30 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

30 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS, 30 KASIM AKİS'inYazı Müsabakası Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Milletler Ne Şekilde Hareket Etmelidirler? En iyi rejim olduğuna münakaşa- sız kabul ettiğimiz demokrasinin hakiki mânasına yakınlaşması yine halkın elinde olan bir keyfiyettir. Her rejim onunla idare — olunanla- rın müstahak oldukları sistemler- dir. Her millet hak ettiği rejimle i- dare edilir, edilmiyorsa istenilen beklemek ise izhar edilmeyen istek- istiyenlerin b sebep yoktur Cemiyetin bünyesine göre de- mokrasinin en iyi şeklini bulup tat- idare yetinin dahiline giren bir husus ol- masına rağmen, bu sebepten mücer- ret olamıyacağını, keyfi ve sübjek- tif ölçülerle bu hakkın suiistimali- ne bir sebep gosterılemıyecegını de söylemek icap e Demokrasinin ideal mânasına yakınlaştırılması, ferdin bütün ta- bii hak ve hürriyetlerinin kendisine verilmesiyle mümkündür. Bu hak ve hurrıyetler, dogru duşunen bir alınabilecek bir müesseseleriyle meydana getırılebılır Her mılletın edebileceğini- bilmesi yani i- çinde yaşadığı sistemin tam mana- sıyla tenkidini yapabilecek bir sağ- duyuya sahip olması veya kültür seviyesine ulaşması, ulaştırılması i- cap eder. Bunun aksini iddia etmek ne istediğini bilmeyen bir toplulu- hususiyetlerine bağlıdır. Esasen mokratik rejim içinde yaşamaya az- metmek, ne istediğini bilmek de mektir. Kültür — seviyesi düştükçe siyasi parti veya — önderlerin rolü 1957 XXI artar, zira topluma istemesi icap e- den şeyı göstermek, onun mantığı- etmek J1üzumu hasıl ola- Ne istediğini bılen bir - toplum, meri kanunlara gö meşru olan yoldan yürüme le bu arzularını vazılkanuna duyuracak, hareketle- rini, göreceği Treaksiyona göre a- yarlıyacaktır. Vazırkanunu cemiye- tin arzu ettiği yola döndürebilmek için sadece düşünen bir ferdin ak- a pasif hareketlerı kâfi gele- bılecegı gibi, bütün rtlerin arzu- larını izhar etmeleri bıle kâfi gel- miyebilir. Burada riayet edilecek kaide: mer'i kanunl ara göre meşru olan yoklan ek fakat asla bir rejimi arzulayan mılletlere şun- ları tavsiye etmek icap eder 1 — Siyast parti veya önderlerin teklif ettikleri ile halihazır durum arasında mukayese yapabilecek de- recede şahsi hislerden, kaprislerden azade bir fikri olgunluğa erişmek için çalışmalıdırlar. Burada fertler- den istenen şey çok fazla, gibi gö- runmekte ise de, ıyı bır rejime hak Bunu gerçekleştirmek; valarına fertlerin büyük bir şevkle katılmaları, kendilerini yetiştirmek için gösterilecek yollardan geçmele- ri ile fikri olgunluğa ayırt edebilme maları ve tarasız bilgili basının tefsiri ile siyasi olgunluga kavuş- malarıyla mümkündür: E er'i kanunların tanıdığı bütün hakları ıstımal derek inan- disi ıçın tehlıkelı olsa bile neşir yo- lu ile tenkitler yapıp efkârı umumi- yeyi hazırlamalıdırlar. 3 — Başkalarının haklarını çiğ- netmemek için çalışabilecek bir me- olmamalıdırlar. Şahıs uğruna değil, fakat hak uğruna ve —menfaatsız uğraşmayı vazife telâkki etmelidir- ler. 4 — Haksız huldukları kaıdelere karşı kiı larâk y k ve cezasına razı olmak... Bu şekilde Mustafa Suat İNCE hareket, idare edenlerı muşkul mev- karşı gelmeleri edenlerin müeyyide tatbik edemez hale gelmeleri, doğruyu idrak ede- a Müeyyideye rıza göstermek şarttır Yukardaki tavsiyeler, belki, ol- gun insanların vasıflarından bazıla rı şeklinde görünebilir ve cemiyetin her ferdinden bu olgunluğu bekle- menin hayâl olduğu iddia olunabi- lir ise de, bu, insan topluluklarının arzuladıkları rejime asla kavuşa- mıyacaklarına bir ka teşkil et- memelidir. Yukar yazılı şartlar, meşru yoldan en iyi e kavuşa yakınlaşması ki, rejimin ideale âyık olma derecele- lur fertlerin buna rine bağlıd Yukardaki tavsiyelere uyan bir ferdin gayesi vazırkanunun dikkatini çekmek meseleyi b yönden de icap eder. Bu hareketler karşısın- da iktidar iki şekilde vaziyet ala- bilir. A İstenileni kabul eder: Bu şık bizi arzulanan neticeye götü- ür. - B — İstenileni kabul etmez: Bu ise iki kısımda mütalâa edilebilir. a) Samimi olarak kendi fikrinde israr eder, b) kendi fikirlerinin yanlış oldu- ğunu bile bile, istinaden halkın arzularına karşı koyar. Yani birincide bir fikir, ikinci- de ise kuvvet mücadelesi kendini gösterir. Fikir mücadelesi, normal edilenlerin arzularının tamamen — plânlanmış hareketlerle mümkün- olur ki, her cemiyetin bünyesine ve siyasi vazi- yetlere göre değişik — şekiller arzettiği tariht hakikatlarla sabit- tir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: