17 Kasım 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

17 Kasım 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir kavganın başlangıcı: Karşı birkaç misli fazla hayranlık kazan- dırmaktadır. Bursa ipeklisinden ga- yet elverişli fiatlara maledilmiş tiril tiril tiril, şömizye buluzlar da bugün- kü Türk kadı nını "Harem"den büro- ya götürecektir.. Terbiye Düşünme sanatı erek iş hayatında, gerek aile ha- yatında birçok anlaşmazlıkların muhakeme bozukluklarından ileri gel- diği inkâr edilmez bir hakikattir. A- ma hangi tarafın muhakemesi bozuk, hangi taraf haklıdır, bunu kestirmek cidden müşkül, âdeta imkânsızdır. Çünkü umumiyetle hiçbir taraf bariz şekilde kabahatli değildir. Muhake- me bozukluğu daha doğrusu yanlış muhakeme o kadar çok rastlanan bir- şeydir ki, adeta umumıleşmıştır Her— kes kendisini haklı görür ve mse karşı tarafın görüş zavıyesınden bir defacık olsun bakmayı kabul etmez. Bunun için de insanlar kolay kolay hatalarım göremez, dar bir muhake- me labirenti içine i kendilerini hapsederler. yüzden birçok me- seleleri yanlış görür, tek cepheli bir fikir dünyasında yaşar ve bazen bu yüzden istikballerini mahveder, fikri sabitlere kapılır ve ekseriya bedbaht olurlar İnsanlığın meyyal olduğu muhtelif yanlış kanaatlerden kurtulması için elzem olan şey üstün bir kabiliyet ve üstün bir zekâ değildir. Bazı basit kaideler insanı her yanlışlıktan değil- se de, birçok yanlışlıklardan koruya- AKİS, 17 KASIM 1956 Kıyafet tetkiki tarafı anlamaya çalışınız! bilir. Muhakemeyi devamlı bir jimnas tiğe tabitutarak, onu keskinleştirmek zannedildiği kadar - zor değildir. İyi işliyen bir muhakeme mekanizması ise hayattaki muvaffakıyetın aile sa- adetinin en birinci şartıdır. Tecrübelerden istifade Yanlış düşünmemek ve yanlış ha- reket etmemek için insanın en bü- yardımc ısı şüphesiz kendi tecrü- belerı olduğu kadir diğer insanların geçirmiş oldugu tecrübelerdir. Bir in- san fikrine ne derece kıymet verirse versin, eski tecrübelerden, müşahade- lerden istifade edecek kadar bunlar- dan şüphe edebilmelidir. Dikkat ve müşahede ile, bariz şekilde meydana çıkacak bırçok Jyanlışlıklarımız var- dır ki sırf herşeyi çok iyi bıldıgımızı zannettiğimiz için bu bariz hakikatler bile Közden kaçırırız. İşte kadınların erkeklerden daha az dişleri olduğunu ileri süren Aristotleun durumu! Şayet o bu iddiada bulunmadan karısının ağzını açıp dişlerini saymasını akıl et- miş olsaydı bu hataya düşmesine im- kân mı vardı? Fakat Aristotle bu zahmete katlanmamıştı. Çünkü fik- rinden emindi. arih aynı ihtiyatsız ve budala inatla kanaatlerine bağlan- mış nice isimle doludur. Hataların en büyüğü kıyaslamalara, müşahedele- re, geçmiş tecrübelere yer veremiye- cek bir kanaat"taassubunun eseridir. Kuvvetli inançlar, ancak şüphe devrin deki dikkat ve müşahadeleri muvaf- fakıyetle geçiren inançlardır. Kendini tanımak nsanlar birçok vaziyetlerde şıddet- li reaksiyon gösterir ve kendi KADIN naatlerine zıt fikir ileri sürenlerin kaz şısında sinirlenir, ne yapacaklarım bilemezler. Muhakemesini keskinleş- tirmek, onu yeni dünya görüşlerine ıntıbak ettirmek isteyen bir kimse herşeyden ewel kendi — temayülleri- ni, Zaafları ve kanaatlerinizi zayıf taraflarım tanımalıdır Şayet sizin- kilere zıt fikirler sizi sinirlendirebili- yorsa, hatta bu yüzden bazen hiddete ve şiddete kapılabiliyorsanız, hiç şüp- he etmeyiniz ki tahtelşuurunuzda ba- zı şüpheler mevcuttur ve ileri sürdü- ğünüz fikirlerden siz kendiniz de kâfi derecede emin değilsinizdir. Kasıl mı diyeceksiniz? Fakat bu sualin cevabı gayet basittir. Eğer birisi karşınıza çıkar da, meselâ size kutupların hat- tiüstüva üzerinde olduğunu söylerse veya iki ile ikinin beş ettiğini ıddıa ederse bu kimseye acırsınız degı Herhalde yanlış düşündüğü için on sinirlenmek, hiddete ve şiddete kapıl- mak aklınıza gelmez. Çünkü bilginiz ne kadar az olursa olsun kutupların hattıiüstüva üzerinde — olamıyacağın- dan eminsinizdir ve grene eminsinizdir ki iki ile iki dört eder. Demek ki fikir degışıkhklerı karşı- sında sinirlendiğiniz anda, fikirlerini- zi kontrol etmek zaruretiyle karşıla- şırsınız. Böylece onun sakat ve zayıf taraflarını da bulmuş olur ve bunları kabul ederek, daha çok kuvvet kazan- mış olursunuz. Zıt fikirler Kanaat ve fikir taassubundan kur- ulmanın en iyi çarelerinden biri de size yabancı muhitlerde hüküm süren kanaatlardan haberdar olmaktır. Si- zinkilere zıt kanaatleri derhal benim semeniz elbette mümkün değildir ve ihtimal bu pek arzulanacak birşey de sayılmaz. Ama sizinkilere zıt fikirler besleyen kimselerden kaçacağınıza zaman zaman onlarla temas temin et- sevdiğiniz gazeteyi okurken fıkırlerınıze muhalf bir başka gaze- teyi de takip etmeniz, bol bol seyahat etmeye çalışmanız muhakemenizi kes- kinleştirmek bakımından gayet mü- himdir. Şayet başka memleketlerde karşılaştığınız fikirler size — acayip gelıyorsa muhalif gazetelerdeki iddi- alar sizi güldürüyorsa, bazen onları tehlikeli buluyorsanız karşı tarafın da sizin içte tıpkı aynı şeyleri düşün- düğünü bir kerecik olsun hatırlayınız ve biraz daha müsamahakâr olunuz. Zaten bunu düşünebilmek bile derhal fazla sinirinizi önleyecektir. Hele ka- rıkoca kavgalarında ve aile geçimsiz- liklerinde karşı tarafın ne düşündü- ğünü anlamaya çalışmak davayı der- hal yarıyarıva halledebilir. Her iki taraf ta kendine göre haklı, kendine göre haksız, kendine göre bedbaht değil midir? Bir jimnastik Muhakemesini keskinleştirmek is- tiyen bir. kimse ona jimnastik yaptırmak zaruretindedir. Bunun 1çın muhtelif inançları, kanaatleri, görüş- leri tanımaya çalışmak, gezmek oku- 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: