5 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

5 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S I Filmler Ruslar insanlaşınca Geçen haftanın sonunda bir ak- şam Ankaradaki Sovyet Büyük Elçiliğinin salonu ağzına kadar do- luydu. Dış kapının önüne sırayla o- tomobiller yanaşıyor, — bayraklı ve bayraksız bu arabalardan bir insan kalabalığı içeri oğru akıyordu. Doğrusu istenilirse gelenler büyük bir kalb huzuru içinde — değillerdi. Zira zavallı Imre Nagy'nin ve onun kahraman arkadaşı General Male- ter'in hatıraları henüz pek tazeydi. Her türlü insanlığın dışında, kelime- nin tana manasıyla kahpece vurulup öldürülen Macar vatanseverleri dün- yanın dört bucağında olduğu gribi Türkiyede de kalbleri Sovyet metod- larına karşı biraz daha fazla kin, biraz daha fazla nefretle doldurmuş- tu. Ama işte, grene de, salonda ver alan kalabalık, Rus Büyük Elçisinin davetine icabet etmişti. Bunun se- bebi o gece Sovyet metodlarının de- ğil, Rus sanatının bir örneğinin gös- terileceğiydi. Elçilikte bir film — oynatılıyordu. Elçinin — davetiyesini alanlar filmin adı olan "Leylekler Geçince" yi ya- dırgamadılar Daha bir kaç ay evvel bütün sinema dünyası bu filmin ve onun genç kahramanı Tatiana Sa- moilova'nın adıyla çalkalanmıştı. Zi- ra Cannes Festivalinde jüri birinci mükâfatı robotlar değil, insanlar ta- rafından oynanan bu Rus filmine N E MA vermişti. Filmin orada ilk gösteril- diği gece jüri azaları ve davetliler kurdela bittiğinde, gözleri yaşlar i- çinde, gene gözleri yaşlı bir genç kı- zı, Tatiana Samoilova'yı coşkun te- zahürat yaparak, —hararetle alkışla- mışlardı. O gece sinema salonuna Moskova dram sanatı — mektebinin henüz iki film çevirmiş basit bir me- zunu, bir Rus yıldızcığı olarak giren Tatiana sinema salonundan 1 numa- ralı Sovyet yıldızı olarak çıkıyordu. Gündelik hayattan sahneler L eylekler Geçince, harbin insan hayatı üzerindeki acı tesirlerini, verdiği ıstırabı. anlatıyor. Hm, ni- şanlısını, sevgilisini savaş yüzünden kaybeden saf, taze, güzel bir genç kızın hikâyesi. Her şey şafak söker- ken Moskova sokaklarında başlıyor. Henüz uyuyan şehirde sevgililer, iki yaramaz çocuk gibi elele dolaşıyor- lar. Birbirlerine muziplikler yapıyor- lar, bir arazöz Veronikayı ıslatıyor, bir köpek Borisi kovalıyor. Sevimli, cana yakın sahneler. Bu esnada gençler gökte uçan bir leylek sürüsü goruyorlar onu seyrediyorlar. O gü- nü takip eden günlerde Veronikanın ve Borisin ailelerini görüyor, tanıyo- ruz. Ortahallikimseler. Basit Rus Dünyadaki bütün şehirli- ler gibi kimseler. Hayatları aynı, gaileleri aynı, —neşeleri ve sevinçleri aynı. Sonra birden harp gelip çatıyor. Borisin yeri cephededir. Film, tahmi- nin aksine malüm propagandayı gö- -e batarcasına yapmıyor. Savaş, be- Tatiana nın 32 Cannes da çizilen gözleri Kalbe giren bakışlar Tatiana Samoilova Meçhul girdi, meşhur çıktı raberinde felâketleri getiriyor. Bir hava hücumunda Veronikaların evi yıkılıyor, genç kızın annesi ve ba- bası ölüyorlar. Veronika için gide- cek, sığınacak yer Borisin ailesinin yanıdır. Bir başka hava hücumu bir başka felâket getiriyor. Patetik bir sahne sonunda genç kız Borisin bir piyanist akrabasına teslim oluyor. O- nunla evleniyor. Fakat kalbi, cep- hedeki sevgilisi için çarpmaktadır. Zaman geçiyor. Bir serseri kur- şun Borisi öldürüyor. Genç kızın ha- beri yoktur. Bir hastahanede çalış- makta, yaralıların yarasını sarmak- tadır. Piyanist kocasıyla münasebe- tini kesmiştir. Bir gün, çamaşır yı- kadıgı sırada bir asker Borisin öl- düğünü haber veriyor. Demek artık Borissiz, sevdiği adamsızdır. vermiyor, hatta ağlayamıyor. ya başına yıkılmıştır. Harp sona eriyor. Zafer kazanıl- mıştır. Bandolar çalıyor, bayraklar dalgalanıyor. Trenler harp meydan- larından askerleri geri — getirmekte- dir. Veronika da karşılayıcılar ara- sındadır. Oradan oraya dolaşıyor, boşuna Borisi arıyor. —Elleri Borise verilmek üzere çiçeklerle doludur Fakat Boris bir daha gelmiyecektir. ir daha Borisin elele Moskova so- kaklarında dolaşamıyacaktır. Genç kız çiçekleri tanımadığı — askerlere veriyor, kendini onlara bırakıyor. Bu sırada gökten bir leylek sü- rüsü geçmektedir. AKİS, 5 TEMMUZ 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: