20 Nisan 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

20 Nisan 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yolunda bütün milletler ileri hamle- ler yapmışlardır. Bizim de buna ayak uydurmamız hepimizin sıhhati ve is- tikbali için lüzumludur. —Mutfağımız- da ve beslenmemizde bilgi, ailemizde sıhhat, dolayısiyle yurdumuzda da re- fah yaratır. Çünkü ancak sıhhatli in- sanlar çalışır, çalışma ise istihsali ve milli geliri artırır.” Yukardaki satırların — yazarı uzak görüşlülüğünden dolayı tebrike hak kazanıyordu. Hakikaten Tıırkıyenın beslenme meselesi, bugün için, yu- kardaki satırlarda ifade edilenden o kadar uzaktı Bilgi, beslenme ıle sağlık arasındakı bağlılık v.s. Önc insanı besliyecek kadar gıda elde edıl— sin, bütün bunlar ondan sonra düşü nulurd Köylünün beslenme şartları- k dar kötü olduğu biliniyordu. Şehırlerde enflasyonun tesiri ile ge- lirleri, görünüşte artsa bile, gerçek olarak azalan kimselerin de yetecek gıda maddesi satın alamıyacakları VE SONRASI. o sözleri soylıyenlerle alay ettiler. Türkiye hızlı bir kalkınma devresi- ne gırmıştı Vatandaşın kazancı bo- yana artıyordu. Fiatların yukselme- si bu kazanç artısının dogurd u bir durumdu. Yani hayat sevıyesının yükseldiğini gosterır şaşmaz bir i- aretti. Sonra hayat seviyesinin yukseldığını daha başka bazı olay- lardan da anlamak kolaydı. Meselâ artık her mahallede beş, on milyo- ner vardı!. Ne varki İktidar partisi ileri ge- lenlerinin bu iyimserliklerini her ma- halledeki beş, on milyonerle işleri tıkırında giden iş — adamlarından, vergi ödemeyen büyük çiftçiden baş- ka paylaşan yoktu. Hiç şüphesiz ba- zı kimselerin gelirleri artmıştı, hem de fiatlardaki artışın kat kat üs- tünde... Fakat büyük — çoğunluğun geliri, yarışı daha başlangıcında kaybetmiş; fiatlar arasındaki mesa- feyi hızla açmağa başlamıştı. Vatandaşın şikâyeti iktidara mut- laka ulaşacaktı. Hiçbir iktidar, ne kadar azimli olarsa olsun, böyle bir durumda mutlaka gozundekı ba çözmek, kulağındaki tıkacı çıkar- maktan başka bir şey yapamazdı. İşte Milli Korunma Kanunu böyle bir hava içinde yeni şekli ile yürür- lüğe konuldu. O güne kadar hayat seviyesinin yükselmesi karşısında memnunluğunu her fırsatta açıkla- mış olan hükümet artık pahalılığı kabul etmiş, ama samur kürkü de tüccarın sırtına geçirivermişti. Ge- çici mal darlıklarını sun'i olarak muhalefet hatipleri, fiat yükselme- lerini detüccar sınıfı yaratıyordu. Artık Milli Korunma Kanunu ile bu duruma son verilecekti. Vatandaşla- rın yeniden derin nefes alacakları, pahalılık kâbusundan sıyrılacakları zaman uzak değildi. AKİS, 20 NİSAN 1957 açıktı. Türkiyede - beslenme mevzu- unun ilk meselesi gerçek bir kalkın- ma meselesi idi. Köylerde büyük öl- çüde gizli işsizlik vardı. Bu demekti ki bir kişinin istihsal edebileceği mahsulü mesela üç kişi istihsal edi- yordu. Bu fazla iki kişiyi ziraattan çekmek gerekiyordu, iddiaların tersi- ne Türkiye bugünkü nüfusu besle- mekte güçlük çeken bir memleketti. Mi orunma tatbikatı sırasında bü- tün açıklığı ile ortaya çıkmıştı ki, is- tihsal ile istihlak arasında kapatıla— yan bir açık vardı. Beslenme me- selesinin de halli her şeyden önce içinde bulunduğumuz iktisadi çıkmaz- dan kurtulmamıza bağlıydı.. İngiltere Yeni Bütçe fşa edileceği güne kadar, atom sır- rı gibi son derece gizli tutulan ye- Pek çok vatandaş bu iyimserlik seline kapıldı. Öyle ki gelecek se- çimde kaybetmek korkusu içindeki bazı politikacıların "işte ellisekizi şimdi kazandık" dedikleri halkın arasında yayıldı ilk Korunma Kanunu bütün sertlıgı ile yürürlüğe girdikten son- ra piyasaya Korku havası hâkim ol- du. İlk şaşkııılık geçtikten sonra ka- nun hükümlerinin tehdidi altında 0- lanlar durumlarını ayarlamak im- kânını buldular. Baskı grupları E- konomi ve Ticaret Bakanlığını "çok kararlı" bir kararsızlığa sürükledi. Sonunda Tüccar ve esnaftaki korku, mustehlıktekı ümit kayboldu. Kol a Kanunu tatbikatı müstehlikleri bazı mal ve hizmet- lerden mahram etmiş, üstelik, fiat- ları oldukları yerde tutamamıştı. Konj onktür Dairesinin — hazırladığı geçim ındekslerınde bu durum açık- ça görülüyordu Aylar Ank (1956) Haziran 155 Temmuz 149 Ağustos 147 ylül 149 Ekim 150 Kasım 156 1956 Aralık ayında ve 1957 de bu yükselişin devam ettiği, hattâ hız- landığı muhakkaktır. O, halde sert tedbirler fiâtları — durduramamıştır demekte mübalâğa yoktur. Bu, beklenmeyen bir netice de de- ğildi. Çünkü enflasyonu yaratan se- beblen ortadan kaldırmağa çalış- madan sadece arazı yok etmeğe ça- balamak, ya tutarsa ümidiyle göle yoğurt mayası atmaktan pek farklı bir davranış sayılamaz. İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ni İngiliz bütçesi geçen hafta Maliye Bakanı Peter Torneycroft tarafından açıklandı Butçe gunu Ingılterede ha- kikaten mühim bir gündü. Okumasını bilenler için, Hukumetın Bütçe rak- kamlarının arkasında gizli düşünce- lerini keşfetmek mümkün olabilirdi. Zira Majestelerinin hükümetini her suçla itham etmek kabildi ama, Büt- çede samimiyetsizlikle asla.. Bütçe, İngilterenin gelecek yıl için ne şekilde hareket edeceğini gösteren samimi bir vasıtaydı. Torneycroft'ın bütçesi, geçenlerde sa- vunma meseleleriyle alâkalı olarak neşredilen Beyaz Kitabın tabit bir ne- ticesiydi. İngiltere savunma masrafla- rım kısıyordu. Torneyecroft, bu şekil- de sağlanan tasarruflarla herhalde dış ticaret durumunu düzeltmeye ve Peter Torneycroft Seçmenlere küçük bir hediye sallanan İngiliz Jlirasının prestijini arttırmaya sarf etmek istiyecekti. Fa- kat ne çare ki seçmenler, yeni bütçe- den çok şeyler bekliyordu. Yıllardan beri ha bu sene, ha gelecek sene diye- rek ağır Vergılerın indirilmesini bekle- mişlerdi ve bu ümidi halen kaybetmiş değillerdi. Ara seçimlere Muhafazakâr seçmenlerin alâkasızlık göstermesi. Muhafazakâr hükümete — müteveccih bir ihtardı. Hükümet ihtarın mânası- nı anlamışta. Nitekim zengin ve orta tabakanın vergi yükü azaltılıyordu. Seçmenlere 98 milyon İngiliz - lirası tutarında bir hediye veriliyordu, Tor- neycroft şöyle diyordu: "Bu cins bir reform, çoktan beri yapılmalıydı. En yukarı kademelere yükselme fırsat- ları yaratmak azmindeyiz. Aynı za- manda çalışan da mükâfatım elde, et- melidir". Bu, ağır vergilerin yüksel- meimkânına set çektiğini, iddia eden 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: