3 Şubat 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

3 Şubat 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

konuşmasını bitirdikten sonra Samet Ağaoğluya dönerek "Daha uzun ha- zırlamıştım ama, kısa kestim. Ne ya- payım!" diye dert yanacaktı. Başbakan kısa konuşmasından sonra otomobiline bindi ve şehırde süratle ayrıldı. Bu seyahati için re- fakatine Başbakan yardımcısı - Me- deni Berki, Milli Eğitim Bakanı Atıf Benderlioğluyu, konuşmalarını bera- ber hazırladığı şöhretli Burhan Belge ile iktisatçı Memduh Yaşayı, D. P. nin son transfer kıymetlerinden olup kendisini "İnönü mütehassısı" diye takdim etmekte -Nihat Erim ve Ser- ver somuncuoğludan sonra- büyük fayda mülahaza eden Atıf Topaloğ- luyu almıştı. Ayrıca bir takım Umum Müdürler kafileye dahil edilmişlerdi. Afaki bir konuşma Alâkalılar Kırşehire büyük bir ka- labalık toplamaya muvaffak — ol- muşlardı. Üstelik orada hoparlörler- den "Alkış ve sevgi gösterisi tama- men serbesttir" demek ihtiyatsızlığı da gösterilmedi. Şehrin methalinde Menderes kapalı otomobilinden ine- rek Aaçık arabaya bindi ve vilâyet binasına kadar öyle geldi. Bu sırada halk kendisini alkışlıyor, birçok kim- se de dualar ediyordu. Toplananların hepsinin Demokrat olmadığı muhak- kaktı, zira şehirde bu kadar çok De- mokrat yoktu Menderes doğruca vilâyete geldi ve balkona çıkarak halkı iki eliyle se- lamladı. Herkes, konuşmaların baş- lamasını bekliyordu. Fakat Başba- kan süratle valinin odasına döndü ve yıkamak istediğini söyledi. Bu sırada Samet Ağaoğlu ve Atıf Ben- derlioğlu da gelmişlerdi. Menderesin bu arzusunu duyunca onlar da el yı- kamak arzularını bildirdiler. İş hal- ledildiktten sonra Başbakan yeniden balkona çıktı ve kanunlardan haber- sizmiş gibi Kırşehirin bütün adli ve idari amırlerının gozlerı önünde nu- tuk atan D. P. il başkanı Mahmut- ogluyu takıben yazılı -konuşmasını okudu. Gerçi metin okunurken şöhret- li Burhan Belge ikide bir havaya kaldırdığı elinin parmaklarını büzüp Samet — Ağaoğluya — "Mükemmel!" işareti yapıyor ve bu hareketinin her- kes tarafından — görülmesine — bü- yük itina ediyordu ama — Mende- resin konuşması hemen hiç kimseyi tatmin etmedi. Bir polis romanının esrarengiz havasını taşır gibi olan nutukta, isim vermeden, birtakım melun kimselerden bahsediliyordu. Bunlar neler, neler yapmışlardı ya- rabbi! D. P. iktidarının başkanı, hat- tâ Kırşehirin kaza olmasının bile su- çunu bu "meçhul melun"lara yükle- AKİS, 3 ŞUBAT 1960 Yaaa, Sayın Budakoğlu! , Maşallah, hasta filan değilmiş!. Hepimiz, bir has- tahaneye dahi nakledilemeye- cek derecede ağır olduğunu sa- nıyor, hep üzülüyorduk. Zira, bundan aylarca evvel tevkif edilmesi gerekirken -Temyiz, cezasını geçen ilkbaharda tas- dik etmiş ve hüküm kati- yet kesbetmiştir- cezaevinde- ki muhalif veya — tarafsız arkadaşları arasında bulunma- masını Zaferde çalışmasına de- ğil, hasta olmasına bağlıyor- duk. Sanıyorduk ki, Zaferde çalışmak elbette ki bir muafi- yet sağlamaz. Bahis mevzuu olan, bir ba- sın suçundan mahküm Zafer yazı işleri müdürü Cenap Ya- kardır Akılları durduracak bir fü- tursuzlukla bütün ilkbaharı, bütün yazı, bütün sonbaharı ve şimdi de kışı serbest geçirme- nin yolunu keşfeden Cenap Ya- karın ismi bu hafta — birden, Zaferde ilan edilivermesin mi? Üstad, Ankara Gazeteciler Sen dikasının tutumunu beğel miş ve muvafık arkadaşlarıyla birlikte çekilmiş! Acaba, bir izahat lütfeder misiniz sayın Budakoğlu? Yok- sa, sükütu mu tercih edeceksi- niz? Fütursuzluk, fütursuzluk!. Ama bu kadarına, herhalde siz de pes dersiniz. mekten çekinmedi! Anlaşılan Mende- res İnönüyü tahrik edip Muhalefet liderinden yeni bir cevap almaya YURTTA OLUP BİTENLER mecbur kalmamak için azami dikka- ti göstermiş, fakat Muhalefete bazı hücumlarda bulunmaya da kendisini mecbur hissetmişti. Başbakan konuş- masında Demokrasi mevzuunda ik- tidara geçtikten sonra şampiyonu ke- sildiği fikirlerini bir defa daha sıra- ladı, memleketin büyük meselesinin bu değil, Kalkınma olduğunu belirt- ti Konuşmanın zayıflığının esrarı, nutuk bitip de Menderes valinin oda- sına yeniden girdiğinde ortaya çıktı. Başbakan A.A. Umum Müdürü Fe- ruzan Tekili yanına çağırarak metnin iptalini ve basına yenisinin verilmesi"ni bildirdi. Zaten Kırşehır— de söylenilmek üzere bir nutuk ha- zırlanıp teksir olunduğu ve bunun, Menderes konuşmasını tamamladı- ğında gazetecilere verileceği duyul- muştu. Anlaşılan Başbakan son, da- kika yeni bir metin kaleme almış ve balkondan onu okumuştu. Bu sırada odada, Samet Ağaoğlu- i. Menderes bazı heyetleri ederken fotoğrafçılar da gelmişler- di. Başbakan bir fotoğrafçıya, yanın- da Ağaoğlu bulunduğu halde poz ver- di. Hakkında bir Meclis Tahkikatı tale bi, Başkanlık Divanının sumeninde ya tan eski Sanayi Bakanı gülerek "Bey- fendi" dedi, "bugünlerde buna pek ihtiyacım var!" Başbakan da arkada- şına gülümseyerek mukabele etti. Menderesin asabi olduğu, fakat neşe- li göründüğü seziliyordu. Vilayetten doğruca Belediyenin ye- meğine gidildi. İnönü tavuklu bulgur pilavı, zeytinyağlı ayşekadın fasul- ye, su böreği, baklava ve meyvadan müteşekkildi. Ziyafet için ahçı ve garsonlar — Kayseriden — getirtilmiş, kendilerine 2500 lira para ödenmişti. Yemekte birkaç kişi nutuk merak- larını tatmin ettiler. Menderes sağı- na Medeni Berki almıştı. Solunda Kırşehir valisi oturuyordu. — Valinin Berk - Belge - Topaloğlu Günün adamları

Bu sayıdan diğer sayfalar: