19 Ekim 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

19 Ekim 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR Eşfak Aykaç Eder mi eder!. lamışlar, pek bol gelmeye başlayan mektuplardan, meseleyi sık sık orta- ya atmanın kârlı neticeler vereceğini çıkarmışlardı Gün yo tu ki, gazete- lerde ' 1stıa ettim" veya ayır. Ha- yır... etmedim" başlıklı haberler ve- ya papatya yapraklarını kop rarak "e Mi... mi?" di- ye duşunen Aykaçlı karıkaturler çık. masın. Sporumuzun nazik bir sahası mizah havasına girmişti. Ancak ölü sezon, nazarları Federasyon üzerin- den çekmişti. Fakat mevsim başla- yınca eski tertip haberler de peş- peşe dizilmeğe başladı. Bu defa tu- tulacak kulplar çok daha sıcaktı. Fe- derasyon Başkanı Hasan Polat, D.P. Trabzon Adayı idi. Böyle fevkalâde nazik bir memleket meselesinde yapa- cağı yorucu çalışma, seyahatler, böl- gesindeki tetkik gezileri. Meclis top- lantıları, parti kurul toplantıları, Po- latın Federasyondan hayli uzak kal- masını mecbur kılacaktı. Polatın is- tifası mümkündü. Bu ise Federasyo- nun toptan dağılması demekti. Bu arada basın, sevgili dostu Eşfak Ay- kaçı da okla an duramazdı. Ay. kaç butun yoklamaları kaybetmiş', fa- kat merkez vetosunu kullanmıştı. Futbol Kavga başladı rjantinin şöhretli futbol otoritesi D.T. Stabile, Avrupalı Basın men- suplarıyla konuşurken bir defasında "Arjantinde kavgayı neden önleye- medıgımızı soruyorsunuz Ben d ze soracağım: Siz nasıl önlüyorsu- nuz ? " demişti. Kurt ıdarecının suali 34 cevaplandırılamamış, bunun üzerine Stabile sualine gene kendisi cevap ver mişti. "İyi hakemlerle", Dünyanın ü- zerinde hassasiyetle durduğu hakem problemi, teknik mevzular, spordaki cemiyet meseleleri veya t kım il- minden Öne alındığı zaman, muay- yen kaideler ve binlerce gözün Öönün- de maç idare edenlerin mesulıyet ve rolünün kazandığı "ehemmiyet" önce- leri mühimsehmemiş, tevali eden hâ- diseler, şıkaye tler, kavgalar niha- yet "hakem" dâvasının en mühim mesele olduğunu kabul — ettirmişti. Hazırlıklarını modern yollarla yap- mış veya galibiyeti hak etmiş bir e- kip, — yanlış veya tarafgırane öten düdükler önünde herşeyden evvel bir sinir harbini kazanmak zorunda değil miydi? Bu ise spor kanunları- nın hududu dışındaydı.. Hiçbir ekip maçtan önce veya maç içerisinde kö- tü hakem, tarafgir hakem düşünmi- yerek, bitaraf bir — düdükle sportif mücadelesini yapacaktır. Ancak bu ne dereceye kadar mümkündür? İki haftadır had dereceye — varan ha- kem buhranı memleketimiz futbolun- da oynadıgı mühim rolü göstermiş e gene ön plâna gelmiştir. Hâdise- ler serisi belkı çok eskiden başlamış- tı. Fakat ara Çizgi"yi aşması Fe- nerbahçenın İzmir seyahatine rast- lıyordu. Bütün Futbol çevrelerı Fe- nerbahçelı Lefterin İzmirli mi maç içerisinde reddettıgınden bahsediyor, çirkin hâdiseler dillerde dolaşıyordu. Anca ütün olanlar bu kadarcık değildi. Aynı Lefter, Fenerbahçenin Emniyet ile oynadı- gı lig maçında bir Ankaralı hakemin gözü. önünde, ncuyu top yokken bir kafa darbesı ıle yere yık- mış ve hiç bir cezaya hedef olma- mıştı. Hakemin bu maçtaki idaresi çirkin hâdiseden sonra ikinci plânda DÜŞÜN YAYINEVİ' kalmaktaydı. Esas, oyuncunun ha- reketi, ilk hâdisede uğratıldığı ceza- dan sonraki kötü cesaretiydi. Aynı haftanın, çok korkunç ikinci veya otuzbeşinci hâdisesi — İstanbulspor - Galatasaray maçında cereyan ede- Galatasaray sol içi Kadri, to- pun çoktan pozisyonu — terk ettiği anda ve kasdi bir tekme ile İstan- bulspor sağaçığı — Kasapoğlunu yere Hâdiseyi bütün' teferruatı tribün seyircileri yerlerinden fırlamıştı. Bir insan ya- ralanmıştı. Hakem çagırılmış ve hâ- dise önünde cereyan- ettiği için yan hakemine sorması istenmişti. Ancak yan hakem o menhus savunmayı ya- parak "Görmedim" dediğinden, in- sanı iliklerine kadar donduran bir his tribünleri kaplamış, yerde kıv- ranan suçsuz, saha dışına alınırken suçluyu cezalandıracak el bir lu kalkmamıştı. Oyunun, bu va k dan sonra "futbol"a benzemesı elbette beklenemezdi. Hakem cezalandır- maktan kaçındığı suçlu sinirleri bir anda bozulan ve ce verilmediğim görerek cesaret bulan rakipler tara- fından yumruk ye tekme ile ezilme- ğe başlanmış, "spor yapılsın" diye kurulan bir çimenlikte yerlere seril- mişti. Rezaletin sonu düşünülebilir. İşe mecburen polis müdahele etmiş, çirkin küfürler, yumruklaşmalar ve gürültüler arasında kavgacıları dı- şarı atabilmişti. Ertesi gün intişar eden gazetelerin, kökleri çok derin- lere inen, vak'a ile alâkasız neşriyatı işin aslı aranırsa çok daha korkunç- tu. Suçlu kimdi? Hepimiz... Evet... Hepimiz suçluyduk. Futbolcu, ha- şehir temiz olacaktır.", tırlamamıştık. Başlarımız eğikti. nin yeni mizah kitabı: HANGİ PARTİ KAZANACAK Yazan AZİZ NESİNİ Bu eserde siyasi ve sosyal mizahımızın en güzel hikâye- lerini okuyacaksınız. Yazar, bu seçim gürültüsü arasında size bol bol kahkaha dağıtıyor. BUGÜN ÇIKTI Fiatı Düşün Yayınevi : 2 lira : Cağaloğlu, Cemal Nadir Sok. Milas Han, Kat 3 No. 204 AKİS, 19 EKİM 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: