19 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

19 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS'in Yazı Müsabakası "Milletlerin İktisadi Kalkınması Niçin Hürriyet içinde Olmalıdır?"” ktisadi kalkınma fertlerin yaşa- ma seviyelerinin yükselmesi, do- layısiyle reel gelırlerının artmasıy- le kendini hisse mle- kette fertler ıhtıyaçlarını ne kad emmel vasıtalarla — giderebili- yorsa o memleket iktisaden o ka- dar kalkınmıştır. Bilfarz tarlasını kara sapanla sürmek sorunda ka- lan çiftçinin yaşadığı memleketle traktörle süren çiftçinin — yaşadığı memleketin iktisadi seviyeleri ara- sında bariz bir fark vardır. Bina- sıyla çoğunluk teşkil eden fertlerın yaşama seviyeleri yükselme tice itibariyle o memleket ıktısa- den kalkınmış sayılamaz. Zira ik- tisadi kalkınma bir kişinin — veya bir zümrenin kalkınması demek de- ğildir. Dia sonra bu memleketler- de bazı ihtiyaç vasıtalarının ancak belirli zümrelere gerek hukuken ve gerekse fiilen tahsisi de fertlerin yaşama seviyeleri arasında farklılık yarattığından cemiyet heyeti mec- muası ile iktisaden gelişmemiş sa- yılır. İktisadi kalkınma ancak hürri- yet içinde gerçekleşir ve inkişaf e der. ımdan kalkınma faalı- yetlerini yetiştirilen bir Ççocuğa benzetirsek antidemokratik memle- ketlerde girişilen kalkınma hamle- lerinin fertlerden gelen ve mühim olan kısmı hareket serbestisi kaldı- rılmış çocuklar gibi ürkek ve cesa- retsiz olurlar, gelişip büyüyemi ler. Çocuklarını korkutma sıstemıy- le terbiye eden ailenin çocukların- da görecekleri teşebbüs kabiliyetiy- le makul ve mutedil bir terbiye tar- zı ile yetiştiren ailelerin çocukla- rında görecekleri teşebbüs kabili- yetleri arasında muazzam farklar mevcutlar. Aynı şekilde — antide- mokratik rejim içersinde — girişilen bir kalkınma faaliyeti hareket ser- bestisi alıkonulmuş çocuk gibi hür- riyet unsurlarından mahrum edil- diği için verimsiz kalır. a hür- riyet iktisadi kalkınmanın force - motrice'idir. Onsuz beslenemez. Antidemokratik — memleketlerde iktisadi kalkınmanın — mahsullerin- den yukarıda da bir nebze temas ettiğimiz gibi milleti teşkil eden bütün sosyal sınıflar aynı derecede istifade edemezler. İdare organı ta- AKİS, 19 TEMMUZ 1958 - İl- rafından desteklenen imtiyazlı sı- nıflar dıger sınıfların aleyhine ola- rak Derleme kaydederler. Milli ge- lırın tevziinde aksaklıklar olur. Bir tar aftan ıktısadı kalkınma dolayı- siyle kalkınmanın bir miyarı o0- lan mıllı gelir çogalırken diğer ta- raftan milli gelirin inkisamında i- dare organının taraflı hareketinden dolayı imtiyazlı ve imtiyazsız sınıf - ların ve bu sınıfları teşkil eden fertlerin gelirleri arasında gittikçe çoğalan bir fark zuhur etmiş ola- caktır. Neticede bu rejimde, iki sos- yal sınıf türeyecektir: n son sıradaki Jlüks ih- tiyaçlarını dahi giderdikten sonra yine buyuk bır servete sahip sınıf. n plânda gelen müb- rem ıhtıyaçlarını dahı giderecek kudrette olmayan sınıf. Bir memleket ıçın en mahzurlu şey de böyle bir vaziyetin meydana gelmesidir. Halbuki demokratik re- jimli memleketlerde böyle bir va- ziyet tahassül etmez ve edemez de. Tahassül etmez, çünkü, memleketi idare mevkiinde bulunanlar şunu iyice bilirler ki demokrasi halkın kendi kendini idare etmesi sistemi- dir ve böyle bir yola sapmayı dü- şündükleri takdirde idare selâhiye- tini kaybedeceklerdir. Bu itibarla sınıf gözetmeyi akıllarından — dahi geçirmezler. Tahassül edemez, çün kü sınıf gözetmeye başladıkları an- dan itibaren basın hürriyeti, söz ve fikir hürriyeti, toplanma hürriyeti gibi demokrasinin halka bah- şettiği müdafaa vasıtalarıyla kargı karşıya gelirler. Neticede bu vası- talar gelip gelerek idare organla- rını adil bir iktisadi politika takip etmeye doğru sevk ve icbar eder- ler. Antidemokratik memleketler- Zi HERKES Turhan ŞİMŞİR de fertler bu vasıtalardan mahrum oldukları için kalkınmanın yükünü kendileri çeker fakat meyvalarını bir kısmı toplar. Bu vazıyet ilele- evam etmez, bir gun gelir ki sıkıntılar had safhaya girer bu saf- ada antidemokratik rejim kendi- sini demokratik rejime teslim eder. Bu itibarla ancak hürriyet rejimin- de girişilen kalkınma faaliyetleri devamlı huzur ve semere verebilir. Zira orada hürriyet unsurları tera- ve muvazene vazifesini görmek- tedirler. Bugun bütün — insanların al bir zümrenin bütün memleketin ça- lışmasından istifade ettiği — devir çoktan geçmiştir. Bugün böyle bir rejim mevcut olsa dahi bu rejim devamlı yaşamaya namzet gösteri- I Antidemokratik rejimin fertle- rine çalışma gücü üzerinde psıkolo- jik menfi bir tesiri de vardır. Öyle ya herhangi bir ferdin bir gayeye hizmet edebilmesi için herşeyden evvel o gayenin ne olduğunu bil- mesi ve anlaması iktiza eder. An- cak ondan sonra gayenin tahakku- ku için çalışacaktır. Şayet İıştığını öğrenirse o zaman isteksiz ve şevksiz faaliyet icra edecektir. Bu çalışmanın rantablitesi ise ga- yet düşüktür. Nitekim antidemok- ratik memleketlerde yani hürriye- tin geçer akça olmadığı cemiyet- lerde idare organı icraat ve prog- ramını halka açıklıyacak basın ve fikir hürriyetleri mevcut olmıyaca- ğı için fertler hangi gayeye ala- met ettiklerini — bilemeyeceklerdir. Demokraside yaşayanlar bu bakım- dan avanta_ıa sahip oldukları gibi rejimin bir icabı olarak idare or- ganı daima milletin temsilcilerine icraat — programlarını — açıklamak mecburiyetinde bulunmaktadırlar. u halde bir millet devamlı ola- rak yaşamak çalışma gücünü a- yakta tutmak, sosyal sınıflar ara- sında farklar yaratmamak istiyor- sa iktisadi kalkınmasını hürriyet ve demokrasi rejimi içinde — yapmalı- dır ve bugünkü telakkiye göre de bu şekilde hareket etmeye mecbur- dur. 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: