28 Mart 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

28 Mart 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bilinmez. "Oturma Odası", Oda Tiyatrosu- nun şımdıye kadar oynadığı eserle- rin en ağırı, en Öözlüsü sayılabilir. Tahlil ve tasvir kudretiyle — şöhret yapmış olan Graham Greene -"Otur- ma Odası" tik tiyatro eseri olduğu halde- kırk yıllık usta dram yazarla- rı gibi, önümüze hem alâka ile taki- bed lecek bir vaka, hem çeşitli ve kuvvetli karakterler, hem de vuzuh- la düzenlenmiş psikolojik durumlar koyuyor. Sevmek, sevilmek için yaratılmış bir genç kız, küçüklüğünden beri ta- nıdıgı olgun bir evli adama, annesi- nin n vasi tâyin ettiği, baba- sının eskı ve sadık talebelerinden 45 yaşındaki bir psikoloji — profesörüne bütün varlığıyla bağlanmak saflığı- nı gösteriyor. Annesinin ölümünden sonra iki ihtiyar teyzesiyle kötürüm rahip dayısının yaşadığı kasvetli bir eve geliyor. Öyle bir ev ki burada yalnız odalar değil, kalbler ve kafa- lar da sımsıkı kapalıdır Teyzelerinden biri, en tehlikelimi olan Helen Browne, bir yandan ölüm korkusunun, bir yandan dar kafalı- lığın, bir yandan da şuuraltı kıskanç- lığın -evde kalmış, ihtiyar bir kızdır- tesiri altında bu günahkâr aşkı far- ketmekte ve mahvetmekte gecikmi- yor, kızı hizmetçiye takibettiriyor, sevgilisinin karısı ile karşılaştırıyor, o tecrübesiz çocuğu bu mariz, a ruhlu kadının tehditleri, yalvarmala— rı ve intihar teşe ebbüsü karşısında . Kızcagız bu şaş- , sevdiği adamın da ka- geri kalmadığını, herşeye rağmen onu yüzüstü bırakıp tamamiyle kendisine bağlanamıyaca- ğını anlayınca, ne yapması gerektiği- ni rahip dayısından soruyor. Onun da dua etmesini söylemekten başka bir yardımda bulunamıyacağını görün- ce, rakibesinin, intihar etmek için kullanmak Istedıgı ve yerde unutup gittiği zehirli Haç şişesi gozune ilişi- yor. aletine inanmadığı Tanrıya çocukluk dualarından bırını ediyor ve şişeyi sonuna kadar içiyor. "Oturmayan" oyun O ldukça hareketlı olan yedi kişi- lik "Oturma Odası", Oda Tiyat- rosunun ufacık sahnesine, iyi kötü sığdırılmış ama, eserin istediği ra- atlıkla oturtulamamış. Kalabalık ve hareketli meclislerde, hele Rahip Browne'un tekerlekli kötürüm arabasıyla katıldığı sahnelerde, bu "dailık" ve "mesafesizlik" — kendini kuvvetle duyuruyor, sanatkârlar ka- dar seyirciyi de rahatsız ediyor. "Oturma Odası"nda kadın rolleri umumiyetle iyi oynanıyor. Hele yaş- l1 ve. iyi kalbli Terasa Teyzede Sü- reyya Taşer, ölüm korkusunu, insan tarafını güzel belirten fevkalade bir kompozisyonla muvaffak oluyor. Ha- fin, inatçı dediği dedik ve bir hayli e zalim Helen teyzede »Handan li- ran, eski oyunlarının umdurduğu, yaratışı gösteremiyor. se'u oynayan Gülgün Kutlu ise, bu defa oyuna kendinden de bir şeyler vererek oynuyor. 26 K A D Giyim Genç kızlar için M şhur Christian Dior, bir kadının tuz yaşından evvel şık giyindi- ğine hiç — rastgelmediğini — söylerdi. Moda kralı bu sözlerinde belki de haklıydı. Genç ızlar ve çok genç kadınlar cazip olmasını bilseler de, umıyetle şık — olamazlar. u başlıca sebebi, bu yaşlarda insanın ucuza fazlaca rağbet etmesidir. Bu hem, mümkün mertebe az para har- cıyarak kıyafetlere sahip merakından — doğm ktadır hem de bir tecrübe ve bilgi sele- sidir. İnsan 1y1y1 ve yakışanı ancak zamanla öğre Giyinmek herşeyden evvel seçme- sini bilme ve dayanır, seçmesini bil- mek ise herşeyden evvel bazı yenilik- lere hayır" de- meyi bi ü Nor- mal olarak, bir genç kız her gördü- ğü yeniliği sever ve ister. Beğen— diği bir artiste benzemek veya hitte hoşa giden bir kadını taklıt et- mek arzuları arasında, şahsiyetim ancak zamanla bulur te bundan sonradır ki genç kız kendisine yakı- şanı ve yaşadığı hayata yaraşanı ayırt etmesini öğrenecektir. Bu hu- susta bir genç kıza nasihat verecek olan kimse annesinden ziyade, onun bu mevzuda itimadını kazanmış olan bir aile dostu olmalıdır. Çünkü cuklar gelişme çağında, normal ola— rak, şahsiyet mücadelesi geçirir ve vara yoğa karışan annelerine karşı, haklı veya haksız bir takım muka- vemet hissi beslerler. Genç kız kıyafetlerı Şart: — Sadelik IN Bir genç kız gardrobu Mühim olan gardrobu modası geç- mez, her fırsatta kullanılabilen temel kıyafetlerle — zenginleştirmek- tir. Meselâ devetüyü veya İlâcivert tek renkli kumaştan yapılmış bir manto, hakiki bir empermeabi, iyi cins bir flanel veya ekoseli etek, iyi cins sveterler ve bir kısa ceket genç kız gardrobunun temelidir. Buna mukabil, genç kız, rengine dayana- mayıp ta, meselâ bir yeşil manto ya- pacak olursa bir ucuz muşambaya, piyasada bol miktarda bulunan gev- şek "tweed"lerden bir . etekliğe he- ves ederse, bir mevsim sonunda ken- disini yenıden çıplak hissedecektir. Eteği çabucak eskimiş, deforme ol- muştur. Yeşıl mantodan hem kendi- si, hem etrafı bıkmıştır. Üstelik bu yeşili her kıyafete uydurmak imkân- Her koyun... Bir devetüyü manto, bir genç kız gardrobunun hakikaten temel kı- yafetlerinden biridir. Ama meselâ u- zun zaman tek bir manto ile idare etmek zorunda olan bir genç kız için hiç te pratik değildir. Demek ki fi- lancanın gardrobunu — -hatta ideal gardrobu- aynen taklit etmek te-kâ- fi değildir. Herkesin bütçesi ve hayat şartları değişik olduğuna göre her- kesin gardrobu değişik olacaktır.. Mesele, duşunerek hareket etmekte- dir. Meselâ tek manto yapabilecek bir genç kız bunu gri renkte ne fazla spora, ne de fantaziye kaçan bir bi- çimde yapacak olursa, onu e gündüz her fırsatta gıyınebılecektır Gene tek bir abiye elbisesi olan genç kızın bunu çok düşünerek ya da şarttır. Kadife bır abiye elbıseye kim ne diyebilir? Ancak şunu unut- mamak icab eder ki kadife senenin ancak birkaç ayı giyilebilir. Buna mukabil zarif dekolteli, yün ve ipek karışık -meselâ — lâcivert- bir abiye elbise her mevsim giyilebilir. Ikıncı ve daha basit bir abiye elbise icap ediyorsa, bunu iyi bir etek ve şık bir sveterle 'elde etmek mümkün Tayyör şart değildir Bir genç kız için tayyör daima bir lükstür ve mütevazi bütçeler i- çin lüzumsuzdur. Çünkü bunu yapın- ca i_yisini yapmak şarttır. Buna mu- kabil bazı hafif — kıyafetler, sveter- etek kombinezonları, tayyörün yap- tığı işi yapabılmektedir, Okula gi- derken tayyör giyinmek deliliktir, bir lükstür. Çalışıma hayatında çok pratik-olmakla beraber gene de bir lükstür. Büroda giyilen buk yıpranır. bir kıyafettir. Dans için çirkindir. Su halde zengın olmadıkça tayyörden vazgeçmelidi Deri c ket ve mantolar da, genç kızlara daıma cazip gelir ama bir deri kıyafete karar veren genç kız, bu deri kıyafeti yeni olarak değil de kirli olarak düşünmelidir. Çünkü çok AKİS, 28 MART 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: