27 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

27 Ağustos 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sosyal Hayat Bir iş arıyorum! Odaya girdi. Bacakları titriyordu. Gözleri karardı Aksi gibi, çok büyük bir oda idi bu. Ve en uçtaki muazzam yazıhaneye varıncaya ka- dar, nerdeyse, düşüp bayılacaktı. Yazıhanenin başındaki adam, bir müddet telefon konuşmasına devam, etti. Sonra başını kaldırdı Ona baktı. Sert bir sesle: — İşinize son veriyorum, dedi. Genç kız o anda doğruldu. Yüzü kıpkırmızı olmuştu kendinden emin bir- s — Neden diye sordu. soruyorsunuz, fakat siz.. Siz hırsızlık ettiniz. Müessesemde bu iş ilk defa vuku buluyor emin olun. Gidin ve bir daha karşıma çıkmayın. Genç kız: n henüz sizin muessesede ça- lışmaya başlamadım ki! dedi. m hayretle yerınden fırladı, halde ne istiyorsunuz? nızı okudum. Aradığınız bütün efsa- fa malik olduğumu zannediyorum. İs- te kâğıtlarım e Genç kız artık titremiyordu. Öf- ke, ona soğukkanlılığını kazandır- mıştı. Patron kâğıtlara bir göz — Mükemmel, yarın işe başlayın, dedi.. enç .kız, uçarak odadan çıkıyor- du.Patron onu durdur. Sizin iş ıçın geldıgınızı hemen anlamıştım de Fakat titriyordu- nuz. Heyecan, insanın bütün mezı- yetlerini maskeler. Hakıkı şahsıyetı- de iyi bir mura ihtiyacım vardı Hattâ sıkışık vaziyetteydim. Genç toz gülümsüyordu: — Size Çok teşekkür ederim e- fendim. — Ben de size.. Haydi iyi şanslar. Her patron bu kadar ince görüşlü, bu kadar sempatik, bu kadar ba- bacan olmaz tabiî. Fakat her işçi a- n kadar muhtaç du- unutmamak 1lâzım- dır. Vakıa bir şey istemek, bilhassa ış istemek daima zordur ve insanın ış ararken, bılhassa şayet bu ilk işi ise, heyec çekmemesine imkân yoktur. Halbukı bu gıbı heyecanlar, karşımızdakinde emniyetsizlik uyan- dırır ve bizi m uvaffakıyetsızlıge gö- türür. Girgin oğukkanlı olanlar ekseriya, daha çok bilenlerden daha iyi işler koparırlar. ayet İŞ bulmak için, gazete ilân- larından istifade etmek istiyorsanız, bazı kaidelere riayet etmeniz şarttır, ilân verirken, gayet kısa fakat sa- AKİS, 27 AĞUSTOS 1855 KADIN Misaller Çok eskiden berı, yerleşmış bir takım kaideler var: meselâ zen- ginler fakirlere yardım ederler, meselâ büyükler küçüklere misal olur. ardan bir tanesi de, insan- ların mevkılerı yukseldıkçe, vazife- lerinin ağırlaştığı, bazen insafsız ca ağırlaştığıdır. Bir siyasi adamı ele alalım Herkes dürbününü ona çevirmiştir. En ufak hareketleri büyütülür: ba- zen yaptığı küçük bir fedakârlık göklere — çıkartılır. Onu inden başka birçok içtimat vazıfelerı var- dır, bu malüm. Yalnız bu mevki sa- hibi insanların karılarını veya ya- kınları olan kadınları da, bekliyen birçok vazife ler vardır ki, bu baş- hıcası etrafa "iyi misal" olmaktır. bir insanın karısı, yetinde, faal olarak, kalk onu alkışlar? hayır cemiyetine, diğer kadın- lara nisbeten daha faydalı olabi- leceği için mi? Şüphesiz, onun im- kânları, bir çok kadınlardan daha çoktur ama mesele bu değildir. Me- sele bu kadının, boyle bir ışe gır- ır bizde açıl- mıştır ve kadınlarımız gayretlerini esirgememektedirler. Ama daha bir çok memleket davalarımız var ki, onları bekli- yor. Farzedelim ki- bir memlekette, her hangi bir maddenin sıkıntısı, yokluğu görülmüştür. Tarih misal- lerle doludur! İşte Madame Roose- velt hatıralarında anlatıyor: — “Buckingham sarayında mi- safir kaldığım müddetçe rahat banyo yapamadım, çünkü «M tahdi- datı vardı, kral, kralın misafiri ve- ya herhangi bır İngiliz v Banyodan çıkınca da, titremeye mahkümdunuz, çünkü koca sa- rih cümleler kullanınız. — Ailenizden, mus ve şerefinizden bahsedeceğiniz yerde, tahsil derecesizi, bilgi seviye- nizi kısaca yazınız. Bu şekilde verilen ciddi bir ilan ka rakterınız hakkında çok şey ifade edecekt Şayet gazetede çıkmış olan ilân- lara cevap veriyorsanız, mektubunuz aynı şekilde kısa, sarih ve hakkınızda t malümat verecek şekilde lma hdır. Bu mektup h' İ sahifeyi geçmemeli, altına, isminizi tam olarak yazıp, ad- resinizi ilâve etmelisin Müracaat ettıgınız ış, daktiloluk Jale CANDAN ayda, o soğuk kışta ancak iki o- da ısıtılabillyordu. Farzedelim ki- bir memlekette döviz sıkıntısı var, dışardan mal gelmiyor. Kimse dışarıya, keyf i- çin çıkamıyor, zengin de olsa. Pa- ris terzilerinden gıyınemıyor, vi- zon bir memle- vizonu Hattâ dolabında, düzünelerle nylon çorabı olsa bile, eğer piyasada nylon rap yoksa, m takip eden senelerde, prenses Eli- zabeth ve Margaret şapka giyin- memiş, uzun müddet saçlarım e- şarpla bağlamışlardı. Halbukı do- la arı sene Şapka a- lamıyan kadınların sıkıntısını pay- laşmak, "iyi misal" olmak istemiş- lerdi. Gene farzedelim ki, bir mem- lekette halk, yüksek mevki sahibi insanların ailece, makam arabala- rında olaşmalarını hoş görme- mektedir u ların hıısıısı a- r yok dolmuşa ne kadar kendi lehlerinedir. İsveç- te otobüse, trene binen çarşıda pa- zarda halk arasında dolaşan kral ailesine mensup kadınların otomo- bile binecek ımka ları mı y ünce manevıyatının düzeldiğini hısseder gülüm Bütün ıınlar, aslında sembolik hareketlerdir. Ufacık fedakârbk- lar, küçük yorgunluklarla elde e- dilir. Buna mukabil temin edilen ka muazzam ve o derecede zevk vericidir. işi ise, mektubunuzu daktilo ile ya- zabilirsiniz. Aksi halde, — cevabınızın daima okunaklı bir el yazısı ile yazıl- ması, imlâ hatası veya çizik, leke bu- lunmaması şarttır. Yoksa, derhal e- limine olacağınız muhakkaktır. İş Aaramak için en, iyi mevsim yaz tatili mevsimi ve yaz sonudur. Ocak Ve Nisan ayları da, iş değiştir- güçlük' yaratan en an pul işi vermez Çalışan ve ne yapabileceğini göste-

Bu sayıdan diğer sayfalar: