20 Nisan 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

20 Nisan 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Elizabeth II. Operaya geliyor Parislilerin yeni aşkı yanlar televizyon kiralama yoluna gi- diyorlardı. Böylece bütün Parisliler Kraliçenin Seine nehrindeki şahane gezisini takip edebildiler. Nehrin iki kıyısını, dünyanın en güzel şehrinde yaşamakla mağrur Parisliler doldur- muştu. 78 saat 55 dakikanın mühim bir kısmi karşılıklı nutuklar ve zıyafet— lerle eçtı Bir zıyafette Zkirpi"nin de menüye girmesi, Majestelerinin Paristeki Büyük Elçisine endişeli sa- atlar yaşattı Büyük Elçi, Kraliçenin "kirpi" yemekten pek hoşlanmıyacagı kanaatini besliyordu. "Kirpi"nin bol trüflü foie gras'dan başka bir şey ol- madığını öğrenmeden gönlü rahatla- Majestelerinin Paristeki üç günlük ikametleri sırasında — gazetelerde bu hadıseye ayrılan sütunların uzunlugu ise yarım kilometreyi buluyordu. İtalya Fikir sahibi başkan D ış İşleri Bakanı Martino'nun, Cumhurbaşkanı Gronchr'nin me- YARATILAN MUCİZE Dr. Zeki BALİ Kitapçılardan arayınız.... 14 sajını Eisenhower'e ulaştırmayı red- detmesi, geçen hafta bütün İtalyayı meşgul eden siyasi bir mesele oldu. Cumhurbaşkanının bilhassa dış poli- tika bahsinde İtalyan hükümetinden farklı görüşlere sahip olduğu kimse- nin meçhulü değildi. Gronohi'nin Baş- kan Eisenhower'e göndermek istedi- ği mesajda bu fikirler açıklanıyordu: Cumhurbaşkanı Gronchi, Orta Do- ğuyu Batı ve Doğu arasında bir re- kabet mevzuu olmaktan kurtarmak için, İtalyanın arabuluculuk yapması- nı arzu ediyordu. Bundan başka Gronchi, Almanyanın birleşmesi mev- zuunda İtalyanın müsbet bir rol oy- nıyabileceğini düşünüyor, Orta Avru- panın tarafsız bır bölge haline geti- rilmesini istiyor Dış İşleri Bake_ını Martino, mesa- jin muhtevasını İtalyanın takip etti- ği dış politikaya aykırı bulmuştu. Ka- bine de Dış İşleri Bakanı gibi düşü- nüyordu. Bu sebeble başkanın mesa- jinı sansüre tutma kararını almıştı. Ama Gronchi kolay kolay baş eğe- cek tipte bir adam değildi. Sansür haberi derhal basına duyuruldu. Ga- zetelerin çoğu Cumhurbaşkanının ta- rafım tutuyorlardı. Geçen sefer 5 oy farkla itimat ala- rak iktidarda kalan İtalyan hüküme- tinin bu hâdiseden sonra yuvarlan- ması beklenebilirdi. Fakat Gronchi daha yıllarca İtalyanın Cumhurbaş- kanlığını yapacaktı. Mısır Tehlikeli alâkalar Gecen hafta Mısır ve İsrail arasın- daki yeni bir kavga, mevcut bin meseleye bir yenisini ilâve ediyordu. Haftalık bir Mısır mecmuası, Birleş- miş Milletler askerlerinin Israıl hudu- dunda üniformalı İsrail kızlarıyla sa- mimi şekilde eğlenmelerini, danset- melerini gösteren bir yığın fotoğrafı neşrediyordu. Mısır subayları bu aşi- kâr dostluktan endişeye düşmüşlerdi: Sarışın Birleşmiş Milletler askerleri, hududun öte tarafındaki esmer güzeli İsrail kadın askerlerin cazibesine tutul muşlardı. Üniforma ile güzelliği mec- zeden İsrailli genç kızları bağırlarına basan Birleşmiş Milletler askerlerinin vazifelerini icap eden bitaraflıkla ifa edememelerinden hakikaten korkula- bilirdi. Mısırlılar şikâyetlerini gizlice, Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin şefi General Burns'e bildirdiler. Birleşmiş Milletlerin genç askerleri, artık üni- formalı İsrail güzellerini bagra basa- rak vazifelerini ihmal etmiyeceklel!. İngillere Dul kadınların doktora T. Adams'ın ismi artık Lan- dru gibi şöhretli canilerin ara- sında sayılamayacak. Zira İngiliz ada- let tarihinde uzunluk rekorunu kı- ran bir muhakemeden sonra, 12 kişi- lik Jüri heyeti geçen hafta oy birliği ile Eastbourne'lu doktorun mirasları- na konmak için ihtiyar hastalarım ze- hirlemediği kanaatına vardı. Maamafih bütün dünyâ basım, Dr. Adams'tan çok, bu beklenmedik mu- vaffakiyeti elde eden avukatla meş- guldü.. Avukat Geoffrey Lawrence, Dr. Adams'ın sadece suçsuz olduğunu değil, itimada şayan bir hekim oldu- ğunu, doktorun cani olduğuna çabu- cak inanan İngiliz halkına kabul et- tirmeye muvaffak olmuştu. Lav/rence, ilk defa bir cınayet dâ- vasına giriyordu. Buna rağmen daha ilk günlerde yaman bir avukat ol- duğunu hissettirmişti. Çabucak tıbbi bilgisini genişletmiş, Dr. Adams'ın hastasını bilerek öldürdüğünü iddia eden iki meşhur hekimin yanıldıkları- nı ortaya koymuştu. Şahitleri sorgu- ya çekmekte de Avukat Lawrence gö- rülmemiş bir maharet göstermişti En ağır ithamları, ustalıkla sorul- muş birkaç sualden sonra, iskambil- den kuleler gibi devirivermişti. İşin en hoş tarafı Dr. Adams'ın gösterdiği serinkanlılıktı. BEastbour- ne'lu doktor cinayetle itham edildiği zaman nasıl kılı kıpırdamadıysa suç- suz olduğu bildirilince de o kadar sa- kin kalmasını bildi. Avukat Lawrence'in üstadça mü- dafaası sayesinde sadece hürriyetine değil, aynı zamanda büyük bir şöhre- te de kavuşan Eastbourne'lu doktor Adams, şimdi hatıratım kaleme al- makla uğraşmaktadır. İşin hoş tara- fi, dul kadınlar cinayeti hikayesiyle aylarca sütunlarını dolduran Londra - nın en büyük üç gazetesi, doktorun hatıralarını kendi gazetelerinde neşre- debilmek için âdeta yazış etmektedir- ler. Dr. Adams gazete okuyor “Bakalım ne yazmışlar?” AKİS, 20 NİSAN 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: