5 Ekim 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

5 Ekim 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATR O Küçük Sahne Haldun Dormen'in hikâyesi (Kapaktaki sanatkâr) u haftamn başında bir gün, pek geç saatinde Beyoğlu caddesınden geçenler yorgun ade- At ufak kapıdan çıkıyordu. O kadar bitikti ki ayaklarını sürüyor- du. Halbuki aynı saatlerde İstiklâl caddesi eğlenmiye hazırlanan insan- larla doluydu. Genç adam biraz öte- den otomobile bindi ve uzaklaştı. Ger- diği yer Küçük Sahneydi. Aşağı yu- karı bir aydan beri Küçük Sahnede ömürler torpulenmekle meşguldü, zi- ra bir zamanlar "İstanbulun en iyi tiyatrosu" adını taşıyan sahne yeni- den göz kamaştırıcı bir hamle için- deydi. Seçilen meslek Bundan 10 sene önce, ince, sarışın, ağır başlı bir delikanlı — İstanbul etmıştı İyi bıı' talebe, iyi bir arkadaş, . Her halde babasının servetini devam ettirecek bir branş seçecek ve iyi bir iş adamı olacaktı Genç adam ise ne olacağını, ne yapması gerektiğini düşünemiyordu.. Zira çoktandır hissediyordu ki onun mesleği ancak "Tiyatroculuk" olabi- lirdi. Ne zaman ve nasıl olduğunu bil- meden buistek ve karar çoktan içine yerleşmişti. Başka bir şey olamazdı tiyatroya genç kolej mezunu babası Said Dormene kat'i bir lisan- la meslek olarak tiyatroculuğu seçti- ğini bildirdi. Baba Said Dormen için bu sürprizli bir karardı. İyi bir işi, B a B U o - B o 5 mühim bir serveti ve bir tek oğlu vardı. Tam manasıyla da bir iş ada- mı kafası ile hareket ederdi. Fakat aynı zamanda anlayışlı ve iyi bir ba- baydı. Karar onu şaş belki de iraz et- yalnız en iyi tiyatro mekte- bınden mezun olabilmesini şart koş- tahsil senenın kışında Haldun Dormen, yanın en iyi tıyatro mektep- lermden biri olan Yale Üniversitesi- nin Tiyatro kısmında çalışmak üzere Amerıkaya hareket ediyordu. 1958 senesinde Yale'den mezun olana ka- 28 Amerikada Haldun Dormen her Tale de bu örlüğü, re- dekorculugu elektrıkçılıği, kostümcülüğü öğreniyor; şarkı, dans, mimik, hitabet dersleri alıyordu, Ü- niversitede muvaffak bir talebe oldu ve her yaz tatilini de muhakkak ge- ne tiyatro ile meşgul —olarak geçir- di. Bu yaz çalışmalarından biri olarak Saranac Lake'de bir kaç arkadaşı 1le bir yaz tiyatrosu kurdu tiyatro — hâlâ temsıllerıne devam et— mektedir-. 1950 yazında Pasedena'da çalıştı. Hollywood da çalışmak imkâ- nını elde et Aktörlük hayatı Bütün bu cazip çalışmalara rağmen 1953 senesinde Haldun Dormen dar Amerikada, yi M A Muvaffakiyet mezun olur olmaz memlekete doğru ariste Fransız çirdikten sonra İstanbula döndü ve daha evvel temaslar yapmış olduğu Ertuğrul Munsinin tavsiyesi ile "ak- tör" olarak Küçük Sırası ile "Cinayet "Bobosse, "Monserrat" piyeslerinde rol aldı. Bunlar Haldun Dormenin herhangi bir aktör olarak çalışmala- rıydı. Asıl güç ve isteklerini ise ama- tör teşekküllerin rejisörü ve yapıcısı olarak harcadı. Sıkıntılar " aldun Dormenin Küçük Sahnedekı ktörlüğü — sırasındaydı. am- lef'te Jeartes rolünü oynuyordu ve birçok tenkitlere uğramıştı. Tiyatro Derneğinde ayaklarını yukarı doğru çekip ellerini dizleri üzerinde kavuş- yolundaki turarak oturur, "Bu kabus bır bıtse derdi. KçkS "Hamlet" — oynanıyordu. — Aktörler, aktrisler birbirleriyle dıdıkleşıyorlar— dı. Üstelik sahnede gülen, hattâ bir vardı Do men daha iyi olabılırdı birlerini güldürenler "Bu oyun çok Hattâ ben "bile... tör olmak ço tör olarak kabiliyetinden bitte şüphe e- diyordu. Ama bu şüphesinden çabuk kurtuldu. Kurtulamadığı şey, yalnız- lık korkusu oldu. Bir taraftan yalnız- lık isterken, diğer taraftan da korku, yordu. Bütün büyüklerin mücadelele- rini tek başlarına yaptıklarım bilir, ama sonunda büyük şöhretlerine rağ- men, haklarında yazılmış büyük cilt- ler ve birkaç muvaffakiyetin hatırasıy la başbaşa kalmalarına tahammül ede mezdi. Şutâbiri sık sık — kullanırdık "Dıralı Dedenin düdüğü gibi kalmak". üze 3 CUNNR Haldun Dormen in Cep Tiyatrosunda sahneye koyduğu bir eser ilk adımlar Unutamıyacağı hatıralardan biri de Amerikada okurken kaldığı pansi- yondaki bir komşusuydu. Tek başına oturan bu kadının köpeği ile konuşup dertleşmesini hiç bir zaman aklından çıkaramazdı Bu yüzden hiç Sevmediği insanı veya -meşgaleyi yalnızlığa ter- cih ederdi. Iiyatro Derneği stanbul'un meşhur yağmurlu yaz günlerinden biriydi. Bebekte, Ga- latasaray Klübünün Denizcilik lokali- nin yüzücü ve kürekçilere — mahsus iki küçük odası kızlı erkekli bir kala- balıkla doluydu. Kimi giyinmeye, ki- mi makyajım tazelemeye çalışıyordu Ama hepsi de heyecanlıydı. — Yüksek sesle rollerini tekrarlıyanlar da var- dı. Yağmurlu havaya rağmen salon doluydu. Zira o gece Bebekteki lokal- AKİS, 5 EKİM 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: