7 Temmuz 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

7 Temmuz 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Mecmualar Siyasi mizahın s D oı't beş haftadan beı'ı Türkiyede çıkan mizah mecmualarının oku- yucuları beğendikleri bir çeşit arasının ortadan kalkmış olduğunu üzülerek görmektedirler. Bu çeşit, siyasi mi- zahtır. Hakikaten bir karikatüristin, bir fıkra muharririnin, bir nükte üs- tadının en verimli sahası olan siya- si mizah basın kanunlarında yapılan yenı tadilâtla son derece dar hudutlar içine sıkıştırılmıştır Hele resmi ma- plerinin küçü duşuı'ulme- melerını temın eden madde bütün mi- zah mecmuaları için öldürücü olmuş- r. Siyasi mizah, gündelik gazetelerden de kaybolmuştıır Artık Cumhurıyetın okuyucuları "Bir Dakika" yı, nınkiler "Bir Damla" yi bulamıyorlar Resmi makam sahibi birine takılma- nın insanın başına dertler açabileceği endişesi demokrasiye geçtiğimiz 1948 yılından bu yana Türk kariinin alış- tığı, begendıgı, sevdiği bu fıkraları si- lip süpürmüş unun yerine uy- urma artistlerin yarı çıplak fotoğ- rafları veya tatsız şiirler okuyucuya eski gunlerı aratmaktadır. Türkiyenin halen çıkan iki büyük izah mecmuası. Akbaba ve Dolmuş tesellilerini yaz aylarında bulunma- mızda aramaktadırlar. Mayolu genç kız karikatürleri artık bu mecmuala- rın kapaklarının devamlı mısafıı'leı'ı halindedir. İç sayfaların her de bunların kardeşlerini bulmak ka- bildir. Nükteler güçleşmiş, dolayısıy- la soğumuştur. İşte bir tanesi: "Na- dide kocasını gece yarısı bırakıp an- nesinin evıne kaçmıştı Hem de kır balosundayı — Ne oldu kızım? diye sordu anne- Sİ. — Ne olacak anne... Alçak kalbi- Dolmuş'un kapağı AKİS, 7TEMMUZ 1959 İZAH mi, hayatımı kırıp dökmekle kalmadı, o canım kır balosunu da bana haram etti, zehir etti. Hem tam da Nazifle esaslı flört ederi " u misâlleri çogaltmak mümkün- dür. Fakat neye yarar? Bütün mi- zah mecmualarını didik didik de et- seniz artık bir tek siyasi yazıya Tas- layamıyacaksınız. Hele hiciv, çoktan unutulmuştur. Bu —sebeple — mizah mecmuaları okuyucularım büsbütün kaybetmemek — veya — kaybettikleri- sadıyla yazı ve resimlerinde — açık Bahar Vurmuş Başına! (Yaşı yetmiş, işi bitmiş, dişi çök- müş, içi geçmiş bir ihtiyarın ba- har destanıdır...) Göbeği karnıbahar, Gövdesi kart bir hıyar, İçi geçmiş ihtiyar. Bakma dazlak başına, Bahtiyar mı bahtiyar, Bahar vurmuş başına! Görün koca bebeği, Sallanır çekırdegı, Her gece bir geri Gelmiş yetmiş yasma» Sever hep fingirdeği. Bahar vurmuş başına! Anlamaz ömrü kıştır, ukurunu kazmıştır, Kader böyle yazmıştır, Duraktaki tasına yetmişinde azmışla», Bahar vurmuş basına! Sevdikleri hanende, Yahut körpe sazende, üzeller ona bende Bak körpe oynaşma Ne sende var ne bende.. Bahar vurmuş basına! Emrinde sazı, sözü, Rakkasesi dansözü, Çöplükte onun gözü, Çıkmış yar savaşına Buruşmuşsa da yüzü Bahar vurmuş başına! Her bahar bir hu gelir, Kucağına kız gelir, Sonra da kriz gelir. Aklar düşmüş başına, Dünya ona vız gelir. Bahar vurmuş basına! Filânca (Akbabadan) saçıklıkla müstehcen arasındaki dar koridora baş vurmak zorunda kala- caklardır. Bundan sonra mizaha meraklı 0- kuyucuların dikkatleri yazılardan ve le_ıandlardan ziyade karıkaturıstle- rin çızgılerıne çevı'ıle Son nelerde çizgi bakımından kıymet | bi)'nın kapağı V Can kurtaran ifade edecek bir seviyeye vasıl ol- ulunan genç karikatüristlerin bu — imkânlardan — faydalanmaları, beklenebilir. Hikâyeler artık gayı'ısıyasıdır Ka- rikatürlerin, şiirlerin siyasi şahsiyet- lerle goruldug gibi hiç, ama hiç, hiç bir alâkası kalmamıştır Şundan, bun- dan bahseden bir takım lâflar.. Evet, Türkiyede mizah yapmak hakıkaten güçleşmiştir ve bu arada Türk bası- nının mükemmel örneklerini verdıgı, usta olduğunu ıspat ettıgı siyasi mi- zah ortadan büsbütün kalkmıştır. Bu sayfada bulacağınız misaller mizah mecmualarının yaşamakta devam e- debilmek için nasıl çırpındıklarının delilleridir. Bu mecmualarda öyle nük- teler sıkmaktadır ki insanın anlaya- bilmek için derin düşünmesi lâzım gelmektedir. Öyle duşundukten sonra da görülmektedir ki, yazılan incir çe- kirdeğini doldurmamaktadır. - Halbuki on seneden beri siyasilere ve resmi makam sahiplerine tatlı tat- h dokundurulan iğneler, okuyu cuyu sadece eğlendiriyordu. C.H.P. devrin- de aynı kalemler Recep Pekerler, ükrü Sökmensüerler, Muhiddin Ba- ha Parslar, Rasih Kaplaıılar, Şemsed- din Gunaltaylar hattâ Cumhurbaşka- nı olmasına rağmen İsmet İnönü hak- kında ne pervasız şeyler yazmışlardı. Bunların hakikaten meziyet sahibi po- litikacılara zerrece zarar vermedığı fakat rejimlerini basın için daha kıldığı bugün onlardan fiili polıtıka yapan meselâ İsmet İnönüye veya Şemseddin Giinaltaya bakınca derhal ortaya çıkm Acaba hakıkaten yeni tadilat mı si- yasi mizahı kaldırmıştır, yoksa mizah mecmuaları yanlış bir tefsirde mi bulunmaktadırlar ? 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: