27 Aralık 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

27 Aralık 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER düzeltmek veya roketin herhangı bir şekılde yolundan sapmasını önlemek üzere, elekronik beyinden de fayda- lan 11m1ştı Fırlatıştan sonra, roketin içindeki cihazlar bir ölçme lâboratu- varı gibi işlemeğe başlamış, evvelce tâyin olunan rotaya göre vuku bu- lan en ufa sapmalar yeryüzüne radyo ile bildirilmişti Cape Canave— ral'de kurulan elektronik bey kezi, kendisine bıld rılen bu bılgılere göre, heme izumlu hes_apları yap- tarafına n seyir kumanda cihazlarına u- laştırılmıştı. Elektronik beyin olma- saydı,"fezadan gelen o karmakarışık malümata göre lüzumlu seyir hesap- larım yapmak yularca sürerdi. Hal- buki elektronik beyin, bu hesapları bir sanıyenın içinde yapmış ve böy- lece füzenin yolundan pek. fazla sap- ması onlenmıştı Dama atılan pabuçlar Son haftalar içinde, Amerikan si- lâhlı kuvvetlerinin güdümlü mer- mi sahasındaki başarıları sadece At- las füzesinin fırlatılmasından ibaret kalmış değildir. Orta ve uzun men- zilli füzelerin son yapılan tecrübele- ri, Amerikanın bu sahada da Rusıa- ra kafa tutabılecegını açıkça göster- mektedir. Gerçi, füzelerin menzılı bakımından Sovyetlerin daha 1 bir safhada bulundukları söylenme tedir ama, bu söylentiler henuz fııl' tecrübelerle doğrulanmamıştır. Hal- buki Amerikalılar .geçen — haftalar zarfındaki — tecrübelerinde, mdıye kadar __erişilmemiş uzakhklara eriş- miş. UÜstelik uzak mesafelerden ya- pılan atışların isabet — derecesinde muazzam ilerlemeler kaydetmışler— dir. Bu hafta ortasında Cape Cana- veral'den Okyanusa fırlatılan başka bir Atlas füzesi, suni peykin yeryü- zünde ne derece korkunçlaştığını bir defa daha göstermiştir. Uzun menzilli silâhların son mü- tekâmil . durumları karşısında, dün- yadaki stratejı telakkılerı de yav ş yavaş değişecektir. Şim kadar beynelmilel pazarlıklarda kendılerını pek pahalıya satan, bu kıymetlerini idarecilerinin ve kendi kuvvetlerinin ustunlugune değil, stratejik mevkile- rinin ehemmiyetine borçlu olan memleketler, artık ikinci plâna düş- meğe başlıyacaklardır Amerika şim- di, Rusyayı vurabilmek, Sovyetler Bırlıgındekı sanayi merkezlerını tah— rip edebilme için, —muhakkak b memlekete komşu bölgelerde üs te— sis etmek mecburiyetinde — değildir. Bu serbestlik, Amerikanın dış poli- tikasına ve beynelmilel| münasebet- lerine daha fazla vuzuh ve temizlik getirecektir. Meselâ bir General Pranco, sırf stratejık hava kuvvetle- rine Üs aladığı için. Amerikanın gözdesi olmaktan çıkacak ve böyle- ce Amerikan dış siyasetinin yüz ka- ralan silinecektir. Washington artık, dostlarını kendi demokrasi idealleri- ne sahiden bağlı olanlar arasından seçmek imkânını kazanmıştır. 24 Irak Pijamalı diplomasi Amerıkan Dışişleri Bakanının yar- dımcılarından Rountree, bu hafta başında, Washington hava meydanına varıp uçaktan indiği za- man, derince bir nefes aldı ve yürek- ten gelme bir "oh" çekti. Ortadoğu memleketlerine yaptığı tehlikeli se- yahatten nihayet sağ salim dönebil- mişti. Şimdi, Bağdat sokaklarında olup bitenleri Aanlatmanın ve siyasi hatalarda hâlâ ayak direyenleri ikaz etmenın sırasıydı. ter Rountree, — Ortadoğuyu şöyle kolaçan etmek ve Amerikanın o bölgedeki siyasetine yeni esaslar bulabilmek ıçın yola çıkmıştı. Önce Kahireye uğrayıp Nasırla görüşmüş ve nihayet uçağa atlayıp Bağdatın olunu tutmuşt da i William Rountree Ne Şamın, şekeri, ne arabın yüzü de olduğu gibi soğuk karşılanacağım biliyordu ama, sokaklarda yuhalana- cağını doğrusu hiç aklına getirme- mişti. Halbuki, daha Rountree'nin u- çağı Irak semalarına gelmeden Bağ- dat sokaklarında kaynaşmalar başla- Şehrin kenar mahallelerinden se- fîl kılıklı insanlar merkezdeki mey- danlara doğru akıyor, sokaklarda yer yer gruplaşmalar göze çarpıyor- du. Kalabalığın bir kısmı da hava meydanına giden yolun etrafına sı- ralanmıştı. Ellerinde taş, çürük yu rta ve domates sepetleri, sırtla— rında yırtık pırtık — entariler vardı. Biraz daha iyi giyinenler de, -tam bır Şarklılık timsali olarak- pıjama— arıyla arzı endam etmişler Abdülkerim Kasım rejimi k rul- du kurulalı mütemadiyen karışıklık çıkaran ve bu suretle birbirlerinin ehnden nüfuz kapmaga çalışan Ko- m'nis ve Nâsırcı unsurlar, Rount- ree' yı yuhalıyacak kalabalıgı topla— ma in "Nuri Saidin adamı geli- yor" dıye bir lâf ortaya atmışlardı. Rivayete göre, Amerika yeni kurulan rejimi beğenmemişti, şimdi bir ada- mını gönderip işleri yoluna sokmak ve kendi taraftarlarını işbaşına ge- çirmek istiyordu. Meselenin bu basit izahına akılları yatan ve Nuri Said sÖzünü uymaz hiddetten a- yaklanan kalabalıklar, — Rountree'ye haddini bildirmek için sokaklarda homurdanmağa başladılar Ancak,resmi Irak makamları bu durumu haber alır almaz, Amerikalı misafirin hava — meydanından şehre gelirken takip edeceği yolu değiştir- diler, Rountree'ye kalabalıkla köşe kapmaca oynatmağa başladılar. Fa- kat işin tuhafı, şehrin ne tarafına gidilirse gıdılsm pijamalı kalabalık— lar sokak köşelerinde birer manta gibi bıtıverıyordu Oto: mobılın et— rafını saran motosikletlere ra r ve doma elçiliğinin simsi- yah, pırıl pırıl Cadillac'ını perişan hale soktu. Hattâ, atılan taşlardan biri, şofor mahallının onund ki c tti alk, bu etkılerıyle Kaybetmek korkus bdülkerim Kasım 1daresının aldı- ğı sıkı tedbirler sayes adi- selerin daha müessif bir h 1 mesi önlendi. Amerikan Bü ukelçılıgının etrafına motorize kıtalar civardaki sokak başlarına sün 1 nöbetçiler dizilmişti. İşte zoraki t t Rcunree hazretleri, böyle bir atmosfer içinde Iraklı liderlerle resmi görüşmelerine başladı. erika, Iraktaki rejimi çoktan, olduğu gibi kabul etmişti. Zaten -es- i rej ekrar i - gelemiyeceğine göre- Amerika için en iyi hâl çare- si de buydu. Yoksa, Abdülkerim Ka- sım hükümeti devrildiği — takdirde, Irak için -ancak iki yol kalıyor- du tamamen — Komünistlerin eline duşmek yahut da Nâsırcıların kurbanı olup Birleşik Arap Cumhuri- yetine katılmak. Hattâ Amerika, gıtgıdje kuvvetlenen ve nüfuzlarını her gün biraz daha arttıran Komü- nist unsurların eline Irak gibi bir memleketi teslim etmektense. Nasır tarafını tutmayı daha uygun,bulmuş- tu. Ortadoğudaki gelişmeleri takip eden müşahitler, bu bölgeye sızan Komünist nüfuzu karşısında bir nevi Nasır-Amerikan yakınlaşmasının vu- ku buldugunu gözden kaçırmıyorlar- dı. i bu yakınlaşmanın hemen meydana çıkması ve resmi bir mahi- yet alması beklenemezdi ama, Irak- taki rejimin istikrarsızlığı, Komünist Kürt unsurlarının faaliyetleri Washıngton un bir şeyler yapmasını ve Irakı kurtarmak için yılana bile sarılmasını zaruri kılmıştı. Rountree, Bagdattakı görüşmele- rini bitirip Orta oğu Hava Yolları AKİS, 27 ARALIK 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: