual budur. Ve lise dâvası da, bütün muhtevası ile, bu büyük sua- lin içindedir. Bu sual başta üniver- site hocaları olmak üzere fikir adam- rımızın — vereceği cevabı bekleyip durmak adır İstanbul Üniversitesi pmfesorle— rinden Dr. Mümtaz Turhanın “Maa- rifimizin Ana Dâvaları ve Bazı Hal Çareleri" adı ile son günlerde neş- rettiği kitabı dikkatle okudum. Fa- kat onda da bu sualin cevabını bu- lamadım A. B. si ve idari hayatı ıçın Siyasal Bılgıler Fakultesının dıger epheleri — için de iğer müesseselerin yard larından is- tıfade edilir.. Ancak onlar yardımcı olurlar. Asıl - yapılacak — şey, ciddi şekilde ele alacak ve yürütece heyeti kurmak, ona bu işi bir ikinci iş değil, esas iş olarak vermek ve nihayet faaliyete geçmektir. Gece Üniversitesi S enatonun gündeminde, gene alaka uyandıran başka bir mesele vardı; gece üniversiteleri açılması. O hususda görüşüldü ve çıkan neticeye, daha doğ- rusu Üniversite rektörünün beyanatına göre onda da bazı hayallere kapılındı, aynı platonik mahiyet ona da siyaret çalışmaları ürü k etti. Rektör şöyle diyordu: “Diğer taraflan toplantıda gün düz üniversiteye devam edemiyen su- bay ve memurların unıversıte tahsili yapmalarmı temin için tedrisatın ak- şamları da tekrar — edilmesi suretiyle gece üniversiteleri açılması mevzuu k prensip olarak kabul edilmiştir. fakülteler aksam tedrisatı yapılması hu- hususu sağlanmış olacaktır. Bu ne demektir? Bunun — manâsı şudur: ikinci bir üniversite kurmak Zi- tahsilinin vermek Üniversitede <çift tedri- sat» ise bunun güçlükleri bir takım parlak laflar altında — gizlenmemelidir. Çift tedrisat, çift öğretim üyesi demek- ersleri bazı tarafından verılecekse yapılacak iş, güni ile gece üniversitesi diploması ve onla- in edeceği faydalar arasında fark müddet kifayetsizliğinden bahsedılmıştı şimdi ikinci bir üniver- site plânları yapılıyor. Bir de "Atatürk Üniversitesi" — hazırlanmaktadır. Kanaatimizce Üniversitenin ilmi çalış— malarına, sevıyesn çok dikkat etmek lâzımdır. Üniversite, muhtarıyetını her Esas gaye, bakımdan, Anadolu birkaç söylemeliyiz. toplantısı vesilesiyle nın verdiği haberde ikkat nazarını çektiğini Deniliyor ki: "Diğer taraftan üniversitelerde — ak- AKİS, 27 KASIM 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: