30 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

30 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

UNu Nazlı başbakan leri gelıyordu Halen Washington'da 30 milyon dolarlık bir ek yardım pro- jesi müzâkere ediliyordu. Komünizm kargışında bir kale teşkil eden Fran- co'nun İspanyası, daha çok yardıma lâyıktı. Daha az lâyık komşular, Sam Amcadan daha çok müstefit olmuş- lardı. Komünist Yugoslavyanın, ko- münist düşmanı İspanyadan daha fazla yardım alması hangi hakkani yet ölçüsüne sığardı? Seçmeni lerı- nin dörtte biri komünistlere oy veren İtalya, şimdiye kadar 2 milyar 400 milyon dolar almıştı. Fransanın ve Ingılterenın hısselerı çok daha yük- sekti. Mağ nya da eşit yar- dım gormelıydı, adaletsızlık tamir e- dilmeliydi. İşte geçen hafta İspanyol basını bu edebiyatla meşguldü. Fakat bu cins yüksekten konuşmaların sadece ha- yal kırgınlığı getirdiği, İspanya ha- riç dünyânın her yerinde biliniyordu. İktisadi durum spanya halen vahim bir iktisadi buhranın tam ortasında — bulunu- yordu. 1956 nın kötü mahsulu yok etmişti. Başlıca gelır olan zeytin portakal a- gaçları donmuştu İspanya bu yıl 300 hava şartları, SEÇİLMİŞ ŞİİRLER DERGİSİ Aylık Sanat Dergisi Üçüncü Sayısı çıktı P.K. 595 - Ankara AKİS, 30 MART 1957 milyon dolarlık ihracat gelirim kay- betmişti, üstelik gıda maddeleri ithal etmek zorunda kalmıştı. Peçetanın değeri serbest piyasada çok düşüktü. Bununla beraber Generalissimo Fran- co, bütün resmi şahsıyetler gibi iyim- serdi. İspanya büyük b kalkınma içindeydi. Kötü hava şartlarına rağ- men vatandaşlar hâlâ ölmüyorsa bu, İspanyanın iktisadi bir buhran içinde - bulunduğunu değil, bilâkis İspanyol iktisadiyâtının sağlam temellere da- yandığım gösterirdi. Peçetanın ser- sebebine gelince.. leşmiş ecnebılerm ve vatani hisleri zayıf ve bazı vatandaşların çevirdiği bir takım dolapların neticesiydi. Pe- çeta da İspanyol ekonomisi kadar sağlam temellere istınad ediyordu. Bu sağlam ekonomiyi ve parayı daha da sağlamlaştırmak Sam Amcanın vazifesiydi! Birmanya Yardım istemeyen memleket eçen hafta Birmanya, Amerikan ardımını lütfen kabul etmeye hazırlanıyordu. Amerikan — yardımını tabit bır hak kabul eden birçok mem- lekete bakınca, irmanyanın Sam Amcanın ısrarla teklif ettiği dolarla- rı almakta nazlanışı, doğrusu garip bir hâdiseydi. 42,5 milyon dolarlık yardım projesi bugunlerde Rangoon'- da imza edilecekti. Asyanın bu genç devleti askeri yardımı şiddetle redde- diyordu. Geçen ilkbahar, Dünyâ Ban- kası da Birmanya'ya 20 milyon dolar vermişti. Birmanya evvelce de Ameri- kadan yardım görmüştü. Esasen pi- rinç mahsulünden başka dayanacak desteği olmayan bu memleket, yardı- ma muhtaçtı. Ama 1953 yılında Baş- bakan U Nu, yardımın durdurulma- sı için Amerikaya müracaat etmiş, Ispanyanın çok hasis buldııgu Sam Amca, Birmanyaya kesenin ağzın istemiye ıstemıye kapamıştı 1954 de Başbakan Nu: erikan yardı- mını ılerde ödemek şartıyla kabule hazırız. Zira ancak hediye değil, borç almakla daha sağlam bir dostluk te- sis edilebilir" diyordu. Birmanya, Sovyet yardımını da gerı çevirmenlik- . 1955 sonunda pirinç karşılığında temın edilen Rus kredileri sulama diğer zirat gelışme pro;elerınde kul- lanılmıştı. Rangoon'da Ruslar bir Teknoloji Enstıtusu kurmuşlardı. Bırmanyanın yardımı a gelmek ıçın pirinç almanın zaruri olduğunu guren Sam Amca, geçen, sene 10 bin t pırınç almış, ne yapacağım bılmedıgı u pirinçleri de kıtlık içinde bulunan Pakistana vermişti. Nihayet bu ilk- bahar Birmanya daha anlayışlı dav- ranmaya razı oluyor, hiç bir evlenme taahhüdüne girmeden, Sam Amca- İ hedıyeyı kabule hazır- lanıyordu, önümüzdeki günlerde iki memleket temsilcilerinin Rangoon'- da imzalayacakları yardım anlaşma- sının mânası buydu. İKTİSADİ VE MALİ SAHADA İsviçre Açlığa karşı harp ( :eçe hafta — Cenevre'de buluşan iki iyilik sever "Açlıkla Mü- cadele" için bir dunya fonu te- sis ettiler. Bu adamlardan biri Fransadakı evsizlerin babası Abbe Pierre; diğeri ise "Açlığın Jeopoliti- ği" adı meşhur kitabın —müellifi Brezılyalı doktor Josue De Castro idi. Bütün dünya memleketlerine açık olan fon, muhtelif teşekküller kura- caktı. Bir teşekkül halka, devletlere ve beynelmilel enstitüsyonlara açlı- ğın ehemmiyetini ve mücadele zaru- retini anlatacaktı. Diğer bir teşekkül az gelişmiş memleketlerde açlıkla mü- cadele etmek için uzmanlar yetiştire- cekti. Hissedarları bütün dünya in- sanları olan bir banka kurulacaktı. Bu banka yiyecek maddeleri stokları yapacak, aç memleketlere dağıtacak- tı. Evsizlik mevzuunda, her türlü tah- minin hilâfına uyuk başarı kazanan Abbe Pierre'i ın yeni teşebbüsü ne neti- ce verecekti? Avrupa ve Amerikada refah içinde, burnundan ötesini gör- meyen insanlara dünyanın üçte ikisi- nin aç olduğunu anlatmaya muvaffak olursa Abbe Pierre mühim bir iş yap- mış olacaktı. Zira asırlardan beri dünyanın üçte ikisi açtı. Fakat bu hakikatin farkına varılması için İkin- ci Dünya Harbi macerasının yaşan- ması lazım gelmişti. Dünya totalıter, usullere başvurmak pahasına bile sa, açlıktan kurtulmak azmındeydı u azim, şimdiden bir çare duşunul- mezse, mureffeh memleketler için A- tom bombası tehdidinden daha az tehlikeli değildi. Abbe Pierre Sefalete düşman

Bu sayıdan diğer sayfalar: