23 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

23 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Futbol "İlahi Komedi.." ürk Milli Futbol takımı tamamen başarısızlıkla dolu bir çift İspan- ya maçını kapadıktan sonra spor muhitlerimizde — olagelen — hâdiseler çok zaman meraklıları — gülderecek kadar eğlenceliydi. Neler oluyordu? Peşpeşe verilen — beyanatlar, — yeni maçlar arefesinde yapılan Federas- yon toplantıları, Basına ani gelen ölüm sükutu, üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken — problemlerdi. Ancak bütün hâdiselerin yanı — sıra gelişen kulis faaliyetleri de işin ciddi- yetini tamamen kaybettirecek karak- terdeydi. Milli futbol takımımızı her ikisi de Türkiyede — oynanacak iki karşılaşma bekliyordu. Bunlardan ilki, Dünya Kupası elemelerinde Gal ve Doğu Almanyayı yenmiş Çekosla- vakya ile Pragdaki 1-1 lik maçın re- vanşı, ikincisi Fransaya 6-3 kaybet- tikten sonra üç hafta önce aynı ra- kiple Brukselde 0-0 berabere kalan Avrupanın — "Kırmızı — Şeytanlar", Belçika ile olacaktı. Federasyon ve Tek Seçici "İspanyol Komedi"lerin den sonra mühim değişiklikler gös- termişlerdi. Eşfak Avkaç, artık oto- ritesini ve dünyada büyük yankılar uyandırdığını tahmin ettiği, müthiş taktiklerini, açıkca Basına terk et- miş "Yazmalısınız. Ancak maçlar- dan önce, Ben de istediğiniz gıbı ha- reket ederim" demişti. Bu, "seyyal" tek seçicimizin mahvı, harbi kaybet- mesi demekti. Fakat umumi efkârın şimdilik, tek seçicinin hâlâ bıtmeyen reklâmlarıyla, kaprisleriyle uğraşa- cak hal, yoktu. Federasyon içerisin- de çok mühim hadıseler cereyan edi- yor, Trabzonda milletvekili seçilen başkan Polat istifa ediyor ve- ya etmış gibi görünüyor, dost çevre- lerde —"yıpranmamış sima" olarak ortaya atılan Selâhaddin, beliren ta- mamen idari mülâhazalarla başkan- hk adayı gosterılıyor geri kalan boşluklardan biri, imar ve hamleleri Basın Bürosundaki lâde uygun çalışması ile mükâfat- landırılması gereken dış maçların değişmez radyo konuşucusu Niyaz Sel ile, diğeri ise, hakiki mesleği bır türlü açıklanamayan Adnan Akın i- le doldurulmak yoluna gidiliyordu. Doğrusu, bu " dertli sandalya kavgası umumı efkarı ziyadesiyle eğlendiriyordu. Fakat son hafta içe- risinde bunları dahi geride bırakan iki; mühim hâdise, nazarları bir telg- raf ile yeni bir beyanatın üzerinde topluyordu. İğne ve çuvaldız T ürk Milli Futbol takımı geçen kış içinde Çekoslavakya ile Pragda oynamış ve 1-1 berabere kalmıştı. Üzerinde hiç konuşulmadan kabul e- dilirse, bu netice. Milli takımımızın belki de tarihinde aldığı en parlak 34 Bitmeyen kaprisler peşinde neticeydi. Çekler zorba futbollarım Avrupaya, hattâ Güney — Amerikaya tanıtmışlar, artık krizi atlattıkları- nı, eski fevkalâde günlerine ulaştık- larım açıkça göstermişlerdi. Muhte- lif memleketlerde yapılan futbol klas- manları bu memlekete ön sıralarda yerler veriyordu. Ancak Pragda ya- pılan ve 1-1 berabere biten Çekosla- vakya Türkiye maçı hiç bir spor- tıf ölçüyle kabılı telif olmayan şart- lar altında oynanmıştı. Dondurucu soğuk dolayısıyla buzla kaplı bir sa- ha, her iki ekibin de futbol oynama- sına müsaade etmemiş ve maçtan sonra bütün Türk futbolcuları, kar- şılaşmayı "Oynadığımız en anormal ARAYIS AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ Kasım sayısı sayfaları olarak yepyeni bir çıktı. artmış şekilde Örnek sayı isteyiniz Abone olunuz Sayın 25 Kr., Yıllık abone 3 liradır. Haberleşme Adresi: Posta Kutusu : 198, ANKARA maçtır. İnsan ayakta duramıyor, so- ğuktan nefes alamıyordu" kelimele- riyle ifade etmişlerdi. Bu maç bizim gözümüzle Çekoslavakya için bir öl- çü olamazdı. Çekler daha sonra Mos- kovada Rus ekibi ile normal maç müddetinde, 3-3 berabere kalmışlar, Dünya Kupası eleme turlarında Ga ve Doğu Almanyayı kolay mağlup etmişlerdi. Hele ipziğde — yapılan e 4-1 Çekoslavakya lehine biten Do- ğu Almanya . Çek maçında Praglı lar fevkalâde sert oynayan rakiple- rini dört golle dize getirirken, tesir- leri son hafta içinde görülen mühim kayıplara uğramışlardı. Bunlar Tür- kiye maçında oynaması katileşen beş oyuncunun sakatlığıydı. Nitekim rakip sahada dahi olsa maca ehem- mıyet veren Çekoslavakya idarecile- ri, bir telgrafla durumdan Türk Fe- derasyonunu haberdar ederek, kar- şılaşmanın şimdilik tehirini istemiş- lerdi. İşte; haftanın ve Türk Federas- yonunun hayatı boyunca hatırlaya- madığı otoritesi ile alâkalı en büyük gurultusu bu telgrafla kopmuştu. k Çekoslavakya beynelmilel kaı— delerden haberdar değildi. Demek Çekoslavakya iki hafta önce çekile- cek bir telgrafla bir milli maçın te- hir edilebileceğini sanıyordu. Böyle şey olamazdı. Derhal kollar sıvan- mış, şu kendini bilmez Çeklerin şıka— yet edilecekleri merci aranmağa başlanmıştı. Fakat Türk Federasyo- nu, hakkı olan bir meselede forma- lite icabı hareket ederken, çok garip bir duruma düştüğünün farkında bi- le değildi. Gene geçen yıl, Dünya Ku- pası elemelerinden Türkiye — İsrail ve hususi karşılaşmalardan Türkiye- Doğu Almanya maçlarının organizas- yonlarından hemen bir hafta önce, ra- kiplere çektiği birer telgrafla sebep— siz tehir eden ve bugün birini şikâ- yet için düşündüğü mercilere şikâ- yet edilmeyerek ceza — görmeyen Türk Futbol Federasyonu, şimdi hem iğneyi hem çuvaldızı başkasına ba- tırmağa kalkıyordu. Ankaranın suçu: Saha on yedi günün en akıl almayan beyanatı artık basına teslim olan tek seçici Eşfak Aykaç tarafından veriliyordu. Daha önce Çek maçının İstanbulda, Belçika maçının Ankara- da oynanmasını kararlaştıran Fede- rasyon, Çek maçının yapılmamak ih- timali karşısında Aykaçın ağzından Belçika maçının İstanbula alınması ihtimalini açıklıyordu. Aykaçın bu hususta gösterdiği sebep, Avrupada ortaya atılsa hakikaten kahkahalar- la karşılanırdı. Tek seçici, ekibimi- zin İstanbuldaki taş suratlı Dolma- bahçeye alışmış olduğunu bildiriyor, Ankaradakı futbol oynamak için bü- ün şartları havi çimen stadı Belçi- kalılara boykot ederek bir milli kar- şılaşmanın göz göre göre çamurlara bulanmasını tabıı karşılıyordu. Fede- rasyon haklı mıydı? Türk — futbolu daha ne kadar çamur içinde kalacak- tı? Ankaranın hazır çim stadı han- gi maksatlarla yapılmıştı? Her halde Federasyonun hayatım uzatacak ça- murlu galibiyetler için — değildi. AKİS, 23 KASIM 1951

Bu sayıdan diğer sayfalar: