5 Haziran 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

5 Haziran 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER takım insanlar için dünyanın en bü- yük mazhariyeti haline gelmişti. Bu insanların başında Celâl Bayar ile Adnan Menderes geliyordu. Yeni odalar Hakikaten, D.P. milletvekillerinin toplandığı o çarşamba günü Har- biyenin ince uzun bir koridorunun dip tarafına gelen, iki odada humma- lı bir faaliyet vardı. Odalar sol tara- fa isabet ediyordu ve okulun bahçesi- ne bakıyordu. Bunlardan birinin ka- pısında "I. Şube Müdürü", diğerinin- kinde "III. Şube Müdürü" yazılıydı. Hademeler odaları osüpürüyor, tan- zim ediyor, dolapları bir kenara ite- sandalyelerin sayısını . Biraz sonra beyaz iki karyola getirilerek kuruldu ve üzer- lerine tertemiz yataklar yapıldı. 1. Şube Müdürünün odası daha genişti. Celal Bayara, III. Şube Müdürünün odası ise Adnan Menderese ikamet- gah vazifesi görecekti. Gerçi cüm- büşler tertiplettiği Çankaya Köşkü- nün salonları yanında 1. Şube Müdü- rünün mütevazi odası Celâl Bayara sıkıcı gelecekti. Adnan Menderes ise dünyalara sığamazken III. Şube Mü- dürünün basit odası ile iktifa edecek- ti. Fakat iki üstad, gazetecileri kolla- rından tutup tutup attırdıkları Anka- ra Hiltonun veya İstanbul Park Ote- lin tahtakurulu, tahta ranzalı koğuş- ları düşünülürse hakiki bir cennette yaşayacaklardı. Her halde, İhtilâl ba- kazanmasaydı hareketin tertip- çileri ve hareketten tamamile haber- siz Muhalefet ileri gelenleri Bayar ile Menderesten bugün kendilerinin gör- dükleri iyi muamelenin onda birini göremeyeceklerdi. Haftanın ortasındaki gün, yeni odaları hazırlanırken sabık Cumhur- başkanı ile sabık Başbakan aynı ko- ridor üzerindeki muvakkat odaların- da başlarına geleni düşünüyorlardı. Harbiyeye ağaçlıklı, son derece şirin bir yoldan geçilerek ( girilir. -Şimdi bu yolun başında bir kaç tank bek- lemektedir ve vazifeli olmayan hiç kimse yola yaklaştırılmamaktadır-. Binanın önüne çıktığınızda karşınıza Atatürkün asker elbisesiyle bir hey- keli gelir. Heykelin üzerinde Büyük Harbiyelinin 1923 (yılında söylediği bir söz yazılıdır: "Bir ordunun kud- reti subay ve komuta heyetinin kıy- metiyle ölçülür". İhtimal ki Harbiye- nin yeni sakinleri için bu sözü hiç duymamış olmak büyük bir talihsiz- lik teşkil etmiştir. Aksi halde, elbet- te ki arsa vaadinde bulunarak subay satın almak gibi bir yola girmezlerdi. Heykelin tam arkasında Atatürkün Gençliğe hitabesi vardır. Harbiyenin yeni sakinleri o hitabede Cnınhuriye- Celâl Bayar Bastonunu o kırdılar tin Türk Gençliğine emanet edildiği- ni zamanında hatırlamamak suretiy- le de gafletlerin en büyüğüne düş- müşlerdir. Bu hakikati zamanında hatırlasalardı Menderes istifasını is- teyen Üniversiteli ere en galiz şekil- de küfretmez, Bayar Harbiyelilerin imhası için plâh yapmazdı. Ece, in- san kendi milletini tanımayınca... Adnan Menderes Takke düştü Heykel bir avlunun ortasına isa- bet etmektedir ve sol kolda bir kapı vardır. Bu kapı şimdi süngülü asker- ler tarafından korunmaktadır ve ka- pıyı aşmak yasaktır. Zira, kapı, meş- hur koridorun kapısıdır. Koridor oku- lun komutanlık dairesidir. Komuta- geçinceye kadar Celâl Bayara ika- metgâh vazifesi görmüştür. Odanın üç penceresi vardır ve pencerelerin nın elektriği daima yanmakta, yar o ışık altında oturmaktadır. Pen- cerelerin altında genç bir Harbiyeli daimi surette nöbet tutmaktadır. O- danın koridora açılan kapısında buz- lu cam vardır ve içerisi görünme- mektedir. Bayar helaya koridordan geçerek gitmekte, yemeklerini oda- sında yemektedir. Eski Cumhurbaş- kanı ilk günün şaşkınlığını geçirdik- ten sonra kendisini toplamış ve bir pasif omukavemet havasına bürün- müştür. Hâlâ son derece çalımlıdır ve kendisini Cumhurbaşkanı o say- maktadır. Odasna girenlerle yüksek- ten konuşmakta, ömrü boyunca boş- luğunu gizlemek için kullandığı o a- ğır tavırları muhafaza etmektedir. Değişiklik oşuradadır: Bütün ipliği artık pazara çıkmış ve hakiki hüvi- yetini nihayet millet öğrenmiş bulun- duğundan tutumu sadece tebessüm u- yandırmaktadır. Fakat o vaziyeti, Menderes dahil her şeyin bizzat onun eseri olduğunu en ufak tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ortaya . Bütün Harbiye sakin- leri içinde perişan manzara arzetme- yen tek insan odur ve kafasında inti- kam plânları ohazırladığından hiç kimse zerrece şüphe etmemektedir. en parlak delildir. İki ahbaptan kafa- sını muhafaza eden Bayardır. "Kuv- vetli Adam" rolüne çıkmış bulunan Menderes kelimenin bütün manasıy- la perişan haldedir ve böyle bir insa- nın tam dört yüz milletvekiline nasıl hükmedebilmiş olduğu sabık Başba- kanın aciz halini hayretle seyreden subaylar ve Harbiyeliler için hakiki bir muammadır. Adnan Menderesin altından kalkamayacağı bir rolü yük- lenmiş aktörden farkı yoktur ve bu mecmuanın daima söylediği gibi bir ciddi diktatör değil, basit bir dikta- tör taslağı, bir gecekondu diktatör olduğu Harbiyede açıkça meydana çıkmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: