2 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

2 Mart 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS, Haftanın içinden C.H.P ve eticesi hakkında akıllı Demokratların dahi fazla ha- yale kapılmadıkları yeni seçimlerin arifesinde C. H.P. Genel Başkanı sayın İsmet İnönü bir dış politi- ka açıklaması yapmış bulunuyor. Muhalefet Partisi, mesuliyet mevkiine geçtiğinde rejim mevzuunda ger- çekleştireceği hususları meşhur İlk Hedefler Beyanna- mesiyle umumi efkâra bildirmişti. Şimdi, İsmet İnö- nünün ağzından C.H.P. dış politika bahsinde sadece Türk milletine değil, bütün dünyaya karşı taahhütle- rini ilân ediyor. Muhtemelen yakında, Muhalefet lide- ri partisinin iktisat politikasını da aynı kesinlikte bir takım ana hatlar halinde duyuracak ve böylece üç esaslı kısımdan müteşekkil bir seçim platformu orta- ya çıkmış olacaktır. Bu suretle "C.H.P. Türkiyesi"nin çehresi hiç bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde gözler önünde canlanacaktır. Sayın İnönünün dış politika açıklaması, beklen- diği gibi, son derece geniş bir alâka uyandırmıştır. Muhalefet liderinin büyük dikkatle, kelimeleri dahi seçilmiş olarak, ince nüanslarla dolu şekilde hazırlan- mış demecinin Büyük Mecliste Demokrat sözcüler ta- rafından derhal kavranamamış bulunması bir takım tatlı gülünçlüklere yol açmıştır. Ama yabancı diplo- matlar gibi Demokrat büyüklerin de, akşam konuş- ma metnini kendi aralarında inceden inceye tetkik et- tiklerinde sayın İnönünün fikirlerine nüfuz ettiklerini sanmak her halde hata olmayacaktır. Çok muhtemel- dir ki Demokrat sözcülerin Büyük Meclisteki "İşte, İnönü de hidayete erdi, dış politikamızı nihayet tas- vip etti!" tarzındaki çocukça ve ihtiyatsız tefsirleri Muhalefet liderinin ne dediğini anlayan sayın Demok- rat büyüklerin bir hayli canını sıkmıştır. Sayın İnönünün demecinin kilit noktası, şüphe- siz, Amerika ile olan münasebetlerimiz bahsidir. Mu- halefet lideri, C.H.P. nin dış politikasının esasını Ame- rikan dostluğunun ve ittifakının teşkil edeceğini tam bir kesinlikle açıklamıştır. Türkiye, bloklar arasında- ki yerini C.H.P. iktidarı devrinde tesbit etmiş, bunu D.P. iktidarı devrinde olduğu gibi muhafaza etmiştir. Şimdi, yeni bir iktidar değişikliğinin ufukta göründü- ğü şu sırada Muhalefet lideri Türkiyenin durumunda bir tadilâtı C.H.P. nin aklının köşesinden dahi geçir- mediğini belirtmeği faydalı görmektedir. Bu sebepsiz değildir.. Zaman zaman bir takım "aklıevveller" kendilerini Amerikan dostluğunun inhi- sarcısı olarak takdime heves ederlerken C.H.P. ni de nötralist bir politikanın şampiyonu gibi göstermeye heveslenmişlerdir. O kadar ki, mesul hükümet adam- ları, hem de Büyük Mecliste, sayın İnönünün Sovyet Büyük Elçisi ile sosyal temaslarını dahi bir şüphe perdesinin altına sokmağa çalışmışlardır. Ankaradaki yabancı diplomatlarla bu “"aklıevveller" in görüşme- lerinde, "aklıevveller" hep C.H.P. Türkiyesinin Ame- rika için D.P. Türkiyesi kadar sadık bir dost olma- yacağını fıslamaktan geri kalmamışlardır. imdi, müstakbel iktidarın en selâhiyetli sözcüsü açık beyanat yapmaktadır : İkinci Cihan Harbini ta- kip eden yıllarda gene C.H.P. iktidarı tarafından çi- zilen dış politikada bir değişiklik olmayacaktır, Ame- rikayla dostluk Türkiyenin dış politikasının esas un- suru olarak kalacaktır. Ancak sayın İnönü bu gayede Amerikalı dostlarımızın kendisine yardımcı olmaları- 2 MART 1960 AMERİKA nı, milletten millete dostluğu Washington'daki muay- yen bir hükümetin Ankaradaki muayyen bir hüküme- te dostluğuymuş gibi Türkiyede reklâm edenlere ihti- yatsız Amerikan memurlarının âlet olmamalarını is- temektedir. Bu talebin anlaşılmış, haklı bulunmuş ve gereğinin ifası yolunda bir iyi niyet gösterilmiş ol- duğuna dair hayırlı alâmetler vardır. Sayın İnönünün tasvir ettiği Türk - Amerikan dostluğunun, bugün ba- zı kimselerin anladığı Türk - Amerikan dostluğun- dan farklı bulunduğunu seziş kabiliyetine sahip tah- lilcilerin farketmemesi imkânsızdır. Bu dostluğu tarif için Muhalefet liderinin kullandığı kelimeler ve iki ta- rafı tasvir ederken seçtiği tâbirler Amerikan dostlu- ğunu C.H.P. nin D.P. ye nazaran hayli farklı telâkki ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sayın Dışişleri Bakanının, ilk intibaını hatalı şekilde edinmesi neti- cesi mukabil konuşmasına Muhalefet liderine teşek- kürle başlaması şüphesiz pek çok kimseyi bıyık al- tından tebessümlere sevketmiştir. Hele bu konuşmayı hiç anlamayan, inceliğine değil, kaba hatlarına dahi nüfuz edemeyen bir sözcünün serdettiği eğlenceli mü- talâalar D.P. için hakiki talihsizlik olmuştur. Sayın İnönü Amerikaya, müttefiklerin en emini- ni ve en kıymetlisini teklif etmektedir : "Demokrasi ile idare edilen Türkiye!" Bu Türkiye ile Amerika ara- sındaki münasebetler "karşılıklı emniyet ve menfaat ihtiyacı için bağlanmış iki müstakil millet ve devletin münasebetleri" şeklinde daima gelişmekte devam ede- cektir. Amerika, ilân edilmiş bulunan İlk Hedefler Be- yannamesini bir defa daha okursa ve yarın C.H.P. Türkiyesinin iktisat politikasının nasıl olacağını öğ- renirse bunları sayın İnönü tarafından bugün açık- lanmış bulunan dış politika esaslarına eklediğinde Türk - Amerikan münasebetlerinin hakikaten mesut inki- şaflarıhakkındafikiredinebilir. C.H.P. Türkiyesinin, Amerika için asıl ideal müttefik olacağını anlamamak 1mkansızdır Zira Muhalefet lideri dikkatli konuşma— rikanın Demokrasi mevzuundaki ideallerini Türkiyede tatbik mevkiine koymak şüphesiz iki milletin birbir- lerini biraz daha, iyi anlamalarını sağlayacak, bir ta- kım komplekslerin, iğbirarların ve menfi hislerin or- tadan kalkmasına yol açacaktır. Zaten dünyada Ame- rikanın en iyi müttefiklerinin stratejik zaruretler ica- bı tutulan diktatörler değil, muayyen bir idare tarzı- nı samimiyetle benimsemiş milletler olduğu açık bir hakikattir. Milletler Amerikan ideallerini kendi iç idarelerinde gerçekleştirmeğe çalışırlarken Amerikayı karşı safın desteği şeklinde — görürlerse üzülmekten kendilerini alamazlar. Buna mukabil sayın İnönü, bu mevzuda teminatların en kıymetlisini vermektedir: "Bu esaslara elbirliğiyle dikkat etmek sayesinde Bir- leşik Amerikanın müttefik olduğu bazı memleketler- de husule gelen münakaşalar bizim memlekette hiçbir zaman ehemmiyetli bir dereceyi bulmayacaktır." Türkiyenin bugünkü hususiyetlerini iyi anlayacak bir Amerika, İnönünün ikazının mânasını kolaylıkla kavrayacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: