23 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

23 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS'in Yazı Müsabakası Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Şekilde Hareket Etmelidirler ? Milletler Ne B ugün dünyanın birçok milletleri, muhtelif devlet sistemlerini de- nedikten sonra, demokrasi yolunu seçmişlerdir. Demokrasi, tamamen alka dayanan bir idare sistemi- dir. Zaten, demokrasi, kelime itiba- riyle, "halka ait iktidar" — demek değil midir? Demokratik — rejim, görünüşte kolay bir idare sistemi- dir. Fakat aslında, ifrat veya tef- rite kaçmaksızın, bu sistemi itidal- le tatbik etmek oldukça güç bir problemdir. Böyle bir idarenin ku- rulmasına veya kurulduktan sonra yaşamasına mani olacak insanlara "Diktatör" ismi verilir. Demokratik rejim içinde yaşamağa —azmeden her millet, bu diktatör sınıfını ber- taraf etmeğe mecburdur. Bertaraf e- dilmeyen her diktatör, bir gün, mu- hakkak bu halk idaresinin başım yi- yecek, totaliter idarenin kurulma- sında öncülük edecektir. Bu sebep- ten, totaliter Trejime ' dönmemek için, demokraside, halk, muntaza- man iktidarı kontrol etmehdır De- mokratik rejimi eden her millet, ön plânda keyfı 1dareye son vermelıdır Keyfi idarenin, demok- ratik rejimde hiç bir yeri yoktur, ve olamaz da.. Demokrasiyi rejim olarak seçen her milletin yapması gereken ilk iş, yurttaşlarının sevıyelerını yükseltmek olmalıdır. Ancak bu s retle cahilliğe veda eden halk ara- sında demokrasi gereken kıymetini ve yerini bulmakta gecikmiyecektir. Hayatında eline kitap almamış, ca- hil bir yurttaşın, her gösterilen yo- lu, aşırı bir uysallıkla kabul edece- ği, bunun neticesinde de şaşkın bir duruma düşeceği aşikârdır. Diğer yandan az çok tahsil görmüş bir yurttaş tamamen şuurunun kendi- sine göstereceği doğru yolu seçe- cektir. Cahil bir toplumun dalka- vukluğa karşı meyli bir hayli faz- ladır. Bu sebepten tamamen cahil bir toplumda, diktatörler kendilerine aşırı bir muvaffakiyet sağlarlar. Demokratik rejim içinde yaşa- mağa azimli her milletin dikkat et- mesi lâzım gelen ikinci nokta, ba- sın olmalıdır. Basın, demokratik re- jimlerin aşağı yukarı mihenk taşı durumundadır. Demokrasi ile idare olunan milletlerin basınına bir göz atmakla, o milletlerin demokrasi a lanında ne dereceye kadar muvaf- fak oldukları kolaylıkla anlaşılır. Basın hürriyetine İndirilen her AKİS, 23 KASIM 1957 - XXI - darbe, demokratik rejimlerde, ek- seriyetle menfi neticeler husule ge- tirir.. Zaten basın hürriyetinin baltalanması, o milletin demokrasi alanında nasibi kalmadığına işaret- tir. Müstebit rejimlerin hemen hep- sinde, basın hürriyeti ortadan kal- dırılmamış mıdır? mokratik rejımlerde 1ktısaden planh bir kalkınma d ruridir. İşçi tabakasından itibaren yukarı doğru refaha kavuşan her 'milletin demokrasi anlayışı da o nıspette yükselecek, yurttaş, geçim kaygu- suna düşmeden milleti hakkında düşünme imkânlarına sahip olacak- tır. Ancak bu kaygulardan uzak kalınca, iktidarı, huzuru kalble ten- kit etmeği duşunecektır Yoksa, aklı, evde yarı aç ailesinde olan bir ışçıden veya bir dar gelirliden ikti- darı tenkit etmesi, veya demokrasi hakkında fikir beyan etmesi pek ta- bii ki beklenemez.. Her ferdin, hürriyet hakkında kesin bilgilere sahıp olması gerekir demokratik rejimlerde.. Her işçi, Müsabaka Şartları İS'in bu seneki yazı mü-- — üsabakaya gönderilen yılar ka üzüne makina, yla ve orta aralıkta yasılacak, uzunluğu da X. eba- i kağıtlarla iki sayfayı te- cavüz — etmiyecektir. B yazılar önce AKİS'- azı işleri kadrosundan ku- rulacak bir küçük jüri tarafından incelenecek, uygun (örülen AKİS', te neşredılecektır azıların 1 Tem 57'de başlanacak ve 30 19 Nısan 1958 den sonra lar müsabaka dışında bırakılacak AKİS'te neşredilen yazılar akaya tılacak yazı. ları: is ecmuası, yazı müsabakası servisi P. K. 2 Ankara" adresine postalanması la— ZI ır. İsmail BİRET memur, hasılı hürriyetin de belli sınırları bu- lunduğunu hatırında tutmalı, ona göre hareketlerini ayarlamalıdır. O yurttaş, bilmelidir ki, kendi hürri- yetinin bittiği yerde başkasının hürriyeti başlamaktadır. Başkası- nın hürriyetine tecavüz etmemeği bilmek, demokratik rejimlerde te- mel teşkil eder. her yurttaş Demokrasiyi rejim olarak kabul eden milletler, siyasi partiler yö- nünden ele alınacak olursa, görülür- ki, çok partili rejimlerde, iktidar partısı muhalefet partileriyle işbir- liği yaptığı takdirde halkın tevec- cühünü kazanır. Muhalefet safla- rından yukselecek şikayetlere, pro- testolara kulak asmamak, sadece zayıf iktidar partilerinin guttuklerı siyasettir. Muhalif partilere husu- met beslemek, her fırsatta bu par- tileri ezmeğe çalışmak, demokratik rejimin kabul edemiyeceği hususlar- dandır. Demokratik rejimi idame etti- rebilmek ve korumak için, seçimle- rin serbest ve emniyetle yapılması zaruridir. Seçimlerde halkı tesir altında bırakmağa çalışmak tama- miyle antidemokratiktir. — Yurttaş, programa aykırı, böyle icraata kar- şı, korkmadan dâva açabilmek im- kânına sahip olmalıdır. Hükümet, yurttaşlarının haklarına halel ge- tirmemeğe çalışmalı, — doğru yolu, her ne pahasına olursa olsun, ter- ketmemelidir. Demokratik rejimlerde, fert ve zümre menfaatlerinden fazla, top- lun menfaatlerinin gozetılmesı ge- rekir. Yurttaş, "Bana ne?" fikrine asla temayül etmemeli, kendisini ılgılendırsın ilgilendirmesin, mem- leketinin her dâvasını yakinen ta- kip etmelidir. Sırası gelince de fik- rini çekinmeden söyliyebilme cesa- retini kendinde bulmalıdır. Bu cesa- reti kendinde bulmayanlar iktidar partisinden çekinenlerdir. şurası bilinmelidir ki, yurttaş ikti- dardan değil, iktidar yurttaştan çe- kinmelidir. O iktidar, bu yurttaşla- rın oylarıyla milletin başına geçti- ğini, yurttaşın oyuyla yine, iktidarı kaybedebileceğini asla hatırından çıkarmamalıdır. Bir iktidar, ancak, vatandaş korkusuyla millete fayda- li olabilir. Bu korku olmadıkça, o iktidarın muvaffakiyet — nisbeti as- gariye iner. 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: