3 Aralık 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

3 Aralık 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

de ile dolu bir çıkıntı şeklinde ve üze- rinde bir hava habbesiyle görülebilir. Buna (niche) denilmektedir. Çünkü bir yuvayı andırmaktadır. Mide ülse- ri bulunan bir midede bu direkt be- lirtinin yanında endirekt bir çok be- lirtiler daha bulunabilir. Midede ifraz ve hareket artmıştır. İltihap ve gast- rit belirtileri vardır. Şekil bozukluk- ları bulunabilir. Mide boğulmuş, kum saatine dönmüştür. Pilorda darlık varsa büyümüştür. Bütün bunlar mü- tehassıs gözü ile tetkik edilerek bir karara varmak kabildir. İhtilâtlar Bu ihtilâtlar had ve âni olabıldıgı gi- bi eski, müzmin ve süreğen de ola- bilir. Had komplikasyonlar arasında mide kanamalarını ve mide delinme- sini hatırlatmak isteriz. Çünkü bun- lar fevkalâde hayati bir önemi haiz- dirler. Müzmin ihtilâtlar arasında ül- serin büyüyerek seri bir kitle haline gelmesi, tümöral bir hal alması, pi- lorun tıkanması, midenin şekil degış— tirmesi, kum saatine dönmesi ve ken- di üzerine bükülerek sümüklü böce- ğe benzemesi (estomac en escargot), nihayet ülserin çeperinde de bir ilti- habı reaksiyon uyandırarak lokalize müzmin bir peritonit teşekkülü gibi olayları sayabiliriz. Mide ülserinin büyük bir dikkatle araştırılması gereken ihtilâtı kanse- re dönmesidir. Bu vahim istihalenin kırk yaşından yukarı olan kimselerde ve eski ülserlilerde dikkatle aranması büyük bir ehemmiyeti haizdir. Tedavi Ülser tedavisi bugün hekimlerin bi- le tam mânasiyle başaramadıkları çetin bir iştir. Biz bu kısa yazımızda bu meselenin bütün inceliklerini an- latmakta bir fayda görmüyoruz. An- cak herkesin bilmesi gerektiği kada- açıklamakla vazifemizi yapmış sayılacağımızı umuyoruz. Ülser teda- visinin iki ayrı istikameti vardır. Bunlardan birisi tıbbi diğeri cerrahi- dir. Tıbbi tedavinin başında rejim ge- lir. Bu lakto-vejetaryen bir rejim o- lacaktır. Yani sütlüler ve sebzeler ve- rilecek, et yemekleri, baharlı, biberli maddeler sucuk, pastırma, salam, sOosiSs gıbı şeyler kesilecektir. Alkollü içkiler, sirke, hardal kullanılmıyacak- tir. Az miktarda verilecek et de da- ha hafif olanlardan ve tercihan haş- lama ve söğüş şeklinde hazırlanacak- tir. İlâç tedavisinde başlıca gaye nüde mukozasını, ülserlerde artmış bulu- nan mide suyunun asiditesinden ko- rumak ve kurtarmaktır. Bu maksat- la (mide pansumanı) denilen usullere baş vurulacaktır. Bizmut, kaolin, nöt- ralon, alukol gibi maddeler bu iş için elverışlıdır Midenin iç yüzünü örte- rek asidi fazlalaşmış olan mide suyu- nun buralara tesir etmesine engel o- lurlar. Mide asiditesini azaltan veya teşekkül etmiş olan asiditeyi tadil e- den ilâçlar da vardır. Bikarbonat hastalar tarafından her gün avuç do- AKİS, 3 ARALIK 1955 lusu kullanılan bir maddedir. Sod- yum sitrat, sodyum fosfat, magnezi karbonat veya — magnezi kalsine ve mümasilleri de asiditeyi düşürmek a- maciyle her . zaman kullandığımız maddelerdir. Bunların muhtelif nis- betlerde karıştırılmasiyle çeşitli müs- tahzarlar hazırlanmaktadır. Asidite- yi azaltmak için mide ifrazını kesen bazı maddeler de vardır. Atropin ve belladon bunlar arasındadır. Mide ülserlerinin — başka başka prensiplere dayanan bir çok tedavile- ri daha vardır. Fakat bunların hiç biri henüz maksada yetecek şeyler değildir. Mide ve diledenum mukoza- sından hazırlanmış preparatlar, pa- ratiroid bezesinin ekstreleri ve hor- monları, sürrenal hormonları, hista- min ve histidin preparatları, antihis- taminikler, erkek veya kadın seks hormonları, bazı vitaminler hatıra kabilinden sayılabl Ülserlerin çoğu rejim ve bu teda- vilerle salâh bulurlar. Fakat az da olsa bazı vakalarda bütün bu tedavi- lerden bir fayda elde edilemediği va- kidir. Bu gibi hallerde ve bazı komp- likasyonlar belirdiği zaman cerrahi u- sullere müracaat etmekten başka ça- İ TIP re yoktur. Bu ihtilâtlar arasında ka- namaları, mide delinmesini, ülserin kansere donmesını, midenin şeklinin bozulmasını yani nüde deformasyon- larını, mide barsak yolunun daralma Ve tıkanmasını dindirilemiyen — ve hastan çalışmasma engel olan ağ- ağ rıları sayabılırız Bu gibi hallerde ya- pılacak ameliyatlar operatörün terci- hine ve takdirine kalmış işlerdir. En çok — kullanılanları mideyi barsağa birleştirmek (gastro-anastomoz), mi- denin yara olan bölgesini çıkarmak (gastrektomi — veya rezeksiyon) ya- hut da midenin ifraz ettirici sinirini kesmektir. Bu sonuncu ameliye Ame- rikalı Dragsted tarafından tavsiye e- dilmiştir. Vagus dediğimiz sinir kar- nın içinde veya daha iyisi göğsün i- çinde ve diyafragmanın üzerinde ke- silir.. Böylece mide ve düedenum krampları, ağrılar, mide ifrazı ve a- siditesi azalır. r vülgarizasyon — yazısının dar sınırları içinde Özetlemeye çalıştıgı— mız mide ülseri meselesi bugün kimliğin henüz hal edılememış bir konusu olarak durmaktadır. Dr. E. E.

Bu sayıdan diğer sayfalar: