20 Nisan 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

20 Nisan 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ması gerekiyormuş gibi -ve beklenil- diği veçhile- süratle Kemal Aygünün eline ulaştı. Bu bile, tamimin ikinci Yı şöyle deniliyordu: "Gizliliği muhafaza ede- bilmek için bundan böyle kademeler arasındaki seçimle ilgili yazışmalar kademelerin tayin edeceği oüyeler tarafından yapılacaktır. Bu cümle- den olmak üzere İl ve İlçeler arasın- daki irtibata ilçelerce memur edile- cek Üyelerin fotoğraflı (okünyeleri derhal ile bildirilecektir." D.P. tami- mi ele geçirdiğinde bundan parlak bir şekilde istifade edebileceğini gör- dü ve ellerini memnunlukla uğuştur- du.Zira tamimi kaleme alan zat, ikinci maddeye şöyle bir fıkra ekle- mişti: "İlçelerin irtibata memur et- tikleri üyeler aynı zamanda Kulak Gazetesi muhabirliğini de deruhte edeceklerinden bu arkadaşlar şimdi- lik haftanın şalı ve cuma günleri sa- at 14 ilâ 16 arasında İl Seçim Komi- tesinden Cemal Yıldırım ile munta- zaman temas ' edeceklerdir". Fıkra, kıyametin kopmasına ve D.P.nin propoganda makinesinin alabildiğine işlemesine yol açtı. Fıkranın talihsiz tâbirler ihtiva et- tiği muhakkaktı. İşin aslında Cemal Yıldırım Seçim Komitesinde ganda işleriyle vazifeli Vazifeleri arasında DP. nin arasında yaptığı propagandayı da haber almak ve bunun tesirini mu- kabil propagandayla izale etmek de vardı. Bu sebeple kendisini haftada iki defa görecek irtibat memurları D.P. nin ne gibi haberler yaymakta olduğunu (Oo Yıldırıma O bildirecekler, Yıldırım da irtibat memurlarına mu- kabil darbenin talimatını verecekti. Kulak Gazetesinden maksat u Bunu yanında dı. İktidar, işine geldiğinde hadisele- ri neşir yasaklarının arkasına saklı- yor ve umumi efkârdan' gizliyordu. Uşak hadiselerinden son Binbaşı Çe- tiner hadisesine kadar dünya kadar vak'aya neşir yasağı konmuştu. Hal- buki C.H.P. nin kanaati şuydu ki, Türkiyede cereyan eden her hadise bütün Türkler tarafından bilinmeli- dir! Nitekim bizzat Genel Başkan Samsuna gönderdiği Oomesajında bir takım yasakların eski zamanın ezi- yet hücreleri niyetine (o kullanılması- na cevaz olmadığını belirtti ve bazı vatandaşlara hiç kimse duymaksızın ıstırap verilmesi teşebbüslerine CH. P. nin karşı koyacağını açıkca bildir- di. Cemal Yıldırım bu neviden hadi- selerin hakiki mahiyetlerini de irti- bat memurlarına anlatacak, Onlar da vatandaşları aydınlatacaklardı. Ama Kulak Gazetesi gibi o sevimsiz ve pireli kimseleri daha da pirelen- AKİS, 20 NİSAN 1960 direcek bir tabirin siyasi takt hatası neticesi kullanılması 373 sayılı basit tamimi bir anda Türkiyenin büyük meselelerinden biri haline getiriver- di Aslına bakılırsa, tamimi kaleme alındıktan sonra yeniden gözden ge- çirmemekle Seçim Komitesinin bü- tün azaları hata işlemişlerdi. Yoksa, tamim görülseydi her halde böyle bir tabir metinde bırakılmazdı. Fa- kat olan olmuştu. Bu yüzden İstan- bullu mesul C.H.P. liler Kulak Gaze- tesini kabullenmek zorunda kaldılar. Şemseddin Günaltay bunun savun- masını yaptı. D.P. büyükleri ise ken- di Gruplarında 373 sayılı tamimi C. H.P. nin hücre faaliyetine giriştiği- nin parlak delili olarak ortaya attı- lar ve alınmasını istedikleri tedbirle- C.H.P. D. P. gözünde : rin mucip sebeplerinden biri diye tak- dim etliler. Hele C.H.P. nin talihsiz ve eski Bursa adaylarından Peyami Sefa -İktidarlara karşı parti omu- habbeti bulunduğundan halen ya- man bir D.P. savunucusudur- bu tarz çalışmayı komünist metodların Tür- kiyeyi istilâ ettiğinin reddedilmez işareti şeklinde gösterince (okoronun sesi tamam oldu. Tamim, aynı zamanda Cemal Yıl- dırımı da hâdiselerin birinci plânına çıkardı ve kendisini haftanın adamı haline getirdi. Bir eski asker Yıldırım ismi, siyasi hadise- leri takip edenlerin meçhulü de- ğildir. Bu emekli kurmay albayın Is- YURTTA OLUP BİTENLER mi "Dokuz Subay Meselesi"nde orta- ya çıkmış, muhayyel olduğu mahke- me kararıyla anlaşılan müthiş komp- lonun başlıca tertipçisi diye (o yayıl- mıştır. 1957 den evvel C.H.P. ye gi- ren, 1957 seçimlerinde partisinin İs- tanbul adayı olan, seçimlerden bu yana da -hürriyete kavuşunca- aynı safta çalışmaya devam eden emek- li kurmay albay bir politikacı tipinin bütün hususiyetlerini -iyi ve kötü- taşımaktadır. Cemal Yıldırım İstanbulda Fatih- de doğdu, Babası Harbiye Nezaretin- de askeri memur olan Vahit Bey, an- nesi ise Akdeniz Adaları jandarma kumandanı Hasan Beyin kızı Şahver hanım idi. Kendisinden büyük iki kızkardeşi ile bir ağabeyi (bulunan Cemal Yıldırım ilk tahsilini oOÜskü- İstanbul İl Merkezi Bir fesat yuvası! darda Altunizade ilkokulunda yaptı. İlk tahsilden sonra askerliğe karşı mında oturan bir çok yüksek rütbeli subay Cemal Yıldırımın Kuleliden ar- kadaşıdır. 1929 yılında Kuleli Askeri Lisesini bitiren Yıldırım o zaman İs- tanbulda bulunan Harbiye mektebine geçti. Hem Kulelide, hem de Harbi- yede dalma ön safta gelen bir askeri öğrenci olan Cemal Yıldırımın tarih dersine aşırı merakı vardı. 1931 yı- lında iyi derece ile Harbiyeyi bitirin- ce Cemal Yıldırım Atatürkün- Muha- fız Alayına seçildi. Yıldırım Muha- fız Alayında disiplinli ve metodlu bir 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: