23 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

23 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ş sa şanların, fabrika 22 ÇALIŞMA SENDİKA DÜŞMANLIĞI ünya üzerinde sendika —hürri- yetinin gerçeki eşmedıgı biri- cik memleketin hangisi olduğunu sorsalar galiba TÜRKİ gerekecektir. sendika duş— türlü zihnimizden si- lemedık Sendikalar sankı işveren- lerin ekmeğini ve servetini elinden alacakmış işçiler bir araya gelince ortalığı alt üst edecekmiş gibi on- buna ve işçiler her türlü hücuma mâ- ruz kaldıkları gibi, — aydınların memleket işleri ile ilgilenmemesin- den şikâyet edenler, her nedense buların sendika ve işçi dâvaları ile ilgilenmelerinden daima endi- e doymaktadırlar. Ticaretle uğra- sahiplerinin, es- n her t"rlü dernekler kurma- a kimse ses çıkarmaz da şu iş- çıler bir araya gelip te sendika kurdular mı, hatta sendika kur- mak istediler mi, bazı idare adam- larını yerlerınde tutmak bile — zor a, seviyesine ulaşmağa çabaladığımız atıda — sendikalar millf birer müessese olarak kabul edilir, işçilerin vatanperverliğine imse dil uzatamazmış, hak ara- mak düşman olmak demek değil- miş; bütün bunlara bizde aldıran yoktur. Bir yandan idare — mekani: izma- n bakarlar. Sendikalar kuvvetlenirse, sanki memlekette kanunu çiğneye- cekler, memleketi ve milleti hiçe sayacaklardır Doğrusunu isterse- niz, sendikaların ve işçilerin bun- ların hıçbır yapmay: acagını her- kes pek iyi bilir. Ne var ki, sen- dıkaların teşekkülünden ve kuv- vetlenmesinden çekinenlerin asıl derdi, bugüne kadar insafsızca sö- müregelmekte oldukları işçilerin şuurlanması ve ı sonun a ru- yacaklar ve kendılenne karşı yapı- lagelmekte olan kanunsuz ve in- safsız hareketleri durdurabilecek- lerdir. Tabiatile, bu da işverenlerin ve onların tarafını tutan bazı i- dare adamlarının işine gelmemek- tedir. Çünkü sendikaların kuvvet- meşru seviyelerınden şru i yelerine inmeleri, hayatın ucuzla— ması demek olacaklar Halbukı bugün birçok işve işin vur: gunculuğa, pahalılıga ve ışçılerın sırtından geçinme siyasetine göre ayarlamıştır. İşte işçilerin uyanma- larına, sendikalar kurup kendi hak- larını korumalarına bu derece set çekilmesinin asıl sebebi budur. insanı sevindiren nokta ışçılerın gerçeğı anlamağa başla- mış olmal! Onlar, pahalılıgın sebebini, ucretlerın neden gün biraz daha iyi anlıyorlar. Bugün memleketimizde faalıyet halinde olan pekaz birlik ve fe- derasyon kalmıştır. Çoğa, y: ka- patma talebiyle mahkemeye veril- mıştır, ya da tamamen tıl- mıştır. Hem öyle kapatılmıştır kı kapatma kararlarına karşı kanun yolları dahi tıkanmıştır. —Muvak- kat adı altın ne zamana kadar yürü cağı belli olmadan birçok birlik halen faaliyet gösterememektedir. İlgili mercıler birliklerin ve fede- rasyonların bu şekilde kapatılma- ları karşısındaki şikâyet ve itiraz- lara da pek kulak asmamaktadır- lar. Her nasılsa kapatılmamış o0- lan İstanbul İşçi Sendikaları Bir- lıgıne katılmak ısteyen sendikalara zorluk çıkar maktadır. — İstan- bul Su İşçileri Sendikası, Türkiye Su Isçılerı Sendikası halıne geldık- ten ve İstanbul İşçi Sendikala- rı birliğine katılmak hususunda kongreden karar aldıktan — sonra yaptığı müracaata Çalışma Bakan- lığı menfi cevap vermiştir. Bu ha- reket te göstermektedir ki, herhan- gi bır politikadan yalnız bir şahsı ve meselâ bir Bakanı — sorumlu tutmaga imkân yoktur Aynı zih- niyeti devam ettiren şahısların iş başında bulunması suretile aynı politikanın güdülmesine devam e- dilmektedir. Sendikaların birlikler urmak veya kurulmuş birliklere katılmak hususundaki muamelele- rini düzenleyen kanunda — herhan- gi bir degişiklik yapılmamış olma- sına rağmen sendika aleyhtarı bir zihniyet aynı kanunu sendika hür riyetini kısmak için kullanabılmek- tedir. Yine bu bepledir ki, - dikaların birlik kurmalarına karşı yegâne engelin kanun —olduğunu söyleyenler, bu kanunu değiştirmek hususunda, başka — kanunlarda ol- duğu gibi, hıç te sür'at göster mektedirler. Bu durum karşısında tabiatile, İşçi milletvekillerinin tu- tumu, İşçiler ar.ısında merak edil- mektedir. İşçiler aleyhindeki kanun en- gelleri ile zihniyetin yarattığı güç- Adil AŞÇIOĞLU lükler yanında hareketlerının neti- celerini ölçemeyen bazı işçiler de ışverenlerın tesırı altında kalar k farkına varmadan — sendikaları ıçınden parçalamaga çalışm akta- Bir kısmı, aynı iş kolunda ndika — kurma!l ta, di- ğerleri de sendıkaların iş yapma- dığını ileri sürerek sendıkaları ve idarecilerini kötülemeğe çalışmak- adır İstanbul Su İşçileri Sendikası büyük gayretler sarfederek yurd- daki bütün baraj işçilerini de ıçın alacak şekilde sendikayı ürkiye çapında genişletmeğe çalışırken, bazı işçilerin Istanbulda ikinci bir su ışçılerı sendıkas kurmuş olma- ları son dere esef edilecek bir laydıı' Yeni sendıkanın adı İstan- bul Teknik Su Işçılerı Sendikasıdır. Bu suretle aynı iş kolunda mevcut dikalara "teknik" sıfatının ta- ıilması suretiyle kurulmuş ikinci sendikaların sayısı bir hayli kabar- mıştır. Tekstil ve örme sanayii iş- çileri ile tramvay işçileri ve şimdi de su işçilerinden bir kollarında bir sendik; nik sıfatını ilâve etm ikinci birer sendika - kurmuşlardır. Sendikaların adına eklenen bu "tek- nik" sıfatının pek yayılmağa baş- laması işçileri düşündürecek mahi- yettedir. Aynı iş kolunda sonradan kurulan bütün ikinci sendikaların hep "teknik" olması, bunların tesa- düfen kurulmadıklannı goster ek- tedır Sendı hurrıyetının en tabii olarak aynı iş kolunda çeşıtlı sendıkalar kurulmasına el- bette ki kimse engel olamaz. Fakat bugünkü şartlar altında, yani sen- dikalar henüz harekete geçecek ha- le gelmeden aynı iş kolunda bırkaç sendıkanın bulunması, işçi lar birer "aksiyon çok uzaktırlar. Sendıkalar şımdılık işçileri bir araya toplayan ve onların ileride menfaatlerini koruyabilmek için harekete geçmeğe hazırlanma- ları an birer teşkilâtlanma organıdırlar Bu sebeple sendikala- rın üye sayısını çoğaltmak, onların malf bakımdan — kuvvetlenmesine yardım etmek, her ışçının vazifesi- dir. Eğer ıkıncı sendikaların kurul- masının sebebi mevcut sendıkaların herhangi bir İş görmemeleri ise, bu- nun bütün kabahati sendıkalarda ve idarecilerinde değil, dikaların kuvvetlenmesi için çalış- mamalarındandır. AKİS, 23 KASIM 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: